Rıdvan Eşin
Ünüllar Hidrolik
Fibar
Hasan Öğdüm
Köşe Yazarı
Hasan Öğdüm
 

ANTİ-DEMOKRATİK OYUNLAR

Demokratik hukuk devleti ilkesinin giderek aşındığı, siyasi rekabetin eşit koşullarda yapılamadığı bir döneme tanıklık ediyoruz. Demokrasi Sandıkla Sınırlı Değildir Demokrasi, yalnızca seçim günü sandığa gitmekten ibaret değildir. Onu anlamlı kılan, yurttaşların eşitlik temelinde siyasete katılabilmesi, düşüncelerini özgürce ifade edebilmesi ve temsilcilerini serbest iradeyle seçebilmesidir. Türkiye’de tam anlamıyla kökleşemeyen bu kültür, bugün daha da daralmaktadır. Siyasetin Zeminini Aşındıran Uygulamalar Son dönemdeki gelişmeler dikkat çekicidir: *Ülkenin kurucu partisinden en etkili adayın uzun süredir devam eden tutukluluğu... *Yerel yöneticilerin gözaltı ve tutukluluk süreçleri... *En büyük kentin il yönetimine kayyım atanması... *Parti kongrelerinin iptal edilme ihtimali… *Toplum üzerinde oluşturulan demokratik hak kullanımına dair baskının giderek artması... Tüm bu örnekler, siyasetin özgürce yapılabildiği bir zeminin giderek ortadan kalktığını göstermektedir. Hukuk Devleti Zorunluluğu Yargı ve idari mekanizmaların iktidar lehine işletilmesi, toplumda adalet duygusunu zayıflatıyor. Hukuk devleti olmanın temel koşulu, iktidarın gücünü tüm vatandaşlara eşit sunmasıdır. Bu yalnızca anayasal bir gereklilik değil, aynı zamanda demokratik rejimin devamı için vazgeçilmezdir. Gelecek İçin Uyarı Ana muhalefetin baskılarla susturulması, yalnızca bugünün siyasal dengelerini değiştirmekle kalmaz; aynı zamanda gelecekte yapılacak seçimlerin meşruiyetini de tartışmalı hale getirir. Siyasal rekabetin eşit koşullarda yapılmadığı yerde seçim sonuçlarının demokratik değeri kalmaz. Türkiye, çok partili hayata geçişiyle önemli bir kazanım elde etmişti. Ancak bugünkü tablo, bu kazanımın geriye dönük risk altında olduğunu düşündürüyor. Demokrasi, tek bir partinin ya da grubun değil, tüm toplumun ortak değeri olmalıdır.
Ekleme Tarihi: 15 Eylül 2025 -Pazartesi

ANTİ-DEMOKRATİK OYUNLAR

Demokratik hukuk devleti ilkesinin giderek aşındığı, siyasi rekabetin eşit koşullarda yapılamadığı bir döneme tanıklık ediyoruz.

Demokrasi Sandıkla Sınırlı Değildir

Demokrasi, yalnızca seçim günü sandığa gitmekten ibaret değildir. Onu anlamlı kılan, yurttaşların eşitlik temelinde siyasete katılabilmesi, düşüncelerini özgürce ifade edebilmesi ve temsilcilerini serbest iradeyle seçebilmesidir. Türkiye’de tam anlamıyla kökleşemeyen bu kültür, bugün daha da daralmaktadır.

Siyasetin Zeminini Aşındıran Uygulamalar

Son dönemdeki gelişmeler dikkat çekicidir:

*Ülkenin kurucu partisinden en etkili adayın uzun süredir devam eden tutukluluğu...

*Yerel yöneticilerin gözaltı ve tutukluluk süreçleri...

*En büyük kentin il yönetimine kayyım atanması...

*Parti kongrelerinin iptal edilme ihtimali…

*Toplum üzerinde oluşturulan demokratik hak kullanımına dair baskının giderek artması...

Tüm bu örnekler, siyasetin özgürce yapılabildiği bir zeminin giderek ortadan kalktığını göstermektedir.

Hukuk Devleti Zorunluluğu

Yargı ve idari mekanizmaların iktidar lehine işletilmesi, toplumda adalet duygusunu zayıflatıyor. Hukuk devleti olmanın temel koşulu, iktidarın gücünü tüm vatandaşlara eşit sunmasıdır. Bu yalnızca anayasal bir gereklilik değil, aynı zamanda demokratik rejimin devamı için vazgeçilmezdir.

Gelecek İçin Uyarı

Ana muhalefetin baskılarla susturulması, yalnızca bugünün siyasal dengelerini değiştirmekle kalmaz; aynı zamanda gelecekte yapılacak seçimlerin meşruiyetini de tartışmalı hale getirir. Siyasal rekabetin eşit koşullarda yapılmadığı yerde seçim sonuçlarının demokratik değeri kalmaz.

Türkiye, çok partili hayata geçişiyle önemli bir kazanım elde etmişti. Ancak bugünkü tablo, bu kazanımın geriye dönük risk altında olduğunu düşündürüyor.

Demokrasi, tek bir partinin ya da grubun değil, tüm toplumun ortak değeri olmalıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ertuğrul Barka
(15.09.2025 18:52 - #72631)
CHP Kendini 21. Yy. a uygun hale getirmek için; Türkiye gerçekleri ışığında, yeniden ve toplumsal yararlar yönünde programlamaya kalkıştı. Sen misin bu kötü gidişe, yok edilişe dur demek isteyen!
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.