Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Yaşar Çelebi
Köşe Yazarı
Yaşar Çelebi
 

Sessiz çığlıklar…

Hiç kimse ‘Bulunmaz Bursa Kumaşı’ değildir. Her meslek dalında da bu böyledir, böyle de olacaktır; Gazeteci, Veteriner, Başkan (Ne başkanı olursa olsun)...   Gazeteci yazdığı yazının kalitesi ile Veteriner, 'sokak veya evcil' ayırımı yapmadan tüm hayvanlara gösterdiği ilgi ile bir Başkan ise, önemli-önemsiz demeden her konuya ciddiyetle yanaşması ile… Biz ancak o zaman ‘Avrupa’ düzeyine ulaşabiliriz. (Hani hep Avrupalı olmak ister… Avrupa malı kullanmayı, giyinmeyi bir marifet sayarız ya… onun için ‘Avrupalı’.) Didim, Ülkemizin 800 ilçesi arasında çok konularda oldukça iyi durumda… Buna rağmen bazı konularda hala gerilerdeyiz. Başka bir deyimle yetersiziz galiba… Duyarlı bir hayvansever vatandaşımız Gonca Çetinkaya, bakın geçen hafta barınakta gördüklerini (bizimde duygularımızı) nasıl kaleme almış.   27 Haziran tarihli yazıyı aynen yayımlıyorum: ’’Hayvanseverler ve Hayvansever diye geçinenler… Kendimde dahil yazıklar olsun Size, Bize, Hepimize! Boş insan kitlesiyiz biz. Bu gördüğünüz fotoğraflar (kedi ölüsü ve pislik içerisinde ki kedi evi resimleri sosyal medya da yayımlanmış, bende de var.) Didim barınağı kedi bölümünden… Az önce oradan çektim. Annesiz kedi yavrusu almaya gittim ama gördüklerim karşısında şok geçirdim. İstanbul’dan iki sene oldu buraya geleli, barınağa uğrayan ben hiç kedi bölümüne gidip bakmamıştım. Buradan takiplerimde; Başında yetkilisi var, ilgililer(dir)... ve temiz bir yer sanıyordum. Hani kocaaaa ‘VeganFestivali Şehri’ ya... konduramadım. Hiçte öyle değilmiş. Vegan’ı et yemeyince hayvansver sanan kişiler barınağında ki durumdan bihaberlermiş… İçeride 100’e yakın bebek kedi var. Yerde ölü yavru kediler. Kafeslerde ölü ve hasta yavru kediler. Ölmüş ve kurtlanmış kediler. Her yerleri pislik içinde, bütün kafesleri kaka içinde… daha ne diyeyim. Yüzlerce sinek uçuşuyor etrafta. Yavrucaklar çıkmak için bağrışıyorlar… Cehennemi görmek istiyorsanız gidin görün. Sağlıklı, sağlıksız bütün canlar birarada. Hergün getirip barınağın kapısına kedi yavrusu bırakan şahsiyetler; Allah varsa sizi de bildiği gibi yapsın. Ne yazayım, ne diyeyim bilemiyorum. Orada canlar ölmüş kimsenin umurunda değil… Bu durumda bir yere neden yardım çağrısında bulunmuyorsunuz be insanlar? Neden demiyorsunuz zor durumdayız. Gelin temizlik yapın, gelin yardım edin… Her şey yolundaymış gibi davranmak nedir? Ne yazacağımı bilemiyorum artık. Ama bu durumu bilin. Didim barınağının kedi evi şu an bu durumda. O kedilerin orda olmaması lazım. Sokakta bakar onlar kendilerine. Kör, topal dışında sağlıklı hayvan kafeste tutulmamalı… Gidip çay partileri, kahvaltı partileri yapan kişiler, barınağa gidip temizleme günleri düzenlesenize… Bıdı-bıdı yapmak kolay tabii… asıl iş o bokun, pisliğin içine girip hayvan ölüsü toplamak… görün istedim (resimleri kastediyor). Sadece görün ve bilin, ben gördüm biliyorum…’’ Ve yerinde görerek yazan bu hanıma verilen bir cevabı da yazmadan geçemeyeceğim. Bir hayvan dostu olan Elif Çağın cevaben: ’’Kedi bölümünde çalışan hanım perşembe tam, cuma günü yarım gün izinli. Eminim ki Çarşamba akşamdan beri kimse kedi bölümüne uğramamıştır. Bizler önceleri yardıma giderdik barınağa. Kör-sağır olursak yetkililer tarafından iyiyiz, olmazsak tü-kaka… gönüllüleri barınaktan uzaklaştırdılar. Sağolsunlar barınak yetkilileri. Sizi de tebrik ediyorum Gonca Hanım, bizler gibi; ‘kör-sağır’ olmadığınız için…’’ Her iki hanıma da sevgi ve saygılarımızla… Son cümle: Tertiplenen yemekte toplanan paralarla alınacak ve hizmet verecek olan ‘HAYBULANZ’, hangi barınakta, hangi şartlarda hizmet verebilecek acaba? Tabii ki bizlerde takipçi olmaya devam edeceğiz. Benimle beraber merak edenlere, Saygılarımla
Ekleme Tarihi: 01 Temmuz 2019 - Pazartesi

Sessiz çığlıklar…

Hiç kimse ‘Bulunmaz Bursa Kumaşı’ değildir. Her meslek dalında da bu böyledir, böyle de olacaktır; Gazeteci, Veteriner, Başkan (Ne başkanı olursa olsun)...  

Gazeteci yazdığı yazının kalitesi ile Veteriner, 'sokak veya evcil' ayırımı yapmadan tüm hayvanlara gösterdiği ilgi ile bir Başkan ise, önemli-önemsiz demeden her konuya ciddiyetle yanaşması ile…

Biz ancak o zaman ‘Avrupa’ düzeyine ulaşabiliriz. (Hani hep Avrupalı olmak ister… Avrupa malı kullanmayı, giyinmeyi bir marifet sayarız ya… onun için ‘Avrupalı’.)

Didim, Ülkemizin 800 ilçesi arasında çok konularda oldukça iyi durumda… Buna rağmen bazı konularda hala gerilerdeyiz. Başka bir deyimle yetersiziz galiba…

Duyarlı bir hayvansever vatandaşımız Gonca Çetinkaya, bakın geçen hafta barınakta gördüklerini (bizimde duygularımızı) nasıl kaleme almış.  

27 Haziran tarihli yazıyı aynen yayımlıyorum: ’’Hayvanseverler ve Hayvansever diye geçinenler… Kendimde dahil yazıklar olsun Size, Bize, Hepimize!

Boş insan kitlesiyiz biz. Bu gördüğünüz fotoğraflar (kedi ölüsü ve pislik içerisinde ki kedi evi resimleri sosyal medya da yayımlanmış, bende de var.) Didim barınağı kedi bölümünden… Az önce oradan çektim. Annesiz kedi yavrusu almaya gittim ama gördüklerim karşısında şok geçirdim. İstanbul’dan iki sene oldu buraya geleli, barınağa uğrayan ben hiç kedi bölümüne gidip bakmamıştım. Buradan takiplerimde; Başında yetkilisi var, ilgililer(dir)... ve temiz bir yer sanıyordum. Hani kocaaaa ‘VeganFestivali Şehri’ ya... konduramadım.

Hiçte öyle değilmiş. Vegan’ı et yemeyince hayvansver sanan kişiler barınağında ki durumdan bihaberlermiş…

İçeride 100’e yakın bebek kedi var. Yerde ölü yavru kediler. Kafeslerde ölü ve hasta yavru kediler. Ölmüş ve kurtlanmış kediler. Her yerleri pislik içinde, bütün kafesleri kaka içinde… daha ne diyeyim. Yüzlerce sinek uçuşuyor etrafta. Yavrucaklar çıkmak için bağrışıyorlar… Cehennemi görmek istiyorsanız gidin görün.

Sağlıklı, sağlıksız bütün canlar birarada. Hergün getirip barınağın kapısına kedi yavrusu bırakan şahsiyetler; Allah varsa sizi de bildiği gibi yapsın. Ne yazayım, ne diyeyim bilemiyorum. Orada canlar ölmüş kimsenin umurunda değil… Bu durumda bir yere neden yardım çağrısında bulunmuyorsunuz be insanlar? Neden demiyorsunuz zor durumdayız. Gelin temizlik yapın, gelin yardım edin… Her şey yolundaymış gibi davranmak nedir? Ne yazacağımı bilemiyorum artık. Ama bu durumu bilin. Didim barınağının kedi evi şu an bu durumda. O kedilerin orda olmaması lazım. Sokakta bakar onlar kendilerine. Kör, topal dışında sağlıklı hayvan kafeste tutulmamalı…

Gidip çay partileri, kahvaltı partileri yapan kişiler, barınağa gidip temizleme günleri düzenlesenize… Bıdı-bıdı yapmak kolay tabii… asıl iş o bokun, pisliğin içine girip hayvan ölüsü toplamak… görün istedim (resimleri kastediyor). Sadece görün ve bilin, ben gördüm biliyorum…’’

Ve yerinde görerek yazan bu hanıma verilen bir cevabı da yazmadan geçemeyeceğim. Bir hayvan dostu olan Elif Çağın cevaben:

’’Kedi bölümünde çalışan hanım perşembe tam, cuma günü yarım gün izinli. Eminim ki Çarşamba akşamdan beri kimse kedi bölümüne uğramamıştır. Bizler önceleri yardıma giderdik barınağa. Kör-sağır olursak yetkililer tarafından iyiyiz, olmazsak tü-kaka… gönüllüleri barınaktan uzaklaştırdılar. Sağolsunlar barınak yetkilileri.

Sizi de tebrik ediyorum Gonca Hanım, bizler gibi; ‘kör-sağır’ olmadığınız için…’’

Her iki hanıma da sevgi ve saygılarımızla…

Son cümle: Tertiplenen yemekte toplanan paralarla alınacak ve hizmet verecek olan ‘HAYBULANZ’, hangi barınakta, hangi şartlarda hizmet verebilecek acaba? Tabii ki bizlerde takipçi olmaya devam edeceğiz.

Benimle beraber merak edenlere,

Saygılarımla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.