Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Yaşar Çelebi
Köşe Yazarı
Yaşar Çelebi
 

Prof. Ernest Hirsch...

Lise öğretmeni ile yolda karşılaşan Hasan öğretmenine; -“Üniversiteye gitmediğime şimdi çok pişmanım öğretmenim” diye dertlenir. Öğretmen; -“İyi de, şimdi niye gitmiyorsun oğlum?..” Hasan; -“Çünkü artık 25 yaşındayım öğretmenim. Evliyim, bir de çocuğum var. Şimdi başlasam en az dört senemi alır’’. Öğretmen tekrar sorar; -“Pekâlâ, eğer şimdi üniversiteye başlarsan bitirdiğinde 29 yaşında olacaksın değil mi, peki gitmezsen kaç yaşında olacaksın?” Öğretmeninin ne demek istediğini anlayan Hasan’ın aklına, aynı öğretmenin okul sıralarında söylediği Mark Millman’ın bir sözü gelir; “TIRMANMAYI GÖZE ALAN KİŞİ, ZİRVENİN TADINI ÇIKARTIR.” Türlü zorluklarla zirveye çıkıp, tadını çıkaramayanlar da var tabii ki... Örneğin, Hitler faşizminden kaçıp Türkiye'ye sığınan, çok sayıda ki bilim insanlarından birisi olan Alman Ordinaryüs Profesör Dr. Ernest Eduard Hirsch gibi. Ernest Hirsch Yahudi bir anne babanın çocuğu olan Hirsch, 1902 yılında Almanya'da doğdu. 1924 yılında 22 yaşında hukuk doktorasını tamamladı. 1927 yılında henüz 25 yaşında iken Frankfurt Main Üniversitesi ticaret hukuku kürsüsünde ders veriyordu.  1933 yılı Nazi Almanya’sında hâkimlik ve üniversite de öğretim üyeliği yaparken, ‘Yahudi’ olduğu gerekçesi ile işine ani bir şekilde son verildi. Kitapları, piyanosu ve kemanı ile baş başa kalıvermişti Hirsch. Elinde kalan birkaç eşyasını da satıp Hollanda’ya, Amsterdam'a gitti.  Hirsch Hollandaca (Flemenkçe) öğrenip Amsterdam Üniversitesi’nde ticaret hukuku kürsüsünün başına geçmeyi beklerken kendisine İstanbul Üniversitesi ticaret hukuku kürsüsünün başına geçmek için teklif geldi. Hirsch teklifi kabul etti ve 1933 yılında Türkiye'ye geldi. 1936 yılından itibaren sözleşme gereği derslerini Türkçe vermeye başladı. 1945-1952 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde profesör olarak çalıştı. Hirsch, şu anda hala yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret kanunun mimarı olarak Türk tarihinde yerini aldı. 1952 yılında Berlin Belediye Başkanı Reuter’in ısrarı üzerine Almanya'ya döndü. 1953-1967 yılları arası Hür Berlin Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak, 2 dönem de rektörlük görevi yaptıktan sonra 1967’de emekli oldu. Hirsch, 29 Mart 1975 yılında Almanya-Königsfeld (Schwarzwald) şehrinde öldü. İkinci dünya savaşı (öncesi) döneminde Hitler Almanya’sından kaçan çok sayıda ki bilim adamına Türkiye Cumhuriyeti kucak açtı. Peki, aradan geçen 90 senede ne değişti de bizim gençlerimiz, doktorlarımız şimdi Almanya’ya (veya diğer Avrupa ülkelerine) gitmeyi düşünüyorlar (planlıyorlar) acaba? Sebep elektrik zamları değildir herhalde... Ne dersiniz?... Saygılarımla…
Ekleme Tarihi: 01 Nisan 2022 - Cuma

Prof. Ernest Hirsch...

Lise öğretmeni ile yolda karşılaşan Hasan öğretmenine;

-“Üniversiteye gitmediğime şimdi çok pişmanım öğretmenim” diye dertlenir. Öğretmen;

-“İyi de, şimdi niye gitmiyorsun oğlum?..” Hasan;

-“Çünkü artık 25 yaşındayım öğretmenim. Evliyim, bir de çocuğum var. Şimdi başlasam en az dört senemi alır’’. Öğretmen tekrar sorar;

-“Pekâlâ, eğer şimdi üniversiteye başlarsan bitirdiğinde 29 yaşında olacaksın değil mi, peki gitmezsen kaç yaşında olacaksın?” Öğretmeninin ne demek istediğini anlayan Hasan’ın aklına, aynı öğretmenin okul sıralarında söylediği Mark Millman’ın bir sözü gelir;

“TIRMANMAYI GÖZE ALAN KİŞİ, ZİRVENİN TADINI ÇIKARTIR.”

Türlü zorluklarla zirveye çıkıp, tadını çıkaramayanlar da var tabii ki... Örneğin, Hitler faşizminden kaçıp Türkiye'ye sığınan, çok sayıda ki bilim insanlarından birisi olan Alman Ordinaryüs Profesör Dr. Ernest Eduard Hirsch gibi.

Ernest Hirsch

Yahudi bir anne babanın çocuğu olan Hirsch, 1902 yılında Almanya'da doğdu. 1924 yılında 22 yaşında hukuk doktorasını tamamladı. 1927 yılında henüz 25 yaşında iken Frankfurt Main Üniversitesi ticaret hukuku kürsüsünde ders veriyordu. 

1933 yılı Nazi Almanya’sında hâkimlik ve üniversite de öğretim üyeliği yaparken, ‘Yahudi’ olduğu gerekçesi ile işine ani bir şekilde son verildi.

Kitapları, piyanosu ve kemanı ile baş başa kalıvermişti Hirsch.

Elinde kalan birkaç eşyasını da satıp Hollanda’ya, Amsterdam'a gitti. 

Hirsch Hollandaca (Flemenkçe) öğrenip Amsterdam Üniversitesi’nde ticaret hukuku kürsüsünün başına geçmeyi beklerken kendisine İstanbul Üniversitesi ticaret hukuku kürsüsünün başına geçmek için teklif geldi. Hirsch teklifi kabul etti ve 1933 yılında Türkiye'ye geldi. 1936 yılından itibaren sözleşme gereği derslerini Türkçe vermeye başladı.

1945-1952 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde profesör olarak çalıştı.

Hirsch, şu anda hala yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret kanunun mimarı olarak Türk tarihinde yerini aldı.

1952 yılında Berlin Belediye Başkanı Reuter’in ısrarı üzerine Almanya'ya döndü. 1953-1967 yılları arası Hür Berlin Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak, 2 dönem de rektörlük görevi yaptıktan sonra 1967’de emekli oldu.

Hirsch, 29 Mart 1975 yılında Almanya-Königsfeld (Schwarzwald) şehrinde öldü.

İkinci dünya savaşı (öncesi) döneminde Hitler Almanya’sından kaçan çok sayıda ki bilim adamına Türkiye Cumhuriyeti kucak açtı.

Peki, aradan geçen 90 senede ne değişti de bizim gençlerimiz, doktorlarımız şimdi Almanya’ya (veya diğer Avrupa ülkelerine) gitmeyi düşünüyorlar (planlıyorlar) acaba?

Sebep elektrik zamları değildir herhalde... Ne dersiniz?...

Saygılarımla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.