Dr. Paul Joseph Goebbels, 1933-1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapmış, Alman politikacı ve Nazi Almanya’sının ikinci şansölyesi idi. Adolf Hitler'in en yakın arkadaşlarından biri ve en sadık yandaşıydı. Halkı doğru olmayan inandırma adına çığır açan yöntemleri kullanmıştı.
“Büyük Yalan Projesi,” gerçeğin büyük ölçüde çarpıtılması veya yanlış sunulması olarak, onun tarafından ortaya atılmış ve başarılı olmuştu. Düşüncesi, “Yalanı tekrarladıkça inanan çoğalır” prensibine dayanır. Goebbels ve Hitler’in yalanlarına halk inanmış, bunun sonucunda ise milyonlarca insan ölmüştü.
Ö. Çerçioğlu’nun kurmayları da tıpkı Goebbels gibi propaganda ile halkı yalanlarla inandırma yoluna gitmektedir. Bu yalanlardan birisi de “Ilıcabaşı Kentsel Dönüşüm Projesi” oldu.
Söz konusu Ilıcabaşı Kentsel Dönüşüm alanı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 25.3.2013 tarihli ve 1317 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2’nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 03.04.2013 tarihinde riskli alan ilan edilmiş, 02.05.2013 tarih ve 28635 sayılı Resmî Gazete de yayınlanmıştı. Ardından 29 Ağustos 2013’te Özlem Çerçioğlu tarafından şaşaalı bir şekilde ilk kazma vuruldu, mahallede Kentsel Dönüşüm Ofisi açıldı. Büyük bir yalan projesi olarak “Kentsel dönüşüm başladı” denildi. İnternet siteleri bile kuruldu. (Yazının altında bu sitelerin linklerini bıraktık.)
Aradan 12 yıl geçti, ofis ortadan kalktı, devasa billboardlar yok olup gitti, millet evinden barkından oldu. Olmayan şey kentsel dönüşüm oldu. Halkın umutları yok olup gitti.
Ö. Çerçioğlu geçtiğimiz günlerde halkın iradesini hiçe sayıp başka bir partiye geçti. Üstelik halktan oy isterken, “Bana oy vermezseniz o parti gelir” dediği partiye geçti. Halkın AKP nefretinden faydalanıp seçildi ama, bunu unutup utanmadan AKP’ye geçti.
Ö. Çerçioğlu bugünlerde yine Ilıcabaşı Kentsel Dönüşüm Projesine sarıldı. Sözde uzmanlar gelip işi çözeceklermiş. Güler misin? Ağlar mısın?
Ayrıca, Orta Mahalle çevresinde yapılan “Kentsel Dönüşüm” başka bir boyuta evrilerek “Rantsal Dönüşüm” oldu. Ev sahipleri ve inşaat firmaları kazanırken kentimiz kaybetti. AYKONUT Projesi ise tem bir felaket.
12 yıldır kentsel dönüşüm adına bir arpa boyu yol alamayan Ö. Ç. popülist bir yaklaşımla yeniden harekete geçti. Aslında belediye bünyesinde çok sayıda şehir plancısı, mimar, mühendis gibi teknik özellikleri olan insanlar var. Ama sadece varlar. Ne yaparlar? Hangi projeleri hayata geçirdiler? Kente hangi değeri kazandırdılar? Ne kadar verimliler? Aldıkları maaşların hakkını verdiler mi? Bilemiyoruz.
Aydın kent olarak geri kalmış, ekonomisi gerilemiş, turizm bitik durumda, ulaşım sıkıntılı, sosyal yaşam alanları yok denecek kadar az. Sosyal desteklerin ise ne olduğu belli değil. Ama Ö. Çerçioğlu’na ve onun kadrosuna sorarsanız, kent olarak uçuyoruz. Artık bu masallara Kadir İnanır bile inanmıyor. Şu kadar yatırım yaptık, şu kadar boru döşedik, şu kadar yol yaptık söylemlerine artık kimse inanmıyor.
Bu kadronun teknik konuda hiçbir şey bilmediğinin en güzel örneği, şu kadar kilometre yol yaptık söylemi.
Yapılan yol kilometre değil, metrekare cinsinden söylenir ve öyle ihale edilir. Bunlar dağ yollarında dozerin düzelttiği yolu da altı farklı katmandan oluşan sıcak asfalt yolları da aynı kefeye koyuyor, hesap kitap bilmiyorlar.
Bu yol konusunda çok ilginç bilgilere sahibiz. Nasıl yapılmış? Nasıl işin suyu çıkmış? Bu işleri kim organize etmiş? Bir ara yazarız.
Unutmadan, Büyükşehir’de kentsel dönüşümün başında kim var? Ertuğrul Yamen. ODTÜ mezunu bir şehir plancısı. Fıkra bu kadar.
"Sadık kimse kendisine zarar getirecek bile olsa doğruyu söyleyendir." (Cüneyd-i Bağdadi)