Aydın trafiğinde son zamanlarda dikkat çeken bir değişiklik var. Aslında “dikkat çekmek” hafif kalır; çünkü bu değişiklik sürücüler için adeta bir stres testi niteliğinde. Şehrin birçok noktasında trafik lambaları artık yeşilden kırmızıya bir anda geçiyor. Ne sarı ışık var ne de kaç saniye kaldığını gösteren sayaç… Sonuç? Ani frenler, birbirine giren sinirler, hatta zaman zaman tehlikeli yakınlaşmalar. Aydın’da Trafik Işığı Krizi: Bir Anda Kırmızı, Bir Anda Kaos Aydın trafiğinde son zamanlarda dikkat çeken bir değişiklik var. Aslında “dikkat çekmek” hafif kalır; çünkü bu değişiklik sürücüler için adeta bir stres testi niteliğinde. Şehrin birçok noktasında trafik lambaları artık yeşilden kırmızıya bir anda geçiyor. Ne sarı ışık var ne de kaç saniye kaldığını gösteren sayaç… Sonuç? Ani frenler, birbirine giren sinirler, hatta zaman zaman tehlikeli yakınlaşmalar. Trafik Işığı Krizi: Bir Anda Kırmızı, Bir Anda Kaos Aydın trafiğinde son zamanlarda dikkat çeken bir değişiklik var. Aslında “dikkat çekmek” hafif kalır; çünkü bu değişiklik sürücüler için adeta bir stres testi niteliğinde. Şehrin birçok noktasında trafik lambaları artık yeşilden kırmızıya bir anda geçiyor. Ne sarı ışık var ne de kaç saniye kaldığını gösteren sayaç… Sonuç? Ani frenler, birbirine giren sinirler, hatta zaman zaman tehlikeli yakınlaşmalar. Oysa eskiden böyle değildi. Kırmızıya geçmeden önce yanıp sönen bir sarı ışık sürücüyü uyarır; “hazırlan, ışık değişiyor” derdi. Ya da ışığın altında kalan süreyi gösteren sayaçlar sayesinde herkes hızını ayarlar, gereksiz panik yaşanmazdı. Şimdi ise sürücüler kırmızıyla âdeta yüz yüze kalıyor. Özellikle yoğun kavşaklarda yaşanan bu ani geçişler, trafikteki akıcılığı tamamen baltalıyor. Bu durumun en tehlikeli sonucu, refleksle yapılan ani frenler. Arkadan gelen aracın takip mesafesi yetersizse sonuç büyük sıkıntı. Ayrıca her ani fren, zincirleme bir gerginlik yaratıyor. “Acaba yetişir miyim?” telaşıyla gaza basan da var, ışık değişince duramayarak kavşağa giren de… Bir trafik ışığının bu kadar hayati bir rolü olduğunu günlük hayatta çoğu zaman unutuyoruz, ama bu örnek bize tekrar hatırlatıyor. Peki, neden böyle oldu? Elbette bunun teknik, güvenlik veya tasarruf gibi gerekçeleri olabilir. Ancak gerekçe ne olursa olsun, sürücünün alışkanlığını bir anda değiştirmek mümkün değildir. Trafik bir kültürse, ışıklar da o kültürün en temel iletişim araçlarıdır. Sürücüyü yönlendirmeyen, uyarmayan ışıklar çözüm değil, aksine sorun üretir. Aydın gibi hızla büyüyen bir şehirde trafik düzeninin daha dikkatli yönetilmesi gerekiyor. Bir ışığın saniyesi, bir sarı uyarısı bile sürücünün davranışını değiştirir, kazaları önler. Şehrin dinamiğini bilen yerel yöneticilerin ve trafik planlamacılarının bu konuyu hızlı bir şekilde değerlendirmesi şart. Çünkü mesele sadece bir ışık meselesi değil; can güvenliği meselesi.