Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Muratcan Işıldak
Köşe Yazarı
Muratcan Işıldak
 

Bir Aşık Veysel…

Aşık Veysel (Şatıroğlu) 1894 (H. 1310) yılının Mayıs ayında Sivas’ın Şarkışla İlçesi’nin Sivrialan=Sivr’alan (Söbalan) köyünde dünyaya geldi. Anası Gülizar, O’nu koyun sağmaktan dönerken yolda doğurdu. Veysel’in doğduğu Sivrialan köyü bir kısmı kayalık bir kısmı ağaçlık bir dağın vadisinde yer alıyordu. Köy kıraç, verimsiz topraklara sahipti. Köylüler karasabanla çift sürer, kağnı ile sap, saman getirir, bir çift öküzle döven koşarlardı çoğu kez. Emlek, âşıklarıyla ün salmış, pek çok aşık yetiştirmiş bir yöreydi… Dolayısıyla Sivrialan’a da sık sık bu yörenin aşıkları uğrar sohbetler, muhabbetler, cemler yapılırdı. Veysel küçüklüğünden beri bu toplantılara katılır, yörenin âşıklarından deyişler dinler, onlar hakkında bilgiler alırdı. Bu tür muhabbetlere babası da meraklıydı. O da eski âşıkların deyişlerini söyler, bunlardan zevk alırdı. Veysel’in de şiire, saza, söze merakım keşfeden Ahmet Ağa, oğluna bir bağlama yaptırdı. Yakın arkadaşlarıyla birlikte Halk Şairlerini Koruma Derneği’ni kurarlar(1931). Dernek üyeleri Sivas’ta bir “Halk Şairleri Bayramı” düzenlemek fikrini kısa zamanda geliştirirler ve yaşama geçirirler. Bayram süresince çalıp söyleyecek yerel müzikçileri ve âşıkları toplamak başlı başına bir sorundur. Zira o yıllarda yerli sanatçılar bu günkü kadar rahatlıkla geniş kitleler önünde sanat uygulaması yapmaktan çekinirler. Halk Şairleri Bayramını düzenleme komitesi Şarkışla’nın Sivrialan Köyü’ne de uğrar; iyi çalıp söyleyenleri tespit edip bayrama katılmalarını sağlamak için… Heyet Veysel’in evine geldiğinde Veysel karısına evde olmadığını söyletir. Katılmak istemez. Aslında çekinmektedir, hatta biraz da korkusu vardır. Zira devletin adamlarının onu soruşturması, başına bir iş geleceği korkusunu uyandırır. Âşık Veysel’in yaşamında, kişiliğinin ve sanatının oluşumunda en büyük etken hiç kuşku yok ki; Köy Enstitüleri’nde saz öğretmenliği yaptığı dönemdir. Ahmet Kutsi Tecer, Sabahattin Eyüboğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, İsmail Hakkı Tonguç ve Bedrettin Tuncel’ in girişimiyle 1941 yılında, Köy Enstitüleri’nde müzik öğretmenliğine başlar. Hasanoğlan, Yıldızeli, Çifteler, Lâdik, Gölköy Öğretmen Okulu’nda Tonguç’un eğitim ordusuna katılarak bir nefer olarak çalışır. Bu tarihten ölümüne dek Türkiye’yi karış karış dolaşarak Atatürk’ün ilkelerini, cumhuriyeti, laikliği sarsılmaz bir azimle savunur. Âşık Veysel’in türkülerinde işlediği konuların ağırlığını Türkiye’nin kalkınmışlığı, çağdaşlığı, laikliği oluştururken doğa sevgisi, birlik, beraberlik onda işlenen konular arasında yer alır. Biz burada Veysel’in sanatını ve özelliklerini vermeyeceğiz. 21 Mart 1973 günü Âşık Veysel Şatıroğlu olarak yaşamım yitirir. Veysel, 22 Mart günü sadık yâri olan kara toprakla buluşmuştur.
Ekleme Tarihi: 07 Haziran 2021 - Pazartesi

Bir Aşık Veysel…

Aşık Veysel (Şatıroğlu) 1894 (H. 1310) yılının Mayıs ayında Sivas’ın Şarkışla İlçesi’nin Sivrialan=Sivr’alan (Söbalan) köyünde dünyaya geldi. Anası Gülizar, O’nu koyun sağmaktan dönerken yolda doğurdu. Veysel’in doğduğu Sivrialan köyü bir kısmı kayalık bir kısmı ağaçlık bir dağın vadisinde yer alıyordu. Köy kıraç, verimsiz topraklara sahipti. Köylüler karasabanla çift sürer, kağnı ile sap, saman getirir, bir çift öküzle döven koşarlardı çoğu kez.

Emlek, âşıklarıyla ün salmış, pek çok aşık yetiştirmiş bir yöreydi… Dolayısıyla Sivrialan’a da sık sık bu yörenin aşıkları uğrar sohbetler, muhabbetler, cemler yapılırdı. Veysel küçüklüğünden beri bu toplantılara katılır, yörenin âşıklarından deyişler dinler, onlar hakkında bilgiler alırdı. Bu tür muhabbetlere babası da meraklıydı. O da eski âşıkların deyişlerini söyler, bunlardan zevk alırdı. Veysel’in de şiire, saza, söze merakım keşfeden Ahmet Ağa, oğluna bir bağlama yaptırdı.

Yakın arkadaşlarıyla birlikte Halk Şairlerini Koruma Derneği’ni kurarlar(1931). Dernek üyeleri Sivas’ta bir “Halk Şairleri Bayramı” düzenlemek fikrini kısa zamanda geliştirirler ve yaşama geçirirler. Bayram süresince çalıp söyleyecek yerel müzikçileri ve âşıkları toplamak başlı başına bir sorundur. Zira o yıllarda yerli sanatçılar bu günkü kadar rahatlıkla geniş kitleler önünde sanat uygulaması yapmaktan çekinirler. Halk Şairleri Bayramını düzenleme komitesi Şarkışla’nın Sivrialan Köyü’ne de uğrar; iyi çalıp söyleyenleri tespit edip bayrama katılmalarını sağlamak için… Heyet Veysel’in evine geldiğinde Veysel karısına evde olmadığını söyletir. Katılmak istemez. Aslında çekinmektedir, hatta biraz da korkusu vardır. Zira devletin adamlarının onu soruşturması, başına bir iş geleceği korkusunu uyandırır.

Âşık Veysel’in yaşamında, kişiliğinin ve sanatının oluşumunda en büyük etken hiç kuşku yok ki; Köy Enstitüleri’nde saz öğretmenliği yaptığı dönemdir. Ahmet Kutsi Tecer, Sabahattin Eyüboğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, İsmail Hakkı Tonguç ve Bedrettin Tuncel’ in girişimiyle 1941 yılında, Köy Enstitüleri’nde müzik öğretmenliğine başlar. Hasanoğlan, Yıldızeli, Çifteler, Lâdik, Gölköy Öğretmen Okulu’nda Tonguç’un eğitim ordusuna katılarak bir nefer olarak çalışır.

Bu tarihten ölümüne dek Türkiye’yi karış karış dolaşarak Atatürk’ün ilkelerini, cumhuriyeti, laikliği sarsılmaz bir azimle savunur.

Âşık Veysel’in türkülerinde işlediği konuların ağırlığını Türkiye’nin kalkınmışlığı, çağdaşlığı, laikliği oluştururken doğa sevgisi, birlik, beraberlik onda işlenen konular arasında yer alır. Biz burada Veysel’in sanatını ve özelliklerini vermeyeceğiz.

21 Mart 1973 günü Âşık Veysel Şatıroğlu olarak yaşamım yitirir. Veysel, 22 Mart günü sadık yâri olan kara toprakla buluşmuştur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.