Rıdvan Eşin
Ünüllar Hidrolik
Fibar
Hüseyin Asar
Köşe Yazarı
Hüseyin Asar
 

EN BÜYÜK SORUNUMUZ; AHLAK YOKSUNLUĞU

Ülkemizde Müslüman nüfus oranı %99 olarak açıklanmaktadır. İman ve amelin somutlaştığı yani, bir şahısta ete kemiğe büründüğü İslâm ahlakı Müslüman olmanın esasları arasındadır. Bu ahlaki değerler; doğru olmak, takva, ihsan, ihlas sahibi olmak, cömert olmak, merhametli olmak gibi ahlaki değerler olarak görülmektedir. Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı'nın 2021 tarihli resmi verilerine göre, Japonya nüfusunun %48,1'i kendisini Şintoist, %46,5'i ise Budist olarak tanımlıyor. Nüfusun yalnızca %1,05'i Hristiyan, kalan %4,3'ü ise diğer dinlere inanıyor. “İyi kalpli insan” denildiğinde, iyi ahlaklı, doğru, temiz, mazbut bir kişilik anlaşılmaktadır. İyi kalpli bir insan yetiştirmek, iyi faziletlere sahip olmak için, bu değerlerin öneminden ve yüceliğinden bahsetmek gerekmektedir. Ahlak eğitimi, iyi kalpli, iyi huylu insan yetiştirmek için yapılmaktadır. Türkiye’de ahlak eğitimi, ilkokul dördüncü sınıftan lise sona kadar devam eden “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersiyle verilmektedir. Anlaşılacağı üzere, din eğitimi ile birlikte, dini kaideler bağlamından ahlaki değerler aktarılır, iyi ve kötü nitelikleri bu yönden öğretmeye gayret edilir. Japonya’da ise ahlak eğitimi dersi ilkokul birinci sınıftan itibaren lise sona kadar aralıksız verilmektedir. Ayrıca iş hayatında bile çeşitli yollarla devam eden ahlak eğitimi neredeyse ömür boyu sürer. Doğruluk, sağlıklı kişisel gelişim, toplumsal yaşam, sevgi ve saygı, dostluk, diğer canlılara saygı, samimiyet, uyum, karşılıklı anlayış, doğa sevgisi, iş yaşamında dürüstlük, memleket sevgisi, cesaret, yeniliklere açık olma, insanlara güvenmek, etik değerlere sahip çıkmak gibi çok sayıdaki değerler, Japon eğitim sistemindeki ahlak dersinin temellerini oluşturur. Müslüman bir ülkede yaşayan, köklü bir tarihi geçmişe sahip olan insanlarımızın ahlak konusunda bu kadar gerilemiş olmasının sebebi eğitim eksikliği ve değerlerin aşındırılmasıdır. Okullarımızda değerler eğitimine yer verilmekte olmasına rağmen öğrencilerin çevresinde gördüğü canlı örnekler bu eğitimin başarısız olmasına neden olmaktadır. Yalan söylemenin ne kadar yanlış olduğu konusunda eğitim verseniz bile, çocuğun televizyonda izlediği siyasi liderlerin söylediği yalanları görmesi, bu yalan söyleyen kişilerin gayet mutlu bir yaşam sürmesi tezat oluşturmaktadır. Buradan milyonlarca örnek vermem mümkün ama, şu aşamada herkesin bu konuda yeterince bilgisi olduğuna inandığımız için sözde Müslüman olup ahlaklı olmayan örnekleri vermiyoruz. Ülkemizde ahlaksızlık temel ilke olmuş, insanları esir almış durumda. Buna karşılık ülkemizde dinsiz olarak adlandırılan Japon halkının ahlaki durumunu sizin takdirinize bırakıyorum. Geçtiğimiz Çarşamba günü Aydın Büyükşehir Belediyesinde bir mobbing haberini gördük. Uzun zamandır buna benzer mobbing haberlerine tanık olduğumuz belediyenin bu konuda artık Nirvana’ya ulaştığını görmek bizi derinden üzdü. Biz isterdik ki belediyemiz, insanların ekmeği ile oynamak yerine, kentin kronikleşmiş sorunlarına çözüm aramalıydı. Adını bile anmak istemediğimiz belediye başkanı çevresine kin kusmak yerine işine odaklanmalıydı. Olay şöyle; Belediye çalışanı üyesi olduğu siyasi partiden istifa etmeye zorlanıyor. İstifa etmeyince kendi partisinin Genel Başkanı ile Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel aleyhinde paylaşım yapması isteniyor. Tüm bunları yapmayan çalışana başka bir ilçede görevlendirildiği bilgisi veriliyor. Bu kararı imzalamayan memura durum kargo ile iletiliyor. 10 günlük geçici görevlendirme bitince başka bir ilçeye, sonra başka bir ilçeye yine geçici görev yazılacağı kendisine bildiriliyor. Hukuki olarak hiçbir şey yapamayacağını anlayan çalışan kendi düşünce ve değerlerinden taviz vermektense işinden ayrılmak zorunda kalıyor. Yukarıda yazdığımız gibi ülkemizde büyük bir ahlak sorunu bulunuyor. Belediye başkanının kendisi partisinden istifa etti diye personelini de istifaya zorluyor, etmeyince mobbing ile yıldırıp istifa ettiriliyor. Bundan daha ahlaksız ve alçakça düşünce olabilir mi? Bu nasıl insanlık? Artık ahlaktan değil, insanlıktan çıktığımızın resmi bu olsa gerek, çalışanları ekmeğinden etmek. İnsanları ekmeğinden etmek için, "Ekmek veriyoruz, biz yönlendiririz, bizim dediğimiz olacak" anlayışı, kabul edilebilecek bir anlayış değildir. Bu ahlaksız anlayışın terk edilmesi gerekiyor ama, bunu anlayacak insanlar nerede? “Yolsuzluk fahişelikten daha kötüdür. Fahişelik bir tek bireyin ahlakının bozulmasıdır, oysa yolsuzluk tüm toplumun ahlakını tehlikeye düşürür.” (Karl Kraus)
Ekleme Tarihi: 15 Eylül 2025 -Pazartesi

EN BÜYÜK SORUNUMUZ; AHLAK YOKSUNLUĞU

Ülkemizde Müslüman nüfus oranı %99 olarak açıklanmaktadır. İman ve amelin somutlaştığı yani, bir şahısta ete kemiğe büründüğü İslâm ahlakı Müslüman olmanın esasları arasındadır. Bu ahlaki değerler; doğru olmak, takva, ihsan, ihlas sahibi olmak, cömert olmak, merhametli olmak gibi ahlaki değerler olarak görülmektedir.

Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı'nın 2021 tarihli resmi verilerine göre, Japonya nüfusunun %48,1'i kendisini Şintoist, %46,5'i ise Budist olarak tanımlıyor. Nüfusun yalnızca %1,05'i Hristiyan, kalan %4,3'ü ise diğer dinlere inanıyor.

“İyi kalpli insan” denildiğinde, iyi ahlaklı, doğru, temiz, mazbut bir kişilik anlaşılmaktadır. İyi kalpli bir insan yetiştirmek, iyi faziletlere sahip olmak için, bu değerlerin öneminden ve yüceliğinden bahsetmek gerekmektedir.

Ahlak eğitimi, iyi kalpli, iyi huylu insan yetiştirmek için yapılmaktadır.

Türkiye’de ahlak eğitimi, ilkokul dördüncü sınıftan lise sona kadar devam eden “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersiyle verilmektedir. Anlaşılacağı üzere, din eğitimi ile birlikte, dini kaideler bağlamından ahlaki değerler aktarılır, iyi ve kötü nitelikleri bu yönden öğretmeye gayret edilir.

Japonya’da ise ahlak eğitimi dersi ilkokul birinci sınıftan itibaren lise sona kadar aralıksız verilmektedir. Ayrıca iş hayatında bile çeşitli yollarla devam eden ahlak eğitimi neredeyse ömür boyu sürer. Doğruluk, sağlıklı kişisel gelişim, toplumsal yaşam, sevgi ve saygı, dostluk, diğer canlılara saygı, samimiyet, uyum, karşılıklı anlayış, doğa sevgisi, iş yaşamında dürüstlük, memleket sevgisi, cesaret, yeniliklere açık olma, insanlara güvenmek, etik değerlere sahip çıkmak gibi çok sayıdaki değerler, Japon eğitim sistemindeki ahlak dersinin temellerini oluşturur.

Müslüman bir ülkede yaşayan, köklü bir tarihi geçmişe sahip olan insanlarımızın ahlak konusunda bu kadar gerilemiş olmasının sebebi eğitim eksikliği ve değerlerin aşındırılmasıdır. Okullarımızda değerler eğitimine yer verilmekte olmasına rağmen öğrencilerin çevresinde gördüğü canlı örnekler bu eğitimin başarısız olmasına neden olmaktadır.

Yalan söylemenin ne kadar yanlış olduğu konusunda eğitim verseniz bile, çocuğun televizyonda izlediği siyasi liderlerin söylediği yalanları görmesi, bu yalan söyleyen kişilerin gayet mutlu bir yaşam sürmesi tezat oluşturmaktadır. Buradan milyonlarca örnek vermem mümkün ama, şu aşamada herkesin bu konuda yeterince bilgisi olduğuna inandığımız için sözde Müslüman olup ahlaklı olmayan örnekleri vermiyoruz. Ülkemizde ahlaksızlık temel ilke olmuş, insanları esir almış durumda. Buna karşılık ülkemizde dinsiz olarak adlandırılan Japon halkının ahlaki durumunu sizin takdirinize bırakıyorum.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Aydın Büyükşehir Belediyesinde bir mobbing haberini gördük. Uzun zamandır buna benzer mobbing haberlerine tanık olduğumuz belediyenin bu konuda artık Nirvana’ya ulaştığını görmek bizi derinden üzdü. Biz isterdik ki belediyemiz, insanların ekmeği ile oynamak yerine, kentin kronikleşmiş sorunlarına çözüm aramalıydı. Adını bile anmak istemediğimiz belediye başkanı çevresine kin kusmak yerine işine odaklanmalıydı.

Olay şöyle;

Belediye çalışanı üyesi olduğu siyasi partiden istifa etmeye zorlanıyor. İstifa etmeyince kendi partisinin Genel Başkanı ile Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel aleyhinde paylaşım yapması isteniyor.

Tüm bunları yapmayan çalışana başka bir ilçede görevlendirildiği bilgisi veriliyor. Bu kararı imzalamayan memura durum kargo ile iletiliyor. 10 günlük geçici görevlendirme bitince başka bir ilçeye, sonra başka bir ilçeye yine geçici görev yazılacağı kendisine bildiriliyor. Hukuki olarak hiçbir şey yapamayacağını anlayan çalışan kendi düşünce ve değerlerinden taviz vermektense işinden ayrılmak zorunda kalıyor.

Yukarıda yazdığımız gibi ülkemizde büyük bir ahlak sorunu bulunuyor. Belediye başkanının kendisi partisinden istifa etti diye personelini de istifaya zorluyor, etmeyince mobbing ile yıldırıp istifa ettiriliyor. Bundan daha ahlaksız ve alçakça düşünce olabilir mi? Bu nasıl insanlık? Artık ahlaktan değil, insanlıktan çıktığımızın resmi bu olsa gerek, çalışanları ekmeğinden etmek.

İnsanları ekmeğinden etmek için, "Ekmek veriyoruz, biz yönlendiririz, bizim dediğimiz olacak" anlayışı, kabul edilebilecek bir anlayış değildir. Bu ahlaksız anlayışın terk edilmesi gerekiyor ama, bunu anlayacak insanlar nerede?

“Yolsuzluk fahişelikten daha kötüdür. Fahişelik bir tek bireyin ahlakının bozulmasıdır, oysa yolsuzluk tüm toplumun ahlakını tehlikeye düşürür.” (Karl Kraus)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (4)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Gülcan
(15.09.2025 17:51 - #72627)
Harika bir yazı olmuş Tebrikler arkadaşım Ellerine emeğine yüreğine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Gülcan
(15.09.2025 17:51 - #72628)
Harika bir yazı olmuş Tebrikler arkadaşım Ellerine emeğine yüreğine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yiğit adam
(15.09.2025 17:51 - #72629)
Bahse konu kişiliksiz için tek gerçek para
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yiğit adam
(15.09.2025 17:51 - #72630)
Bahse konu kişiliksiz için tek gerçek para
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.