Rıdvan Eşin
Ünüllar Hidrolik
Fibar
Hüseyin Asar
Köşe Yazarı
Hüseyin Asar
 

CHP AYDIN ÖRGÜTÜNDE KONGRE SÜRECİ

Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin Kurucu Partisi olması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi, demokrasinin kalesidir. 100 yılı aşkın süredir ülkemizin siyasetine ve demokratik yönetim şekline önemli katkılar yapmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi olmasaydı, ülkemizde sağlıklı bir demokrasinin varlığından asla söz edemezdik. Kurulduğu günden bugüne tam demokrasiyi savunan ve bunu parti tüzüğünde yazan, halka demokrasiyi vaat eden Cumhuriyet Halk Partisi demokrasinin zirvesinde olmalı, bu amaç doğrultusunda çalışmalıdır. Kuruluşundan bugüne demokrasiyi savunan, ancak kendi iç uygulamalarında uygulamayan bir parti ülkeye tam demokrasiyi vaat edemez ve uygulayamaz. Tam demokrasiye giden yolun çıkış noktası demokratik şekilde işleyen kongre sürecidir. Yapılacak tüm seçim ve ön seçimlerde demokratik uygulamalar ön planda olmalıdır. Ülkemizin ekonomik ve siyasi durumu ortada iken, mevcut iktidardan kurtulmamız gerekiyor. Bunun için yapmamız gereken CHP çatısı altında birleşip mücadele etmektir. Gün kırgınlıkları bir kenara bırakıp hep birlikte omuz omuza olma günüdür, gün direnme günüdür, gün asla çözülmeme ve dayanışma günüdür. Önümüzde ülkemizin demokrasisi adına çok kötü günler var, teslim olursak Kuvayi Milliye kaybedecek, yenilirsek Cumhuriyet devrimleri yok olacaktır. Bizim Atatürk’e sözümüz var; “Cumhuriyet İlelebet Payidar kalacak” diye. Gün emperyalizme karşı mücadele günüdür. Zafer; laik, çağdaş, demokratik Türkiye'ye inanan bizlerin olacaktır. Gelelim Aydın’a 23 yıldır Aydın siyasetine damgasını vurmuş, zamanla CHP Aydın örgütü üzerinde siyasi tahakküm kurmuş olan Ö. Ç. Bir dahaki dönemde aday olamayacağını anlayınca partisini terk etmiştir. Üstelik halktan oy isterken, “Bana oy vermezseniz AKP gelir” diyerek CHP’li olmayan ancak AKP’yi sevmeyen kişileri de kandırarak seçilmiştir. Demek ki Ö. Ç. bunca yıl halkın gözünün içine baka baka yalan söylemiş. Mahalle delegeliği seçimlerinin sonuna geldik. İl genelinde blok listeler vardı, çoğunlukla tek liste ile delege seçimleri yapıldı. Keşke çarşaf listeler olsaydı. Delege olarak seçilenlerin büyük bölümü eski üyelerden ve yaşlı gruptan oluştuğu görünüyor. Gençlerin önemli bir kısmı CHP’li ama, listelerde gençlere gerektiği kadar yer verilmediğini görüyoruz. Listelerin hazırlanmasında milletvekillerinin etkili olduğu, kendilerine yakın isimlerin seçildiği kulislerin konuştuğu konu. Böylelikle il ve ilçe listelerini oluşturup kendilerini sağlama almak istedikleri anlaşılıyor. Bu durum Ö. Çerçioğlu’nun örgüt üzerinde kurduğu siyasi tahakkümün başka bir versiyonu. Yanlış anlaşılmasın, milletvekilleri derken Hüseyin Yıldız haricindeki 3 vekili yazdık. Zaten H. Yıldız var mı yok mu? Belli değil. Bizim yapmamız gereken mevcut iktidardan kurtulmak. Ancak dinozor diye tabir edilen ve defalarca yönetimlerde yer alıp bir fark yaratmayanlardan kurtulmamız gerekir. Yeni oluşacak ilçe ve il yönetimlerinde eski yönetimlerin kalıntılarını değil, siyaseti bilen, vizyon sahibi, değişim ve gelişime ayak uydurup partiyi daha iyi yerlere getirebilecek olan kişiler yer almalı. Sadece avukatlar değil, akademisyen, iş insanı, esnaf, çiftçi ve diğer insanlar yönetimlerde görev almalıdır. Yelpaze ne kadar geniş olursa, o kadar çözüm odaklı bir yönetim oluşmuş olur. Önümüzdeki günlerde ilçe ve il kongreleri yapılacak. Umarım çok adaylı, şölen havasında geçen kongreleri görürüz. Elbette yeni yüzleri ve özellikle gençleri yönetimlerde görmek istiyoruz. “Dürüst bir politikacı satın alındığında, satın alınmış kalacaktır.” (Simon Cameron)
Ekleme Tarihi: 06 Eylül 2025 -Cumartesi

CHP AYDIN ÖRGÜTÜNDE KONGRE SÜRECİ

Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin Kurucu Partisi olması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi, demokrasinin kalesidir. 100 yılı aşkın süredir ülkemizin siyasetine ve demokratik yönetim şekline önemli katkılar yapmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi olmasaydı, ülkemizde sağlıklı bir demokrasinin varlığından asla söz edemezdik.

Kurulduğu günden bugüne tam demokrasiyi savunan ve bunu parti tüzüğünde yazan, halka demokrasiyi vaat eden Cumhuriyet Halk Partisi demokrasinin zirvesinde olmalı, bu amaç doğrultusunda çalışmalıdır. Kuruluşundan bugüne demokrasiyi savunan, ancak kendi iç uygulamalarında uygulamayan bir parti ülkeye tam demokrasiyi vaat edemez ve uygulayamaz. Tam demokrasiye giden yolun çıkış noktası demokratik şekilde işleyen kongre sürecidir. Yapılacak tüm seçim ve ön seçimlerde demokratik uygulamalar ön planda olmalıdır.

Ülkemizin ekonomik ve siyasi durumu ortada iken, mevcut iktidardan kurtulmamız gerekiyor. Bunun için yapmamız gereken CHP çatısı altında birleşip mücadele etmektir. Gün kırgınlıkları bir kenara bırakıp hep birlikte omuz omuza olma günüdür, gün direnme günüdür, gün asla çözülmeme ve dayanışma günüdür.

Önümüzde ülkemizin demokrasisi adına çok kötü günler var, teslim olursak Kuvayi Milliye kaybedecek, yenilirsek Cumhuriyet devrimleri yok olacaktır. Bizim Atatürk’e sözümüz var; “Cumhuriyet İlelebet Payidar kalacak” diye. Gün emperyalizme karşı mücadele günüdür. Zafer; laik, çağdaş, demokratik Türkiye'ye inanan bizlerin olacaktır.

Gelelim Aydın’a

23 yıldır Aydın siyasetine damgasını vurmuş, zamanla CHP Aydın örgütü üzerinde siyasi tahakküm kurmuş olan Ö. Ç. Bir dahaki dönemde aday olamayacağını anlayınca partisini terk etmiştir. Üstelik halktan oy isterken, “Bana oy vermezseniz AKP gelir” diyerek CHP’li olmayan ancak AKP’yi sevmeyen kişileri de kandırarak seçilmiştir. Demek ki Ö. Ç. bunca yıl halkın gözünün içine baka baka yalan söylemiş.

Mahalle delegeliği seçimlerinin sonuna geldik. İl genelinde blok listeler vardı, çoğunlukla tek liste ile delege seçimleri yapıldı. Keşke çarşaf listeler olsaydı. Delege olarak seçilenlerin büyük bölümü eski üyelerden ve yaşlı gruptan oluştuğu görünüyor. Gençlerin önemli bir kısmı CHP’li ama, listelerde gençlere gerektiği kadar yer verilmediğini görüyoruz.

Listelerin hazırlanmasında milletvekillerinin etkili olduğu, kendilerine yakın isimlerin seçildiği kulislerin konuştuğu konu. Böylelikle il ve ilçe listelerini oluşturup kendilerini sağlama almak istedikleri anlaşılıyor. Bu durum Ö. Çerçioğlu’nun örgüt üzerinde kurduğu siyasi tahakkümün başka bir versiyonu. Yanlış anlaşılmasın, milletvekilleri derken Hüseyin Yıldız haricindeki 3 vekili yazdık. Zaten H. Yıldız var mı yok mu? Belli değil.

Bizim yapmamız gereken mevcut iktidardan kurtulmak. Ancak dinozor diye tabir edilen ve defalarca yönetimlerde yer alıp bir fark yaratmayanlardan kurtulmamız gerekir. Yeni oluşacak ilçe ve il yönetimlerinde eski yönetimlerin kalıntılarını değil, siyaseti bilen, vizyon sahibi, değişim ve gelişime ayak uydurup partiyi daha iyi yerlere getirebilecek olan kişiler yer almalı. Sadece avukatlar değil, akademisyen, iş insanı, esnaf, çiftçi ve diğer insanlar yönetimlerde görev almalıdır. Yelpaze ne kadar geniş olursa, o kadar çözüm odaklı bir yönetim oluşmuş olur.

Önümüzdeki günlerde ilçe ve il kongreleri yapılacak. Umarım çok adaylı, şölen havasında geçen kongreleri görürüz. Elbette yeni yüzleri ve özellikle gençleri yönetimlerde görmek istiyoruz.

“Dürüst bir politikacı satın alındığında, satın alınmış kalacaktır.” (Simon Cameron)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.