Eko-turizm, ziyaretçilerin temel motivasyonunun, ekosistemin bütünlüğünü korumak ve yerel halkın refahını artırmak için sorumluluk bilinciyle biyolojik ve kültürel çeşitliliği gözlemlemek, öğrenmek, keşfetmek, deneyimlemek ve takdir etmek olduğu, doğa temelli bir turizm faaliyetidir. Özellikle turizmi yıl boyuna yaymak, turizmi çeşitlendirmek ve turizm gelirini sağlıklı bir şekilde artırmak isteyen turizm kentlerinin başvurduğu yollardan birisi olarak ekoturizm öne çıkmaktadır. Özellikle yeni Büyükşehir olan Aydın gibi illerde ve turistik ilçelerde, kırsal ve ekoturizm alanında karşılaşılan yasal ve uygulama sorunları ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin ekoturizm, kırsal turizm ve tarımsal turizm alanındaki mevzuat çelişkileri ve uygulama sorunları oldukça fazla olduğu düşünülünce, bu turizm kolunda bir şeyler yapmak oldukça zor oluyor. Mevcut iktidar tarafından Ekoturizm teşvik ediliyor ancak uygulamada çeşitli yasal ve kurumsal sorunlar nedeniyle bu alanlardaki yatırımlar adeta imkânsız hale getiriliyor. Kuşadası ve Didim ilçeleri başta olmak üzere ilimizin tüm ilçelerinde ekoturizm için sağlıklı yol alabilmek için yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz. Öncelikle ekoturizm uygulanacak turizm merkezlerinde yapılaşmaya sınır getirilmeli ve sıkı denetim olmalıdır. Turizm için tarım dışı kullanım izin süreçleri sadeleştirilmeli ve yatırımcı lehine düzenlenmeli, ancak kullanımın denetlenmesi sıkı kurallara bağlanmalıdır. Yerel yönetimlerin kırsal turizm bölgelerinde özel planlama yetkisi artırılmalı, ekoturizm konusunda hareket alanı genişletilmelidir. Turizm teşvik yasası ile tarım yasası arasında üst ölçekli entegrasyon sağlanmalı, uygulama denetim altında olmalıdır. Aslından yapılacak şeyler çok basit. İyi bir planlama ve hukuki boşluk bırakmayan uygulanabilir mevzuat ileri her şey çok güzel olabilir. Bunun için merkezi ve yerel yönetimle birlikte sistemin içinde yer alan kişi ve kuruluşlar ortak akıl yolunu gözeterek işbirlikçi anlayışta olmalıdır. Çözüm basit ama, bu işte sorumluluk sahibi olanların çoğunluğu nalıncı keseri gibi hep kendine yontmayı düşündükleri için sonuç alamıyoruz. Özelikle Kuşadası gibi farklı değerlere sahip turizm kentlerinin eko turizme yönelmesi doğanın korunması için önemli ve gereklidir. Yoksa yakında Kuşadası beton çölüne dönüşecektir. “Bireysel olarak tek bir damlayız. Birlikte bir okyanusuz." (Ryunosuke Satoro)