Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Mustafa Savaş
Rıdvan Eşin
Sadettin Çetin
Köşe Yazarı
Sadettin Çetin
 

Umutlar tükenmemeli

Meşhur bir atasözümüz vardır; “Deveye demişler neden boynun eğri? Deve de; nerem doğru ki? demiş” gerçekten de toplumsal yaşantımızda her şey birbirine karıştı, doğruyu eğriden ayırt etmek çok zor bir hale dönüştü… Kavramlar hiç bu kadar içi boşaltılmamıştı… Niyetler hiç bu kadar bozulmamıştı… Suçlar hiç bu kadar artmamıştı ve suçlular hiç bu kadar arsızlaşmamıştı… İnsanlar hiç bu kadar yoksullaşmamıştı… Zenginler hiç bu kadar duyarsız ve merhametsiz olmamıştı… Milli ve Dini bütünlüğümüz hiç bu kadar tarumar edilmemişti Devlet ve millet olarak içte ve dışta hiç bu kadar itibar kaybına uğramamıştık… Eskiden et kokmasın diye tuz kullanılırdı. Şimdi tuz kokar oldu… Görünen tablo budur. Doğru olan neyimiz kaldı ki? Sokaklarda dolaşan insanlara baktığımız zaman yüzlerinin gülmediğini, morallerinin sürekli bozuk olduğunu, ikili ilişkilerde olabildiğince öfkeli ve dengesiz davranışlar sergilediklerini görmekteyiz. Davranışlara yansıyan negatif enerjinin toplumsal yansıması ise mutsuz ve huzursuz bir görüntü sergilemektedir. Bu gidişe dur denilmediği ve yaşanan olumsuz sürecin değişmediği taktirde insanların geride akalan ömürlerini mutsuz bir şekilde geçireceğe benzemektedir. Yaşanan bu kadar olumsuzluklara rağmen mutlaka çarenin varlığına inanmak meselenin çözümü için gerek şarttır. İnsanlar umutlarını kaybetmediği sürece her türlü olumsuzluğun ortadan kalkabileceği ve en azından gerekli gayretin ortaya konabileceği malumdur. Bu konuda İslam itikadında korku ümit ölçüsünden bahsedilir. İnsanoğlu şartların olumsuzluğunda sürekli olumlu düşünceye sevk edilir ve Allah’ın merhametine sığınılması emir buyurur. Kur’an-ı Kerimde de; “Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Şüphesiz ki Allah bütün günahları affeder. Çünkü o bağışlayıcı ve merhametlidir” der. (ez-Zümer, 39/53). Hazreti Ömer’in korku ve ümit arası düşüncesini şöyledir; “Eğer dense ki, Cennete yalnız bir kişi girecek, o kişinin kendin olduğunu ümit etmelisin! Yine dense ki, Cehenneme yalnız bir kişi girecek, o kimsenin kendin olacağını zannedip korkmalısın.” Umutların tükenmediği taktirde, her türlü olumsuzluk; olumlu sona doğru bir kapı, bir yol hükmündedir. Başlama noktası da ferdin kendisidir. Yani sensin değerli dostum…
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2014 - Çarşamba

Umutlar tükenmemeli

Meşhur bir atasözümüz vardır; “Deveye demişler neden boynun eğri? Deve de; nerem doğru ki? demiş” gerçekten de toplumsal yaşantımızda her şey birbirine karıştı, doğruyu eğriden ayırt etmek çok zor bir hale dönüştü…
Kavramlar hiç bu kadar içi boşaltılmamıştı…
Niyetler hiç bu kadar bozulmamıştı…
Suçlar hiç bu kadar artmamıştı ve suçlular hiç bu kadar arsızlaşmamıştı…
İnsanlar hiç bu kadar yoksullaşmamıştı…
Zenginler hiç bu kadar duyarsız ve merhametsiz olmamıştı…
Milli ve Dini bütünlüğümüz hiç bu kadar tarumar edilmemişti
Devlet ve millet olarak içte ve dışta hiç bu kadar itibar kaybına uğramamıştık…
Eskiden et kokmasın diye tuz kullanılırdı. Şimdi tuz kokar oldu…
Görünen tablo budur. Doğru olan neyimiz kaldı ki?
Sokaklarda dolaşan insanlara baktığımız zaman yüzlerinin gülmediğini, morallerinin sürekli bozuk olduğunu, ikili ilişkilerde olabildiğince öfkeli ve dengesiz davranışlar sergilediklerini görmekteyiz. Davranışlara yansıyan negatif enerjinin toplumsal yansıması ise mutsuz ve huzursuz bir görüntü sergilemektedir. Bu gidişe dur denilmediği ve yaşanan olumsuz sürecin değişmediği taktirde insanların geride akalan ömürlerini mutsuz bir şekilde geçireceğe benzemektedir.
Yaşanan bu kadar olumsuzluklara rağmen mutlaka çarenin varlığına inanmak meselenin çözümü için gerek şarttır. İnsanlar umutlarını kaybetmediği sürece her türlü olumsuzluğun ortadan kalkabileceği ve en azından gerekli gayretin ortaya konabileceği malumdur.
Bu konuda İslam itikadında korku ümit ölçüsünden bahsedilir. İnsanoğlu şartların olumsuzluğunda sürekli olumlu düşünceye sevk edilir ve Allah’ın merhametine sığınılması emir buyurur. Kur’an-ı Kerimde de; “Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Şüphesiz ki Allah bütün günahları affeder. Çünkü o bağışlayıcı ve merhametlidir” der. (ez-Zümer, 39/53).
Hazreti Ömer’in korku ve ümit arası düşüncesini şöyledir; “Eğer dense ki, Cennete yalnız bir kişi girecek, o kişinin kendin olduğunu ümit etmelisin! Yine dense ki, Cehenneme yalnız bir kişi girecek, o kimsenin kendin olacağını zannedip korkmalısın.”
Umutların tükenmediği taktirde, her türlü olumsuzluk; olumlu sona doğru bir kapı, bir yol hükmündedir. Başlama noktası da ferdin kendisidir. Yani sensin değerli dostum…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.