Olmayan bir festivalin ismini başlığa yazdık.
Aydın Lisesi uzunca bir süre Uluslararası Halk Oyunları Festivali düzenlendi. Biz orada öğretmenim ve idareci olarak görev yaparken bu festivallerde görev almıştık. Bir çok ülkeden gelen insanların ulaşımı, konaklaması, beslenmesi ve festival programı çerçevesinde zorlu süreçler yaşanmış, ama sonuç her zaman olumlu olmuştu.
Gerek Aydın Lisesi'nde, gerekse Cumhuriyet Lisesi'nde görev yaparken Antalya ve Denizli'de yapılan liseler arası tiyatro festivallerine de katılmıştık. Yine Aydın Efeler ilçesinde 2005 yılı ile 2015 yılları arasında Tralles Tiyatro Festivali düzenlenmişti. Emekli Edebiyat Öğretmeni Hüsnü Ertung ve onun kuruculuğunu yaptığı ve bizim de içinde yer aldığımız "Aykaryay Topluluğu" bu festivali tüm zorluklara rağmen tam on yıl sürdürmüştü.
Az önce sözünü ettiğimiz Denizli Tiyatro Festivali neredeyse 40 yıldır devam ediyor. Aynı şekilde uzun yıllar Liseler Arası Tiyatro Festivali düzenleyen Antalya, artık Uluslararası Tiyatro Festivaline ev sahipliği yapıyor. Bunun yanında Antalya'da Opera ve Bale Festivali yıllardır devam ediyor. İstanbul, Kayseri ve daha bir çok il ve ilçelerde benzer festivaller yapılıyor.
Tiyatro, bale, opera gibi kültürel ağırlıklı festivaller o kentin kültürel gelişimine ve başta tiyatro olmak üzere insanlarda sanat bilincinin oluşmasına katkıda bulunmaktadır. Özellikle çocuk ve gençlik tiyatrosu festivalleri gelecek nesillerin kültür ve sanat bilinci ile yetişmesine müthiş derecede katkı sunmaktadır. Çocuk ve gençlere yönelik bu tür festivaller için öyle büyük sahnelere, dev organizasyonlara gerek yoktur. Küçük ölçekli salonlarda, veya küçük gruplara yönelik açık havada veya sokakta oyunlar rahatlıkla oynanabilir. Yani her yerde, herkese festival yolu ile sanat sunmak geleceğimiz açısından önemlidir.
Tiyatro ve diğer sanat ağırlıklı festivallerin çocuk ve gençlere yönelik yapılması, buralarda sergilenen oyun ve gösterilerde yine çocuk ve gençlerin görev alması her yönüyle kazanç demektir. Bu konuda bir çok bilimsel çalışma var, çocukların gelişimine büyük katkı sağlıyor.
İlimizde bu türden çalışmalar yok denecek kadar az. Bu doğrultuda en önemli önemli çalışmaları Kuşadası Belediye yapmıştı. Sadece yerel yönetimlere bu görevi vermek haksızlık olur. Yerel yönetimlerin yanı sıra çeşitli kurum, kuruluş ve demokratik kitle örgütleri ile işbirliği içerisinde çalışılması gerekiyor. Cezaevindeki çocuklardan köy çocuklarına, otizm okulundaki öğrencilerden özel öğrenim gören çocuklara, sanayi sitesinde çalışan çocuktan, kolejdeki çocuğa, lisedeki öğrenciye, üniversiteli gence, kısaca herkese ve her yere ulaşmak gerekir.
Çocuk tiyatroları, gençlik oyunları, söyleşiler, atölyeler, sokak etkinlikleri, sokak oyunları ve çeşitli gösteriler çocuk ve gençlerin ilgisini tiyatro başta olmak üzere sanata yönelecektir. Ülkenin değişik kentlerinden gelen ekipler konuk olacak, böylece farklı kültürleri tanıma ve onlarla kaynaşma ortamı yaratılmış olacaktır.
Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin ve beraberinde Efeler Belediyesi'nin bu konuda bir şeyler yapmasını ÖZLEMLE bekliyoruz. Ancak görünen köy klavuz istemez. Mevcut haliyle Aydın Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı'nın böyle bir organizasyonu yapması zor görünüyor. Buna karşılık Efeler Belediyesi'nde görev yapan Tiyatrocu ve Dramaturg Serkan Fırtına bu tür organizasyonları yapabilecek potansiyele sahiptir.
Tüm bunların yanında sanata ve kültürel faaliyetlere önem veren Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, yine kültürel bir vizyona sahip görünüyor. Ondan da Kuşadası Tiyatro Festivali'nin devamını bekliyoruz.
Tiyatro Geleceğimizdir. Bu geleceğin inşasında tüm belediyelere ve demokratik kitle örgütlerine büyük görevler düşüyor.
"Hayat tiyatro gibidir, en kötü insanlar, en iyi yerlerde oturur. (Aristofanes)