avcılar escort
Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Hüseyin Asar
Köşe Yazarı
Hüseyin Asar
 

DEVŞİRMELER ve TORUNLARI

Osmanlı tarihinde devşirmeler önemli bir yer tutar. İmparatorluk tarihinin büyük bölümüne damga vuran devşirme yöneticiler iyi şeyler yapmıştır ama, Osmanlı İmparatorluğuna yaptıkları kötülükler daha fazladır. Bu konuda çok sayıda yerli ve yabancı bilimsel araştırma ve kitap vardır. Burada İstiklal Savaşı'nın önemli figürlerinden olan Mareşal Fevzi Çakmak Paşa'nın bir sözüne yer vermek isteriz. Kazım Karabekir’in İstiklal Harbimizin başlangıcını ve özellikle Doğu harekâtını anlatan güzel bir kitabı var: “İstiklal Harbimiz” (Yapı Kredi Yayınları, 2016) Bu kitapta Kazım Karabekir'in şu sözü dikkat çekicidir: “Ey Türkoğlu! Sen pek safsın, seni herkes aldattı. Erdim diyen, döndüm diyen çemberinden atlattı.” Bu sözü neden söylediği yukarıda belirttiğimiz hatırat kitabında okuyabilirsiniz. Karabekir Paşa'nın söylediği söze benzer sözler de var. Çok doğru bir söz ama; anlayan, ders alan ve davranışını değiştiren insan sayısı o kadar az ki. Sadece o dönem değil, ondan önceki dönemlerde de hoca kılığına girip halkı aldatanların benzerleri bugün de halkı aldatıyor. Kimisi İngiliz, kimisi Amerikalı, kimisi Alman, kimisi Yahudi, ama bu kişiler Türk değil, hatta Türk düşmanı. Devşirmeler de öyle. Kimisi Bulgar, kimisi Sırp, kimisi Yunan, Kimisi Rus, kimisi Arnavut kökenliydi. Sarayda eğitildiler, Müslüman yapıldılar. Ama çoğu asıl benliklerini kaybetmeden içeriden ağaç kurdu gibi Türklerle mücadele ettiler.  Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ülkeyi işgal eden Yunanı, İngiliz’i alkışladılar, çiçeklerle karşıladılar. Öyle organize olmuşlardı ki, tanınmamak için kılıktan kılığa girdiler, nüfus kayıtlarını bile yaktılar.   Osmanlı İmparatorluğunu çökertenlerin yüzünde Müslüman olmadıkları halde çok iyi Müslüman maskeleri vardı. Araştırın vezirleri, sadrazamları, paşaları, tımar sahiplerini, kadıları, valileri, sancak beylerini ve yeniçerileri. Hepsi asıl adlarını gizleyip Türkçe isim almış, Türk kökenli olmayanları el üstünde tutup Türkleri aşağılamak için her yolu denemişler. Türk olmayan Kavalalı Mehmet Ali Paşa vardı mesela. Çocukları Tosun ve İbrahim Paşa’ydı. Osmanlı'nın Suriye'yi kaybetmesine neden oldular. İsyan ettiler, Kütahya'ya kadar ilerlediler. Nerdeyse koskoca imparatorluğu yıkacaklardı.  1833 Kütahya Anlaşması niye yapılmış açın, okuyun, görün. Şam, Girit ve Adana yöresinin statüleri ne olmuş, bakın. Yunanlılar onun heykelini doğduğu Kavala şehrine neden yapmışlar, araştırın.  1812'de Arnavut asıllı olan Tepedelenli Ali Paşa, Yanya Valisi iken isyan etmiş, tek kurşun atmadan 26 bin Osmanlı askerini Yunan'a teslim etmiştir. Ayrıca bu isyan Yunan isyanına zemin hazırlamıştır. Birinci Dünya Savaşı'nda Arap topraklarında İngilizlerin tarafına geçen, Osmanlı askerlerini arkadan vuran devşirme paşalar vardır. Daha nice devşirme paşalar, kendilerini besleyip büyüten, en üst makamlara getiren Osmanlı'yı, çeşitli entrikalar ile çökertmiştir. Bunlar yüzyıllardır var. Bitti mi, hayır. Sivas Kongresi'ni basıp Atatürk'ü tutuklamak isteyen Vali Ali Galip var, İskilipli Atıf Hoca var, var oğlu var. Balkanlarda köyleri, kasabaları, Osmanlı askerlerini Yunan'a teslim eden nüfuzlu devşirmelerin torunları bugün Türk kimliği altında Türk ulusuna dil uzatıyor. Bunların torunları bugün birbirini çok iyi tanıyor ve Türk çocuklarını zehirliyorlar. Yüzlerce yıldır süren, çok ince hesaplanmış bir proje bu. Türk'ü ve Türk bilincini yok etme ve Anadolu'dan atma projesi. Türk'ü kültüründen koparma, Türklüğü ümmet kavramı ile bitirme projesi. Araplara üstün egemen olan, onları yüzyıllarca yöneten biz değil miydik? Ama medreselerde İslam Dini diye Arap kültürünü anlattılar bize. Gelişmiş ülkeler ışık üzerinde deney yaparken bizim dedelerimiz okumayı bilmiyordu. Matbaa bile yoktu, geldiği zaman ise iş işten geçmişti. Sadece Paris'te bir haftada basılan kitap sayısı tüm Osmanlı coğrafyasında basılan kitaplardan fazlaydı. Nerdeyse bütün gelişmeler bu devşirmeler yoluyla "Cavur icadı" olarak gösterilip ülke geri bıraktırıldı. Bu devşirmeler tarafından Türkler, “Etrakı bi-idrak”, yani, “Akılsız Türk” diye damgalanarak aşağılandı. Türkçe diline karşı çıkıldı ve halen karşı çıkılıyor. Türkçeye karşı olmak, Türk’e karşı olmak demektir. Arapça sevdalısı olmak, Arap Kültür Emperyalizminin propagandacısı, Arap milliyetçisi olmak demektir. Bunlar ve uzantıları, "Ne mutlu Türküm Diyene!" diyen Atatürk'ü severler mi hiç? Kapitülasyonları kaldıran bir kurtarıcının düşünceleri ile dost olurlar mı? Milleti aldattılar, Osmanlı döneminde şeriat vardı, cehalet vardı, insana kulluk vardı, milletinin kanını emen kapitülasyonlar vardı. Bu devşirmeler, Türk topraklarında Türklerden rahat yaşıyordu. Askere gitme, vergi verme, her türlü imtiyaz ile zenginleş. Ama, o beğenmedikleri Lozan'da kaldırıldı bu imtiyazlar. O yüzden bu devşirmeler ve onların uzantıları Lozan'a halen düşmanlar. Selçukluyu Arap hayranlığı ve Arap kültürü bitirdi. Osmanlı'yı, "Türk değil Osmanlıyız" diyeceksiniz diyenler bitirdi.  Bunların hepsi aynı devşirme, hepsi aynı kafadan, hepsi Türk düşmanı. O günlerde de vardı, şimdide varlar. Bu temel gerçekleri eğitimsiz ve mesleksiz bırakılmış insanlara anlatmak hepimizin görevi. “Bir muhafazakâr, bir şeyin ilk defa yapılmasına karşı olan kişidir.” (A. Wigger)
Ekleme Tarihi: 02 May 2025 - Friday

DEVŞİRMELER ve TORUNLARI

Osmanlı tarihinde devşirmeler önemli bir yer tutar. İmparatorluk tarihinin büyük bölümüne damga vuran devşirme yöneticiler iyi şeyler yapmıştır ama, Osmanlı İmparatorluğuna yaptıkları kötülükler daha fazladır. Bu konuda çok sayıda yerli ve yabancı bilimsel araştırma ve kitap vardır.

Burada İstiklal Savaşı'nın önemli figürlerinden olan Mareşal Fevzi Çakmak Paşa'nın bir sözüne yer vermek isteriz.

Kazım Karabekir’in İstiklal Harbimizin başlangıcını ve özellikle Doğu harekâtını anlatan güzel bir kitabı var: “İstiklal Harbimiz” (Yapı Kredi Yayınları, 2016) Bu kitapta Kazım Karabekir'in şu sözü dikkat çekicidir:

“Ey Türkoğlu! Sen pek safsın, seni herkes aldattı. Erdim diyen, döndüm diyen çemberinden atlattı.”

Bu sözü neden söylediği yukarıda belirttiğimiz hatırat kitabında okuyabilirsiniz.

Karabekir Paşa'nın söylediği söze benzer sözler de var. Çok doğru bir söz ama; anlayan, ders alan ve davranışını değiştiren insan sayısı o kadar az ki. Sadece o dönem değil, ondan önceki dönemlerde de hoca kılığına girip halkı aldatanların benzerleri bugün de halkı aldatıyor.

Kimisi İngiliz, kimisi Amerikalı, kimisi Alman, kimisi Yahudi, ama bu kişiler Türk değil, hatta Türk düşmanı.

Devşirmeler de öyle. Kimisi Bulgar, kimisi Sırp, kimisi Yunan, Kimisi Rus, kimisi Arnavut kökenliydi. Sarayda eğitildiler, Müslüman yapıldılar. Ama çoğu asıl benliklerini kaybetmeden içeriden ağaç kurdu gibi Türklerle mücadele ettiler.

 Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ülkeyi işgal eden Yunanı, İngiliz’i alkışladılar, çiçeklerle karşıladılar. Öyle organize olmuşlardı ki, tanınmamak için kılıktan kılığa girdiler, nüfus kayıtlarını bile yaktılar. 

 Osmanlı İmparatorluğunu çökertenlerin yüzünde Müslüman olmadıkları halde çok iyi Müslüman maskeleri vardı. Araştırın vezirleri, sadrazamları, paşaları, tımar sahiplerini, kadıları, valileri, sancak beylerini ve yeniçerileri. Hepsi asıl adlarını gizleyip Türkçe isim almış, Türk kökenli olmayanları el üstünde tutup Türkleri aşağılamak için her yolu denemişler.

Türk olmayan Kavalalı Mehmet Ali Paşa vardı mesela. Çocukları Tosun ve İbrahim Paşa’ydı. Osmanlı'nın Suriye'yi kaybetmesine neden oldular. İsyan ettiler, Kütahya'ya kadar ilerlediler. Nerdeyse koskoca imparatorluğu yıkacaklardı.

 1833 Kütahya Anlaşması niye yapılmış açın, okuyun, görün. Şam, Girit ve Adana yöresinin statüleri ne olmuş, bakın. Yunanlılar onun heykelini doğduğu Kavala şehrine neden yapmışlar, araştırın.

 1812'de Arnavut asıllı olan Tepedelenli Ali Paşa, Yanya Valisi iken isyan etmiş, tek kurşun atmadan 26 bin Osmanlı askerini Yunan'a teslim etmiştir. Ayrıca bu isyan Yunan isyanına zemin hazırlamıştır.

Birinci Dünya Savaşı'nda Arap topraklarında İngilizlerin tarafına geçen, Osmanlı askerlerini arkadan vuran devşirme paşalar vardır. Daha nice devşirme paşalar, kendilerini besleyip büyüten, en üst makamlara getiren Osmanlı'yı, çeşitli entrikalar ile çökertmiştir. Bunlar yüzyıllardır var.

Bitti mi, hayır. Sivas Kongresi'ni basıp Atatürk'ü tutuklamak isteyen Vali Ali Galip var, İskilipli Atıf Hoca var, var oğlu var.

Balkanlarda köyleri, kasabaları, Osmanlı askerlerini Yunan'a teslim eden nüfuzlu devşirmelerin torunları bugün Türk kimliği altında Türk ulusuna dil uzatıyor.

Bunların torunları bugün birbirini çok iyi tanıyor ve Türk çocuklarını zehirliyorlar. Yüzlerce yıldır süren, çok ince hesaplanmış bir proje bu. Türk'ü ve Türk bilincini yok etme ve Anadolu'dan atma projesi. Türk'ü kültüründen koparma, Türklüğü ümmet kavramı ile bitirme projesi.

Araplara üstün egemen olan, onları yüzyıllarca yöneten biz değil miydik? Ama medreselerde İslam Dini diye Arap kültürünü anlattılar bize. Gelişmiş ülkeler ışık üzerinde deney yaparken bizim dedelerimiz okumayı bilmiyordu. Matbaa bile yoktu, geldiği zaman ise iş işten geçmişti. Sadece Paris'te bir haftada basılan kitap sayısı tüm Osmanlı coğrafyasında basılan kitaplardan fazlaydı. Nerdeyse bütün gelişmeler bu devşirmeler yoluyla "Cavur icadı" olarak gösterilip ülke geri bıraktırıldı.

Bu devşirmeler tarafından Türkler, “Etrakı bi-idrak”, yani, “Akılsız Türk” diye damgalanarak aşağılandı. Türkçe diline karşı çıkıldı ve halen karşı çıkılıyor. Türkçeye karşı olmak, Türk’e karşı olmak demektir. Arapça sevdalısı olmak, Arap Kültür Emperyalizminin propagandacısı, Arap milliyetçisi olmak demektir.

Bunlar ve uzantıları, "Ne mutlu Türküm Diyene!" diyen Atatürk'ü severler mi hiç? Kapitülasyonları kaldıran bir kurtarıcının düşünceleri ile dost olurlar mı?

Milleti aldattılar, Osmanlı döneminde şeriat vardı, cehalet vardı, insana kulluk vardı, milletinin kanını emen kapitülasyonlar vardı.

Bu devşirmeler, Türk topraklarında Türklerden rahat yaşıyordu. Askere gitme, vergi verme, her türlü imtiyaz ile zenginleş. Ama, o beğenmedikleri Lozan'da kaldırıldı bu imtiyazlar. O yüzden bu devşirmeler ve onların uzantıları Lozan'a halen düşmanlar.

Selçukluyu Arap hayranlığı ve Arap kültürü bitirdi. Osmanlı'yı, "Türk değil Osmanlıyız" diyeceksiniz diyenler bitirdi. 

Bunların hepsi aynı devşirme, hepsi aynı kafadan, hepsi Türk düşmanı. O günlerde de vardı, şimdide varlar. Bu temel gerçekleri eğitimsiz ve mesleksiz bırakılmış insanlara anlatmak hepimizin görevi.

“Bir muhafazakâr, bir şeyin ilk defa yapılmasına karşı olan kişidir.” (A. Wigger)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Meral Uğur
(03.05.2025 13:05 - #72510)
Muhteşem bir farkındalık olmuş. Umarım okurlar ve evlatlarına torunlarına anlatırlar. Teşekkür ederim Hüseyin Asar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Meral Uğur
(03.05.2025 13:05 - #72511)
Muhteşem bir farkındalık olmuş. Umarım okurlar ve evlatlarına torunlarına anlatırlar. Teşekkür ederim Hüseyin Asar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
avcılar escort