Evlere kapanmaya...
Sokaklarda bomba korkusu ile dolaşmaya...
Alman Başkonsolosluğu’ndan gelen uyarılar doğrultusunda yaşamaya...
“PKK mı, IŞİD mi” diye fal tutmaya...
Her ölüp parçalanmamızın ardından
yetkililerimizin “milletçe çok iyi bir sınav veriyoruz” şeklinde açıklamalar yapmalarına...
“Bu bomba Türkiye’ye atılmıştır” gibi klişeleşmiş demeçlere...
Önümüzde seyreden her araca “acaba bu bombalı araç olabilir mi” diye bakmaya...
Her patlamanın ardından “kenetlenme zamanı” diyen ama bir gün sonra kenetlenmeyi unutan politikacılara...
Terörün kınanarak bitirileceğine duyulan inanca...
ALIŞMADIK,
ALIŞMIYORUZ,
ALIŞMAYACAĞIZ!
Dokunulmazlık saçmalaması
SANKİ memleketimizde...
Dört başı mamur bir hukuk sistemi varmış gibi...
Adaletten başka kaygısı olmayan bir yargı sistemi işliyormuş gibi...
Yargıda Paralelci varlığı tamamen son bulmuş gibi...
Sulh ceza hâkimlikleri sadece adalet dağıtıyormuş gibi...
Mahkemeler kimsenin boyunduruğuna girmemiş gibi...
“Dokunulmazlıklar kaldırılsın” diye haykıran haykırana...
Dokunulmazlıklar kaldırılırsa...
Sadece HDP’liler değil... AK Partililer de... CHP’liler de... Ve hatta MHP’liler de...
“Yandım Allah” diye bağıracaklardır…