Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Sadettin Çetin
Köşe Yazarı
Sadettin Çetin
 

Acele Etmemiz Gerekiyor!

Siyaset, aşklar, dostluklar, iş hayatı, her şey, her şey kirli, her şey hoyrat, her şey vahşi... Kötümser biri değilim ben, hiç de olmadım... İyiyi, neşeyi, umudu, aşkı, efendiliği, dostlukları severim... Ama artık her şeyin bir gün iyileşmesi için bir zorunluluğun gerektiğinin çok farkındayım… Hayatın bizi zorlaması gerekiyor… Aksi takdirde biz yerimizden kıpırdamayacağız… Ve hayat bizi zorlamaya başladı. *** Kendimizi kirlettiğimiz, aşağıladığımız ve kendi rezilliğimizden çamurla oynayan bir çocuk gibi tuhaf eğlenceler çıkardığımız yolculuğun sonuna geldik, o yüzden bu kadar karanlık her şey... Kirlenmekten, aşağılanmaktan bıkmadık aslında… Ama içine atladığımız o uçurumda geçirdiğimiz uzun yıllar sonunda daha düşecek… biryer, daha alçalacak bir çukur kalmadığı için bitecek bu zavallı yolculuk... Alçalmanın her türlüsünü yaşadık çünkü... *** Cumhuriyet kurulduğundan bu yana koskoca doksan iki yıl geçti, dile kolay, hala Kürt sorunumuz var, hala Alevi sorunumuz var, hala fikir özgürlüğü sorunumuz var, hala demokrasi sorunumuz var… 70-80 kadar üyesi bulunan Aydın Gazeteciler Cemiyeti’nin yapılan kongrelerinde 40 kişilik aktif üyenin zor katıldığı kongrelerinde birden fazla aday çıkıyor… Ocak ayında gerçekleşecek kongreye şimdiden 5 aday var… Cemiyetin oluşacak yönetim ve diğer kurullarına asil ve yedeklerle beraber 42 isim yazılması gerekiyor… 30 ile 40 üyenin katıldığı kongrede 5 aday arkadaş 42x5=210 kişi yapar… Demek ki bir listeyi tamamlayacak kadar üyenin gelmediği bir kongreye 5 kişi aday olacak aynı isimlerden yer ve sıralar değişik olarak 5 listede de arkadaşların isimleri olacak… Bu denklemi çözebilecek bir matematikçi arıyorum… Kim hangi listede kendisine oy verecek hangisinde oy vermeyecek… Bu cemiyet kurulduğundan bu yana iyisiyle kötüsüyle yönetimini oluşturdu bu günlere getirdi… Her türlü iktidarı gördük ama bu sorunları kökten çözene, çözmek isteyene rastlamadık… Biz, sorunlarımıza aşık gibiyiz. Ya da birileri bu sorunlardan öylesine büyük bir çıkar sağlıyor ki asla çözülmesini istemiyor. Ama ne düşünüyorum biliyor musunuz, daha fazla ölemeyeceğimizi, daha fazla alçalamayacağımızı, daha fazla düşemeyeceğimizi artık… Kongremizde oluşturacağımız yönetimimizle Aydın ilinde gazeteciliğe ivme kazandıracağız… Aydın iline ivme kazandıracağız… Siyasetçilerimizin Aydın’ı marka kent yapacağız, dünya kenti yapacağız yalanlarına tahammülümüz kalmadı… Aydınlı gazeteciler olarak bunu ancak ve ancak bizler başaracağız… Ama güçbirliği içinde el ele vererek insanlarımızın kişilik haklarını zedelemeden… Yapıcı ve cesur kalemlerimizle… Aydın ilinin dünya kenti olmasına katkı koyacağımıza inanıyorum… Aydın halkı bizim yanımızda olacaktır, bundan herhangi bir şüphem yoktur… *** İçimde güçlü bir inanç var kurtulacağımıza dair… Çünkü artık gerçekten bir zilletin dibine vurduğumuzu hissediyorum. Evet, bu kirlenmişlik, bu aşağılanmışlık, bu utanç, bu arsızlık, bu pespayelik, bu fütursuzluk, bu rezillik beni umutlandırıyor. Bana aydınlığı düşündüren, inandıran bu karanlık. Her şeyi denedik, her seferinde aynı karanlığa düştük. Düşecek yerimiz kalmadı artık. *** Biraz soluk alabilmek için buradan kurtulmamız gerekiyor, bu çamurun içinden çıkmamız gerekiyor. İşte bu yüzden umutluyum. Bu mecburiyetten dolayı… Bu bataklıkta artık nefes alamıyoruz çünkü hiç birimiz. *** Bir tek korkum var… Bizi bu bataklığın içinden çıkmaya zorlayacak mecburiyetlerin, bizi parçalayıp yok edebilecek kadar şiddetli olmasından. Çünkü hayat bizi her geçen gün biraz daha tehlikeli bir şekilde zorluyor. Acele etmemiz gerekiyor. Kurtulmakla yok olmanın kesiştiği bir noktadayız sanki…
Ekleme Tarihi: 27 Kasım 2015 - Cuma

Acele Etmemiz Gerekiyor!

Siyaset, aşklar, dostluklar, iş hayatı, her şey, her şey kirli, her şey hoyrat, her şey vahşi...

Kötümser biri değilim ben, hiç de olmadım...

İyiyi, neşeyi, umudu, aşkı, efendiliği, dostlukları severim...

Ama artık her şeyin bir gün iyileşmesi için bir zorunluluğun gerektiğinin çok farkındayım…

Hayatın bizi zorlaması gerekiyor…

Aksi takdirde biz yerimizden kıpırdamayacağız…

Ve hayat bizi zorlamaya başladı.

***

Kendimizi kirlettiğimiz, aşağıladığımız ve kendi rezilliğimizden çamurla oynayan bir çocuk gibi tuhaf eğlenceler çıkardığımız yolculuğun sonuna geldik,

o yüzden bu kadar karanlık her şey...

Kirlenmekten, aşağılanmaktan bıkmadık aslında…

Ama içine atladığımız o uçurumda geçirdiğimiz uzun yıllar sonunda daha düşecek…

biryer, daha alçalacak bir çukur kalmadığı için bitecek bu zavallı yolculuk...

Alçalmanın her türlüsünü yaşadık çünkü...

***

Cumhuriyet kurulduğundan bu yana koskoca doksan iki yıl geçti, dile kolay, hala Kürt sorunumuz var, hala Alevi sorunumuz var, hala fikir özgürlüğü sorunumuz var, hala demokrasi sorunumuz var…

70-80 kadar üyesi bulunan Aydın Gazeteciler Cemiyeti’nin yapılan kongrelerinde 40 kişilik aktif üyenin zor katıldığı kongrelerinde birden fazla aday çıkıyor…

Ocak ayında gerçekleşecek kongreye şimdiden 5 aday var…

Cemiyetin oluşacak yönetim ve diğer kurullarına asil ve yedeklerle beraber 42 isim yazılması gerekiyor…

30 ile 40 üyenin katıldığı kongrede 5 aday arkadaş 42x5=210 kişi yapar…

Demek ki bir listeyi tamamlayacak kadar üyenin gelmediği bir kongreye 5 kişi aday olacak aynı isimlerden yer ve sıralar değişik olarak 5 listede de arkadaşların isimleri olacak…

Bu denklemi çözebilecek bir matematikçi arıyorum…

Kim hangi listede kendisine oy verecek hangisinde oy vermeyecek…

Bu cemiyet kurulduğundan bu yana iyisiyle kötüsüyle yönetimini oluşturdu bu günlere getirdi…

Her türlü iktidarı gördük ama bu sorunları kökten çözene, çözmek isteyene rastlamadık…

Biz, sorunlarımıza aşık gibiyiz.

Ya da birileri bu sorunlardan öylesine büyük bir çıkar sağlıyor ki asla çözülmesini istemiyor.

Ama ne düşünüyorum biliyor musunuz, daha fazla ölemeyeceğimizi, daha fazla alçalamayacağımızı, daha fazla düşemeyeceğimizi artık…

Kongremizde oluşturacağımız yönetimimizle Aydın ilinde gazeteciliğe ivme kazandıracağız…

Aydın iline ivme kazandıracağız…

Siyasetçilerimizin Aydın’ı marka kent yapacağız, dünya kenti yapacağız yalanlarına tahammülümüz kalmadı…

Aydınlı gazeteciler olarak bunu ancak ve ancak bizler başaracağız…

Ama güçbirliği içinde el ele vererek insanlarımızın kişilik haklarını zedelemeden…

Yapıcı ve cesur kalemlerimizle…

Aydın ilinin dünya kenti olmasına katkı koyacağımıza inanıyorum…

Aydın halkı bizim yanımızda olacaktır, bundan herhangi bir şüphem yoktur…

***

İçimde güçlü bir inanç var kurtulacağımıza dair…

Çünkü artık gerçekten bir zilletin dibine vurduğumuzu hissediyorum.

Evet, bu kirlenmişlik, bu aşağılanmışlık, bu utanç, bu arsızlık, bu pespayelik, bu fütursuzluk, bu rezillik beni umutlandırıyor.

Bana aydınlığı düşündüren, inandıran bu karanlık.

Her şeyi denedik, her seferinde aynı karanlığa düştük.

Düşecek yerimiz kalmadı artık.

***

Biraz soluk alabilmek için buradan kurtulmamız gerekiyor, bu çamurun içinden çıkmamız gerekiyor.

İşte bu yüzden umutluyum.

Bu mecburiyetten dolayı…

Bu bataklıkta artık nefes alamıyoruz çünkü hiç birimiz.

***

Bir tek korkum var…

Bizi bu bataklığın içinden çıkmaya zorlayacak mecburiyetlerin, bizi parçalayıp yok edebilecek kadar şiddetli olmasından.

Çünkü hayat bizi her geçen gün biraz daha tehlikeli bir şekilde zorluyor.

Acele etmemiz gerekiyor.

Kurtulmakla yok olmanın kesiştiği bir noktadayız sanki…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.