avcılar escort
Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
jesder
Hasan Öğdüm
Köşe Yazarı
Hasan Öğdüm
 

BİTMEYEN BİR YARA: KADIN CİNAYETLERİ

Dünyanın dört bir yanında kadınlar, yalnızca kadın oldukları için şiddete uğruyor, öldürülüyor. Kadın cinayetleri, modern çağın en büyük insan hakları ihlallerinden biri olarak karşımızda duruyor. Türkiye’de her yıl yüzlerce kadın, çoğu zaman en yakınlarındaki erkekler tarafından katledilirken, dünyanın farklı ülkelerinde de benzer trajediler yaşanıyor. Ancak, ülkeler arasında önemli farklar var: Hukuki düzenlemeler, toplumsal farkındalık ve cezasızlık oranı bu trajedinin boyutlarını belirliyor. Türkiye’de kadın cinayetleri, yıllardır toplumsal bir sorun olarak gündemde. Resmi verilere göre, 2023 yılında 300’den fazla kadın öldürüldü; ancak sivil toplum kuruluşlarına göre bu sayı çok daha yüksek. Çoğu cinayet, eski eşler, sevgililer ya da aile bireyleri tarafından işlendi. Kadınlar, boşanmak istedikleri, çalışmak ya da kendi hayatlarını kurmak istedikleri için öldürülüyor. Üstelik bu cinayetlerin bir kısmı “şüpheli ölüm” olarak kayıtlara geçiyor, yani gerçekten bir kadın cinayeti olup olmadığı bile araştırılmadan dosya kapanıyor. Türkiye'de kadın cinayetlerinin artışında "cezasızlık algısı", kadına yönelik şiddeti önleyecek yasal düzenlemelerin yetersizliği ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği önemli bir rol oynuyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, kadın hakları savunucuları tarafından büyük bir geri adım olarak değerlendirildi. Kadın cinayetleri sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da kanayan yarası. Ancak ülkeler arasında önemli farklar var. Örneğin, Latin Amerika ülkeleri, özellikle Meksika, Brezilya ve Kolombiya, kadın cinayetlerinin en yaygın olduğu bölgeler arasında yer alıyor. Meksika’da her gün ortalama 10 kadın öldürülüyor. Bu cinayetlerin büyük bir kısmı organize suç örgütleriyle bağlantılı veya devletin yetersiz müdahalesi nedeniyle cezasız kalıyor. Öte yandan, İskandinav ülkeleri kadın hakları konusunda en ileri seviyede olsa da kadın cinayetleri tamamen yok olmuş değil. Ancak, Norveç, İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kadın cinayetleri büyük ölçüde bireysel olaylar olarak görülüyor ve suçlular ağır cezalara çarptırılıyor. Cezasızlığın olması, kadınların daha az güvende olmasını sağlıyor. Avrupa'da ise kadın cinayetlerine karşı daha katı yasalar ve cezalar bulunuyor. İspanya, 2004’te çıkardığı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Yasası ile kadın cinayetlerini ciddi ölçüde azalttı. Hükümetin destek mekanizmaları, kadın sığınma evleri ve farkındalık kampanyaları bu düşüşte etkili oldu. Türkiye’de ve dünyada kadın cinayetlerini durdurmak için yapılması gerekenler çok açık: 1. Hukuki Önlemler Güçlendirilmeli: Türkiye’de 6284 sayılı yasa gibi kadınları koruyan yasalar tam anlamıyla uygulanmalı ve cezasızlık engellenmeli. 2. Toplumsal Farkındalık Artırılmalı: Kadın cinayetleri bir “özel mesele” ya da “aile içi olay” değil, toplumsal bir suç olarak görülmeli. Eğitim ve medya kampanyalarıyla bu bilincin artırılması gerekiyor. 3. Koruma Mekanizmaları Güçlendirilmeli: Sığınma evleri, destek hatları ve psikolojik yardım hizmetleri artırılmalı. 4. Devlet ve Sivil Toplum İş Birliği Yapmalı: Kadın hakları savunucuları ve devlet kurumları birlikte çalışarak, kadına yönelik şiddeti önleyici politikalar üretmeli. Kadın cinayetleri, sadece rakamlardan ibaret değil. Her rakamın arkasında yarım kalan hayatlar, söndürülmüş umutlar var. Türkiye’nin ve dünyanın bu acı gerçekle yüzleşmesi ve harekete geçmesi gerekiyor. Çünkü hiçbir kadın, yaşama hakkı elinden alınmayı hak etmiyor.
Ekleme Tarihi: 16 March 2025 - Sunday

BİTMEYEN BİR YARA: KADIN CİNAYETLERİ

Dünyanın dört bir yanında kadınlar, yalnızca kadın oldukları için şiddete uğruyor, öldürülüyor. Kadın cinayetleri, modern çağın en büyük insan hakları ihlallerinden biri olarak karşımızda duruyor. Türkiye’de her yıl yüzlerce kadın, çoğu zaman en yakınlarındaki erkekler tarafından katledilirken, dünyanın farklı ülkelerinde de benzer trajediler yaşanıyor. Ancak, ülkeler arasında önemli farklar var: Hukuki düzenlemeler, toplumsal farkındalık ve cezasızlık oranı bu trajedinin boyutlarını belirliyor.

Türkiye’de kadın cinayetleri, yıllardır toplumsal bir sorun olarak gündemde. Resmi verilere göre, 2023 yılında 300’den fazla kadın öldürüldü; ancak sivil toplum kuruluşlarına göre bu sayı çok daha yüksek. Çoğu cinayet, eski eşler, sevgililer ya da aile bireyleri tarafından işlendi. Kadınlar, boşanmak istedikleri, çalışmak ya da kendi hayatlarını kurmak istedikleri için öldürülüyor. Üstelik bu cinayetlerin bir kısmı “şüpheli ölüm” olarak kayıtlara geçiyor, yani gerçekten bir kadın cinayeti olup olmadığı bile araştırılmadan dosya kapanıyor.

Türkiye'de kadın cinayetlerinin artışında "cezasızlık algısı", kadına yönelik şiddeti önleyecek yasal düzenlemelerin yetersizliği ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği önemli bir rol oynuyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, kadın hakları savunucuları tarafından büyük bir geri adım olarak değerlendirildi.

Kadın cinayetleri sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da kanayan yarası. Ancak ülkeler arasında önemli farklar var. Örneğin, Latin Amerika ülkeleri, özellikle Meksika, Brezilya ve Kolombiya, kadın cinayetlerinin en yaygın olduğu bölgeler arasında yer alıyor. Meksika’da her gün ortalama 10 kadın öldürülüyor. Bu cinayetlerin büyük bir kısmı organize suç örgütleriyle bağlantılı veya devletin yetersiz müdahalesi nedeniyle cezasız kalıyor.

Öte yandan, İskandinav ülkeleri kadın hakları konusunda en ileri seviyede olsa da kadın cinayetleri tamamen yok olmuş değil. Ancak, Norveç, İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kadın cinayetleri büyük ölçüde bireysel olaylar olarak görülüyor ve suçlular ağır cezalara çarptırılıyor. Cezasızlığın olması, kadınların daha az güvende olmasını sağlıyor.

Avrupa'da ise kadın cinayetlerine karşı daha katı yasalar ve cezalar bulunuyor. İspanya, 2004’te çıkardığı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Yasası ile kadın cinayetlerini ciddi ölçüde azalttı. Hükümetin destek mekanizmaları, kadın sığınma evleri ve farkındalık kampanyaları bu düşüşte etkili oldu.

Türkiye’de ve dünyada kadın cinayetlerini durdurmak için yapılması gerekenler çok açık:

1. Hukuki Önlemler Güçlendirilmeli: Türkiye’de 6284 sayılı yasa gibi kadınları koruyan yasalar tam anlamıyla uygulanmalı ve cezasızlık engellenmeli.

2. Toplumsal Farkındalık Artırılmalı: Kadın cinayetleri bir “özel mesele” ya da “aile içi olay” değil, toplumsal bir suç olarak görülmeli. Eğitim ve medya kampanyalarıyla bu bilincin artırılması gerekiyor.

3. Koruma Mekanizmaları Güçlendirilmeli: Sığınma evleri, destek hatları ve psikolojik yardım hizmetleri artırılmalı.

4. Devlet ve Sivil Toplum İş Birliği Yapmalı: Kadın hakları savunucuları ve devlet kurumları birlikte çalışarak, kadına yönelik şiddeti önleyici politikalar üretmeli.

Kadın cinayetleri, sadece rakamlardan ibaret değil. Her rakamın arkasında yarım kalan hayatlar, söndürülmüş umutlar var. Türkiye’nin ve dünyanın bu acı gerçekle yüzleşmesi ve harekete geçmesi gerekiyor. Çünkü hiçbir kadın, yaşama hakkı elinden alınmayı hak etmiyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Murat Özdemir
(28.03.2025 18:51 - #72473)
Tebrik ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
avcılar escort