Aydın’da siyaset, zaman zaman sertleşen söylemler, çekişen isimler ve değişen dengelerle gündeme gelir. Ama bazı isimler vardır ki tartışmaların ötesine geçmiş, şehrin kalbinde yer etmişlerdir. Onlar sadece seçilmiş insanlar değil, bir duruşun, bir aidiyetin ve bir vefanın temsilcisidir. Mustafa Savaş, işte bu isimlerden biridir. Aydın’ın ağabeyi olarak anılmayı hak eden ender şahsiyetlerdendir.   Siyasi kimliği, milletvekilliği süresi ya da üstlendiği görevlerle sınırlı bir portre değildir Mustafa Savaş. Onu farklı kılan, yıllara yayılan istikrarı, her dönem Aydın’a duyduğu sadakat ve çözüm üretmeye odaklı bir siyaset anlayışıdır. Meclis çatısı altında yürüttüğü çalışmalar, sadece Ankara’daki dosyalara değil, Aydın’ın sokaklarındaki sorunlara da daima kulak veren bir anlayışın ürünüdür.   Bir ağabey gibi yaklaşır; dinler, anlar, not alır. Vaatle değil, takiple, istikrarla yol alır. Ankara’nın karmaşık bürokrasisi içinde Aydın’ın hakkını aramak kolay iş değildir. KİT Komisyonu Başkanlığı gibi kritik bir görevi yürütürken bile Aydın’ın meselelerini bir gün bile göz ardı etmemesi, onun bu şehre duyduğu gönül bağının açık göstergesidir.   O, kentin dünüyle bağ kuran, bugünüyle hesaplaşan ve yarınına yön vermeye çalışan bir isimdir. Kazanmak ya da kaybetmekten öte, şehirle kurduğu o güçlü gönül bağı, asıl mirasıdır.   Bugün Aydın’da “ağabey” sıfatını hakkıyla taşıyan çok az kişi kaldı. Bu unvan, yaşla, makamla, soyadla gelmez. Vefa ister, emek ister, sabır ister. Mustafa Savaş, bu uzun yolculukta tüm bu değerleri omzunda taşımış bir isim olarak şehrimizin ortak hafızasında yer etmiştir.   Belki de şimdi, Aydın’ın tüm kesimleri, siyasi renklerin ötesinde bu tecrübeye ve birleştirici dile daha çok kulak vermelidir. Çünkü bazı insanlar, sadece görev yaptıkları için değil, şehirlerine sahip çıktıkları için hatırlanırlar.   Ve Mustafa Savaş, bu şehrin adı her anıldığında, hatırlanmayı fazlasıyla hak eden bir kişidir.   Bu yazı zata mahsustur. Bahse konu kişi, 'vesayet ve savaşları' dışındadır.