Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Alev Coşkun
Köşe Yazarı
Alev Coşkun
 

Terör’ün Son Hareketleri İstanbul ve Paris...

Paris’in orta yerinde gerçekleştirilen ve 10 gazeteci ve 2 polisin öldürülmesiyle sonuçlanan saldırı hareketi basit bir terör olayı olarak değerlendirilmemelidir. Bu hareket nereden gelirse gelsin ister İslam'ın köktendinci kesiminden isterse başka terör kaynaklarından gelsin,çok iyi analiz edilip, değerlendirilmelidir. Katliamı gerçekleştirenler,Paris’in orta yerinde bir binaya giriyorlar, on dakika boyunca binada bulunan on gazeteciyi tarıyorlar,dışarıya çıkınca da iki polisi öldürüyorlar… Bütün dünya da yayınlanan televizyon görüntülerine dikkatle bakıldığında, saldırganların çok soğukkanlı ve  profesyonelce hareket ettikleri gözleniyor. Aceleci ve telaşlı değiller,işlerini soğukkanlı bir biçimde yapıyorlar… Daha sonra sokağın ortasında bıraktıkları arabaya dikkatlice binip olay yerinden ayrılıyorlar. Teröristlerin uzmanca davranışları kendilerinin iyi eğitim aldığının açık göstergesidir. Bu durum, teröristlerin tek başlarına değil,bir örgüt tarafından yönetilip yönlendirildiklerinin kanıtıdır dersek, büyük bir yanılma yapmamış oluruz… Kanlı ve acımasız Paris katliamı ele alınırken, geçtiğimiz hafta İstanbul’un ortasında Beşiktaş ve Sultanahmet’te gerçekleştirilen iki terör olayını da unutmamalıyız… Beşiktaş’ta, Dolmabahçe Sarayı'na bitişik,Başbakanlık çalışma ofisi önünde, korumalara karşı yapılan saldırı, atılan ancak patlamayan bomba… Öte yandan,İstanbul’da turistlerin yüzde doksanbeşinin ziyaret ettiği Sultanahmet Meydanı'nda Turizm Polis Merkezine girilerek, bir intihar saldırısının gerçekleştirilmesi ve intihar saldırısını gerçekleştiren genç kadının ölmesi ve bir polisin şehit olması. Son açıklamalara göre, intihar saldırısının Rusya’ya karşı ayrılıkçı hareketler yürüten Çeçen bir terörist olduğunun tespit edilmesi… Bütün bu veriler ve kuşkusuz istihbarat örgütü tarafından elde edilen ve bizim bilemediğimiz diğer veriler alt alta konulup analiz ve değerlendirmeler, sadece Türkiye de değil bütün dünya da yapılmaktadır. Kanımızca, peş peşe gelen İstanbul ve Paris terör olayları birbirinden ayrı düşünülmemelidir. Bu olaylarda birbiri tamamlayan unsurlar vardır. Olayların  köktendinci ,şeriat isteyen ,gözü dönmüş militanlar tarafından kişisel saikler ve amaçlar göz önüne alınarak gerçekleştirildikleri biçiminde yapılacak değerlendirmeler eksik analizler olarak ortada kalır… Son haftanın Paris ve İstanbul terör olayları değerlendirilirken aşağıdaki dış politika,ekonomik çıkar hesapları,Avrupa da yayılmaya başlayan köktendinci hareketlere karşı girişimler de unutulmamalıdır. Bu olasılıklar kısaca şöyle sıralanabilir: 1, Orta Doğuda bir sorun olarak süren Suriye konusunda çözüm için öncelikle Esat’ın gitmesi gerektiğini ifade eden dünya da pek az devlet kaldı.Bu konuda özellikle Ortadoğu da Türkiye yalnız kaldı. En son, Ürdün ve Katar da Türkiye’nin izlediği sert politika görüşünden ayrıldılar.Fransa Başkanı Hollan'da Paris olayından  üç gün önce,2013 teki kimyasal olay patlak verince Suriye’ye müdahale etmediğine pişman olduğunu açıkladı.Fransa bu konuda Türkiye’nin yanına doğru gelmiş bulunuyor. Oysa,Rusya tamamen Esad’ı desteklerken,ABD ve diğer Batılı ülkeler Esad konusunda daha soğukkanlı hareket ediyorlar… 2.Rusya,Avrupa ve ABD'ye karşı enerji konusunda önemli bir hamle yaptı.Yeni bir doğalgaz hattını Türkiye üzerinden başlatmak istiyor. ABD ,Ukrayna politikası nedeniyle Rusya’nın politik ve ekonomik yönde zayıflamasını istiyor… Bu projede Fransa ,Rusya ve Türkiye’nin yanında yer alıyor. 3.Avrupa'da azınlık ve İslam karşıtı bir hareket ötedenberi var.Son aylarda Almanya'da İslam karşıtı olan ve adına Pergida denilen hareket ,İslam karşıtı girişimlerde bulundu. Yabancı düşmanlığını körükledi. Ancak, bu harekete karşı ve bu harekete bir tepki olarak azınlıklar ve İslam lehine mitingler yapıldı. Müslümanlar ve azınlıklar lehine yapılan bu kitle hareketleri kimi sağcı kesimleri ve kimi istihbarat örgütlerini rahatsız etmiş olabilir mi? Yukarıda yazılanları komplo teorisi olarak değerlendirenler çıkabilir… Aslında yukarıda  sayılan olasılıklara daha onlarcası eklenip analiz yapılmalıdır. Terörist hareketler kuşkusuz ama sız ve ancak sız bir biçimde lanetlenmelidir. Ama asıl önemli olan  terör eyleminin iyi değerlendirilip,bu hareketlerin ve katliamların arka planında kimlerin  olduğunu ortaya çıkarmak ve hedeflerini aydınlatmaktır.
Ekleme Tarihi: 09 Ocak 2015 - Cuma

Terör’ün Son Hareketleri İstanbul ve Paris...

Paris’in orta yerinde gerçekleştirilen ve 10 gazeteci ve 2 polisin öldürülmesiyle sonuçlanan saldırı hareketi basit bir terör olayı olarak değerlendirilmemelidir. Bu hareket nereden gelirse gelsin ister İslam'ın köktendinci kesiminden isterse başka terör kaynaklarından gelsin,çok iyi analiz edilip, değerlendirilmelidir.

Katliamı gerçekleştirenler,Paris’in orta yerinde bir binaya giriyorlar, on dakika boyunca binada bulunan on gazeteciyi tarıyorlar,dışarıya çıkınca da iki polisi öldürüyorlar… Bütün dünya da yayınlanan televizyon görüntülerine dikkatle bakıldığında, saldırganların çok soğukkanlı ve  profesyonelce hareket ettikleri gözleniyor. Aceleci ve telaşlı değiller,işlerini soğukkanlı bir biçimde yapıyorlar… Daha sonra sokağın ortasında bıraktıkları arabaya dikkatlice binip olay yerinden ayrılıyorlar. Teröristlerin uzmanca davranışları kendilerinin iyi eğitim aldığının açık göstergesidir.

Bu durum, teröristlerin tek başlarına değil,bir örgüt tarafından yönetilip yönlendirildiklerinin kanıtıdır dersek, büyük bir yanılma yapmamış oluruz…

Kanlı ve acımasız Paris katliamı ele alınırken, geçtiğimiz hafta İstanbul’un ortasında Beşiktaş ve Sultanahmet’te gerçekleştirilen iki terör olayını da unutmamalıyız…

Beşiktaş’ta, Dolmabahçe Sarayı'na bitişik,Başbakanlık çalışma ofisi önünde, korumalara karşı yapılan saldırı, atılan ancak patlamayan bomba…

Öte yandan,İstanbul’da turistlerin yüzde doksanbeşinin ziyaret ettiği Sultanahmet Meydanı'nda Turizm Polis Merkezine girilerek, bir intihar saldırısının gerçekleştirilmesi ve intihar saldırısını gerçekleştiren genç kadının ölmesi ve bir polisin şehit olması. Son açıklamalara göre, intihar saldırısının Rusya’ya karşı ayrılıkçı hareketler yürüten Çeçen bir terörist olduğunun tespit edilmesi…

Bütün bu veriler ve kuşkusuz istihbarat örgütü tarafından elde edilen ve bizim bilemediğimiz diğer veriler alt alta konulup analiz ve değerlendirmeler, sadece Türkiye de değil bütün dünya da yapılmaktadır. Kanımızca, peş peşe gelen İstanbul ve Paris terör olayları birbirinden ayrı düşünülmemelidir. Bu olaylarda birbiri tamamlayan unsurlar vardır. Olayların  köktendinci ,şeriat isteyen ,gözü dönmüş militanlar tarafından kişisel saikler ve amaçlar göz önüne alınarak gerçekleştirildikleri biçiminde yapılacak değerlendirmeler eksik analizler olarak ortada kalır…

Son haftanın Paris ve İstanbul terör olayları değerlendirilirken aşağıdaki dış politika,ekonomik çıkar hesapları,Avrupa da yayılmaya başlayan köktendinci hareketlere karşı girişimler de unutulmamalıdır.

Bu olasılıklar kısaca şöyle sıralanabilir:

1, Orta Doğuda bir sorun olarak süren Suriye konusunda çözüm için öncelikle Esat’ın gitmesi gerektiğini ifade eden dünya da pek az devlet kaldı.Bu konuda özellikle Ortadoğu da Türkiye yalnız kaldı. En son, Ürdün ve Katar da Türkiye’nin izlediği sert politika görüşünden ayrıldılar.Fransa Başkanı Hollan'da Paris olayından  üç gün önce,2013 teki kimyasal olay patlak verince Suriye’ye müdahale etmediğine pişman olduğunu açıkladı.Fransa bu konuda Türkiye’nin yanına doğru gelmiş bulunuyor. Oysa,Rusya tamamen Esad’ı desteklerken,ABD ve diğer Batılı ülkeler Esad konusunda daha soğukkanlı hareket ediyorlar…

2.Rusya,Avrupa ve ABD'ye karşı enerji konusunda önemli bir hamle yaptı.Yeni bir doğalgaz hattını Türkiye üzerinden başlatmak istiyor. ABD ,Ukrayna politikası nedeniyle Rusya’nın politik ve ekonomik yönde zayıflamasını istiyor… Bu projede Fransa ,Rusya ve Türkiye’nin yanında yer alıyor.

3.Avrupa'da azınlık ve İslam karşıtı bir hareket ötedenberi var.Son aylarda Almanya'da İslam karşıtı olan ve adına Pergida denilen hareket ,İslam karşıtı girişimlerde bulundu. Yabancı düşmanlığını körükledi. Ancak, bu harekete karşı ve bu harekete bir tepki olarak azınlıklar ve İslam lehine mitingler yapıldı. Müslümanlar ve azınlıklar lehine yapılan bu kitle hareketleri kimi sağcı kesimleri ve kimi istihbarat örgütlerini rahatsız etmiş olabilir mi?

Yukarıda yazılanları komplo teorisi olarak değerlendirenler çıkabilir… Aslında yukarıda  sayılan olasılıklara daha onlarcası eklenip analiz yapılmalıdır.

Terörist hareketler kuşkusuz ama sız ve ancak sız bir biçimde lanetlenmelidir. Ama asıl önemli olan  terör eyleminin iyi değerlendirilip,bu hareketlerin ve katliamların arka planında kimlerin  olduğunu

ortaya çıkarmak ve hedeflerini aydınlatmaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.