Rıdvan Eşin
Ünüllar Hidrolik
Elvan Çetin
Köşe Yazarı
Elvan Çetin
 

Siyasi Transfer mi Siyasi Sığınma Hakkı mı?

Türkiye’de siyasetin en dikkat çekici reflekslerinden biri, “parti sadakati” ile “siyasi konjonktür” arasındaki gidip gelmelerle şekillenen transferlerdir. Son günlerde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den MHP’ye geçeceği iddiaları, sadece yerel siyasetin değil, siyasi etik kodların da sınandığı bir vaka hâline geldi.   Çerçioğlu hakkında çıkan iddiaların zamanlaması, tesadüf olmaktan uzaktır. CHP’li belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmalarının gündeme geldiği bir dönemde, muhalefet bloğundan iktidar eksenine yönelen bir “yakınlaşma” hamlesi, siyasetteki klasik “dokunulmazlık zırhı” arayışlarını hatırlatıyor. Bu durum, CHP’nin yolsuzlukla sınandığı bir süreçte, ciddi bir sorgulamayı beraberinde getirmektedir.   Bir belediye başkanının partisini ideolojik gerekçelerle ya da halk iradesine uygun düşen gerekçelerle değiştirmesi anlaşılabilir. Fakat yargı baskısından kaçmak, dosya kapattırmak ya da siyasi ikbalini korumak için yapılan yön değişiklikleri, sadece etik değil, halkın iradesi açısından da sakıncalıdır.   Siyasi Etik Kurulları bu noktada devreye girmeli. Avrupa Konseyi’nin “Siyasette Etik Davranış Rehberi” açıkça belirtir: “Kamu görevi, kişisel çıkarlar için değil, kamu yararı için yürütülmelidir.” Dolayısıyla, bir siyasi figürün kendi pozisyonunu güvence altına almak için yaptığı parti değişikliği, etik değil, politik bir taktik olabilir. Ancak halkın gözünde bu durum, bir “siyasi kaçış” olarak algılanır.   Çerçioğlu’nun MHP ile flört ettiği iddiaları doğruysa, bu sadece bir kadro meselesi değil, Türk siyasetinin çürümeye yüz tutmuş sadakat anlayışının da bir göstergesidir. Parti aidiyeti, sadece seçim kazanmakla değil; zorlukta da sorumlulukta da hesap vermekte de anlam kazanır. Aksi hâlde bu tür transferler, seçmenin güvenini erozyona uğratır.   Son söz olarak: Siyasi transferler yapılabilir. Ancak bunun zamanlaması, gerekçesi ve etik çerçevesi, halkın vicdanında nasıl sonuç verir bilinmez. Gerçek olan şudur: Halk, sadece hizmeti değil, duruşu da not eder. Aydın’ın emini; -topuklu efe- olarak çarşı pazar ve halk gözünde nam almış Özlem Çerçioğlu en korunaklı ve sığınılacak kalenin millet iradesi olduğunu bilecek tecrübede bir siyasi figür. Tüm siyasi kazanım ve yol haritası -şu günlerde hukukla sınan- CHP’de başlayan Sayın Çerçioğlu, bu kriterleri umarım gece gündüz düşünüyordur.   Çerçioğlu’na bir hatırlatma ‘’eskiye itibar olsaydı bitpazarına nur yağardı’’
Ekleme Tarihi: 04 Ağustos 2025 -Pazartesi

Siyasi Transfer mi Siyasi Sığınma Hakkı mı?

Türkiye’de siyasetin en dikkat çekici reflekslerinden biri, “parti sadakati” ile “siyasi konjonktür” arasındaki gidip gelmelerle şekillenen transferlerdir. Son günlerde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den MHP’ye geçeceği iddiaları, sadece yerel siyasetin değil, siyasi etik kodların da sınandığı bir vaka hâline geldi.

 

Çerçioğlu hakkında çıkan iddiaların zamanlaması, tesadüf olmaktan uzaktır. CHP’li belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmalarının gündeme geldiği bir dönemde, muhalefet bloğundan iktidar eksenine yönelen bir “yakınlaşma” hamlesi, siyasetteki klasik “dokunulmazlık zırhı” arayışlarını hatırlatıyor. Bu durum, CHP’nin yolsuzlukla sınandığı bir süreçte, ciddi bir sorgulamayı beraberinde getirmektedir.

 

Bir belediye başkanının partisini ideolojik gerekçelerle ya da halk iradesine uygun düşen gerekçelerle değiştirmesi anlaşılabilir. Fakat yargı baskısından kaçmak, dosya kapattırmak ya da siyasi ikbalini korumak için yapılan yön değişiklikleri, sadece etik değil, halkın iradesi açısından da sakıncalıdır.

 

Siyasi Etik Kurulları bu noktada devreye girmeli. Avrupa Konseyi’nin “Siyasette Etik Davranış Rehberi” açıkça belirtir: “Kamu görevi, kişisel çıkarlar için değil, kamu yararı için yürütülmelidir.” Dolayısıyla, bir siyasi figürün kendi pozisyonunu güvence altına almak için yaptığı parti değişikliği, etik değil, politik bir taktik olabilir. Ancak halkın gözünde bu durum, bir “siyasi kaçış” olarak algılanır.

 

Çerçioğlu’nun MHP ile flört ettiği iddiaları doğruysa, bu sadece bir kadro meselesi değil, Türk siyasetinin çürümeye yüz tutmuş sadakat anlayışının da bir göstergesidir. Parti aidiyeti, sadece seçim kazanmakla değil; zorlukta da sorumlulukta da hesap vermekte de anlam kazanır. Aksi hâlde bu tür transferler, seçmenin güvenini erozyona uğratır.

 

Son söz olarak: Siyasi transferler yapılabilir. Ancak bunun zamanlaması, gerekçesi ve etik çerçevesi, halkın vicdanında nasıl sonuç verir bilinmez. Gerçek olan şudur: Halk, sadece hizmeti değil, duruşu da not eder. Aydın’ın emini; -topuklu efe- olarak çarşı pazar ve halk gözünde nam almış Özlem Çerçioğlu en korunaklı ve sığınılacak kalenin millet iradesi olduğunu bilecek tecrübede bir siyasi figür. Tüm siyasi kazanım ve yol haritası -şu günlerde hukukla sınan- CHP’de başlayan Sayın Çerçioğlu, bu kriterleri umarım gece gündüz düşünüyordur.

 

Çerçioğlu’na bir hatırlatma ‘’eskiye itibar olsaydı bitpazarına nur yağardı’’

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.