Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun uzun yıllar süren CHP kariyerinden sonra 14 Ağustos’ta AK Parti’ye katılması, sadece yerel siyaset açısından değil, Türk siyasetinin geneli için de tartışılması gereken bir olaydır.
Çerçioğlu, siyasete CHP’de başladı; milletvekilliği, Aydın Belediye Başkanlığı ve nihayetinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevleri ile partinin en güçlü yerel figürlerinden biri oldu. Ancak bugün geldiğimiz noktada, siyasetin ideolojik bağlılıktan çok, kişisel ikbal ve güç dengeleri üzerinden şekillendiğini gösteren bir transfer ile gündeme oturdu.
Siyasi Ahlak ve Seçmenin İradesi
Burada temel mesele şudur: Seçmen, bir kişiye oy verirken sadece şahsına değil, temsil ettiği partiye, ideolojiye ve siyasi çizgiye de oy verir. Dolayısıyla, bu tür geçişler yalnızca bir bireysel tercih değil, seçmenin iradesini de dolaylı olarak devre dışı bırakır. Bir başka ifadeyle, seçmenin CHP’ye olan güveni ve verdiği yetki, bugün AK Parti’ye aktarılmış olmaktadır.
Bu noktada “siyasi ahlak” sorunu karşımıza çıkar. Elbette siyaset değişim, dönüşüm ve pragmatizm barındırır. Ancak bu dönüşüm, seçmenin iradesiyle bağdaşmadığında, siyasete olan güveni erozyona uğratır.
Sağ ve Sol Kavramının Kökeni
Siyasette “sağ” ve “sol” kavramlarının ortaya çıkışı, 1789 Fransız Devrimi’ne dayanır. Devrim sırasında toplanan Fransa Ulusal Meclisi’nde kralı, monarşiyi ve mevcut düzeni savunanlar başkanın sağında; halk egemenliğini, eşitliği ve köklü değişimi savunanlar ise başkanın solunda yer aldı. Bu oturma düzeni, zamanla siyasal ideolojilerin sembolü haline gelmiştir.
Sonuç
Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçişi, kişisel bir tercih olmanın ötesinde, Türk siyasetinde temsil, sadakat ve siyasi ahlak tartışmalarını yeniden gündeme taşımıştır. Demokrasi, yalnızca sandık günü oy vermek değil, seçilenin o iradeye sadık kalmasıyla anlamlıdır. Bugün yapılması gereken, siyasi partilerin bu tür transferleri bir “zafer” olarak görmek yerine, uzun vadeli siyasi etik ilkeleri çerçevesinde tartışmasıdır. Aksi halde, siyasetin en büyük kaybedeni halkın güveni olacaktır.
Aydın özelinde bu geçişi düşündüğümüzde AK Partili belediyeler ve illerine gelen hizmetler takdire değer çalışmalardır. Umarım Aydın ili bir dahaki yerel seçime kadar, şantiyeye döner, hükûmetin destek ve icraatlarıyla adı gibi Aydın bir kent olur. CHP, yönetici ve üyeleri de şapkalarını önlerine koyar ve süreci düşünürler. Malum CHP üzerinde kara bulutların ilimiz ilçelerinde dolaştığı görülmektedir.