Rıdvan Eşin
Ünüllar Hidrolik
Fibar
Hasan Öğdüm
Köşe Yazarı
Hasan Öğdüm
 

BİR MİLLETİN VİCDANI: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Zamanın tozuna karışmayan isimler vardır. Mustafa Kemal Atatürk, sadece bir komutan değil; bir milletin kaderini değiştiren, aklın ve özgürlüğün ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Bugün, onun ışığını taşımak bizlerin görevidir. ***** Bazı isimler, zamanın tozuna karışmaz. Bazı insanlar vardır ki yaşadıkları çağdan daha büyüktür; kendi ömürlerinin sınırını aşar, bir millete değil, insanlığa mal olurlar. Mustafa Kemal Atatürk, işte o isimlerden biridir. O, yalnızca bir komutan değildi; aklın, bilimin ve özgürlüğün ete kemiğe bürünmüş hâliydi. Yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden doğan bir cumhuriyetin mimarıydı. Fakat onu büyük yapan yalnızca kazandığı savaşlar değil; düşünceye verdiği sonsuz değerdir. Bir ulusu yeniden inşa ederken, temeline süngü değil, kalem koymuştur. Atatürk, dünyaya şunu öğretti: Bir milletin kaderi, ancak o milletin inancıyla, aklıyla ve direnciyle değişir. O yüzden onun mücadelesi sadece cephelerde değil, zihinlerde kazanılmıştır. Bir çiftçi sabanına, bir öğretmen kara tahtasına, bir bilim insanı mikroskobuna sarıldığı sürece, Atatürk’ün devrimi sürmektedir. Bugün onu sadece bir tarih figürü olarak anmak, eksik olur. O, fikirleriyle hâlâ konuşan bir rehberdir. Her 10 Kasım sabahı saat dokuzu beş geçe duran kalpler, yalnızca bir yasın değil, bir farkındalığın nabzını tutar: O, bize özgür düşünmenin bedelini ve çağdaş bir gelecek inşa etmenin onurunu bıraktı. Atatürk, yalnızca bir ülkeyi kurtarmadı; insanlık onurunu yeniden tanımladı. Bugün dünyanın önünde saygıyla eğilmemizin nedeni budur. Çünkü o, bir ulusun bağımsızlık tutkusunu, tüm insanlığa örnek olacak bir aydınlanma destanına dönüştürdü. Ve belki de onun en güzel sözü, yaşamının da özüdür: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Bu cümle, bir vasiyet değil; bir inançtır. Bir ömrün özeti, bir milletin yol haritasıdır. O yüzden biz, her nesilde yeniden doğan bir milletiz. Çünkü her çağın karanlığında, bir yerlerde Atatürk’ün ışığı yanmaya devam eder. Ve o ışığı söndürmemek, onu çoğaltmak bizim görevimizdir; her düşüncede, her adımda, her eylemde Atatürk’ün devrimini yaşatmaktır.
Ekleme Tarihi: 10 Kasım 2025 -Pazartesi

BİR MİLLETİN VİCDANI: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Zamanın tozuna karışmayan isimler vardır. Mustafa Kemal Atatürk, sadece bir komutan değil; bir milletin kaderini değiştiren, aklın ve özgürlüğün ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Bugün, onun ışığını taşımak bizlerin görevidir.

*****

Bazı isimler, zamanın tozuna karışmaz.

Bazı insanlar vardır ki yaşadıkları çağdan daha büyüktür; kendi ömürlerinin sınırını aşar, bir millete değil, insanlığa mal olurlar.

Mustafa Kemal Atatürk, işte o isimlerden biridir.

O, yalnızca bir komutan değildi; aklın, bilimin ve özgürlüğün ete kemiğe bürünmüş hâliydi.

Yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden doğan bir cumhuriyetin mimarıydı.

Fakat onu büyük yapan yalnızca kazandığı savaşlar değil; düşünceye verdiği sonsuz değerdir.

Bir ulusu yeniden inşa ederken, temeline süngü değil, kalem koymuştur.

Atatürk, dünyaya şunu öğretti:

Bir milletin kaderi, ancak o milletin inancıyla, aklıyla ve direnciyle değişir.

O yüzden onun mücadelesi sadece cephelerde değil, zihinlerde kazanılmıştır.

Bir çiftçi sabanına, bir öğretmen kara tahtasına, bir bilim insanı mikroskobuna sarıldığı sürece, Atatürk’ün devrimi sürmektedir.

Bugün onu sadece bir tarih figürü olarak anmak, eksik olur.

O, fikirleriyle hâlâ konuşan bir rehberdir.

Her 10 Kasım sabahı saat dokuzu beş geçe duran kalpler, yalnızca bir yasın değil, bir farkındalığın nabzını tutar:

O, bize özgür düşünmenin bedelini ve çağdaş bir gelecek inşa etmenin onurunu bıraktı.

Atatürk, yalnızca bir ülkeyi kurtarmadı; insanlık onurunu yeniden tanımladı.

Bugün dünyanın önünde saygıyla eğilmemizin nedeni budur.

Çünkü o, bir ulusun bağımsızlık tutkusunu, tüm insanlığa örnek olacak bir aydınlanma destanına dönüştürdü.

Ve belki de onun en güzel sözü, yaşamının da özüdür:

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

Bu cümle, bir vasiyet değil; bir inançtır.

Bir ömrün özeti, bir milletin yol haritasıdır.

O yüzden biz, her nesilde yeniden doğan bir milletiz.

Çünkü her çağın karanlığında, bir yerlerde Atatürk’ün ışığı yanmaya devam eder.

Ve o ışığı söndürmemek, onu çoğaltmak bizim görevimizdir;

her düşüncede, her adımda, her eylemde Atatürk’ün devrimini yaşatmaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.