Yavaş yavaş kendini toparlamaya başlayan güzel ülkemiz son zamanlardaki siyasi ihtiraslar uğruna yine kötüye doğru gitmeye başladı… Terör denilen bela yine hortlamaya başladı… 7 Haziran seçimlerinden bu yana dökülen kan yavaş yavaş bardağı taşırmaya başladı… Patlamanın olmadığı, şehit haberinin alınmadığı gün yok adeta… Cumartesi günü Ankara Gar’ındaki patlamada hayatını kaybeden ve yaralanan insanların sayısı küçümsenecek bir sayı değil… Akılcı tedbirler alınmadığı sürece… Bu tür suç işleyenlere hakettikleri cezalar verilmediği sürece… Açılım, saçılım vaatleriyle özel imtiyazlar tanındığı sürece… Sayısız şehit kanıyla kazanılmış bu topraklar… Gün gelecek terör örgütü mensuplarına ve onların yandaşlarına teslim edilesinden endişeleniyorum… Umarım 1 Kasım’a kadar ve 1 Kasım’dan sonra bu kan akmaları devam etmez… Şu seçim atmosferinde siyasi partilerimize giriyoruz partili vatandaşların yüzünün rengi solmuş… Sokaktaki insanlarımız ha keza öyle… Yolda tek başına yürüyen insanların çoğu kendi kendine konuşuyor… Birşeyler mırıldanıyor, sinirleniyor, küfür içerikli sinkaf sözler sarfediyor… Ey siyasiler!... Bu insanların delirip sokağa dökülmelerine az bir zaman kaldı sanırım… Eğer ki bu insanlar sokağa dökülürse kimse engel olamaz… Herşey sizin istediğiniz gibi değil de birilerinin istediği gibi olur… Eteğinizdeki taşı dökün… Türkiye Cumhuriyeti Devletinin menfaatlerine uygun adım atın… Bu halk bir şamar attı mı bir daha kendinize gelemezsiniz… Bunun örneklerini istiyorsanız… Bu ülkenin yönetimine damgasını vuran Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi, 80 İhtilalinden sonra iktidar koltuğuna oturarak yaklaşık 3 dönem Anavatan Partisi birer tabela partisi konumuna geldi… Bu halkın ters tokadı Azrail’in balyozu gibidir… Benden söylemesi…