Dün 10 Ocak 'Çalışan Gazeteciler Günü'ydü... Aydın Ticaret Odası çalışan gazetecilerin gününü 9 Ocak günü kutladı... Hem 6 aylık çalışmalarının tekrarı şeklinde Aydın halkına hesap verdi, hem de çalışan gazeteciler gününü kutlamış oldu... 10 Ocak günü Aydın Valisi Kerem Al, bir ilki gerçekleştirdi ve saat 10:00'da çalışan gazeteciler günü nedeniyle de basın mensuplarına sabah kahvaltısı verdi ve çalışan gazetecilerin günlerini kutladı... Gazetecileri bu tür özel günlerinde hiç unutmayan ve yalnız bırakmayan merhum Belediye Başkanı Yahya Orbay ve onun geleneğini devam ettiren eşi Fadime Orbay'dan sonra Aydın belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu da çalışan gazeteciler günü nedeniyle basın mensuplarıyla akşam yemeğinde beraber oldu... Herşey güzeldi... Gazetecilerin yavaş yavaş insan olduklarının anlaşıldığının bir işaretiydi bunlar... Ama bence, kişisel kanaatimce evsahibi Belediye Başkanı misafirleri sofrada bırakıp gitti... Çoğunluğunu gazeteciliğin mürekkebini yalamamış, karda kışta ıslanıp kurumamış, dün belediyenin kapı numaralarını değiştirenlerin, gazetesinin merkez telefonu olmayıp da bölge temsilciliğinin 2 adet telefon numarası olanların, sendikacılık, siyasi partilerde merkez ilçe başkanlığı, il başkanlığı yapan buralarda deri koltuk sahibi olamayanların, köşe yazarlığını silah olarak kullanıp da il başkanı olacak olanların, önümüzdeki günlerde internet gazetelerinin hizmete gireceğini böbürlene böbürlene söyleyen, son zamanların teknoloji nimetlerinin mirasına konmuş, devletin sırtından geçinmeye alışmış ve emekli olduktan sonra da internet gazeteciliğinde köşe yazarlığına soyunmuş, yalaka yazılarıyla entelektüel geçinen, kendilerini çalışan gazeteciler kategorisinin en başında gören bu arkadaşlarımız ev sahibinin olmadığı bir evde tam anlamıyla relaks oldular. Belediye Başkanı Çerçioğlu'nun çalışan gazeteciler günü nedeniyle basın mensuplarına Köfdeci Ramiz'in ikinci katında verdiği yemekte dikkatimi çeken duvarda asılı bir yazı oldu... Sandalyem de kalkıp ne olduğunu baktığımda Hürriyet Gazetesi'nde çıkan bir haber ve bir köşe yazısı oldu... Hürriyet Gazetesi'nin Köşe Yazarı Esen Evran SOKAKTAN imzasıyla en iyi 10 yol lokantası arasında yer alan Köfteci Ramiz çerçeveletilip duvara asılmıştı... Aydınlı yerel gazete ve gazeteciler olarak bizler, yıllardır bu ve bunun gibi birçok Aydın'ın işletmelerini çok yazdık ve yazmaya da devam ediyoruz... Hiç bir işyerinde Aydınlı hiç bir gazete ve gazetecinin bu tür yazısının çerçeveletildiğin görmedim doğrusu... Aydın'ın dışında bulunan İstanbul gazetelerinin ve gazetecilerinin yazdığı bu yazılar çok önemseniyor da bizlerin yazdığı yazılar neden önemsenmiyor bir türlü anlamış değilim... Gazetecilik ve köşe yazarlığı mesleğini toplumun çıkarları için değil de kendisi ve birileri için kullanan gazetecilerin meslekteki ağırlı ancak olsa olsa bu kadar olur... Birileri malı götürür, köşeyi döner, kendini gazeteci gören bu zihniyetler de mutfak kedisi gibi bu tür kişilerin etrafında döner durur... Zaman herşeyin ilacıdır... Bu tür kişilerin bu memlekete hiç faydasının olmadığı bir gün farkedilecek... Yeni garajın yapılacağı yeri, Turtay Otelini, o güzergahtaki alışveriş merkezlerini 25 yıl önce yazdım ve Aydın belediye Başkanlarının basın toplantılarında soru olarak sordum... Gerek gazeteci arkadaşlarım gerekse belediye başkanları tarafından komik geldiği için gülünüp geçildi... Allaha şükürler olsun sağlığımda hepsi de bir bir gerçekleşti ve son olarak da garaj yapılıyor... Bunları övünerek yazabiliyorum... Demek ki Aydın'ın geleceğini 25 yıl önce görebilmişim... TEŞEKKÜRLER BAŞAK KOLEJİ 20 yıllık geçmişe sahip Aydın ilinin özel eğitim kurumlarından Başak Koleji'ne teşekkürler... İki yıldır 'Eğitimde Aydın'ın Yerel Markası' sloganını kullanmaya başladı bu güzide eğitim kurumumuz... Bunu gerçekten fazlasıyla hak ediyorlar... 10 Ocak 'Çalışan Gazeteciler Günü' Gazetenin zili çalınıyor... Kapıdan içeri elinde bir pasta kutusu... Başak Kolejinden geliyorum idarecilerimizin selamları var gününüzü kutluyorlar diyerek gazeteden ayrılıyor... Pasta kutusunun üzerinde şöyle bir yazı... Gerçek bir gazetecinin duygulanmaması, heyecanlanmaması, gazeteciliğe dört elle sarılmaması mümkün değil... "10 Ocak çalışan Gazeteciler Gününüz kutlu olsun.... İyiki varsınız!" Aslında bu söz bir teşekkürle geçiştirilemez... Ben 40 yıllık bir gazeteci olarak, bu sözlerden şunu çıkartıyorum... Bir ülkenin gelişmesinde eğitim ne kadar önemi varsa; Birşeylere sahip olabilmek için paranın ne kadar önemi varsa; Bir insanın yaşayabilmesi için ekmeğin. suyun, havanın ne kadar önemi varsa; Basının da en az bunlar kadar önemli olduğu çıkıyor ortaya... Bunu hisseden Aydın ilinin 'Eğitimde Yerel Markası' Başak Koleji'ne Aydın basınının da hissetmesini şahsım adına gazeteci arkadaşlarımdan ve dostlarımdan rica ediyorum... Tüm gazeteci arkadaşlarım adına da ben de sizlere bir eğitim kurumu olarak "İyiki var olmuşsunuz"... Tek dileğimiz; Dünya varoldukça başak Koleji'nin varolması...