29 Mart yerel seçimleri için beklenen an geldi. Belediye Başkan adaylarının yanı sıra belediye meclis üyeleri ile il genel meclis üyeleri belirlendi ve seçim kurullarına verildi. Çoğu adayın listesinde daha önce belediye meclisinde ve il genel meclisinde olan isimler yer almadı. Adayların çoğu yeni isim ve simalardan belirlendi. Bu isimler belirlenirken mevcut isimlerin görev yaptıkları beş yıllık süre içinde başarılı olmaları ve başarısız olmaları göz önünde tutulurken adaylar kendi çalışabilecekleri isimler ile yandaşlarını daha fazla tercih ettikleri gözlemleniyor… Bu durum da parti içi isyanlar ile istifaları beraberinde getiriyor… İsimlerin netleşmesiyle birlikte adaylar hızlı bir şekilde seçmenlerine en yakın noktalarda seçim bürolarını da hızlı bir şekilde oluşturuyorlar ve kendilerini belirledikleri partililer vasıtasıyla tanıtmaya çalışıyorlar… Mahallelerinden belediye meclisine aday gösterilmeyen birçok insan isyan ederken partisinin adayına karşı isyan bayrağını çekerek sana bu mahalleden oy yok! Nereye gidersen git kimden oy istersen iste diyerek tepkilerini dile getiriyorlar… Artık belediye başkan adayları kispetlerini giydi, takımını kurdu, fanatik taraftarlarıyla birlikte meydanlarda boy göstermeye başlayacaklar… Bir de adaylar artık bire bir seçmenlerle görüşmeyi bu dönem daha fazla tercih ediyorlar… Hem kendilerine destek vermelerini isterken bir yandan da seçmenlerin ekonomik durumlarını analiz ederek, un, şeker, erzak, buzdolabı, çamaşır makinesi, çekyat gibi çeşitli promosyonlarla kendilerine oy vermelerini sağlamanın hesaplarını yapıyorlar… Her şeyin paraya dönüştüğü günümüzde durumun vahim olduğu apaçık gözler önüne seriliyor… Rüşvetin bu kadar kol gezdiği ülkemizde seçim sonrası ülkenin ekonomik koşullarının düzeleceğini zanneden bu güzel ülkemin güzel insanları çekecekleri sıkıntının ya farkında değiller ya da domuzdan bir kıl koparırsan kar misali hareket ediyorlar ama bunun bedelini kendileri ağır şekilde ödüyorlar… Bu güzel ülkemin güzel insanları geleceğinizi kendi çıkarları için bu ülkeyi yönetmeye talip olmuş insanlara günübirlik menfaatleriniz için teslim etmeyin… Yetkilerinizi teslim ettiğiniz gibi hesap sorma hakkınızı bari teslim etmeyin… Her zaman hesap soran insan olun, onlar ise hesap veren insan olsun… Aldığınız rüşvetlerle yetkinizi veriyorsunuz zaten… Hesap sorduğunuzda o seçilen kişi karşınıza geçip diyecek ki! Kardeşim sen neyin hesabını soruyorsun! Onu rüşveti alırken düşünecektin… Aldığın avantayla sen bana hem yetkini hem de hesap sorma hakkını devrettin git işine bak! Bir dahaki seçime kadar sesini çıkarma diyecektir… Bu güzel ülkemin güzel insanları aklınızı başınıza toplayın! Bizden hatırlatması…