Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Gönül Dereli
Köşe Yazarı
Gönül Dereli
 

Ezanla sala arası

İnsan hayatı çok uzunmuş gibi görünse de çok mu kısa yoksa bize mi öyle geliyor. Kötü anlar yaşadığımız zaman saatler hiç geçmez sanki aynı yerinde durur ilerlemez. Güzel zamanlarımızda da öyle hızlı geçer ki bir saat bir saniye bir gün bir saat gibi gelir, isteriz ki zaman, saat dursun akmasın güzellikleri hep yaşayalım. Mutlu da olsak mutsuz da, iyi zaman veya kötü zaman geçirsek te saat hep aynı ilerlemeye devam ediyor. Zaman, zaman kendimizi sorguluyormuyuz? Ben ne yapıyorum, nasıl bir hayat yaşıyorum, zamanımı iyi değerlendirebiliyormuyum, çevreme yardımcı mıyım? Ben kendime bu soruları bu aralar sık sık sormaya başladım, yaşlanıyormuyum ne? Bence bu soruları kendime sormakta geç kaldığımı hissediyorum. Bu soruyu hepimiz kendimize soralım. Oturup düşünelim hayat, yaşamak çok güzel, her saniyemizi, dakikamızı en güzel şekilde değerlendirelim. Gereksiz ve kötü kişilerin, olayların bizim zamanımızı çalmasına, bizi mutsuz etmesine izin vermeyelim. Bu hayattaki yaşadığımız her şey iyisiyle, kötüsüyle bizim için bir sınav. Peki, biz bu sınavda başarılımıyız? Tabii ki başarılı olanlarımız da var olmayanlarımız da. Hiç ölmeyecek gibi çalışıp, her an ölecekmişiz gibi ibadet etmemiz, yani hem bu dünya için, hem de ahiret için çalışmak gerek. Bunu yapabiliyormuyuz? Ben yapamıyorum, yapan kişilere tebrik ediyorum. Çoğumuz hayat telaşıyla, koşturmasıyla boğulup kaldık, yorulduk. Einstein ‘Zaman bir illüzyon’ demiş, biz bu zamanı, hayatı yaşarken geçişini nasıl hissediyoruz. Çocuklarımızın hızlıca büyümesinden, yüzümüzdeki çizgilerden, saçımıza düşen aklardan! Hayat avuçlarımızın arasından kayıp gidiyor. Dağınıklığı, zamana ve kendimize karşı sorumsuzluğu bırakalım. Zararın neresinden dönersek kardır, güzelliklerin peşinden koşalım. Var oluşumuzun tadını çıkaralım. Sağlıklıysak, hareket edebiliyorsak, mis gibi havayı içimize çekerek koşup, yürüyebiliyorsak, sevdiklerimize dokunup, sarılıp, öpebiliyorsak, istediğimiz yere gidip gelebiliyorsak, birilerini mutlu edip mutlu olabiliyorsak, dilediğimizce dans edebiliyorsak Yaratanımın güzel nimetlerinden faydalanabiliyorsak ve bu liste böyle uzar gider. Geriye bize bu hayatın tadını çıkartıp doya, doya yaşayıp, zamanımızı en güzel şekilde değerlendirmek kalıyor. Ezanla sala arasını boş, boş değil dolu, dolu geçirmek gerek. Ömür kotanız sınırsız değil, zamanınızın değerini bilin…
Ekleme Tarihi: 21 Aralık 2019 - Cumartesi

Ezanla sala arası

İnsan hayatı çok uzunmuş gibi görünse de çok mu kısa yoksa bize mi öyle geliyor.

Kötü anlar yaşadığımız zaman saatler hiç geçmez sanki aynı yerinde durur ilerlemez.

Güzel zamanlarımızda da öyle hızlı geçer ki bir saat bir saniye bir gün bir saat gibi gelir, isteriz ki zaman, saat dursun akmasın güzellikleri hep yaşayalım.

Mutlu da olsak mutsuz da, iyi zaman veya kötü zaman geçirsek te saat hep aynı ilerlemeye devam ediyor.

Zaman, zaman kendimizi sorguluyormuyuz?

Ben ne yapıyorum, nasıl bir hayat yaşıyorum, zamanımı iyi değerlendirebiliyormuyum, çevreme yardımcı mıyım?

Ben kendime bu soruları bu aralar sık sık sormaya başladım, yaşlanıyormuyum ne?

Bence bu soruları kendime sormakta geç kaldığımı hissediyorum.

Bu soruyu hepimiz kendimize soralım. Oturup düşünelim hayat, yaşamak çok güzel, her saniyemizi, dakikamızı en güzel şekilde değerlendirelim.

Gereksiz ve kötü kişilerin, olayların bizim zamanımızı çalmasına, bizi mutsuz etmesine izin vermeyelim.

Bu hayattaki yaşadığımız her şey iyisiyle, kötüsüyle bizim için bir sınav.

Peki, biz bu sınavda başarılımıyız?

Tabii ki başarılı olanlarımız da var olmayanlarımız da.

Hiç ölmeyecek gibi çalışıp, her an ölecekmişiz gibi ibadet etmemiz, yani hem bu dünya için, hem de ahiret için çalışmak gerek.

Bunu yapabiliyormuyuz?

Ben yapamıyorum, yapan kişilere tebrik ediyorum.

Çoğumuz hayat telaşıyla, koşturmasıyla boğulup kaldık, yorulduk.

Einstein ‘Zaman bir illüzyon’ demiş, biz bu zamanı, hayatı yaşarken geçişini nasıl hissediyoruz.

Çocuklarımızın hızlıca büyümesinden, yüzümüzdeki çizgilerden, saçımıza düşen aklardan!

Hayat avuçlarımızın arasından kayıp gidiyor.

Dağınıklığı, zamana ve kendimize karşı sorumsuzluğu bırakalım.

Zararın neresinden dönersek kardır, güzelliklerin peşinden koşalım.

Var oluşumuzun tadını çıkaralım.

Sağlıklıysak, hareket edebiliyorsak, mis gibi havayı içimize çekerek koşup, yürüyebiliyorsak, sevdiklerimize dokunup, sarılıp, öpebiliyorsak, istediğimiz yere gidip gelebiliyorsak, birilerini mutlu edip mutlu olabiliyorsak, dilediğimizce dans edebiliyorsak Yaratanımın güzel nimetlerinden faydalanabiliyorsak ve bu liste böyle uzar gider.

Geriye bize bu hayatın tadını çıkartıp doya, doya yaşayıp, zamanımızı en güzel şekilde değerlendirmek kalıyor.

Ezanla sala arasını boş, boş değil dolu, dolu geçirmek gerek.

Ömür kotanız sınırsız değil, zamanınızın değerini bilin…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.