Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Yaşar Çelebi
Köşe Yazarı
Yaşar Çelebi
 

Vatan Hasreti…

O, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 15 yıl Türkiye’ye gidemedi. Çok büyük hasretler içinde yaşadı. Bu ‘hasretlik’ onu yedi bitirdi. Ne şiirler yazılmış ne Türküler söylenmiştir hasretlik adına… Hasretliği en iyi bilenler, “İliklerine kadar” hissedenler de sürgünlerdir. (Nazım Hikmet, Ahmet Kaya, Yılmaz Güney gibi.) Fakir Baykurt’ta bu kervana katılanlar arasındadır. Baykurt, can dostları Kemal Yalçın ve Binali Bozkurt ile birlikte son muayenesi için hastaneye gideceklerdi. Yoldaydılar. Fakir Baykurt yolda; -- Canımda öyle bir Yoğurt Çorbası çekti ki... Binali Bozkurt’un boğazı düğümlenmişti; -- “Haydi, bize gidiyoruz, Senem Hanım bize bol kekikli bir yoğurt çorbası yapsın da afiyetle içelim” dedi. Öylede yaptılar... Binali Bozkurt’un evine gittiler. Fakir Baykurt, Binali Bozkurt’un eşi Senem hanıma; “Senem Hanım, bir yoğurt çorbası yap da şifa niyetine yedikten sonra hastaneye gidelim.” Senem Hanım, Fakir beyin istediği kekikli yoğurt çorbasını severek yaptı. Ardından Essen Üniversitesi hastanesine giriş yapıldı. Doktorlar iyi bir muayene ardından üzücü haberi verdiler; “En fazla 40 gün yaşar.”  Öyle de oldu. 11 Ekim 1999 tarihinde, Almanya-Essen (Kuzey Ren Vestfalya) Üniversitesi Kliniği’nde, pankreas kanseri nedeniyle 70 yaşında yaşamını yitirdi. Baykurt, 15.06.1929, Burdur-Yeşilova doğumludur. Isparta Gönen Köy Enstitüsü’nde okumuştu. 1979 yılında Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti Eğitim Bakanlığı'nın özel daveti ile Türk çocuklarının eğitim sorunlarında danışmanlık yapması için Almanya'ya gelmişti. Fakir Baykurt adına Duisburg’da 1996 yılında Edebiyat Kahvesi kuruldu. Ve tam 15 yıl aradan sonra Türkiye... Tarih 23 Haziran 1994, Düsseldorf Havaalanı. Fakir Baykurt, dikkat çekmemek için Antalya’dan giriş yapmaya karar verdi. Görünürde sakindi ancak... kolay değildi...15 yıl aradan sonra vatan toprağına dönüyordu. Tedirginlik ve heyecan hissediliyordu. Ülke hasreti şu sözlerinin ardında gizliydi; ’’Türkiye’de hem dinleneceğim hem de deniz kenarında... derin derin düşüneceğim.” Oturduğu Duisburg-Homberg şehrinden Düsseldorf Havaalanı’na eşi Muzaffer hanım ve Kemal Yalçın ile gitti. Fakir Hoca ile Muzaffer Hanım’ın uçağı havalandı. Fakir Baykurt havaalanı polisine pasaportunu elleri titreyerek uzattı. İçi kıpır-kıpırdı… tutuklanmaktan korkuyordu. Kontrolünden geçtiklerini, her şeyin yolunda olduğunu Kemal Yalçın’a şifreli söyleyecekti. Anavatanının kokusunu alır almaz en yakın telefon kulübesinden arkadaşını aradı ve kararlaştırdıkları şifre ile; “Kemal Abem, yolculuğumuz iyi geçti. Antalya’da havalar pek güzel.” Hasret dolu 180 ay aradan sonra... Mekanı cennet olsun!.. (Kemal Yalçın anısından) Saygılarımla
Ekleme Tarihi: 20 Kasım 2023 - Pazartesi

Vatan Hasreti…

O, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 15 yıl Türkiye’ye gidemedi.

Çok büyük hasretler içinde yaşadı. Bu ‘hasretlik’ onu yedi bitirdi.

Ne şiirler yazılmış ne Türküler söylenmiştir hasretlik adına…

Hasretliği en iyi bilenler, “İliklerine kadar” hissedenler de sürgünlerdir. (Nazım Hikmet, Ahmet Kaya, Yılmaz Güney gibi.)

Fakir Baykurt’ta bu kervana katılanlar arasındadır.

Baykurt, can dostları Kemal Yalçın ve Binali Bozkurt ile birlikte son muayenesi için hastaneye gideceklerdi. Yoldaydılar. Fakir Baykurt yolda;

-- Canımda öyle bir Yoğurt Çorbası çekti ki...

Binali Bozkurt’un boğazı düğümlenmişti;

-- “Haydi, bize gidiyoruz, Senem Hanım bize bol kekikli bir yoğurt çorbası yapsın da afiyetle içelim” dedi.

Öylede yaptılar... Binali Bozkurt’un evine gittiler.

Fakir Baykurt, Binali Bozkurt’un eşi Senem hanıma;

“Senem Hanım, bir yoğurt çorbası yap da şifa niyetine yedikten sonra hastaneye gidelim.”

Senem Hanım, Fakir beyin istediği kekikli yoğurt çorbasını severek yaptı.

Ardından Essen Üniversitesi hastanesine giriş yapıldı.

Doktorlar iyi bir muayene ardından üzücü haberi verdiler;

“En fazla 40 gün yaşar.”  Öyle de oldu.

11 Ekim 1999 tarihinde, Almanya-Essen (Kuzey Ren Vestfalya) Üniversitesi Kliniği’nde, pankreas kanseri nedeniyle 70 yaşında yaşamını yitirdi.

Baykurt, 15.06.1929, Burdur-Yeşilova doğumludur. Isparta Gönen Köy Enstitüsü’nde okumuştu.

1979 yılında Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti Eğitim Bakanlığı'nın özel daveti ile Türk çocuklarının eğitim sorunlarında danışmanlık yapması için Almanya'ya gelmişti.

Fakir Baykurt adına Duisburg’da 1996 yılında Edebiyat Kahvesi kuruldu.

Ve tam 15 yıl aradan sonra Türkiye...

Tarih 23 Haziran 1994, Düsseldorf Havaalanı.

Fakir Baykurt, dikkat çekmemek için Antalya’dan giriş yapmaya karar verdi.

Görünürde sakindi ancak... kolay değildi...15 yıl aradan sonra vatan toprağına dönüyordu.

Tedirginlik ve heyecan hissediliyordu.

Ülke hasreti şu sözlerinin ardında gizliydi;

’’Türkiye’de hem dinleneceğim hem de deniz kenarında... derin derin düşüneceğim.”

Oturduğu Duisburg-Homberg şehrinden Düsseldorf Havaalanı’na eşi Muzaffer hanım ve Kemal Yalçın ile gitti.

Fakir Hoca ile Muzaffer Hanım’ın uçağı havalandı.

Fakir Baykurt havaalanı polisine pasaportunu elleri titreyerek uzattı. İçi kıpır-kıpırdı… tutuklanmaktan korkuyordu.

Kontrolünden geçtiklerini, her şeyin yolunda olduğunu Kemal Yalçın’a şifreli söyleyecekti.

Anavatanının kokusunu alır almaz en yakın telefon kulübesinden arkadaşını aradı ve kararlaştırdıkları şifre ile;

“Kemal Abem, yolculuğumuz iyi geçti. Antalya’da havalar pek güzel.”

Hasret dolu 180 ay aradan sonra...

Mekanı cennet olsun!.. (Kemal Yalçın anısından)

Saygılarımla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.