Yavuz Merhum Başbakanımız Menderes Milletimizn Gönlünde Taht Kurmuştur

ANKARA - Öncelikle, dünden önce ve bugün maalesef acı olaylar yaşadık. Pençe-Kilit Harekatı Bölgesi'nde teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen kahraman askerlerimiz Abdulkadir Güler, Bican Kapılay, Onur Doğan, Hüseyin Cankaya ve Celal Tekedereli ve Mehmet Meral’e yüce Allah’tan rahmet; kederli ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Konuşmama başlarken özel tebrik ve teşekkürlerimi sunmak istediğim bir konuya değinmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı haftasında, ülkemize gelen şampiyonluklarla, altın madalyalarla göğsümüz kabardı. Sizlerin huzurunda, Avrupa Tekvando ve Para Tekvando Şampiyonası’nda 9 altın, 5 gümüş, 5 bronz madalya ile kadınlarda, erkeklerde ve para tekvandoda Avrupa Şampiyonu olan milli takımımızı, Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda 5 altın 2 bronz madalya kazanan milli takımımızı, Basketbolda Avrupa’nın en büyüğü olan Anadolu Efes’i, Voleybol Kadınlar Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan Vakıfbank Kadın Voleybol takımını tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Değerli basın mensupları, Yarın, Demokrasi tarihimize çalınan kara lekenin, insanlığa ve vicdanlara yapılan ihanetin, milli iradeye vurulan darbenin, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü. Vesayetin hüküm sürdüğü bir anlayışla gerçekleştirilen 27 Mayıs Darbesi, dönemin tek partili CHP yönetimine karşı rekor bir oyla iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşlarının idama mahkum edilmesine yol açmıştır. Merhum Başbakanımız Adnan Menderes, özellikle din ve vicdan özgürlüğü konusunda attığı adımlarla milletimizin gönlünde taht kurmuş, birçok soruna çözüm bulmuştur. Tek partili dönemden kalan sorunlara çözüm getiren Adnan Menderes’in halkla kurduğu bu gönül bağından rahatsız olanlar yalan ve iftiralarla algı oluşturarak darbeye zemin hazırlamışlardır. Maalesef yalan ve iftiraların günümüzde de devam ettiği şu günlerde, demokrasi şehitlerimiz, Merhum Başbakanımız başta Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi ve saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Hamdolsun eski Türkiye’de istikrarın olmadığı, vesayetin hüküm sürdüğü o günler geride kalmıştır. 27 Mayıslar, 12 Eylüller, 28 Şubatlar, 15 Temmuzlar bir daha asla yaşanmayacaktır. Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, AK Parti ile birlikte her türlü iç ve dış demokrasi düşmanına milli iradenin gücüyle en sert cevabı vermiş, vermeye de devam edecektir. Değerli basın mensupları, Son yaptıkları açıklamalar ile açıkça görünmektedir ki, Cumhuriyet Halk Partisi ve Sayın Kılıçdaroğlu şirazesinden çıkmıştır. Yalana ve yanılmaya doyamadığı gözükmektedir. Üzerinde beyaz gömleği, arkasında kitaplarıyla, evine kurduğu kameranın karşısına geçerek kağıtları sallaya sallaya sağa sola subliminal mesajlar vermeye devam ediyor. Bu ülkenin bürokratlarına aba altından sopa göstererek, tehdit ederek yaptığı açıklamalarla ülke bürokrasisini zehirlemeye çalışıyor. Bir ana muhalefet liderinin yapacağı şey, birleştirmektir. Ayrıştırmak değildir. Milletin yararına olan projelere destek vermek yanlışları da söylemektir. Türk bürokrasisinin içine fitne sokmak değildir. Grup toplantısında Sayın Kılıçdaroğlu çok önemli, ülke gündemini değiştirecek açıklamalar yapacağını deklare ederek milletimizi büyük bir beklenti içerisine sokmuştur. Lakin gördüğümüz şey bir dejavudur. Dağ fare doğurmuş, doğurmaya devam etmektedir. Şimdiye kadar defalarca “yalan, yanlış” ifadeleri nedeniyle tazminata mahkum olan CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu bir kez daha Türk milletine hayal kırıklığı yaşatmıştır. CHP’nin Sayın Genel Başkanına bir önerimiz var: Bu tür içi boş açıklamalarla millette bir karşılık bulamazsınız. Kendi projelerinizi, bu ülkenin yarınlarına dair hayallerinizi milletimize umut olacağınız projelerinizi anlatın. Bu tür içi boş açıklamalarla itibar göremezsiniz. Kemal Kılıçdaroğlu maalesef, gündemde İsveç ve Finlandiya’nın NATO meselesi varken, kuzeyimizde Ukrayna ve Rusya arasında savaş sürerken, Suriye’de ordumuz yeni bir operasyona hazırlanırken Türkiye’nin yanında olmak, faydasına olan işler yapmak yerine hedef şaşırtma yoluna girmiştir. Kendisi 8 yıl önce FETÖ kanalında yine "Yurt dışına kaçacak." diyerek tehditler savurmuştur. Bugün yine FETÖ’nün yapmış olduğu propagandaların aynısını sürdürmekte, suflelerine kanmaktadır. Çok üzücüdür ki; iftira, yalan ve çarpıtma yoluyla siyaset yaptığını zannederek Türk siyasetini zehirlemeye devam etmektedir. Kendisinin Sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesine yönelik yapmış olduğu açıklamaları şiddetle kınıyorum. Bu millet kimin tankların yol vermesiyle kaçtığını ve FETÖnün sözcülüğünü yaptığını, kimin milletiyle beraber olduğunu 15 Temmuz'da görmüştür. Aziz milletimiz, şüphesiz kendilerine gereken cevabı sandıkta verecektir. Hepinizi saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum.