Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Sivas’ta yakılanlar Nazilli’de anıldı

SİYASET 01.07.2016 - 18:34, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 3789+ kez okundu.
 

Sivas’ta yakılanlar Nazilli’de anıldı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Nazilli İlçe Başkanı Ali Deveci, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri’nin 2. gününde yakılanları andı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Nazilli İlçe Başkanı Ali Deveci, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri’nin 2. gününde şenliğe katılan aydınların, sanatçıların, yurttaşların kaldığı Madımak Oteli yakılarak, ülkemiz için utanç kaynağı olan Sivas Katliamı’nın yaşandığını söyledi. CHP Nazilli İlçe Başkanı Ali Deveci,  2 Temmuz 1993’ün, cumhuriyet tarihimizin en acılı ve üzüntülü günlerinden biri olduğunu belirterek, şu açıklamayı yaptı:   “Bu katliamda şairlerimiz, ozanlarımız, sanatçılarımız, gencecik kızlarımız, delikanlılarımız, semalı dönen insanlarımız diri diri yakıldılar. Mahkeme ve Yargıtay kararlarında, anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak eylemi olduğu belirlenen Sivas Katliamı, laikliğe, cumhuriyete ve demokratik hukuk devletine başkaldırı olarak nitelendirilmiştir. Sivas Katliamı, 21. yüzyıl Türkiyesi’nin, dünyasının kabul edemeyeceği bir insanlık dramıdır. Sivas’ta yakılan sadece oradaki aydınlar, ozanlar, şairler değil, yakılmak istenen, yakılan, çağdaş, laik, demokratik cumhuriyetin ta kendisiydi. Sivas Katliamı’nda; gerici, faşist, kendilerini dinci veya dindar olarak tanımlayanların attıkları ‘cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak’, ‘yaşasın şeriat, kahrolsun laiklik’ sloganlarına baktığımızda, Sivas olaylarının, cumhuriyetimize bir başkaldırı olduğu açıkça görülmektedir. Saldırı sadece şenlik alanı ve Madımak Oteli ile sınırlı kalmıyor. Atatürk’ün Sivas Kongresi’ni topladığı kongre binasının da camları kırılıyor. Atatürk’ün büstü devriliyor. Ozanlar anıtı, pir sultan’ın heykeli sanılarak, boğazına ip takılarak yerlerde sürükleniyor. Bu olaydan da anlaşılacağı üzere Sivas Katliamı, tarihimizde, cumhuriyet devrimine yönelik en organize saldırılardan birisidir. Sivas Katliamı, tarihimize bir kara leke olarak geçmiştir. Sivas Katliamı, toplumumuzun ve insanların belleklerinde tazeliğini ve acısını koruyor. 35 insanımızın yakılarak öldürülmesinin failleri, yargı önüne çıkarılan 124 kişi ile sınırlı değildir. Yargılananlar, kaçıp yargılanmayanlar, ceza alanlar, sonradan af niteliğindeki uygulamalarla bir bir salıverilenler, buz dağının görünen kısmıdır. Buz dağının altında kalanlar, görünmeyenler ya da saklandıklarını sananlar arasında sanıkları azmettiren kimi siyasetçiler, yöneticiler, yazılı ve görsel basının temsilcileri de vardır. Onlar, yargı kararları ile değil, tarih önünde kamu vicdanında mahkum olmuşlardır.”  
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Nazilli İlçe Başkanı Ali Deveci, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri’nin 2. gününde yakılanları andı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Nazilli İlçe Başkanı Ali Deveci, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri’nin 2. gününde şenliğe katılan aydınların, sanatçıların, yurttaşların kaldığı Madımak Oteli yakılarak, ülkemiz için utanç kaynağı olan Sivas Katliamı’nın yaşandığını söyledi.

CHP Nazilli İlçe Başkanı Ali Deveci,  2 Temmuz 1993’ün, cumhuriyet tarihimizin en acılı ve üzüntülü günlerinden biri olduğunu belirterek, şu açıklamayı yaptı:  

“Bu katliamda şairlerimiz, ozanlarımız, sanatçılarımız, gencecik kızlarımız, delikanlılarımız, semalı dönen insanlarımız diri diri yakıldılar.

Mahkeme ve Yargıtay kararlarında, anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak eylemi olduğu belirlenen Sivas Katliamı, laikliğe, cumhuriyete ve demokratik hukuk devletine başkaldırı olarak nitelendirilmiştir.

Sivas Katliamı, 21. yüzyıl Türkiyesi’nin, dünyasının kabul edemeyeceği bir insanlık dramıdır. Sivas’ta yakılan sadece oradaki aydınlar, ozanlar, şairler değil, yakılmak istenen, yakılan, çağdaş, laik, demokratik cumhuriyetin ta kendisiydi.

Sivas Katliamı’nda; gerici, faşist, kendilerini dinci veya dindar olarak tanımlayanların attıkları ‘cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak’, ‘yaşasın şeriat, kahrolsun laiklik’ sloganlarına baktığımızda, Sivas olaylarının, cumhuriyetimize bir başkaldırı olduğu açıkça görülmektedir.

Saldırı sadece şenlik alanı ve Madımak Oteli ile sınırlı kalmıyor. Atatürk’ün Sivas Kongresi’ni topladığı kongre binasının da camları kırılıyor. Atatürk’ün büstü devriliyor. Ozanlar anıtı, pir sultan’ın heykeli sanılarak, boğazına ip takılarak yerlerde sürükleniyor.

Bu olaydan da anlaşılacağı üzere Sivas Katliamı, tarihimizde, cumhuriyet devrimine yönelik en organize saldırılardan birisidir. Sivas Katliamı, tarihimize bir kara leke olarak geçmiştir. Sivas Katliamı, toplumumuzun ve insanların belleklerinde tazeliğini ve acısını koruyor. 35 insanımızın yakılarak öldürülmesinin failleri, yargı önüne çıkarılan 124 kişi ile sınırlı değildir. Yargılananlar, kaçıp yargılanmayanlar, ceza alanlar, sonradan af niteliğindeki uygulamalarla bir bir salıverilenler, buz dağının görünen kısmıdır. Buz dağının altında kalanlar, görünmeyenler ya da saklandıklarını sananlar arasında sanıkları azmettiren kimi siyasetçiler, yöneticiler, yazılı ve görsel basının temsilcileri de vardır. Onlar, yargı kararları ile değil, tarih önünde kamu vicdanında mahkum olmuşlardır.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.