Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

‘Maraş katliamı kin ve nefretin zulmüdür’

GÜNCEL 25.12.2016 - 16:44, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 2845+ kez okundu.
 

‘Maraş katliamı kin ve nefretin zulmüdür’

Sökeli Aleviler, Kahramanmaraş Katliamı’nın yıldönümünde, olaylarda yaşamlarını yitirenleri anarken, bur tür olay ve katliamların yaşanmaması için anma günü etkinliği düzenledi.

AYDIN- Söke Alevi Kültür Derneği Cemevi’nde düzenlenen anma etkinliğinde konuşan Başkan Şevki Kaya, ‘Maraş katliamı kin ve nefretin zulmüdür’ dedi. Başkan Şevki Kaya, konuşmasında, “Emevi her kan emeceği günü önceden pusuya yatırır, sonrada hesap günü acımasız yüzünü kanla bulayıncaya kadar kin ve nefret kusar. Bin yılı aşkın bir süredir bu hep böyle olmuştur. Hiç bir inanç farklılığını içinde sindiremeyen, inancı ve dini, Emevi düşüncesinin tekelinde tutan, bu gözü dönmüş kan emici kara zihniyet, inançların aynı yola, yani Allah’a giden tevhitte gittiğini bir türlü kabul etmeyen Emevi zihniyeti, Türkiye de demokrasinin ve aydınlık geleceğin teminatı olan aydın ve ışık toplumu Alevileri her defasında kapitalizmin çıkarlarının ve düzenin sıkıntılarının unutulması ve giderilmesi için alevi toplumunu katletme, yakma ve linç etme politikalarını, din kisvesi altında süslemeyi ihmal etmediler, Maraş Katliamı da bu bilinç ve amaç uğruna, gladyo ve emperyalizme yapılan hizmetten başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı. Söke Alevi Kültür Derneği Cemevi Başkanı Şevki Kaya, sözlerine şöyle devam etti: “Ne zaman sistem halktan yana, emekten yana yoluna girse, işçi ve emekçi sınıfının örgütlü gücü öne çıksa, ülkemizde kapitalizmin dişleri kırılmaya başlarsa, derin devlet yani gladyo ve onun iş birlikçileri din üzerinden yapacağını yapar ve sonuçta, her defasın da aleviler yanar, linç edilir ve katledilir. İşte Maraş'ta bu oyunun bir parçasıydı. Acımasızlık hat safhada, din denilen kutsal inanç, yobazlar tarafından kullanılmış, şükürcü toplum, gözü dönmüş toplum yapısı olan ümmet toplumu, insan canına hunharca kıymaktan, kan emmekten ve kadın, çoluk, çocuk demeden, hamile kadının karnında ki çocuğu çıkarıp ağaca çivilemeye kadar gaddarlaşmış ve geride acıların silinmeyeceği, kardeşliği ve inanç özgürlüğünü yaralayan, vicdanları sızlatan bir tablo bırakarak, bir toplumun, üstelik suçu sadece insan sevgisiyle yaşayan bir toplumun her bir yana düşen parçalarını yaratmak tan başka bir şey kalmamıştır. Maraş katliamında, 150 kişi ölmüş, 176 kişi yaralanmış, 200 ev yıkılmış ve 100 iş yeri tahrip edilmiştir. İşte bu acımasız tablo yıllarca yan yana yaşamış, belki de komşunun tuzuna ihtiyaç duymuş Alevilerle Sünnilerin birlikte ama yoğunlukta Alevilerin yaşadığı Maraş'ta, unutulmayacak bir acı tabloyu tarihin karanlık sayfalarına kazımıştır. Yıllarca katledilen, linç edilen ve yakılan aleviler üzerinden geliştirilen bu politika ile sıkıyönetime direnen, Erbakan ve Ecevit hükümetinin Başbakanı Ecevit; sonuçta 13 ilde sıkı yönetim kararı alarak, kontrgerilla ve derin devletin amacına ulaşmasına Kahramanmaraş katliamı neden olmuştur. Sıkıyönetim mahkemeleri 1991 yılına kadar sürmüş, aşırı sağ görüşlü 804 kişi yargılanmış; 29 kişi idam, 321 kişi 1 ila 24 yıl hapis kararını Yargıtay bozmuş, idam cezaları uygulanmamıştır. Yani bu katliamı yapanlar ödüllendirilmiş ayrıca da müdahil avukatların üçü de 1979 ve 198o yıllarında öldürülmüştür. Görülen o ki, derin devlet, her türlü katliamı önce yapıp, sonradan suç unsurlarını ortadan kaldırmayı da başarmıştır. 1991 yılında çıkarılan terörle mücadele kanunu olayı neredeyse ört bas ederek arkada bıraktıkları mağduriyeti yalnızlaştırmıştır. Adına soykırım dediğimiz Kahraman Maraş Katliamı sonrası kentte nüfusun yüzde 80’i göç etmiştir. Olayın bir numaralı sanığı Ökkeş Kenger yargılanıp beraat etmiş, soyadını Şendiller olarak değiştirmiş, 19. Dönem Kahramanmaraş Milletvekili seçilerek meclise girmiştir. İşte eli kanlı katiller yaptıklarıyla kalmayarak, Meclis’e kirliliklerini taşımaları için düzen tarafından da ödüllendirilmiştir. Ne bu ilk, nede son olacağa benziyor. Alevilerin kardeşçe ve inanç özgürlüğü ile yaşamak istediği kendi ülkesinde, devlet olma aşamasında yanında beton gibi durduğu Türkiye'de; Barış, kardeşlik ve huzur içerisinde yaşamak istediğindendir bu anmaları yapmak! Kin ve nefret söylemlerinin bitmesini istemesindendir bu anmaları yapmak! Aynı mahallede yaşadığı Sünni kardeşleriyle çatışmamak ve ölmek istememesindendir bu anmaları yapmak! Doğmamış çocukların anne karnından yarılıp ağaçlara çivilenmemesini istemesindendir, Mutlu olmak, huzur içinde yaşamak istedikleri toprakları terk etmemek istemelerinden, Kendi ülkesinde her an bir ölüm korkusu içinde yaşamak istememesinden, Ağıtlar yakan ana yüreklerinin acı çekmemesini istemesindendir bu anmaları yapmak. Alevilerin Hacı Bektaş Velisi; bir olalım, iri olalım, diri olalım demesi; tüm dünya insanlarının renk, dil din ve ırk farklılığı gözetmemeksizin, 72 millete aynı nazarda bakmak istemesidir. Tüm dünya insanlarının barış ve kardeşlik duygu ve birliktelik içinde yaşaması dileğimle, Kahramanmaraş katliamının bir daha yaşanmasını istemiyoruz diyoruz. Anneler bacılar ve eşler ağlamasın, ölmesin. Çocuklar ölmesin yaşanacak bir dünya haklarının kardeşliğinin yücelmesi ve yaşatılması Alevilerin desturudur. Bu acılı günde kin ve nefret söylemlerini kınıyor, yaşasın hakların kardeşliği diyorum. Yaşasın 72 millete aynı nazarda bakan dünya insanlığı diyorum.”
Sökeli Aleviler, Kahramanmaraş Katliamı’nın yıldönümünde, olaylarda yaşamlarını yitirenleri anarken, bur tür olay ve katliamların yaşanmaması için anma günü etkinliği düzenledi.

AYDIN- Söke Alevi Kültür Derneği Cemevi’nde düzenlenen anma etkinliğinde konuşan Başkan Şevki Kaya, ‘Maraş katliamı kin ve nefretin zulmüdür’ dedi. Başkan Şevki Kaya, konuşmasında, “Emevi her kan emeceği günü önceden pusuya yatırır, sonrada hesap günü acımasız yüzünü kanla bulayıncaya kadar kin ve nefret kusar. Bin yılı aşkın bir süredir bu hep böyle olmuştur. Hiç bir inanç farklılığını içinde sindiremeyen, inancı ve dini, Emevi düşüncesinin tekelinde tutan, bu gözü dönmüş kan emici kara zihniyet, inançların aynı yola, yani Allah’a giden tevhitte gittiğini bir türlü kabul etmeyen Emevi zihniyeti, Türkiye de demokrasinin ve aydınlık geleceğin teminatı olan aydın ve ışık toplumu Alevileri her defasında kapitalizmin çıkarlarının ve düzenin sıkıntılarının unutulması ve giderilmesi için alevi toplumunu katletme, yakma ve linç etme politikalarını, din kisvesi altında süslemeyi ihmal etmediler, Maraş Katliamı da bu bilinç ve amaç uğruna, gladyo ve emperyalizme yapılan hizmetten başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

Söke Alevi Kültür Derneği Cemevi Başkanı Şevki Kaya, sözlerine şöyle devam etti:

“Ne zaman sistem halktan yana, emekten yana yoluna girse, işçi ve emekçi sınıfının örgütlü gücü öne çıksa, ülkemizde kapitalizmin dişleri kırılmaya başlarsa, derin devlet yani gladyo ve onun iş birlikçileri din üzerinden yapacağını yapar ve sonuçta, her defasın da aleviler yanar, linç edilir ve katledilir.

İşte Maraş'ta bu oyunun bir parçasıydı. Acımasızlık hat safhada, din denilen kutsal inanç, yobazlar tarafından kullanılmış, şükürcü toplum, gözü dönmüş toplum yapısı olan ümmet toplumu, insan canına hunharca kıymaktan, kan emmekten ve kadın, çoluk, çocuk demeden, hamile kadının karnında ki çocuğu çıkarıp ağaca çivilemeye kadar gaddarlaşmış ve geride acıların silinmeyeceği, kardeşliği ve inanç özgürlüğünü yaralayan, vicdanları sızlatan bir tablo bırakarak, bir toplumun, üstelik suçu sadece insan sevgisiyle yaşayan bir toplumun her bir yana düşen parçalarını yaratmak tan başka bir şey kalmamıştır.

Maraş katliamında, 150 kişi ölmüş, 176 kişi yaralanmış, 200 ev yıkılmış ve 100 iş yeri tahrip edilmiştir.

İşte bu acımasız tablo yıllarca yan yana yaşamış, belki de komşunun tuzuna ihtiyaç duymuş Alevilerle Sünnilerin birlikte ama yoğunlukta Alevilerin yaşadığı Maraş'ta, unutulmayacak bir acı tabloyu tarihin karanlık sayfalarına kazımıştır.

Yıllarca katledilen, linç edilen ve yakılan aleviler üzerinden geliştirilen bu politika ile sıkıyönetime direnen, Erbakan ve Ecevit hükümetinin Başbakanı Ecevit; sonuçta 13 ilde sıkı yönetim kararı alarak, kontrgerilla ve derin devletin amacına ulaşmasına Kahramanmaraş katliamı neden olmuştur.

Sıkıyönetim mahkemeleri 1991 yılına kadar sürmüş, aşırı sağ görüşlü 804 kişi yargılanmış; 29 kişi idam, 321 kişi 1 ila 24 yıl hapis kararını Yargıtay bozmuş, idam cezaları uygulanmamıştır. Yani bu katliamı yapanlar ödüllendirilmiş ayrıca da müdahil avukatların üçü de 1979 ve 198o yıllarında öldürülmüştür. Görülen o ki, derin devlet, her türlü katliamı önce yapıp, sonradan suç unsurlarını ortadan kaldırmayı da başarmıştır. 1991 yılında çıkarılan terörle mücadele kanunu olayı neredeyse ört bas ederek arkada bıraktıkları mağduriyeti yalnızlaştırmıştır.

Adına soykırım dediğimiz Kahraman Maraş Katliamı sonrası kentte nüfusun yüzde 80’i göç etmiştir.

Olayın bir numaralı sanığı Ökkeş Kenger yargılanıp beraat etmiş, soyadını Şendiller olarak değiştirmiş, 19. Dönem Kahramanmaraş Milletvekili seçilerek meclise girmiştir. İşte eli kanlı katiller yaptıklarıyla kalmayarak, Meclis’e kirliliklerini taşımaları için düzen tarafından da ödüllendirilmiştir.

Ne bu ilk, nede son olacağa benziyor. Alevilerin kardeşçe ve inanç özgürlüğü ile yaşamak istediği kendi ülkesinde, devlet olma aşamasında yanında beton gibi durduğu Türkiye'de;

Barış, kardeşlik ve huzur içerisinde yaşamak istediğindendir bu anmaları yapmak!

Kin ve nefret söylemlerinin bitmesini istemesindendir bu anmaları yapmak!

Aynı mahallede yaşadığı Sünni kardeşleriyle çatışmamak ve ölmek istememesindendir bu anmaları yapmak!

Doğmamış çocukların anne karnından yarılıp ağaçlara çivilenmemesini istemesindendir,

Mutlu olmak, huzur içinde yaşamak istedikleri toprakları terk etmemek istemelerinden,

Kendi ülkesinde her an bir ölüm korkusu içinde yaşamak istememesinden,

Ağıtlar yakan ana yüreklerinin acı çekmemesini istemesindendir bu anmaları yapmak.

Alevilerin Hacı Bektaş Velisi; bir olalım, iri olalım, diri olalım demesi; tüm dünya insanlarının renk, dil din ve ırk farklılığı gözetmemeksizin, 72 millete aynı nazarda bakmak istemesidir. Tüm dünya insanlarının barış ve kardeşlik duygu ve birliktelik içinde yaşaması dileğimle, Kahramanmaraş katliamının bir daha yaşanmasını istemiyoruz diyoruz. Anneler bacılar ve eşler ağlamasın, ölmesin. Çocuklar ölmesin yaşanacak bir dünya haklarının kardeşliğinin yücelmesi ve yaşatılması Alevilerin desturudur.

Bu acılı günde kin ve nefret söylemlerini kınıyor, yaşasın hakların kardeşliği diyorum.

Yaşasın 72 millete aynı nazarda bakan dünya insanlığı diyorum.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.