Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

İYİ Partili Sezgin: Deprem önlenemez ama felaket önlenebilirdi

SİYASET (YUG) - Haber Merkezi | 01.03.2023 - 15:41, Güncelleme: 01.03.2023 - 15:41 3280+ kez okundu.
 

İYİ Partili Sezgin: Deprem önlenemez ama felaket önlenebilirdi

Deprem sonrasında bölgedeki sığınmacılar demografik risk oluşturuyor" "Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, Türkiye’ye yakışan koşullarda ve derhal gerçekleştirilmelidir.

ANKARA -  "Deprem sonrasında bölgedeki sığınmacılar demografik risk oluşturuyor" "Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, Türkiye’ye yakışan koşullarda ve derhal gerçekleştirilmelidir" İYİ Parti’nin “Deprem felaketinin yıkıcı etkileri ve sonuçlarıyla birlikte siyasi, ekonomik, demografik riskler sebebiyle Suriyeli sığınmacıların vatanlarına dönüş sürecinin derhal planlanması ve başlatılması” amacıyla verdiği genel görüşme önergesi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önerge üzerinde konuşan İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, “İktidarın yanlış Suriye politikasının birçok ağır maliyetinin yanında ortaya çıkmış olan sığınmacı sorunu esasen bölgedeki demografik denge üzerinde önemli bir tehdit oluşturmaktaydı. Felaket sonucunda Suriyeli sığınmacıların deprem bölgesindeki kalabalık nüfusları demografik riskleri katlamıştır” dedi. Önergenin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin şunları söyledi: “DEPREMİN FELAKETE DÖNÜŞMESİ, SİYASİ İKTİDARIN İHMAL VE YANLIŞLARININ SONUCUDUR” “Yaşadığımız depremler elbette büyük doğal afetlerdir, büyük bir faciadır. Facianın ağır acısı içindeyiz. Yara koskocaman açıktır. Deprem önlenemez ama felaket hem öngörülebilir hem önlenebilir. Bunun dünyada örnekleri çoktur. Bu depremin bu denli ağır bir felakete dönüşmesi siyasi iktidarın ihmal ve yanlışlar silsilesinin bir sonucudur. Bu büyük felaketin içindeki yanlış ve eksiklikler silsilesine bir de Kızılay faciası eklenmiştir. Yaşadığımız felaket on bir ilimizdeki pek çok yerleşim yerini harap etmiş, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş can kaybı yaşanmıştır. Dindirilmesi hiçbir suretle mümkün olmayan bir acı yaşıyoruz. Can kayıplarımızın fiziki ve manevi yaralarının yanında maddi hasarlarda had safhadadır. Konutlar, iş yerleri, fabrikalar, makinalar, araçlar ve eşyalar gibi pek çok fiziki maddi varlık faciayla birlikte yok olmuştur. Bölgenin ve Türkiye’nin üretim kapasitesi ağır darbe almıştır. “KALICI OLMA İHTİMALİNİ BARINDIRAN KİTLESEL BİR İÇ GÖÇ HAREKETİ YAŞIYORUZ” Halkımız iktidarın beceriksiz ekonomi yönetimi nedeniyle zaten ağır ve uzun süreli bir ekonomik kriz altında can çekişmekteyken şimdi buna bir de depremin olduğu kayıp ve aksaklıklar eklenmiştir. Hayatta kalabilenler deprem bölgesini terk ederek diğer illerimize yerleşmeye başlamıştır. Kalıcı olma ihtimalini barındıran kitlesel bir iç göç hareketi yaşıyoruz. Felaketin neden olduğu siyasi ve demografik risklerde giderek daha belirgin hale gelmektedir. İktidarın yanlış Suriye politikasının birçok ağır maliyetinin yanında ortaya çıkmış olan sığınmacı sorunu esasen bölgedeki demografik denge üzerinde önemli bir tehdit oluşturmaktaydı. Felaket sonucunda Suriyeli sığınmacıların deprem bölgesindeki kalabalık nüfusları demografik riskleri katlamıştır. Bölge zaten birçok hassasiyet taşımaktadır. Bölgenin demografik yapısındaki kırılmalar bugünden gözle görülür ama ileride daha da derinleşecek tehlikeleri beraberinde getirmiştir. “DÜNYADA EN ÇOK SIĞINMACI BULUNDURAN ÜLKE KONUMUNDAYIZ” İktidarın 2011’den bu yana süren Suriye gafletinin ülkemize büyük zarar veren sonuçlarından biri; geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli nüfustur. Resmi kayıtlara göre bu 3 buçuk milyondur. İktidar mensupları bile gerçekte bu nüfusun en az 5 milyon olduğunu ifade etmektedirler. Dünyada en çok sığınmacı bulunduran ülke konumundayız. Ekonomik çaresizlikten birkaç yüz bin dolara vatandaşlık satılması ve yabancılara mülk edinme konusunda sağlanan imkanlar durumu daha da vahim hale getirmiştir. Bu imkanları ancak sömürge geçmişi olan adacık ülkecikler de sağlanmaktadır. Bu uygulama değiştirilmelidir, deprem bölgelerinde ve civar illerde derhal durdurulmalıdır. Ülkemiz sığınmacı meselesi nedeniyle bugüne kadar 100 milyar doları aşan bir mali külfeti yüklenmiştir. Bazı hesaplamalara göre yaşadığımız facianın ekonomik maliyeti de bu düzeydedir. Deprem felaketi sonrasında ülkemizin sığınmacıların oluşturduğu ekonomik külfeti ve muhtelif alanlardaki ağır riskleri daha uzun süre taşıyabilmesi mümkün değildir. Ayrıca sığınmacılar her açıdan istismara açık bir kitle oluşturmaktadır. Sığınmacıların ülkelerine dönüşlerine yönelik derhal bir strateji oluşturulması ve en hızlı şekilde dönüşlerinin temin edilmesi gerekmektedir. Bu Türkiye’ye yakışan koşullarda gerçekleştirilmelidir. Suriye yönetimiyle bu amaca dönük görüşmeler bir an önce başlatılmalı, uluslararası düzeyde gerekli diplomatik girişimler hayata geçirilmelidir. Sığınmacıların ülkelerine dönmeleri Suriye’ye ait dengeler ve bölgenin jeopolitik dengeleri açısından da önemlidir.”
Deprem sonrasında bölgedeki sığınmacılar demografik risk oluşturuyor" "Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, Türkiye’ye yakışan koşullarda ve derhal gerçekleştirilmelidir.

ANKARA -  " Deprem sonrasında bölgedeki sığınmacılar demografik risk oluşturuyor" "Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, Türkiye’ye yakışan koşullarda ve derhal gerçekleştirilmelidir" İYİ Parti’nin “ Deprem felaketinin yıkıcı etkileri ve sonuçlarıyla birlikte siyasi, ekonomik, demografik riskler sebebiyle Suriyeli sığınmacıların vatanlarına dönüş sürecinin derhal planlanması ve başlatılması” amacıyla verdiği genel görüşme önergesi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önerge üzerinde konuşan İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, “İktidarın yanlış Suriye politikasının birçok ağır maliyetinin yanında ortaya çıkmış olan sığınmacı sorunu esasen bölgedeki demografik denge üzerinde önemli bir tehdit oluşturmaktaydı. Felaket sonucunda Suriyeli sığınmacıların deprem bölgesindeki kalabalık nüfusları demografik riskleri katlamıştır” dedi. Önergenin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin şunları söyledi: “DEPREMİN FELAKETE DÖNÜŞMESİ, SİYASİ İKTİDARIN İHMAL VE YANLIŞLARININ SONUCUDUR” “Yaşadığımız depremler elbette büyük doğal afetlerdir, büyük bir faciadır. Facianın ağır acısı içindeyiz. Yara koskocaman açıktır. Deprem önlenemez ama felaket hem öngörülebilir hem önlenebilir. Bunun dünyada örnekleri çoktur. Bu depremin bu denli ağır bir felakete dönüşmesi siyasi iktidarın ihmal ve yanlışlar silsilesinin bir sonucudur. Bu büyük felaketin içindeki yanlış ve eksiklikler silsilesine bir de Kızılay faciası eklenmiştir. Yaşadığımız felaket on bir ilimizdeki pek çok yerleşim yerini harap etmiş, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş can kaybı yaşanmıştır. Dindirilmesi hiçbir suretle mümkün olmayan bir acı yaşıyoruz. Can kayıplarımızın fiziki ve manevi yaralarının yanında maddi hasarlarda had safhadadır. Konutlar, iş yerleri, fabrikalar, makinalar, araçlar ve eşyalar gibi pek çok fiziki maddi varlık faciayla birlikte yok olmuştur. Bölgenin ve Türkiye’nin üretim kapasitesi ağır darbe almıştır. “KALICI OLMA İHTİMALİNİ BARINDIRAN KİTLESEL BİR İÇ GÖÇ HAREKETİ YAŞIYORUZ” Halkımız iktidarın beceriksiz ekonomi yönetimi nedeniyle zaten ağır ve uzun süreli bir ekonomik kriz altında can çekişmekteyken şimdi buna bir de depremin olduğu kayıp ve aksaklıklar eklenmiştir. Hayatta kalabilenler deprem bölgesini terk ederek diğer illerimize yerleşmeye başlamıştır. Kalıcı olma ihtimalini barındıran kitlesel bir iç göç hareketi yaşıyoruz. Felaketin neden olduğu siyasi ve demografik risklerde giderek daha belirgin hale gelmektedir. İktidarın yanlış Suriye politikasının birçok ağır maliyetinin yanında ortaya çıkmış olan sığınmacı sorunu esasen bölgedeki demografik denge üzerinde önemli bir tehdit oluşturmaktaydı. Felaket sonucunda Suriyeli sığınmacıların deprem bölgesindeki kalabalık nüfusları demografik riskleri katlamıştır. Bölge zaten birçok hassasiyet taşımaktadır. Bölgenin demografik yapısındaki kırılmalar bugünden gözle görülür ama ileride daha da derinleşecek tehlikeleri beraberinde getirmiştir. “DÜNYADA EN ÇOK SIĞINMACI BULUNDURAN ÜLKE KONUMUNDAYIZ” İktidarın 2011’den bu yana süren Suriye gafletinin ülkemize büyük zarar veren sonuçlarından biri; geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli nüfustur. Resmi kayıtlara göre bu 3 buçuk milyondur. İktidar mensupları bile gerçekte bu nüfusun en az 5 milyon olduğunu ifade etmektedirler. Dünyada en çok sığınmacı bulunduran ülke konumundayız. Ekonomik çaresizlikten birkaç yüz bin dolara vatandaşlık satılması ve yabancılara mülk edinme konusunda sağlanan imkanlar durumu daha da vahim hale getirmiştir. Bu imkanları ancak sömürge geçmişi olan adacık ülkecikler de sağlanmaktadır. Bu uygulama değiştirilmelidir, deprem bölgelerinde ve civar illerde derhal durdurulmalıdır. Ülkemiz sığınmacı meselesi nedeniyle bugüne kadar 100 milyar doları aşan bir mali külfeti yüklenmiştir. Bazı hesaplamalara göre yaşadığımız facianın ekonomik maliyeti de bu düzeydedir. Deprem felaketi sonrasında ülkemizin sığınmacıların oluşturduğu ekonomik külfeti ve muhtelif alanlardaki ağır riskleri daha uzun süre taşıyabilmesi mümkün değildir. Ayrıca sığınmacılar her açıdan istismara açık bir kitle oluşturmaktadır. Sığınmacıların ülkelerine dönüşlerine yönelik derhal bir strateji oluşturulması ve en hızlı şekilde dönüşlerinin temin edilmesi gerekmektedir. Bu Türkiye’ye yakışan koşullarda gerçekleştirilmelidir. Suriye yönetimiyle bu amaca dönük görüşmeler bir an önce başlatılmalı, uluslararası düzeyde gerekli diplomatik girişimler hayata geçirilmelidir. Sığınmacıların ülkelerine dönmeleri Suriye’ye ait dengeler ve bölgenin jeopolitik dengeleri açısından da önemlidir.”

Ankara HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.