Tezcan: “Kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkları kaldıralım”

Tezcan “Milletvekili dokunulmazlığı, milletvekilinin hırsızlık yapma hakkının güvencesi değildir. Yolsuzluk yapma hakkının güvencesi değildir. Suç işleme hakkının güvencesi değildir. Terör örgütüne destek olma hakkının güvencesi değildir” diyerek başladığı basın açıklamasında, Türkiye’nin son dönemde acı terör olaylarının ardından bir başka yoğun gündemle meşgul olduğunu, dokunulmazlıklar tartışması yaşandığını söyleyerek “Bugün Sayın Başbakan Brüksel’e gitmeden önce bir açıklama yapmış, kendince de bir çağrı yapmış. Burada milletvekili dokunulmazlıklarıyla ilgili ‘506 dosyada dokunulmazlıkları gelin kaldıralım’ diye. Yine kendince akşama kadar bize süre vermiş muhalefet partilerine ‘Ne diyorsunuz?’ diye. Öncelikle Sayın Başbakan’ın hodri meydanını anlamak mümkün değil. Bir başkasının önerisi üzerinden hodri meydan demeyi çok fazla anlamlandıramıyoruz, anlam vermekte güçlük çekiyoruz. Bunu niye söylüyorum? Dokunulmazlıklarla ilgili bugüne kadar bizim ne söylediğimizi bütün kamuoyu biliyor, sağır sultan bile duydu. Demek ki, Sayın Başbakan duymamış, kendince ‘gelin tamamını kaldıralım’ diye bir hodri meydan kabadayılığı içerisine girmiş” dedi.       KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞI HARİÇ Kürsü dokunulmazlığı hariç, her türlü dokunulmazlıkların karşısında olduklarını belirten Tezcan, “Sayın Davutoğlu’na sesleniyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi bugüne kadar hiçbir zaman, hiçbir Cumhuriyet Halk Partili milletvekili dokunulmazlık zırhı koruması ya da elbisesi altında siyaset yapmadı. Biz dokunulmazlıklara net olarak başından beri ne söylüyorsak aynı noktadayız, aynı şeyi söylüyoruz. Bir; kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıklar kaldırılsın. Anayasanın 83. maddesi bu çerçevede düzenlensin. Anayasanın 83. maddesi düzenleninceye kadar da bugün parlamentoda dokunulmazlık konusunda hangi dosyalar varsa, kürsü dokunulmazlığı hariç bütün milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılsın. Bu başından bu yana Cumhuriyet Halk Partisi’nin söylediği söz, takındığı tutumdur. AKP çeşitli dönemlerde dokunulmazlık konusunu bir şantaj meselesi yaparak parlamento gündemine getirdiği her zaman Cumhuriyet Halk Partisi’nin tutumu net olarak bu doğrultuda olmuştur.” diyerek bu konudaki düşüncelerine açıklık getirdi.       HIRSIZLIK YAPMA GÜVENCESİ DEĞİLDİR Son dokunulmazlık tartışmalarında  Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun net olarak kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğini söylediğini belirten Bülent Tezcan, “Bu bizim teklifimizdir. Bu bizim yöntemimiz ve önerimizdir. Demek ki, Sayın Başbakan şu anda bu noktaya doğru yaklaşıyor. Ne kadar bu noktada onu bilemiyoruz. Çünkü geçici madde önerisi gibi bazı öneriler getirmiş. Bunu zannediyorum açacaktır. Milletvekili dokunulmazlığı, milletvekilinin siyaset yapma hakkının güvencesidir. Milletvekili dokunulmazlığı, milletvekilinin hırsızlık yapma hakkının güvencesi değildir. Yolsuzluk yapma hakkının güvencesi değildir. Suç işleme hakkının güvencesi değildir. Terör örgütüne destek olma hakkının güvencesi değildir. Bunu net olarak söylüyoruz. Başından bu yana da bunu söyledik. Bu yüzden Sayın Başbakana diyoruz ki, biz bütün dokunulmazlıkları, kürsü dokunulmazlığı hariç sayıya vurmadan, sayı hesabı yapmadan milletvekilinin kürsüde söylediği, parlamentoda söylediği ve bunu dışarıda tekrar ettiği sözler hariç, milletvekili sorumsuzluğu kapsamına giren sözler hariç bütün suç isnatlarıyla ilgili yargılanabilmesini, dokunulmazlığının olmamasını savunuyoruz. Bu noktada aynı hattayız. Başbakan’ın bu teklifi umut edelim bizim söylediğimiz hattadır. Yarın bu söylediklerini Brüksel dönüşünde tevil etme, değiştirme ya da çark etmek zorunda kalmaz umarım. Umarım belirli yerlerden gelecek muhtemel talimatlarla kararını, niyetini değiştirmez, çark etmez. “Ben şöyle demek istemiştim” demez” dedi.