İnce: Nazilli’ye iktidar olarak gelmek istiyorum

CHP Nazilli İlçe Örgütü ile Gençlik Kolları tarafından hazırlanan ve 12 Mart darbesinin ardından tutuklanan, 6 Mayıs 1972’de idam edilen üç devrimci gençlik önderinin 44. anma törenine CHP Genel başkan Adayı Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt ve Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’da katıldı. Enver Yetkiner Düğün Salonunda düzenlenen etkinlik büyük katılımla gerçekleşti. Programda 3 darağacı hazırlayan CHP Gençlik kolları üyeleri, idam edilen 3 devrimcinin özgeçmişlerini okudu, hayallerini anlattı. Darağacındaki iplere birer karanfil bırakan gençler daha sonra darağacına mum ve karanfil bıraktı. CHP Nazilli İlçe Başkanı Ali Deveci’nin açılış konuşmasının ardından sırayla Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ve Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt birer konuşma yaptı. Kürsüye son olarak çıkan CHP Genel Başkan Adayı Yalova Milletvekili Muharrem İnce, gündemi değerlendirdi. “Seneye Nazilli’ye iktidar olarak gelmek istiyorum” Muharrem İnce, yaptığı konuşmada, “Bu gidişle 6 Mayıs tarihi, Nazilli ile her yıl buluşma tarihim olacak herhalde. Ama nedense her Nazilli’ye gelişimde muhalefet Muharrem İnce’yim. Ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum. Yani sonraki gelişimde iktidar milletvekili olarak gelmek istiyorum. Bu böyle gitmez, böyle gitmemeli ve gitmeyecektir. Bugün can Dündar’a saldırı yapılıyor. Azmettiricisi kim? Belli. Bunu onun yanında bırakmam diyen birisi vardı. Adliyenin içinde savcıyı koruyamadılar. Kışlada askeri koruyamadılar. Adliyenin dışında gazeteciyi koruyamadılar. Sokakta Özgecan’ı koruyamadılar. Musul’da konsolosu koruyamadılar. Kışlada Mehmetçiği koruyamadılar. Yurtlarda çocuklarımızı koruyamadılar. Direkte elektriği koruyamadılar. Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşandı ve 81 ilde aynı anda elektrik kesildi. Neden biliyor musunuz? Yüzde 49 oy almış birisi bir saraylıya teslim oldu. ‘Çekil oradan’ dedi ağladı çekildi. Çocuk gibi, rüya gibi. 317 milletvekiliyle ‘kimsin sen’ diyemeyen basiretsiz bir başbakan. Hiç basiret yok mu, ne biçim delikanlısınız siz ya. Siyaset bir kurallar manzumesidir. Biz kimsenin kölesi değiliz. Koskoca başbakan, ‘çekil oradan’ denmeyle çekildi.” “Ben hakkımı helal etmiyorum” İnce, “7 Hazirandan bu yana 500 şehidimiz var. Meydanlarda bombalar patlıyor. Ülkede ortam bu şekildeyken Konyalı bir vekil CHP’yi eleştirdi. Davutoğlu benim külüne muhtaç olduğum bir komşum olsaydı ben ona hakkımız bir insan olarak helal ederdim. Ama 78 milyonun hakkı olan bir başbakana ben hakkımı helal etmiyorum. Ben Kılıçdaroğlu gibi değilim.” Gençlere öğüt verdi İnce, Nazillili gençlere program nedeniyle teşekkür ettikten sonra öğütler verdi. İnce, “Ben Nazilli’de bu güzel programı hazırlayan Nazilli’nin gençlerini takdirle karşılıyorum. Gençler, ucunda ölüm olsa da doğrudan sapmayacaksınız. Dimdik duracaksınız. Her ne olursa olsun 1919’daki Mustafa Kemal’i aklınıza getireceksiniz. Karşımızda zamana göre tweet atan, şehre göre şerbet veren bir iktidar var. Herşey oluyorlar ama bir tek Atatürkçü olamıyorlar. Daha fazla şeyler söyleyeceğim ama adıma 12 tane fezleke ve 139 tane de dava var. Bu iktidar kime kardeşim dediyse paket oldu. Aydın’a mitinge geldiğinde kardeşim dediği birisi varsa dikkat edin. Daha önce ETÖ vardı. Şimdi ne oldu; FETÖ. Ama şimdi dikkat edin, yenisi geliyor. DATÖ. Yani Davutoğlu Terör Örgütü. Yakında görürsünüz. Suçlarını da şöyleyim de Davutoğlu’da rahatlasın; Suriye politikasıyla vatana ihanet ettin diyecek. Danışmandı, bakandı, başbakan oldu. Dolmabahçe görüşmelerinde terör örgütü ile aynı masaya oturdu. Suçlamalar hazır. Türkiye cumhuriyeti bir kişiye muhtaç değildir. Türkiye’nin herşeyini bir adam yönetiyor. Ne yazık ki bizlerde buna teslim olmuş durumdayız. Bunun derdi Atatürk, Atatürk’ü silmek.” “Cumhurbaşkanı tarih bilmiyor” İnce, “Tarihimizi bilmeyen bir cumhurbaşkanı var karşımızda. Tarihimizdeki kutlamaların 1919’da değil Osmanlı döneminden başladığını bilmiyor. Ben onun bırakın üniversite diplomasının, lise diplomasının bile şaibeli olduğunu söylüyorum. Büyük bir ihtimalle tarih dersleri sırasında o futbol oynamaya gitmiştir. Benim trafiği aksatmaktan, hükümeti eleştirmekten, cumhurbaşkanına hakaretten fezlekem var.  Ama 90 yıllık cumhuriyete reklam arası diyenin, Atatürk’e ayyaş diyenin fezlekesi yok. Yürekli savcı, yürekli siyasetçi lazım. Korkmayın, darağacından ötesi yok.Grup başkan vekili iken Pamukova’da yaptığım konuşma nedeniyle ‘Muharrem ince hükümeti yıpratan konuşma yaptı’ diye savcı tarafından fezleke düzenlendi. Ama sayın savcı şunu bilmiyor. Ne yapacaktım yani, hükümeti övecek miydim. Ben de dedim ki; ‘ey savcı fezlekeni adam gibi yaz. Ben hükümeti yıpratmak istemiyorum. Ben hükümeti yıkmak istiyorum.” Cumhurbaşkanına hakaretten de 3 tane fezlekem var. Ne demişim, “Elinde Kuran, dilinde yalan, kursağındaki haram, meydandaki Erdoğan.’ Herkesle konuşurken üst perdeden konuşan Erdoğan, oğlu ile konuşurken en alt perdeden konuşarak paraları sıfırlamasını tam dört buçuk dakikada anlattı. Ömrümü yedi benim. Artan parayı bir eşek değil ancak baba bir kamyonet taşır. Artanı bu olan bir parayı sıfırlamak için en kısık perdeden konuştuğu ses kayıtlarını herkes biliyor. Başkan olmak için her türlü yolu deneyen bir cumhurbaşkanı var karşımızda. Neden gitmek istemiyor? Çünkü giderse hesap veremeyecek. Bunun bütün planları gitmemek üzerine kurulu. Bakın, hemen hemen hergün ‘Kilis’e füze düştü’ haberleri duyuyoruz. IŞİD diyor ki; ‘Biz attık.’ Kentin nüfusunun iki katı göçmen olmuş. Ama AKP’nin oyu yüzde 65. Özgürlükçü anayasa yapacağız diye başladılar.” “Erdoğan’ı peygamber üstü görüyorlar” İnce, “Şimdi dindar anayasa yapıyorlar. Bakara suresi ile dalga geçenler bugün Recep Tayyip Erdoğan’a peygamber üstü görenler, dokunulmazlıkları kaldırıldığında gelin bizdeki ibadeti görün. Çözümümüz; üşenmeden çalışmalı, umutsuzluğu üzerimizden atmalıyız. 14 yıllık AK parti iktidarını ancak bu şekilde son verdirebiliriz. Biz bunları çok rahat yenebiliriz. Yalova’da bu örneği yaşamadık mı? Gezi olaylarında bunu başarmadık mı? Biz bunları dik durarak yeneceğiz. Zamanında komünist CHP idik. Şeriatçı parti olduk. Demokrat parti yandaşı CHP olduk. Asker düşmanı CHP olduk. Baascı CHP olduk. Esatçı CHP olduk. Ergenekoncu, darbeci CHP olduk. Ya bir parti bunların hepsi olabilir mi. Ya bir parti ilkeli olmalıdır. Atatürk 1921’de referandum yapsaydı ne çıkardı; mandacı. Şimdi referandum yapsak ve vergiler yüzde 50 düşürülsün mü dediğimizde ne çıkacak; düşürülsün. Demek ki siyasi partilerde bazı şeyleri göze alacağız. Biz millete; “Eski partini bırak ta gel, okunmuş mektuplarını yak ta gel, Türkiye ne halde bak ta gel, ampulü patlat ta gel, altı oku yakana tak da gel” diyoruz. (Kemal Altan/Nazilli)