Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

‘Eğitim siyasete kurban edilemez’

EĞİTİM 22.12.2016 - 16:34, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 2617+ kez okundu.
 

‘Eğitim siyasete kurban edilemez’

Eğitim-İş Genel Eğitim Sekreteri Şaban Özdemir, eğitimin çıkmazda olduğunu belirterek, “Eğitim siyaset üstüdür ve siyasete de ticarete de kurban edilemez” dedi ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan taleplerini sıraladı.

AYDIN- Yine terör yine ateş düşen ocaklar olduğunu belirten Özdemir, bir hafta önce Beşiktaş’ta yaşanan kanlı saldırının ardından Kayseri’den acı haber geldiğini anımsatarak, “Hem de yine kalleşçe bir saldırı ve vatani görevini yapmak üzere orada bulunan askerler çarşı iznine çıkarken patlatıldı bombalar. 14 şehidimiz 55 yaralımız var. Şehitlerimize rahmet yakınlarına ve tüm ulusumuza başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Büyük Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh felsefesinden ne kadar çok uzaklaşırsak bu acıları da maalesef o kadar çok yaşıyoruz” şeklinde konuştu. Yazılı bir açıklama yapan Şaban Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizin her bir tarafında adeta dost ülke kalmamış, içeride ise emperyalist güçlerin maşaları bizleri ayırmaya, ayrıştırmaya devam ederken, bir taraftan da idari ve istihbarat eksikliğini hissediyor ve her defasında intikamı alınacak cümleleriyle adeta oyalanıyoruz. Bedeli ne sorunlular ödüyor ne de sorumlular. Maalesef bedeli ödeyen ateş düşen ocaklar, analar babalar. Tam 14 yıl önce iktidarı devralanlar adeta sıfır terör ile devraldıkları ülkemizde bugün ana gündem maddelerimizden birisi terör olmuştur. Bizim en önemli gündem maddemiz terör iken, içimiz yanar iken kamuoyu her şeyin çözümü orada denilerek başkanlıkla oyalanmakta, cumhuriyetin temel kazanımları yok edilmekte, tek adam rejiminin atılan temellerinin hukuki zemini hazırlanmaktadır. Eğer başkanlık sitemi; Terörü bitirecekse, Eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış hakim kılınacaksa İşsize iş, aşsıza aş olacaksa, Ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracaksa, Bilimsel, laik demokratik, kamusal eğitimin anahtarı ise, Yeni FETÖ’lere izin vermeyecekse, Tamam kabul edelim başkanlık sistemini fakat bunun böyle olmayacağı açıktır.” Eğitimde uluslararası kuruluşların değerlendirmelerinin ortada olduğunu ifade eden Özdemir, 2003’teki durumdan bile daha aşağılarda olan bir eğitim sisteminin söz konusu olduğunu söyledi. Bakanın puanları meslek liseleri düşürdüğünü söyleyerek adeta 14 yılı inkar etmekte ve daha düşük kategoride bulunan imam hatip liselerini de gizleme yarışına girmekte olduğunu savunan Özdemir, “Bugün meslek liselerini bu konuma getiren de 14 yıldır ülkeyi yönetenlerdir. Öğrencileri istemedikleri alanlara istemedikleri halde cebrederek meslek liselerine gönderen anlayıştır. Yola ‘Cebrederek değil cezbederek meslek lisesi’ diye çıkıp cebrederek öğrenci yerleştiren sistemin sonu tabii ki budur. Aynı durum İmam Hatip Liseleri için de geçerlidir. İnsanları istemedikleri halde başka alternatif bırakmayarak zorla imam hatip lise ve ortaokuluna göndererek başarıyı yakalayamaz, bilmem kaç milyon imam hatip öğrencisi var diye övünmekten öteye gidemezsiniz” şeklinde konuştu. Eğitim bilimsellikten tamamen uzaklaşmış, akşamdan sabaha alınan kararlarla yönetilmekte olduğunu dile getiren Şaban Özdemir, Milli Eğitim Bakanlığı’na önerilerde de bulundu. Özdemir’in önerileri şöyle: “Öncelikle tüm ülkede normalleşme sağlanmalı, OHAL uygulamalarına son verilmelidir. Bugün eğitim yanlış uygulamaların ve siyasetin esiri haline getirilmiştir. Eğitim siyaset üstüdür ve siyasete de ticarete de kurban edilemez. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı; - Laik, bilimsel eğitimi öne çıkarmak, - Yargı kararlarına ve hukuka saygı duymak - Özel sektöre destek vermek değil, kamusal ve parasız eğitimi sağlamak, - İtaate değil, liyakate dayalı yönetici atama sistemini hayata geçirmek, - Öğrenciler için dayatmaya dayalı yönlendirme değil isteğe ve ihtiyaca bağlı bir yönlendirme sistemi kurmak, - FETÖ darbe girişimini fırsat bilen değil ders alarak bundan sonra tekrarı olmaması için gerekli tedbirleri almak, - Sözlü ya da sözleşmeli sistem değil kadrolu ve adil öğretmen atama sistemine dönmek, Zorundadır. Eğitim İş olarak; bu yöndeki mücadelemize, haksızlığa uğrayan tüm eğitimcilerin yanında yer almaya, bilimsel, laik, demokratik, parasız ve kamusal eğitimi savunmaya, yanlışlıkların karşısında durmaya devam edeceğiz.” 
Eğitim-İş Genel Eğitim Sekreteri Şaban Özdemir, eğitimin çıkmazda olduğunu belirterek, “Eğitim siyaset üstüdür ve siyasete de ticarete de kurban edilemez” dedi ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan taleplerini sıraladı.

AYDIN- Yine terör yine ateş düşen ocaklar olduğunu belirten Özdemir, bir hafta önce Beşiktaş’ta yaşanan kanlı saldırının ardından Kayseri’den acı haber geldiğini anımsatarak, “Hem de yine kalleşçe bir saldırı ve vatani görevini yapmak üzere orada bulunan askerler çarşı iznine çıkarken patlatıldı bombalar. 14 şehidimiz 55 yaralımız var. Şehitlerimize rahmet yakınlarına ve tüm ulusumuza başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Büyük Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh felsefesinden ne kadar çok uzaklaşırsak bu acıları da maalesef o kadar çok yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Yazılı bir açıklama yapan Şaban Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ülkemizin her bir tarafında adeta dost ülke kalmamış, içeride ise emperyalist güçlerin maşaları bizleri ayırmaya, ayrıştırmaya devam ederken, bir taraftan da idari ve istihbarat eksikliğini hissediyor ve her defasında intikamı alınacak cümleleriyle adeta oyalanıyoruz. Bedeli ne sorunlular ödüyor ne de sorumlular. Maalesef bedeli ödeyen ateş düşen ocaklar, analar babalar.

Tam 14 yıl önce iktidarı devralanlar adeta sıfır terör ile devraldıkları ülkemizde bugün ana gündem maddelerimizden birisi terör olmuştur. Bizim en önemli gündem maddemiz terör iken, içimiz yanar iken kamuoyu her şeyin çözümü orada denilerek başkanlıkla oyalanmakta, cumhuriyetin temel kazanımları yok edilmekte, tek adam rejiminin atılan temellerinin hukuki zemini hazırlanmaktadır. Eğer başkanlık sitemi; Terörü bitirecekse, Eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış hakim kılınacaksa İşsize iş, aşsıza aş olacaksa, Ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracaksa, Bilimsel, laik demokratik, kamusal eğitimin anahtarı ise, Yeni FETÖ’lere izin vermeyecekse, Tamam kabul edelim başkanlık sistemini fakat bunun böyle olmayacağı açıktır.”

Eğitimde uluslararası kuruluşların değerlendirmelerinin ortada olduğunu ifade eden Özdemir, 2003’teki durumdan bile daha aşağılarda olan bir eğitim sisteminin söz konusu olduğunu söyledi. Bakanın puanları meslek liseleri düşürdüğünü söyleyerek adeta 14 yılı inkar etmekte ve daha düşük kategoride bulunan imam hatip liselerini de gizleme yarışına girmekte olduğunu savunan Özdemir, “Bugün meslek liselerini bu konuma getiren de 14 yıldır ülkeyi yönetenlerdir. Öğrencileri istemedikleri alanlara istemedikleri halde cebrederek meslek liselerine gönderen anlayıştır. Yola ‘Cebrederek değil cezbederek meslek lisesi’ diye çıkıp cebrederek öğrenci yerleştiren sistemin sonu tabii ki budur. Aynı durum İmam Hatip Liseleri için de geçerlidir. İnsanları istemedikleri halde başka alternatif bırakmayarak zorla imam hatip lise ve ortaokuluna göndererek başarıyı yakalayamaz, bilmem kaç milyon imam hatip öğrencisi var diye övünmekten öteye gidemezsiniz” şeklinde konuştu.

Eğitim bilimsellikten tamamen uzaklaşmış, akşamdan sabaha alınan kararlarla yönetilmekte olduğunu dile getiren Şaban Özdemir, Milli Eğitim Bakanlığı’na önerilerde de bulundu. Özdemir’in önerileri şöyle:

“Öncelikle tüm ülkede normalleşme sağlanmalı, OHAL uygulamalarına son verilmelidir. Bugün eğitim yanlış uygulamaların ve siyasetin esiri haline getirilmiştir. Eğitim siyaset üstüdür ve siyasete de ticarete de kurban edilemez. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı;

- Laik, bilimsel eğitimi öne çıkarmak,

- Yargı kararlarına ve hukuka saygı duymak

- Özel sektöre destek vermek değil, kamusal ve parasız eğitimi sağlamak,

- İtaate değil, liyakate dayalı yönetici atama sistemini hayata geçirmek,

- Öğrenciler için dayatmaya dayalı yönlendirme değil isteğe ve ihtiyaca bağlı bir yönlendirme sistemi kurmak,

- FETÖ darbe girişimini fırsat bilen değil ders alarak bundan sonra tekrarı olmaması için gerekli tedbirleri almak,

- Sözlü ya da sözleşmeli sistem değil kadrolu ve adil öğretmen atama sistemine dönmek, Zorundadır. Eğitim İş olarak; bu yöndeki mücadelemize, haksızlığa uğrayan tüm eğitimcilerin yanında yer almaya, bilimsel, laik, demokratik, parasız ve kamusal eğitimi savunmaya, yanlışlıkların karşısında durmaya devam edeceğiz.” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.