Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

AYDIN’DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI SENDİKA KURUYOR

GENEL (Muhabir) - İrem Ayan | 17.04.2024 - 19:33, Güncelleme: 17.04.2024 - 19:40 4954 kez okundu.
 

AYDIN’DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI SENDİKA KURUYOR

Sosyal medya hesabından sendika üyeliğinden istifa ettiğini duyuran Sağlık-Sen önceki dönem Şube Başkan Yardımcısı Erdem Özcan Aydın’da sağlık çalışanları ile birlikte sendika kurma hazırlıkları olduğunu duyurdu.

Sosyal medya hesabından sendika üyeliğinden istifa ettiğini duyuran Sağlık-Sen önceki dönem Şube Başkan Yardımcısı Erdem Özcan Aydın’da sağlık çalışanları ile birlikte sendika kurma hazırlıkları olduğunu duyurdu. Paylaşımında çeşitli eleştirilere de yer veren Erdem ÖZCAN Sağlık-Sen sendikasını Şirket olmakla suçladı. Paylaşımın ardından aradığımız eski Başkan Yardımcısı sorularımıza cevap vererek gazetemize de bazı açıklamalarda bulundu. Soru: 20 yıl emek verdiğiniz ve her kademesinde görev yaptığınız sendikadan neden istifa ettiniz? Cevap: Sendikacının temel görevi, üyelerinin özlük haklarını korumak, sorunlarına çözüm üretmek, hukuki problemlerine destek olmak ve bu süreci şeffaf yönetmektir. Geldiğimiz noktada üyelerin özlük hakları yerine sendika yöneticilerinin özlük hakları genişletilmiş, şatafatlı ve lüks bir yaşam biçimi oluşturulmuş, sahadan kopuk patolojik bir hal almıştır. Sendika imkanları belli bir zümrenin kullanımına sunulmuş ve bu imkanları daha fazla kullanmak adına sahada her türlü yüzsüzlük sergilenmiştir. Bu durum benim ne dünyevi ne uhrevi ne de ahlaki düşüncelerimle örtüşmez olmuştur ve bu karara zorlamıştır. Soru: Yaptığınız üyelerden özür dileyip, helallik istemişsiniz. Bu ne anlama geliyor? Cevap: Üye dediğimiz kişiler sendikanın ana omurgasıdır ve sendika bu omurga üzerine inşa edilir. Dolayısıyla bu inşa sürecinde bizim de katkımız vardır, bize inanan ve güvenen çalışma arkadaşlarımız üye olmuştur. Ben sendikadaki Patolojik durumu tespit ettiğim günden itibaren vicdanen huzursuz olmaya başladım ve sağlık çalışanlarının ödediği aidatlar ile birileri lüks arabalar binip, lüks harcamalar yapıp, lüks konutlarda oturup çok yüksek maaş ve özlük hakları elde ettiler. Bu duruma itirazlarımız olunca bizi kötü göstermeye başladılar ve sistemin dışına itmeye gayret ettiler. Bu elit zümreyi besleyen üyelerden benim üye yaptıklarıma karşı kendimi vebal altında hissettim ve onlardan özür dileyerek helallik istedim. Soru: Babalarından miras kalan şirket gibi yönetiliyor derken tam olarak neyi kast ediyorsunuz? Cevap: Miras kalan şirkette emek sarf etmeyen mirasçı Başkanlardır, temsilci çalışır üye yapar ama söz hakkı ya da şirket gelirinden payı yoktur, geliri şirketin şımarık ve küstah mirasçısı yer, içer bu durumu sorgulayan bir temsilci olursa 2 satır yazı ile patron onun temsilciliğini bitirir ve uygulayacağı mobbing ile sendikadan istifasını sağlar ki itibarsız hale gelsin. Mirasçı her türlü yanlışı yapar ama bu önemli değildir çünkü o patrondur, kimse sorgulayamaz. Ortada başarısızlık varsa fatura temsilciye ya da yönetim kuruluna kesilir, başkan muhterem varlıktır ve onun sorumluluğu yoktur. Herkes mirasçının yani Başkanın mutluluğuna hizmeti kadar kıymetlidir. Temsilci arkadaşlar bu söylediklerimi vicdanlarında sorguladıklarında ya hemen ya da bir gün mutlaka bana hak verecekler. Soru: Kendi sendikamızı kuruyoruz açıklamanız ne anlama geliyor, sendikanın adı ne? Genel Merkezi neresi? Cevap: Bugün Ülkemizde ki sendikalara baktığımızda hepsi birbirinin benzeri oldu, isimler farklı, üye sayıları farklı, gelirleri farklı ama amaçları aynı; konforlu yaşamak, lüks hayat sürmek, güzel makam araçları binmek, yüksek maaş almak. Hiçbir sendika bir üyesinin mağduriyetini giderecek bir eylem kararı almıyor, klasik hukuk başvuruları hariç. Bugün üyelerin %99’u Genel Başkanları ile bir kez bile tokalaşmamıştır, derdini anlatamamıştır, fikrini beyan edememiştir ve bu durum bütün sendikalar için geçerlidir. Taban ile üst yönetim arasında kopukluk vardır ve bunun sebebi taban ile üst yönetiminin amaçlarının aynı olmamasıdır. Taban özlük haklarının geliştirilmesini ister üst yönetim ise tabanı kullanarak kendi özlük haklarını geliştirir. Bu durum tüm sahada üyelerin umudunu kırmış, gelecekten beklentilerini yok etmiştir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları özelinde tüm kamu çalışanlarının sendikalarına güveni kalmamıştır. Birçok arkadaşımızla istişare ettik ve istişarelerimiz devam ediyor, her arkadaşımızın fikrini önemli buluyoruz ve eleştirilerini alıyoruz.  Yukarıda belirttiğim tecrübelerden yola çıkarak üyelerini kıymetli kılan, istedikleri saat Şube Başkanı’na veya Genel Başkanı’na ulaşabilecekleri, sorunlarını veya fikirlerini beyan edecekleri bir muhatap bulacakları “ortak akıl” ile yönetilen yeni bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Sistemi tersine çevirip fakir Genel Merkez, Zengin Üye kavramını devreye alıyoruz. Üyeden aldığı aidatı şeffaf ve denetlenebilir şekilde üyesine geri döndürecek bir sistem oluşturuyoruz. Üye her gün hayatını kolaylaştıran ve onu kıymetli kılan bir sendika varlığını hissedecek. Geliştirdiğimiz projeler ile üyeler hem ekonomik hem de sosyal statü gelişimini artıracak, daha güvenle geleceğe bakacaklar. Sendikanın Genel Merkezi Aydın’da olacak ve bunu çok kıymetli buluyoruz ve yaşadığımız şehrin de tanıtımı açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Tüzüğümüz hazır, isim olarak çok farklı öneriler var, üyelerimiz arasında yapılacak anket ile karar vererek sendikamızın adını koyacağız ve bu yolda ilk “ortak akıl” kavramını çalıştırmış olacağız. Soru: Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Cevap: Sizin vasıtanızla tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanlarına diyorum ki, bizimle iletişime geçin, fikirlerinizi, eleştirilerinizi yapın. Biz sahanın düşüncelerini çok kıymetli buluyoruz ve bu omurga bu düşünceler ile ete kemiğe bürünecek. Bu sendika da herkesin söz hakkı var, burası eksikliğini hissettiğiniz tüm düşüncelerinizi dile getireceğiniz bir platform olacak. Bizi takip etsinler, çok yakında hem dijital ortam da hem de yüz yüze iletişim kuracağız, sıkılmadık el, dinlenmeyen dert kalmayacak. Ben değil, biz dediğimiz gün kazanacağız ve bundan hiç kuşkumuz yok. Muayene yapan hekime, hasta transfer eden Ambulans ekibine, Acil servis, yoğun bakım nöbetçilerine, Aile hekimliği çalışanlarına, kayıt yapan bilgi işlemciye, teknisyenden büro memuruna, huzurevinde çalışan arkadaşıma kısaca bütün Sağlık ve Sosyal hizmet çalışanlarına saygılarımı sunuyor kolaylıklar diliyorum.
Sosyal medya hesabından sendika üyeliğinden istifa ettiğini duyuran Sağlık-Sen önceki dönem Şube Başkan Yardımcısı Erdem Özcan Aydın’da sağlık çalışanları ile birlikte sendika kurma hazırlıkları olduğunu duyurdu.

Sosyal medya hesabından sendika üyeliğinden istifa ettiğini duyuran Sağlık-Sen önceki dönem Şube Başkan Yardımcısı Erdem Özcan Aydın’da sağlık çalışanları ile birlikte sendika kurma hazırlıkları olduğunu duyurdu. Paylaşımında çeşitli eleştirilere de yer veren Erdem ÖZCAN Sağlık-Sen sendikasını Şirket olmakla suçladı. Paylaşımın ardından aradığımız eski Başkan Yardımcısı sorularımıza cevap vererek gazetemize de bazı açıklamalarda bulundu.

Soru: 20 yıl emek verdiğiniz ve her kademesinde görev yaptığınız sendikadan neden istifa ettiniz?

Cevap: Sendikacının temel görevi, üyelerinin özlük haklarını korumak, sorunlarına çözüm üretmek, hukuki problemlerine destek olmak ve bu süreci şeffaf yönetmektir. Geldiğimiz noktada üyelerin özlük hakları yerine sendika yöneticilerinin özlük hakları genişletilmiş, şatafatlı ve lüks bir yaşam biçimi oluşturulmuş, sahadan kopuk patolojik bir hal almıştır. Sendika imkanları belli bir zümrenin kullanımına sunulmuş ve bu imkanları daha fazla kullanmak adına sahada her türlü yüzsüzlük sergilenmiştir. Bu durum benim ne dünyevi ne uhrevi ne de ahlaki düşüncelerimle örtüşmez olmuştur ve bu karara zorlamıştır.

Soru: Yaptığınız üyelerden özür dileyip, helallik istemişsiniz. Bu ne anlama geliyor?

Cevap: Üye dediğimiz kişiler sendikanın ana omurgasıdır ve sendika bu omurga üzerine inşa edilir. Dolayısıyla bu inşa sürecinde bizim de katkımız vardır, bize inanan ve güvenen çalışma arkadaşlarımız üye olmuştur. Ben sendikadaki Patolojik durumu tespit ettiğim günden itibaren vicdanen huzursuz olmaya başladım ve sağlık çalışanlarının ödediği aidatlar ile birileri lüks arabalar binip, lüks harcamalar yapıp, lüks konutlarda oturup çok yüksek maaş ve özlük hakları elde ettiler. Bu duruma itirazlarımız olunca bizi kötü göstermeye başladılar ve sistemin dışına itmeye gayret ettiler. Bu elit zümreyi besleyen üyelerden benim üye yaptıklarıma karşı kendimi vebal altında hissettim ve onlardan özür dileyerek helallik istedim.

Soru: Babalarından miras kalan şirket gibi yönetiliyor derken tam olarak neyi kast ediyorsunuz?

Cevap: Miras kalan şirkette emek sarf etmeyen mirasçı Başkanlardır, temsilci çalışır üye yapar ama söz hakkı ya da şirket gelirinden payı yoktur, geliri şirketin şımarık ve küstah mirasçısı yer, içer bu durumu sorgulayan bir temsilci olursa 2 satır yazı ile patron onun temsilciliğini bitirir ve uygulayacağı mobbing ile sendikadan istifasını sağlar ki itibarsız hale gelsin. Mirasçı her türlü yanlışı yapar ama bu önemli değildir çünkü o patrondur, kimse sorgulayamaz. Ortada başarısızlık varsa fatura temsilciye ya da yönetim kuruluna kesilir, başkan muhterem varlıktır ve onun sorumluluğu yoktur. Herkes mirasçının yani Başkanın mutluluğuna hizmeti kadar kıymetlidir. Temsilci arkadaşlar bu söylediklerimi vicdanlarında sorguladıklarında ya hemen ya da bir gün mutlaka bana hak verecekler.

Soru: Kendi sendikamızı kuruyoruz açıklamanız ne anlama geliyor, sendikanın adı ne? Genel Merkezi neresi?

Cevap: Bugün Ülkemizde ki sendikalara baktığımızda hepsi birbirinin benzeri oldu, isimler farklı, üye sayıları farklı, gelirleri farklı ama amaçları aynı; konforlu yaşamak, lüks hayat sürmek, güzel makam araçları binmek, yüksek maaş almak. Hiçbir sendika bir üyesinin mağduriyetini giderecek bir eylem kararı almıyor, klasik hukuk başvuruları hariç. Bugün üyelerin %99’u Genel Başkanları ile bir kez bile tokalaşmamıştır, derdini anlatamamıştır, fikrini beyan edememiştir ve bu durum bütün sendikalar için geçerlidir. Taban ile üst yönetim arasında kopukluk vardır ve bunun sebebi taban ile üst yönetiminin amaçlarının aynı olmamasıdır. Taban özlük haklarının geliştirilmesini ister üst yönetim ise tabanı kullanarak kendi özlük haklarını geliştirir. Bu durum tüm sahada üyelerin umudunu kırmış, gelecekten beklentilerini yok etmiştir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları özelinde tüm kamu çalışanlarının sendikalarına güveni kalmamıştır.

Birçok arkadaşımızla istişare ettik ve istişarelerimiz devam ediyor, her arkadaşımızın fikrini önemli buluyoruz ve eleştirilerini alıyoruz.  Yukarıda belirttiğim tecrübelerden yola çıkarak üyelerini kıymetli kılan, istedikleri saat Şube Başkanı’na veya Genel Başkanı’na ulaşabilecekleri, sorunlarını veya fikirlerini beyan edecekleri bir muhatap bulacakları “ortak akıl” ile yönetilen yeni bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Sistemi tersine çevirip fakir Genel Merkez, Zengin Üye kavramını devreye alıyoruz. Üyeden aldığı aidatı şeffaf ve denetlenebilir şekilde üyesine geri döndürecek bir sistem oluşturuyoruz. Üye her gün hayatını kolaylaştıran ve onu kıymetli kılan bir sendika varlığını hissedecek. Geliştirdiğimiz projeler ile üyeler hem ekonomik hem de sosyal statü gelişimini artıracak, daha güvenle geleceğe bakacaklar.

Sendikanın Genel Merkezi Aydın’da olacak ve bunu çok kıymetli buluyoruz ve yaşadığımız şehrin de tanıtımı açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Tüzüğümüz hazır, isim olarak çok farklı öneriler var, üyelerimiz arasında yapılacak anket ile karar vererek sendikamızın adını koyacağız ve bu yolda ilk “ortak akıl” kavramını çalıştırmış olacağız.

Soru: Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Cevap: Sizin vasıtanızla tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanlarına diyorum ki, bizimle iletişime geçin, fikirlerinizi, eleştirilerinizi yapın. Biz sahanın düşüncelerini çok kıymetli buluyoruz ve bu omurga bu düşünceler ile ete kemiğe bürünecek. Bu sendika da herkesin söz hakkı var, burası eksikliğini hissettiğiniz tüm düşüncelerinizi dile getireceğiniz bir platform olacak. Bizi takip etsinler, çok yakında hem dijital ortam da hem de yüz yüze iletişim kuracağız, sıkılmadık el, dinlenmeyen dert kalmayacak. Ben değil, biz dediğimiz gün kazanacağız ve bundan hiç kuşkumuz yok. Muayene yapan hekime, hasta transfer eden Ambulans ekibine, Acil servis, yoğun bakım nöbetçilerine, Aile hekimliği çalışanlarına, kayıt yapan bilgi işlemciye, teknisyenden büro memuruna, huzurevinde çalışan arkadaşıma kısaca bütün Sağlık ve Sosyal hizmet çalışanlarına saygılarımı sunuyor kolaylıklar diliyorum.

Aydın HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Turan ilhan
(17.04.2024 22:20 - #72357)
Çok onurlu bir duruş ve hakikaten insan böyle bir sendikanın üyesi olmakla gurur duyar. Temennim hayata geçirilmesi. Muaffakiyetler diliyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.