Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Aydın’da ortak barış harekatı

EKONOMİ (AA) - Anadolu Ajansı | 01.09.2015 - 22:03, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 2843+ kez okundu.
 

Aydın’da ortak barış harekatı

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Aydın’da Sendikalar, EĞİTİM-SEN, KAMU-SEN, Yapı Yol Emekli Sendikası ve siyasi olarakta HDP, ÖDP, EMEP, Birleşik Haziran Hareketi ortak bir basın açıklaması düzenledi

Yapılan sözlü açıklamayı KESK Aydın şube Başkanı Ali Gün yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;’ “54 milyon insanın öldüğü 2. Dünya savaşının ardından Hitler ordularının Polonya’yı işgal ederek savaşı başlattığı gün olan “1 Eylül’ün Dünya Barış Günü” olarak ilan edilmesi açısından tam 76 yıl geçti. Ancak geçmişten bu yana emekçiler ve ezilen halklar savaşa karşı barışı savunurken dünyayı yöneten güçler hala savaştan, kan dökmekten, barbarlıktan vazgeçmedi, geçmiyor! Sömürüyü ve savaşı varlıklarının sebebi olarak görüyorlar. Başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada silahlar konuştukça bütün insanlık ağır bedeller ödüyor, eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiye dair temel kazanımlar gasp ediliyor her gün biraz daha geriliyor. Etnik ve dini farklılıkların bir zenginlik değil bir çatışma haline getirilmesi üzerine kurulu emperyalist hegemonya projelerinin sonucu olarak Suriye ve Irak başta olmak üzere halkların bugünleri gelecekleri ve birlikte yaşama umutları yok ediliyor. IŞİD, El Nusra, El Kaide, Şam Cephesi ve daha birçok çeteci paramiliter güçler eliyle ülkeler kan gölüne çevriliyor, sınırlar yeniden çiziliyor ve bölgenin doğal kaynakları emperyalistlere peşkeş çekiliyor. AKP TÜRKİYE’DE VE ORTADOĞU’DA KAN VE GÖZYAŞLARIYLA YOĞURDUĞU IRKÇI, AYRIMCI, TEKÇİ, CİNSİYETÇİ, MEZHEPCİ SİYASETTE ISRAR EDİYOR. 7 Haziran seçimleri öncesinde din üzerinden siyaset yapan AKP/Cumhurbaşkanı vicdansızca ve pervasızca tabutlar üzerinden siyaset yapıyor. Halkları birbirine düşman eden birbirinden uzaklaştıran bu siyaset ile seçim kazanmak iktidar için akan kandan ölen insanlıktan daha önemli görülüyor. Kontrgerilla organizasyonu olduğuna dair çok sayıda işaretin olduğu Suruç Katliamından sonra devreye sokulan konsept, 90’lı yılların ortasında uygulanan düşük yoğunluklu savaşın çok daha kapsamlı ve daha yaygınlaştırılmış halidir. KENDİLERİ İÇİN MUTLULUĞUN KAYNAĞINI SARAYLARDA GÖRENLER, YOKSUL HALK ÇOCUKLARI İÇİN MUTLULUĞU TABUTTA GÖRÜYOR İçinden geçtiğimiz süreç tek başına iktidara gelmek için her türlü kirli yollara başvurulması ve ardından fiilen gerçekleştirdikleri darbeye anayasal kılıf hazırlama sürecidir.12 Eylül’de gerçekleşen darbe mekaniği tam da bu şekildedir. Ancak 7 Haziran’da ortaya çıkan halklarımızın iradesi de göstermektedir ki halklarımız ve emekçiler savaşa karşı barışa faşizme karşı halkların kardeşliğine ve halkların geleceklerini kendilerinin belirlemesini istiyor. BİLİYORUZ Kİ İSTEMEK YETMİYOR, YETMEYECEK! Çünkü bizler öldürülüyoruz sürgün ediliyoruz işkenceden geçiriliyoruz tecavüze uğruyoruz. Çünkü bizler savaşlarda bedel ödeyenleriz. Biz Ortadoğu’nun yoksul emekçi halkları olarak ırkçı, mezhepçi, milliyetçi savaşlarda ölüme yazgılı olmadığımızı savaşlarda bedel ödeyenler olarak halkların kardeşçe yaşayacağı geleceğini özgürce belirleyeceği bir ülke bir coğrafya hatta bir dünya yaratabileceğimizi biliyoruz. Tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kuracağız! Yurdun her yerinde saray darbesine ve savaşa karşı barışın darbesini kuracağız! SAVAŞA HAYIR! ÇOCUKLARIMIZ ÖLMESİN! BARIŞ HEMEN ŞİMDİ! YAŞASIN EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELEMİZ!’’denildi
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Aydın’da Sendikalar, EĞİTİM-SEN, KAMU-SEN, Yapı Yol Emekli Sendikası ve siyasi olarakta HDP, ÖDP, EMEP, Birleşik Haziran Hareketi ortak bir basın açıklaması düzenledi

Yapılan sözlü açıklamayı KESK Aydın şube Başkanı Ali Gün yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;’ “54 milyon insanın öldüğü 2. Dünya savaşının ardından Hitler ordularının Polonya’yı işgal ederek savaşı başlattığı gün olan “1 Eylül’ün Dünya Barış Günü” olarak ilan edilmesi açısından tam 76 yıl geçti.

Ancak geçmişten bu yana emekçiler ve ezilen halklar savaşa karşı barışı savunurken dünyayı yöneten güçler hala savaştan, kan dökmekten, barbarlıktan vazgeçmedi, geçmiyor! Sömürüyü ve savaşı varlıklarının sebebi olarak görüyorlar.

Başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada silahlar konuştukça bütün insanlık ağır bedeller ödüyor, eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiye dair temel kazanımlar gasp ediliyor her gün biraz daha geriliyor.

Etnik ve dini farklılıkların bir zenginlik değil bir çatışma haline getirilmesi üzerine kurulu emperyalist hegemonya projelerinin sonucu olarak Suriye ve Irak başta olmak üzere halkların bugünleri gelecekleri ve birlikte yaşama umutları yok ediliyor. IŞİD, El Nusra, El Kaide, Şam Cephesi ve daha birçok çeteci paramiliter güçler eliyle ülkeler kan gölüne çevriliyor, sınırlar yeniden çiziliyor ve bölgenin doğal kaynakları emperyalistlere peşkeş çekiliyor.

AKP TÜRKİYE’DE VE ORTADOĞU’DA KAN VE GÖZYAŞLARIYLA YOĞURDUĞU IRKÇI, AYRIMCI, TEKÇİ, CİNSİYETÇİ, MEZHEPCİ SİYASETTE ISRAR EDİYOR.

7 Haziran seçimleri öncesinde din üzerinden siyaset yapan AKP/Cumhurbaşkanı vicdansızca ve pervasızca tabutlar üzerinden siyaset yapıyor. Halkları birbirine düşman eden birbirinden uzaklaştıran bu siyaset ile seçim kazanmak iktidar için akan kandan ölen insanlıktan daha önemli görülüyor.

Kontrgerilla organizasyonu olduğuna dair çok sayıda işaretin olduğu Suruç Katliamından sonra devreye sokulan konsept, 90’lı yılların ortasında uygulanan düşük yoğunluklu savaşın çok daha kapsamlı ve daha yaygınlaştırılmış halidir.

KENDİLERİ İÇİN MUTLULUĞUN KAYNAĞINI SARAYLARDA GÖRENLER, YOKSUL HALK ÇOCUKLARI İÇİN MUTLULUĞU TABUTTA GÖRÜYOR

İçinden geçtiğimiz süreç tek başına iktidara gelmek için her türlü kirli yollara başvurulması ve ardından fiilen gerçekleştirdikleri darbeye anayasal kılıf hazırlama sürecidir.12 Eylül’de gerçekleşen darbe mekaniği tam da bu şekildedir.

Ancak 7 Haziran’da ortaya çıkan halklarımızın iradesi de göstermektedir ki halklarımız ve emekçiler savaşa karşı barışa faşizme karşı halkların kardeşliğine ve halkların geleceklerini kendilerinin belirlemesini istiyor.

BİLİYORUZ Kİ İSTEMEK YETMİYOR, YETMEYECEK!

Çünkü bizler öldürülüyoruz sürgün ediliyoruz işkenceden geçiriliyoruz tecavüze uğruyoruz. Çünkü bizler savaşlarda bedel ödeyenleriz. Biz Ortadoğu’nun yoksul emekçi halkları olarak ırkçı, mezhepçi, milliyetçi savaşlarda ölüme yazgılı olmadığımızı savaşlarda bedel ödeyenler olarak halkların kardeşçe yaşayacağı geleceğini özgürce belirleyeceği bir ülke bir coğrafya hatta bir dünya yaratabileceğimizi biliyoruz.

Tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kuracağız! Yurdun her yerinde saray darbesine ve savaşa karşı barışın darbesini kuracağız!

SAVAŞA HAYIR! ÇOCUKLARIMIZ ÖLMESİN! BARIŞ HEMEN ŞİMDİ!

YAŞASIN EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELEMİZ!’’denildi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.