Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

18 Yıldır Deforme Yaptığınız Ülkemizde Reform Yapacağınız İnandırıcı Değildir

SİYASET (YUG) - Haber Merkezi | 14.12.2020 - 20:53, Güncelleme: 14.12.2020 - 20:53 2559+ kez okundu.
 

18 Yıldır Deforme Yaptığınız Ülkemizde Reform Yapacağınız İnandırıcı Değildir

CHP Didim İlçe Başkanı Nurettin Koçak yaptığı yazılı açıklamada iktidarı eleştirerek, 18 yıldır deforme yaptığınız ülkemizde reform yapacağınız inandırıcı değildir diyerek, Siyasal iktidar tükenmişliğini unutturmak ve gündem değiştirmek için çeşitli spekülasyonlar üzerinden, yalanlar uydurarak koro halinde ana muhalefet partisine saldırmaktadır dedi.

DİDİDM - CHP Didim İlçe Başkanı Koçak açıklamasında sözlerini şöyle sürdürdü: "Siyasal iktidar tükenmişliğini unutturmak ve gündem değiştirmek için çeşitli spekülasyonlar üzerinden, yalanlar uydurarak koro halinde ana muhalefet partisine saldırmaktadır. Bu saldırıya yandaş havuz medyası, aktrolleri, yandaş iş verenleri, stepnesi ve şirazesinden çıkmış ortakları da topluca eşlik etmektedirler. Bu şekildeki kendisini toplumun büyük bir kesiminden tecrit etmiş ve devlet gücünü arkasına almış bir yönetim, toplumun birliğini ve beraberliğini ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. 80 yıllık cumhuriyetin kazanımlarını 18 yılda haraç mezat satıp şahsi çıkarları için harcayan (çalışma sarayı, yazlık saray, kışlık saray, uçan saray, makam aracı filosu vb.)ve arta kalan kısmını ise betona yatıran bizim miras yediler, toprak dışında satacakları bir şey kalmayınca, betonun yenmeyeceğini anladılar. Bir ülkenin ekonomisinin güçlü olmasının tek kaynağının, üretim olduğunu anlamayan ve kapitalistlerin iyi bir pazarı haline getirdikleri ülkemiz, çaresizleri sahnelemektedir. Şimdi kara kara düşünmektedirler. Gelir olmayınca, şatafatlı ve gösterişli sarayların itibarının bir hükmü kalmıyor. Uluslararası arenada saygın bir ülke iken, 1950 yılından günümüze kadar emperyalizmin yerli işbirlikçiliğini yapan, siyasal iktidar ve küçük ortağı yüzünden şamar oğlanına dönmüş, itibarsız bir ülke haline getirilmiş durumdadır. ve insanca bir arada yaşam olanaklarını tüketen hastalıklı bir yapıdır. Yönetiminde olduğu ülkelerde halkın iyi şartlarda yaşaması için hizmet etmek yerine kendi yönetiminin bekası için sürekli kanuni düzenlemeler yapan siyasal iktidar art niyetli ve halk düşmanı yönetimlerdir. Yıllardır ülkeyi dini cemaat ve tarikatların desteğiyle ortaçağ karanlığına teslim etmek için sürekli reform yaptığını ifade eden siyasal iktidar yetkilileri: Ülkede işsizlik, yoksulluk ve açlık sorununu çözdünüz mü? Gelişmiş ülkelerle aynı yaşam düzeyine ulaşmak için pozitif ve bilimsel eğitim konusunda reform yaptınız mı? Yolsuzluk, yandaşlık ve yasaklarla mücadele edip, adaleti sağlayacaktınız! Bunlarla ilgili sorunu çözdünüz mü, yoksa kendi itaatkar güruhunuz dışında kalanlarla mücadele etmek için bu sorunları katmerleştirdiniz mi? İstikrar için tek başına iktidar sloganı ile yıllarca meydanlarda nara attınız! Ülkedeki tüm halk kesimleri sağlıklı, mutlu ve huzurlu mu? Saray ahallisi, akrabai talukat ve yandaş sermaye dışında iddia ettiğiniz geniş halk kitlelerinde istikrarlı bir durum var mı? Yüzlerce, hatta binlerce AKP mensubu avukatı veya yöneticilerini yargı kurumuna atayıp savcı ve hakim yaptınız. Bunların tarafsız adalet dağıtma ihtimali var mı? Damat'ın istifasına üzülen ve bu nedenle sosyal medyada paylaştığı destek mesajında, "kutlu davanda yanındayız" ifadelerini kullanan RTÜK başkanının tarafsız görev yapma ihtimali var mı? Başbakanlık koltuğunda iken muhalefete her türlü hakaretleri şuursuzca sarf eden bir şahıs bu siyasi etiketle, ülkenin tarafsız temsil makamı olan cumhurbaşkanlığı koltuğuna seçim hileleriyle getirilmesi neticesinde, tüm toplumu kucaklama ihtimali var mı? AKP üst yönetimi yıllardır ülkeyi kendi ilkel ideolojisi doğrultusunda dizayn edip dönüştürmeye çalışmaktadır. 18 yıllık çaba sonunda muhalif toplum kesimi dışında devletin resmi kurum ve kuruluşlarını kendi kimyasına uygun hale getirmiş durumdadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti artık parti devleti veya şahsım devleti konumundadır. Adalet mekanizması olan yargı erkinin büyük bir kısmı siyasi vesayet altında adaletsiz karar verme mecrası haline gelmiş durumdadır. Bu eski çağlardan kalma siyasi zihniyete teslim olan yönetim ve karar mercilerinde olanlar, bu siyasi vesayetin sona  ermesi durumunda toplumun yüzüne veya çocuklarının yüzüne nasıl bakacaklar? Yoksulluğun ve sefaletin alasının yaşandığı günümüz Türkiye'sinde, sorumsuzluk örneği bir bakan(!) "yoksulluk, Türkiye'de sorun olmaktan çıktı" diye yalan bir ifadeyi rahatlıkla kullanabiliyor. Bu yönetim kademesindeki şahıslar ülkedeki 80 milyon vatandaşın gelirini, kendi gelirlerine eşit olarak mı görüyorlar? Yazık ülkemize ve Halkımıza yazık. Mızrak çuvala sığmıyor artık. Esnaf entübe olmuş 3-4 maaşlı beylerin, hanımların keyifleri yerinde, 22 milyon icra dosyası var... Krediler, çekler, senetler, taahhüdü ihlaller patlamış... Ekonomik sıkıntılardan kaynaklı intiharlar ve aile içi şiddet rekor kırıyor... ÇİFTÇİ, ESNAF PERİŞAN, VATANDAŞA İŞ YOK, AŞ YOK... Sorumsuzluk örneği Bakan; yoksulluk Türkiye’de sorun olmaktan çıktı diyebiliyor. Sistemden beslenenler sisteme karşı koyamazlar. sisteme karşı koymak için özgür ekonomin, özgür iraden, özgür beynin olacak aksi takdirde sistemin kölesi olmaktan kurtulamazsın. Salgından önce bitmiş, tükenmiş olan ekonomi, salgınla birlikte kötü ekonomi iyice gün yüzüne çıktı. ❗10.300 düğün-davet işletmesinin faaliyeti kısıtlandı. Sektörden ekmek kazananlar açlığa terk edildi. ❗130.000 kahvehane ve kıraathane esnafı kepenk kapattı. ❗Devlet okullarında, özel okullarda ve yurtlarda bulunan 80.000 kantin kapalı. Yardım yapılmadı. ❗Salgınla beraber işsiz kalan müzisyenler, geçimlerini sağlamak için enstrümanlarını satmaya başladı. 100'e yakın müzisyen intihar etti. ❗200.000 restoran, lokanta ve kafeterya esnafı evine ekmek götüremiyor. 2 milyona yakın esnaf ve çalışan kaderine terk edildi. Sokaklar boş kaldı ve 6 milyonu aşkın seyyar satıcı ve sokak esnafı gelirsizliğe, işsizliğe ve açlığa mahkum edildi. 155.000 Tekel bayi, büfe ve kuruyemişçi kepenk kapatmaya hazırlanıyor. 1 milyona yakın esnaf kaderine terk edildi. Esnafın durumu içler acısı iken, yandaş firmaların vergilerini affeden hükümet, Cengiz Holdingin 400 milyon vergisini bir kalemde siliyor. Milletin anasına söven bu zat 37 milyona uçak siparişi veriyor. Milletin aklıyla alay ediyorlar Didim esnafı da, bu kötü yönetimden nasibini fazlası ile aldı. Barlar, kahvehaneler, tamamen kapatılırken, Restaurantlar, Cafeler dış sipariş hizmeti vermek üzere kısmı kapatıldı. Tekel bayiler hafta sonu yasaklarda satış yapması yasak ama büyük alışverişler merkezleri açık ve alkol satışı serbest. Sizin derdiniz küçük esnafı yok ederek, yandaşlarınızı zengin etmek mi? Ama merak etmeyin ilk seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi dostları ile birlikte iktidar olacaktır. Türkiye rahat bir nefes alacaktır. ÇÜNKÜ; Cumhuriyet Halk Partisi, ülkenin kurucu iradesinin partisidir. Kökenini kuvayı milliyeden alan ve vatanseverlerin oluşturduğu bir siyasal partidir. Emeğe saygılı, etnik köken ve inanç kimliği üzerinden siyaset yapmayan, insan hak ve özgürlüklerini savunan, "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesi doğrultusunda her zaman barışı ve bir arada yaşamı savunan kadrolardan oluşan çağdaş bir siyasal partidir. Kindar ve dindar bir nesil yetiştirmeden yana değil, pozitif bilimler ışığında üreten ve insanlık evrensel değerlerine sahip, laik bir nesil yetiştirmeden yanadır. Toplumu, sizler gibi kutuplaştırıp ayıran ve toplum içine kin ve nefret tohumu eken bir siyasal parti değildir. Toplumu birleştiren farklılıkları zenginlik olarak gören ve kucaklayan kadrolardan oluşan bir siyasal partidir. Seçim hileleriyle uzun süredir iktidarda olmanız, sizde güç zehirlenmesine neden olmakta ve devleti parti devleti haline getirdiğiniz için, kontrolünüzdeki devlet gücünü baskı unsuru olarak muhalif toplum kesimi üzerinde kullanmanızın verdiği rahatlık nedeniyle de öz güven patlaması yaşamaktasınız. Bu devran sonsuza kadar lehinize gitmeyecektir. Dünya, 46 yıl hükümdarlık yapmış ve üç kıtaya hükmetmiş Sultan Süleyman'a bile kalmadığına göre, size mi kalacak? CHP tıpkı modern Türkiye’yi kurarken herkesi kucakladığı gibi, yeni dönemde de tüm kimlikler, köylüler, emekliler, memurlar, işçiler, esnaflar, üretenleri ve yeni sosyolojileri kucaklayarak toplumu dönüştürücü bir güç olacaktır.
CHP Didim İlçe Başkanı Nurettin Koçak yaptığı yazılı açıklamada iktidarı eleştirerek, 18 yıldır deforme yaptığınız ülkemizde reform yapacağınız inandırıcı değildir diyerek, Siyasal iktidar tükenmişliğini unutturmak ve gündem değiştirmek için çeşitli spekülasyonlar üzerinden, yalanlar uydurarak koro halinde ana muhalefet partisine saldırmaktadır dedi.

DİDİDM - CHP Didim İlçe Başkanı Koçak açıklamasında sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasal iktidar tükenmişliğini unutturmak ve gündem değiştirmek için çeşitli spekülasyonlar üzerinden, yalanlar uydurarak koro halinde ana muhalefet partisine saldırmaktadır. Bu saldırıya yandaş havuz medyası, aktrolleri, yandaş iş verenleri, stepnesi ve şirazesinden çıkmış ortakları da topluca eşlik etmektedirler. Bu şekildeki kendisini toplumun büyük bir kesiminden tecrit etmiş ve devlet gücünü arkasına almış bir yönetim, toplumun birliğini ve beraberliğini ciddi bir şekilde tehdit etmektedir.

80 yıllık cumhuriyetin kazanımlarını 18 yılda haraç mezat satıp şahsi çıkarları için harcayan (çalışma sarayı, yazlık saray, kışlık saray, uçan saray, makam aracı filosu vb.)ve arta kalan kısmını ise betona yatıran bizim miras yediler, toprak dışında satacakları bir şey kalmayınca, betonun yenmeyeceğini anladılar. Bir ülkenin ekonomisinin güçlü olmasının tek kaynağının, üretim olduğunu anlamayan ve kapitalistlerin iyi bir pazarı haline getirdikleri ülkemiz, çaresizleri sahnelemektedir. Şimdi kara kara düşünmektedirler. Gelir olmayınca, şatafatlı ve gösterişli sarayların itibarının bir hükmü kalmıyor. Uluslararası arenada saygın bir ülke iken, 1950 yılından günümüze kadar emperyalizmin yerli işbirlikçiliğini yapan, siyasal iktidar ve küçük ortağı yüzünden şamar oğlanına dönmüş, itibarsız bir ülke haline getirilmiş durumdadır.

ve insanca bir arada yaşam olanaklarını tüketen hastalıklı bir yapıdır. Yönetiminde olduğu ülkelerde halkın iyi şartlarda yaşaması için hizmet etmek yerine kendi yönetiminin bekası için sürekli kanuni düzenlemeler yapan siyasal iktidar art niyetli ve halk düşmanı yönetimlerdir.

Yıllardır ülkeyi dini cemaat ve tarikatların desteğiyle ortaçağ karanlığına teslim etmek için sürekli reform yaptığını ifade eden siyasal iktidar yetkilileri:

Ülkede işsizlik, yoksulluk ve açlık sorununu çözdünüz mü?

Gelişmiş ülkelerle aynı yaşam düzeyine ulaşmak için pozitif ve bilimsel eğitim konusunda reform yaptınız mı?

Yolsuzluk, yandaşlık ve yasaklarla mücadele edip, adaleti sağlayacaktınız! Bunlarla ilgili sorunu çözdünüz mü, yoksa kendi itaatkar güruhunuz dışında kalanlarla mücadele etmek için bu sorunları katmerleştirdiniz mi?

İstikrar için tek başına iktidar sloganı ile yıllarca meydanlarda nara attınız! Ülkedeki tüm halk kesimleri sağlıklı, mutlu ve huzurlu mu?

Saray ahallisi, akrabai talukat ve yandaş sermaye dışında iddia ettiğiniz geniş halk kitlelerinde istikrarlı bir durum var mı?

Yüzlerce, hatta binlerce AKP mensubu avukatı veya yöneticilerini yargı kurumuna atayıp savcı ve hakim yaptınız. Bunların tarafsız adalet dağıtma ihtimali var mı?

Damat'ın istifasına üzülen ve bu nedenle sosyal medyada paylaştığı destek mesajında, "kutlu davanda yanındayız" ifadelerini kullanan RTÜK başkanının tarafsız görev yapma ihtimali var mı?

Başbakanlık koltuğunda iken muhalefete her türlü hakaretleri şuursuzca sarf eden bir şahıs bu siyasi etiketle, ülkenin tarafsız temsil makamı olan cumhurbaşkanlığı koltuğuna seçim hileleriyle getirilmesi neticesinde, tüm toplumu kucaklama ihtimali var mı?

AKP üst yönetimi yıllardır ülkeyi kendi ilkel ideolojisi doğrultusunda dizayn edip dönüştürmeye çalışmaktadır. 18 yıllık çaba sonunda muhalif toplum kesimi dışında devletin resmi kurum ve kuruluşlarını kendi kimyasına uygun hale getirmiş durumdadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti artık parti devleti veya şahsım devleti konumundadır. Adalet mekanizması olan yargı erkinin büyük bir kısmı siyasi vesayet altında adaletsiz karar verme mecrası haline gelmiş durumdadır. Bu eski çağlardan kalma siyasi zihniyete teslim olan yönetim ve karar mercilerinde olanlar, bu siyasi vesayetin sona  ermesi durumunda toplumun yüzüne veya çocuklarının yüzüne nasıl bakacaklar?

Yoksulluğun ve sefaletin alasının yaşandığı günümüz Türkiye'sinde, sorumsuzluk örneği bir bakan(!) "yoksulluk, Türkiye'de sorun olmaktan çıktı" diye yalan bir ifadeyi rahatlıkla kullanabiliyor. Bu yönetim kademesindeki şahıslar ülkedeki 80 milyon vatandaşın gelirini, kendi gelirlerine eşit olarak mı görüyorlar? Yazık ülkemize ve Halkımıza yazık. Mızrak çuvala sığmıyor artık.

Esnaf entübe olmuş 3-4 maaşlı beylerin, hanımların keyifleri yerinde,

22 milyon icra dosyası var...

Krediler, çekler, senetler, taahhüdü ihlaller patlamış...

Ekonomik sıkıntılardan kaynaklı intiharlar ve aile içi şiddet rekor kırıyor...

ÇİFTÇİ, ESNAF PERİŞAN, VATANDAŞA İŞ YOK, AŞ YOK... Sorumsuzluk örneği Bakan; yoksulluk Türkiye’de sorun olmaktan çıktı diyebiliyor. Sistemden beslenenler sisteme karşı koyamazlar. sisteme karşı koymak için özgür ekonomin, özgür iraden, özgür beynin olacak aksi takdirde sistemin kölesi olmaktan kurtulamazsın.

Salgından önce bitmiş, tükenmiş olan ekonomi, salgınla birlikte kötü ekonomi iyice gün yüzüne çıktı.

❗10.300 düğün-davet işletmesinin faaliyeti kısıtlandı. Sektörden ekmek kazananlar açlığa terk edildi. ❗130.000 kahvehane ve kıraathane esnafı kepenk kapattı.

❗Devlet okullarında, özel okullarda ve yurtlarda bulunan 80.000 kantin kapalı. Yardım yapılmadı. ❗Salgınla beraber işsiz kalan müzisyenler, geçimlerini sağlamak için enstrümanlarını satmaya başladı. 100'e yakın müzisyen intihar etti.

❗200.000 restoran, lokanta ve kafeterya esnafı evine ekmek götüremiyor. 2 milyona yakın esnaf ve çalışan kaderine terk edildi.

Sokaklar boş kaldı ve 6 milyonu aşkın seyyar satıcı ve sokak esnafı gelirsizliğe, işsizliğe ve açlığa mahkum edildi.

155.000 Tekel bayi, büfe ve kuruyemişçi kepenk kapatmaya hazırlanıyor. 1 milyona yakın esnaf kaderine terk edildi.

Esnafın durumu içler acısı iken, yandaş firmaların vergilerini affeden hükümet, Cengiz Holdingin 400 milyon vergisini bir kalemde siliyor. Milletin anasına söven bu zat 37 milyona uçak siparişi veriyor. Milletin aklıyla alay ediyorlar

Didim esnafı da, bu kötü yönetimden nasibini fazlası ile aldı. Barlar, kahvehaneler, tamamen kapatılırken, Restaurantlar, Cafeler dış sipariş hizmeti vermek üzere kısmı kapatıldı. Tekel bayiler hafta sonu yasaklarda satış yapması yasak ama büyük alışverişler merkezleri açık ve alkol satışı serbest. Sizin derdiniz küçük esnafı yok ederek, yandaşlarınızı zengin etmek mi?

Ama merak etmeyin ilk seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi dostları ile birlikte iktidar olacaktır. Türkiye rahat bir nefes alacaktır.

ÇÜNKÜ;

Cumhuriyet Halk Partisi, ülkenin kurucu iradesinin partisidir. Kökenini kuvayı milliyeden alan ve vatanseverlerin oluşturduğu bir siyasal partidir. Emeğe saygılı, etnik köken ve inanç kimliği üzerinden siyaset yapmayan, insan hak ve özgürlüklerini savunan, "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesi doğrultusunda her zaman barışı ve bir arada yaşamı savunan kadrolardan oluşan çağdaş bir siyasal partidir. Kindar ve dindar bir nesil yetiştirmeden yana değil, pozitif bilimler ışığında üreten ve insanlık evrensel değerlerine sahip, laik bir nesil yetiştirmeden yanadır. Toplumu, sizler gibi kutuplaştırıp ayıran ve toplum içine kin ve nefret tohumu eken bir siyasal parti değildir. Toplumu birleştiren farklılıkları zenginlik olarak gören ve kucaklayan kadrolardan oluşan bir siyasal partidir. Seçim hileleriyle uzun süredir iktidarda olmanız, sizde güç zehirlenmesine neden olmakta ve devleti parti devleti haline getirdiğiniz için, kontrolünüzdeki devlet gücünü baskı unsuru olarak muhalif toplum kesimi üzerinde kullanmanızın verdiği rahatlık nedeniyle de öz güven patlaması yaşamaktasınız. Bu devran sonsuza kadar lehinize gitmeyecektir. Dünya, 46 yıl hükümdarlık yapmış ve üç kıtaya hükmetmiş Sultan Süleyman'a bile kalmadığına göre, size mi kalacak?

CHP tıpkı modern Türkiye’yi kurarken herkesi kucakladığı gibi, yeni dönemde de tüm kimlikler, köylüler, emekliler, memurlar, işçiler, esnaflar, üretenleri ve yeni sosyolojileri kucaklayarak toplumu dönüştürücü bir güç olacaktır.

Aydın HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.