Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Sadettin Çetin
Köşe Yazarı
Sadettin Çetin
 

Medya'da zehir kusanlar!

Bir kısım gazetelerin gözde yazarları büyük bir inatla ve dolaşıklıkla Türk toplumunun menfaatlerinin ve gerçeklerinin zıddına yazılar döşemektedirler. Ötekileşiyorlar. Bunlardan bazılarının ülkenin hemen her konusuyla ilgiliuzaktan aşırtmalı yazıları her gün yer alıyor. Öylesine ki; bazılarının, Ağustos sıcağı beynine vurmuş olacak ki durup dururken ve birdenbire demokratikleşme ya da açılım başlıklı bir yazıyla dörtnala hücuma geçerek zamirini ortaya koyuyorlar. Birçok yazar ve TV yorumcusu; 'Bir hastalıktır. Bulaşıcıdır, bir yörede çıkar ama her yana yayılabilir' diye yazılarına ve konuşmasına başlıyor. Milliyetçiliğin sosyolojik, politik, felsefi, kısacası bilimin hiçbir vasfına ulaşamayan fakat sadece saldırgan ve kudurgan bu açıklamalar,  ancak bir başka milliyetçiliğe yer açmak için yazılıyor ya da konuşuluyor.  Ama bu aşkla işi öylesine ileri götürüyorlar ki artık biz bile denmesi bunlara göre insanlık dışı bir harekettir, bunu bile söylemekten çekinmemektedirler. Bazı yazarlara inatla yazdırıyorlar, aynı kişileri inatla TV ekranlarına çıkarıyorlar. O halde bazı gazeteler şu sorulara cevap vermelidir 'Biz diyerek bu noktaya gelmediniz mi?' Böyle yaklaşımlara cevap verilmeye değmez ancak halkın kafasını karıştırmaya hizmet ediyor. İstenen de zaten bu değil midir?. Nitekim buna en iyi cevabı; milliyetçiliğin, vatanseverliğin, birlik ve beraberliğin, çağdaş değerlerin ne olduğunu; sosyolojik, biyolojik, felsefi ve bilimsel temellerinden ele alarak anlatan ciddi kitapları okutmak ve konuyu basit saldırganlık ve kavga platformundan çıkarmak verecektir... İşin bu yanını “Türklerin Küresel Güç Doktrini” kitabında detaylı bir şekilde ortaya konmuş. Burada değinmek istediğim, bazı yandaş medyanın durumudur. Burada bir garabet var. Bazı medya organları; yabancı devletlerin, yabancı istihbarat örgütlerinin maddi ve manevi şemsiyesi altında çıkmaktadır. Bütün itibar da oradan gelmektedir. Oralardan akan para kaynaklarından. Türk Vatanseverliği/Milliyetçiliği inhisari bir şey değildir, kendini Türk ve inanmış hisseden herkes bu duyguyu paylaşıyorsa bu sevgi halkasında yeri vardır. Girmeyenlere de eğer Türk Milleti'ne düşmanlık etmiyorlarsa, düşmanca duygular da beslenemez. Bazılarının iddia ettiği gibi klinik bir vaka değil bir sağlık aşısıdır, ayakta durabilme vitaminidir. Klinik vaka, ancak emperyalizm, vahşi kapitalizmdir ve bunlar da Batı ırkçılığının (ABD dahil) bu günkü mirasçılarıdır. Ancak onlar milliyetçilik aleyhinde bulunabilirler kimilletler uyanmasın, şahsiyetlerini bulamasın, egemenlik istemesin de yine sömürelim, maddi manevi ırzlarına geçelim diye. Ve yandaş gazeteler ne hikmetse bir marazi diyalog histerisiyle, birkaç kişiyle kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Yandaş TV’ler de öyle.... Tarih tekerrür ediyor ve aynı dramı yaşıyoruz. Muhalefetteki idealistlik kalmamıştır. İstediğini yap, ABD bunu istiyor, Avrupa birliği şunu istiyor de. Yalandan kim ölmüş?  Merak ediyorum; bu tip yazılara yandaş kesim dışında kim ya da kimler razı olmuştur? Bu tip içerikli yazılar, bir toplumun savunma reflekslerini ve manevi kaynaklarınıöldürmek için hazırlanmış akrep zehiridir. Bu tür yazılarla Türk toplumuna, onun insaniyetçiliğe açık kapısı olan milliyetçiliğini ve şahsiyetini öldürerek AİDS şırınga etmeye uğraşmaktadır. Bu yazı AİDS'ten de beterdir. Ve üstelik bu gerçek yüzyıl önceden belli idi. Yandaş ve de ABD, AB fonlarından beslenenler, dinleyin Ziya Paşayı bakın ne diyor: 'Milliyeti nisyan ederek her işimizde efkârı frenge tebaiyyet yeni çıktı.' Evet. Ziya Paşa'nın bundan önceki mısraı da şudur: 'İslam imiş devlete pabend-i terakki, evvel yoğidi işbu rivayet yeni çıktı.' Acaba işin nereye vardığını varabileceğini anlayabildiniz mi? İsterseniz tarihin sayfalarını bir karıştırın bakalım!   Günün Sözü: Yaşadığı toplumun değerleri ile ilgisi kalmamış kişinin, kimin sözcüsü olduğunu göz ardı etme.
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2014 - Çarşamba

Medya'da zehir kusanlar!

Bir kısım gazetelerin gözde yazarları büyük bir inatla ve dolaşıklıkla Türk toplumunun menfaatlerinin ve gerçeklerinin zıddına yazılar döşemektedirler. Ötekileşiyorlar.
Bunlardan bazılarının ülkenin hemen her konusuyla ilgiliuzaktan aşırtmalı yazıları her gün yer alıyor.
Öylesine ki; bazılarının, Ağustos sıcağı beynine vurmuş olacak ki durup dururken ve birdenbire demokratikleşme ya da açılım başlıklı bir yazıyla dörtnala hücuma geçerek zamirini ortaya koyuyorlar.
Birçok yazar ve TV yorumcusu; 'Bir hastalıktır. Bulaşıcıdır, bir yörede çıkar ama her yana yayılabilir' diye yazılarına ve konuşmasına başlıyor. Milliyetçiliğin sosyolojik, politik, felsefi, kısacası bilimin hiçbir vasfına ulaşamayan fakat sadece saldırgan ve kudurgan bu açıklamalar,  ancak bir başka milliyetçiliğe yer açmak için yazılıyor ya da konuşuluyor.  Ama bu aşkla işi öylesine ileri götürüyorlar ki artık biz bile denmesi bunlara göre insanlık dışı bir harekettir, bunu bile söylemekten çekinmemektedirler.
Bazı yazarlara inatla yazdırıyorlar, aynı kişileri inatla TV ekranlarına çıkarıyorlar. O halde bazı gazeteler şu sorulara cevap vermelidir 'Biz diyerek bu noktaya gelmediniz mi?'
Böyle yaklaşımlara cevap verilmeye değmez ancak halkın kafasını karıştırmaya hizmet ediyor. İstenen de zaten bu değil midir?.
Nitekim buna en iyi cevabı; milliyetçiliğin, vatanseverliğin, birlik ve beraberliğin, çağdaş değerlerin ne olduğunu; sosyolojik, biyolojik, felsefi ve bilimsel temellerinden ele alarak anlatan ciddi kitapları okutmak ve konuyu basit saldırganlık ve kavga platformundan çıkarmak verecektir... İşin bu yanını “Türklerin Küresel Güç Doktrini” kitabında detaylı bir şekilde ortaya konmuş.
Burada değinmek istediğim, bazı yandaş medyanın durumudur. Burada bir garabet var.
Bazı medya organları; yabancı devletlerin, yabancı istihbarat örgütlerinin maddi ve manevi şemsiyesi altında çıkmaktadır. Bütün itibar da oradan gelmektedir. Oralardan akan para kaynaklarından.
Türk Vatanseverliği/Milliyetçiliği inhisari bir şey değildir, kendini Türk ve inanmış hisseden herkes bu duyguyu paylaşıyorsa bu sevgi halkasında yeri vardır. Girmeyenlere de eğer Türk Milleti'ne düşmanlık etmiyorlarsa, düşmanca duygular da beslenemez. Bazılarının iddia ettiği gibi klinik bir vaka değil bir sağlık aşısıdır, ayakta durabilme vitaminidir.
Klinik vaka, ancak emperyalizm, vahşi kapitalizmdir ve bunlar da Batı ırkçılığının (ABD dahil) bu günkü mirasçılarıdır. Ancak onlar milliyetçilik aleyhinde bulunabilirler kimilletler uyanmasın, şahsiyetlerini bulamasın, egemenlik istemesin de yine sömürelim, maddi manevi ırzlarına geçelim diye. Ve yandaş gazeteler ne hikmetse bir marazi diyalog histerisiyle, birkaç kişiyle kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Yandaş TV’ler de öyle....
Tarih tekerrür ediyor ve aynı dramı yaşıyoruz. Muhalefetteki idealistlik kalmamıştır. İstediğini yap, ABD bunu istiyor, Avrupa birliği şunu istiyor de. Yalandan kim ölmüş? 
Merak ediyorum; bu tip yazılara yandaş kesim dışında kim ya da kimler razı olmuştur?
Bu tip içerikli yazılar, bir toplumun savunma reflekslerini ve manevi kaynaklarınıöldürmek için hazırlanmış akrep zehiridir. Bu tür yazılarla Türk toplumuna, onun insaniyetçiliğe açık kapısı olan milliyetçiliğini ve şahsiyetini öldürerek AİDS şırınga etmeye uğraşmaktadır. Bu yazı AİDS'ten de beterdir. Ve üstelik bu gerçek yüzyıl önceden belli idi.
Yandaş ve de ABD, AB fonlarından beslenenler, dinleyin Ziya Paşayı bakın ne diyor:
'Milliyeti nisyan ederek her işimizde efkârı frenge tebaiyyet yeni çıktı.' Evet. Ziya Paşa'nın bundan önceki mısraı da şudur:
'İslam imiş devlete pabend-i terakki, evvel yoğidi işbu rivayet yeni çıktı.'
Acaba işin nereye vardığını varabileceğini anlayabildiniz mi? İsterseniz tarihin sayfalarını bir karıştırın bakalım!
 
Günün Sözü: Yaşadığı toplumun değerleri ile ilgisi kalmamış kişinin, kimin sözcüsü olduğunu göz ardı etme.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.