Türk halkına dayatılan zoraki seçim 1 Kasım’da yapılacak. 1 Kasım Türkiye cumhuriyeti için iki önemli anlamı var. Birincisi; 1 Kasım 1924 Saltanat yönetimine son verildi. Yani Padişahlık, aile yönetimine son verildi. Halkın kendi kendini yönetmesi Cumhuriyet yönetimi hakim oldu. ”Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” dedi Atatürk. İkincisi; 1 Kasım 1928 Yazı devrimi, yeni Türk Alfabesi TBMM sinde kabul edilerek, yoksul halk çocuklarının daha iyi yetişmeleri için gerekli tedbirler alınarak Türk dilinin ve Bilimin gelişmesinin önü açıldı. İşte 1 Kasım 2015 de Türkiye Cumhuriyeti ile hesaplaşanlara dur deme günü olmalı. Yönetim biçimleri, devletlerin idare şeklidir. Devlet şekli cumhuriyet olan, yani halk egemenliği olan devletlerde, Yönetim biçimi ile devletin kuruluşunun ve milletlerin hayat tarzlarının, dünya görüşünün derin bir ilgisi vardır. Birçok yönetim şekli vardır. Ülkemiz demokrasiyi seçmiş, Parlamenter sistemi benimsemiş ancak son zamanlarda; parlamenter sistem askıya alınmış, demokrasi yerine İleri demokrasi parlamenter sistem yerine Başkanlık sistemi uygulamasına geçtiğini iddia edenler. Halka bizim sistemimizi onaylayın diyorlar. Şimdi size bir yönetim biçimini tanıtacağım. Bakalım size tanıdık gelecek mi?                KLEPTOKRASİ; bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması demektir ve kısaca “Hırsızlar rejimi” anlamına gelir. Demokrasinin bütün kurumlarıyla yerleşmediği ülkelerde görülen bu durum, o ülkelerin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri olmaktadır. Nasıl demokrasi rejiminin olmazsa olmazı çok partili siyasi hayat, temel hak ve özgürlüklerin korunması, hesap veren kamu yönetimi ve demokratik yönetim ilkeleriyle, Kleptokrasi rejiminin de var olabilmesi ancak otoriter hükümetler ile mümkündür, Bir kleptokrasinin yönetim biçimi pratikte baskı rejimidir ve hükümet toplum aleyhine yüksek bir güce sahiptir. Tek adam yönetimi hakimdir. Demokrasilerde güçler ayrılığı ilkesi, güçler arasında bir denge ve fren mekanizması kurarak, üstün kamu gücüne karşı güçsüz durumda olan bireylerin temel hak ve hürriyetlerini etkin bir şekilde korumak amacıyla yasal garantilere alınmıştır. Kleptokrasilerde kuvvetler ayrılığı ya yoktur ya da sadece "görüntüde" bir kuvvetler ayrılığı bulunur. Yürütme organı hem yasama hem de yargı organlarını kontrol eder. Kleptokrasi rejiminde kamu kaynaklarının etkin bir şekilde bir kişi veya grubun zenginleşmesine yönelik olarak kullanılabilmesi işin yasal düzenleme yapar. Kleptokrasilerde şeffaflık yoktur, kamu kaynaklarını kullananlar bu kaynakların nasıl kullanıldığının hesabını vermezler. Kleptokrasilerde düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri özgürlüğü ile basın özgürlüğü yok edilir. Kleptokrasilerde ekonomik kaynaklar yöneticiler tarafından tek taraflı olarak kullanıldıkları ve yandaşlara aktarıldığı için, iş hayatında kaliteli ve düzgün iş yapma ahlakı ortadan kaybolur. Kleptokrasi Örnekleri; Suharto Endonezya'yı yönetirken, kurduğu kleptokrasi ile 15 ile 35 milyar dolar arasında servet edindi. Ferdinand Marcos Filipinlerde iktidarı sırasında oluşturduğu kleptokrasi rejimiyle 5 - 10 milyar dolar arasında bir zenginliğe ulaştı. Mobutu Sese Soko, Kongo'da 5 milyar dolar servet biriktirdiği iddia ediliyor. Eğer bir ülkede: Yolsuzluklar devletin üst kademelerine kadar tırmanmışsa, Ekonomik verileri etkileyecek düzeyde büyük paralar bu yolsuzluklarda kullanılıyorsa, yolsuzluk ortaya çıktığı halde, bunu yapanlar mağdur olarak gösterilmeye çalışılıyor ve ortaya çıkaranlar bir komplonun parçası olarak suçlanıyorsa ve olay kapatılmaya çalışılıyorsa, oradaki rejim kleptokrasi olarak adlandırılabilir. 1 Kasım’da yapacağımız seçimde sadece, “Avrupa normlarında bir demokrasi mi istiyoruz, yoksa Asya normlarında bir otokrasi (yani tek–adam yönetimi) mi?” Parlamenter demokrasi mi? Başkanlık sistemi mi? sorusuna değil, aynı zamanda “Türkiye de demokrasi mi olsun, yoksa kleptokrasi mi?” sorusuna da cevap vereceğiz Türkiye’de üçüncü köprü ve havaalanından köy yolu ihalesine, mahallede erzak dağıtımına kadar her şeye karışan bir tek adam rejimi… Valisinden, belediye başkanına, savcısından rektörüne kadar her atamada liyakat yerine, biat arayan tek adam yönetimine son vermek istiyorsan, Çocuklarının, torunlarının geleceği için, Türkiye cumhuriyetini korumak sonsuza kadar yaşatmak için, sandığa gidip vicdanının sesine kulak ver oyunu doğru kullan…