Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Mustafa Savaş
Rıdvan Eşin
Sadettin Çetin
Köşe Yazarı
Sadettin Çetin
 

Anayasadan önce kafalar değişmeli

Birilerinin istediği gibi anayasa olmaz… Bir ülkenin anayasası iktidar partisinin çıkarlarına göre değil, O ülkenin milli menfaatleri ile o ülke sınırları içinde yaşayan vatandaşların uyması gerektiği kurallar ve haksızlığa uğrayan mağdur insanların menfaatlerini korur… Her dönem iktidar partileri anayasayı değiştirmek için tartışır dururlar… Çenesi düşük insanları konuşturur dururlar… Şu günlerde de iktidar partisi anayasayı değiştirmek için çok ısrar ediyor… Anayasa değiştiğinde bir emekli gazeteci olarak benim ne gibi menfaatlerim olacak… Emekli maaşın asgari ücretin üzerine mi çıkacak… Hayır!.. Basın özgürlüğü mü geliştirilecek… Yine hayır!.. Terör olayları mı bitecek… Hayır!.. Ne olacak peki… İktidar partisinin menfaatleri artırılacak… Dokunulmazlık zırhı artırılacak… Vatandaş en ufak kusurundan dolayı ahiret sualine çekilecek… Ekonomik sıkıntılarından dolayı cezaevlerine tıkılacak… Anayasayı değiştirmek için iktidarın yoğun çaba sarf ettiği şu günlerde aynı zamanda mevcut anayasanın nasıl ihlal edildiğine de şahit oluyoruz. Bu ülkenin halkı kanunlara karşı boynum kıldan ince derken… Bu halkı yönetmeye talip olanlar kanun tanımayacak… Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı vermesi sonrası kıyametler koparacak… Vatandaş ağzını açınca devlete hakaret ediyorsun diye karga tulumba yargıya havale edilecek… Ama Cumhurbaşkanı “Kararı tanımıyorum, saygı duymuyorum” diyecek, Başbakan “Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir karar verme yetkisi yok” diye eleştirecek, Adalet Bakanı “AYM kendisini ilk mahkeme yerine koyamaz” diye taarruza geçecek, AKP’li Şamil Tayyar “AYM’ye haddini bildirdik” diyerek hakaret kervanına katılacak… Bir ülkenin en yüksek yargı makamının verdiği bir kararı, ülkeyi yönetme mevkiinde olanlar böylesine hakaretvari bir tarzda eleştirirlerse böyle bir ülkede anayasa değişikliği çalışmalarını inanmamız mümkün mü? Kaldı ki Yüksek Mahkemenin tahliye etme gibi bir yetkisi de kararı da yok, yerel mahkemedeki yargılama süreci zaten devem edecek ve belki de yargılanan gazeteciler suçlu bulunup ceza alacaklar. Yargı yok hükmüne getirildi… Bir ülkenin adaleti bağımsız bir şekilde çalışmaz ve çalıştırılmazsa… Böyle bir ülkede “daha iyi, daha demokratik, daha insan haklarına saygılı” bir anayasanın hazırlanması mümkün mü? Anayasa değişikliğinden önce, anayasayı değiştirme iradesinde olanların, köklü bir kafa değişikliğine gitmeleri lazım. Yani, önce anayasanın değil kafaların değişmesi lazım. Bu değişikliğin ilk derecesi, hasım oldukları insanlara bile adalet isteme seviyesine gelmekten geçiyor… Mesela: Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı iken, o dönem CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal’ın siyasi yasakların kaldırılmasına destek vermesi gibi…
Ekleme Tarihi: 07 Mart 2016 - Pazartesi

Anayasadan önce kafalar değişmeli

Birilerinin istediği gibi anayasa olmaz…

Bir ülkenin anayasası iktidar partisinin çıkarlarına göre değil,

O ülkenin milli menfaatleri ile o ülke sınırları içinde yaşayan vatandaşların uyması gerektiği kurallar ve haksızlığa uğrayan mağdur insanların menfaatlerini korur…

Her dönem iktidar partileri anayasayı değiştirmek için tartışır dururlar…

Çenesi düşük insanları konuşturur dururlar…

Şu günlerde de iktidar partisi anayasayı değiştirmek için çok ısrar ediyor…

Anayasa değiştiğinde bir emekli gazeteci olarak benim ne gibi menfaatlerim olacak…

Emekli maaşın asgari ücretin üzerine mi çıkacak… Hayır!..

Basın özgürlüğü mü geliştirilecek… Yine hayır!..

Terör olayları mı bitecek… Hayır!..

Ne olacak peki…

İktidar partisinin menfaatleri artırılacak…

Dokunulmazlık zırhı artırılacak…

Vatandaş en ufak kusurundan dolayı ahiret sualine çekilecek…

Ekonomik sıkıntılarından dolayı cezaevlerine tıkılacak…

Anayasayı değiştirmek için iktidarın yoğun çaba sarf ettiği şu günlerde aynı zamanda mevcut anayasanın nasıl ihlal edildiğine de şahit oluyoruz.

Bu ülkenin halkı kanunlara karşı boynum kıldan ince derken…

Bu halkı yönetmeye talip olanlar kanun tanımayacak…

Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı vermesi sonrası kıyametler koparacak…

Vatandaş ağzını açınca devlete hakaret ediyorsun diye karga tulumba yargıya havale edilecek…

Ama Cumhurbaşkanı “Kararı tanımıyorum, saygı duymuyorum” diyecek, Başbakan “Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir karar verme yetkisi yok” diye eleştirecek, Adalet Bakanı “AYM kendisini ilk mahkeme yerine koyamaz” diye taarruza geçecek, AKP’li Şamil Tayyar “AYM’ye haddini bildirdik” diyerek hakaret kervanına katılacak…

Bir ülkenin en yüksek yargı makamının verdiği bir kararı, ülkeyi yönetme mevkiinde olanlar böylesine hakaretvari bir tarzda eleştirirlerse böyle bir ülkede anayasa değişikliği çalışmalarını inanmamız mümkün mü?

Kaldı ki Yüksek Mahkemenin tahliye etme gibi bir yetkisi de kararı da yok, yerel mahkemedeki yargılama süreci zaten devem edecek ve belki de yargılanan gazeteciler suçlu bulunup ceza alacaklar.

Yargı yok hükmüne getirildi…

Bir ülkenin adaleti bağımsız bir şekilde çalışmaz ve çalıştırılmazsa…

Böyle bir ülkede “daha iyi, daha demokratik, daha insan haklarına saygılı” bir anayasanın hazırlanması mümkün mü?

Anayasa değişikliğinden önce, anayasayı değiştirme iradesinde olanların, köklü bir kafa değişikliğine gitmeleri lazım.

Yani, önce anayasanın değil kafaların değişmesi lazım.

Bu değişikliğin ilk derecesi, hasım oldukları insanlara bile adalet isteme seviyesine gelmekten geçiyor…

Mesela: Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı iken, o dönem CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal’ın siyasi yasakların kaldırılmasına destek vermesi gibi…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.