Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
İsmail Tezgel
Köşe Yazarı
İsmail Tezgel
 

Öğretmenler ve Geleceğimiz

24 Kasım Öğretmenler günü yaklaştığında kamuoyunun dikkati öğretmenlerin ve öğretmenlik mesleğinin üzerinde olduğundan ülkeyi yönetenler bir yıl boyunca unuttukları öğretmenleri anımsar, onlara dönük güzel sözler söyleme yarışına girerler. Bir ülkenin eğitim sistemin niteliğinin temel belirleyicisi, sistemin uygulayıcıları olan öğretmenlerdir. Kıymet biçemeyeceğimiz eserlerin sahibi, yeni neslin mimarı öğretmenlerimizin beklentisi, bu 24 Kasım’da sadece hatırlanmak değil, sorunlarına bir nebze çözüm bulunmasıdır. Nereden nereye geldiğimize bir bakalım. Yıl 1927 Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla balo veriliyor… “Kastamonu Valisi biraz gecikince salona giriyor. Herkes ayakta ancak genç bir öğretmen valinin geldiğini geç fark ederek en son ayağa kalkar… Vali bey bu olayı görür balo bittiğinde Milli Eğitim Müdürünü yanına çağırır. Milli Eğitim Müdürü öğretmenin iyi niyetli olduğunu söylese de sayın vali olayın peşini bırakmaz. Olay Bakanlığa yansır. Milli Eğitim bakanlığı da Valinin fazla alınganlık gösterdiğini kanısına varır. Bu durum görüşülürken Atatürk bakanlıktadır. Yetkililer kendi aralarında konuşurlarken Atatürk neler oluyor diye sorar? Olayı anlatırlar ve dediği şudur... “HEMEN VALİYİ GÖREVDEN ALIN YAPILACAK BU KADAR İŞİMİZ VARKEN GENÇ BİR ÖĞRETMENLE UĞRAŞAN VALİYLE BİR YERE GELİNMEZ...”” Atatürk'e göre öğretmen " yetiştirici, eğitici, öğretici, yaratıcı, geliştirici" olmasının yanı sıra aynı zamanda " öncü, kurtarıcı, kılavuzlayıcı, yenileştirici, savaşımcı-devrimci, değişimci-dönüşümcü, örnek olucu, yükseltici, yüksek hizmet verici, kutsal bir görev üstlenici" dir. Bütün bunlarla Atatürk'ün tanımladığı öğretmenlik tam anlamıyla gerçek öğretmenliktir. Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçek öğretmenlik mesleği ile Atatürk, Cumhuriyet, ulus ve çağdaşlaşma arasında doğal köklü ve sımsıkı bir bağ ve iç içe geçen derin bir ilişki vardır. Bu dönemde çağdaş Cumhuriyet öğretmenliği öne çıkan bir meslektir. Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) Genel Başkanı Fakir Baykurt’un “Büyük Öğretmen Boykotu(15-18 Aralık 1969)” öncesi boykotun gerekçelerini kamuoyuna anlatırken öğretmenler ile ilgili ifadelerini hatırlayalım: ” Öğretmen, yalvarmaz; boyun eğmez; el açmaz; Almanya’ya, Hollanda’ya işçi, çöpçü gitmez; dövülmez; yakılmaz; kıyılmaz; sürülmez. Öğretmen DERS verir. Öğretmen kendisine emanet edilen halkın çocuklarını eğitir. ” Bir ülkenin gelişmesinde eğitimin payı büyüktür. Eğitime yatırım yapan ülkeler her açıdan gelişmektedir. Eğitimi etkileyen birçok unsur vardır ama bunlardan en önemli olanı öğretmendir. Çünkü eğitimi etkileyen diğer unsurlar öğretmen olmadan bir anlam ifade etmez. Eğitimde 4+4+4 dayatmasıyla zaten sorunlu olan eğitim sisteminde büyük bir alt-üst oluş yaratılmış, on binlerce öğretmen okul dönüşümleri sürecinde mağdur edilmiş, Eğitim emekçilerinin gerek çalışma gerekse yaşama koşulları açısından her geçen yıl, bir önceki yılı mumla aradığı açıktır. Öğretmenler Türkiye’nin en ücra köşelerinde, her türlü olumsuz koşullarla mücadele ederek, görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Çalışma ve yaşam koşulları ve mesleki saygınlıklarının giderek kötüleşmesi dikkat çekicidir. • Türkiye’de çalışan öğretmenler, OECD ülkeleri içinde en çok çalışan, en düşük maaş alan öğretmenler arasındadır. • Öğretmenlerin yüzde 80’i geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda bırakılmış, üçte ikisi borçlanarak hayatını sürdürmek zorunda kalmıştır. • Öğretmenler, sık sık değişen eğitim politikaları nedeniyle siyasi iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın elinde adeta oyuncak haline getirilmiştir. • Öğretmen açıkları sorununa kalıcı çözümler üretilmeyerek 300 bini aşkın işsiz öğretmenin ataması yapılmamış, bugüne kadar 40 işsiz öğretmen resmen intihara sürüklenmiştir… vb yüzlerce sorun çözüm bekliyor. Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK” Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.”  “Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınız için yol açtı. Gerçek zaferi siz, öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz. Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.” Atatürk’ün çok değer verdiği Öğretmenlerin sorunlarının biran önce çözülmesi, kaybettikleri itibarlarını yeniden kazanmaları dileğiyle, Atatürk’ün yolundan giden Cumhuriyetin yılmaz savunucusu öğretmenlerimizin Öğretmenler gününü kutlarım.
Ekleme Tarihi: 24 Kasım 2015 - Salı

Öğretmenler ve Geleceğimiz

24 Kasım Öğretmenler günü yaklaştığında kamuoyunun dikkati öğretmenlerin ve öğretmenlik mesleğinin üzerinde olduğundan ülkeyi yönetenler bir yıl boyunca unuttukları öğretmenleri anımsar, onlara dönük güzel sözler söyleme yarışına girerler.

Bir ülkenin eğitim sistemin niteliğinin temel belirleyicisi, sistemin uygulayıcıları olan öğretmenlerdir. Kıymet biçemeyeceğimiz eserlerin sahibi, yeni neslin mimarı öğretmenlerimizin beklentisi, bu 24 Kasım’da sadece hatırlanmak değil, sorunlarına bir nebze çözüm bulunmasıdır.

Nereden nereye geldiğimize bir bakalım. Yıl 1927 Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla balo veriliyor…

“Kastamonu Valisi biraz gecikince salona giriyor. Herkes ayakta ancak genç bir öğretmen valinin geldiğini geç fark ederek en son ayağa kalkar… Vali bey bu olayı görür balo bittiğinde Milli Eğitim Müdürünü yanına çağırır. Milli Eğitim Müdürü öğretmenin iyi niyetli olduğunu söylese de sayın vali olayın peşini bırakmaz.

Olay Bakanlığa yansır. Milli Eğitim bakanlığı da Valinin fazla alınganlık gösterdiğini kanısına varır. Bu durum görüşülürken Atatürk bakanlıktadır. Yetkililer kendi aralarında konuşurlarken Atatürk neler oluyor diye sorar? Olayı anlatırlar ve dediği şudur...

“HEMEN VALİYİ GÖREVDEN ALIN YAPILACAK BU KADAR İŞİMİZ VARKEN GENÇ BİR ÖĞRETMENLE UĞRAŞAN VALİYLE BİR YERE GELİNMEZ...””

Atatürk'e göre öğretmen " yetiştirici, eğitici, öğretici, yaratıcı, geliştirici" olmasının yanı sıra aynı zamanda " öncü, kurtarıcı, kılavuzlayıcı, yenileştirici, savaşımcı-devrimci, değişimci-dönüşümcü, örnek olucu, yükseltici, yüksek hizmet verici, kutsal bir görev üstlenici" dir. Bütün bunlarla Atatürk'ün tanımladığı öğretmenlik tam anlamıyla gerçek öğretmenliktir.

Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçek öğretmenlik mesleği ile Atatürk, Cumhuriyet, ulus ve çağdaşlaşma arasında doğal köklü ve sımsıkı bir bağ ve iç içe geçen derin bir ilişki vardır. Bu dönemde çağdaş Cumhuriyet öğretmenliği öne çıkan bir meslektir.

Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) Genel Başkanı Fakir Baykurt’un “Büyük Öğretmen Boykotu(15-18 Aralık 1969)” öncesi boykotun gerekçelerini kamuoyuna anlatırken öğretmenler ile ilgili ifadelerini hatırlayalım:

” Öğretmen, yalvarmaz; boyun eğmez; el açmaz; Almanya’ya, Hollanda’ya işçi, çöpçü gitmez; dövülmez; yakılmaz; kıyılmaz; sürülmez. Öğretmen DERS verir. Öğretmen kendisine emanet edilen halkın çocuklarını eğitir. ”

Bir ülkenin gelişmesinde eğitimin payı büyüktür. Eğitime yatırım yapan ülkeler her açıdan gelişmektedir. Eğitimi etkileyen birçok unsur vardır ama bunlardan en önemli olanı öğretmendir. Çünkü eğitimi etkileyen diğer unsurlar öğretmen olmadan bir anlam ifade etmez.

Eğitimde 4+4+4 dayatmasıyla zaten sorunlu olan eğitim sisteminde büyük bir alt-üst oluş yaratılmış, on binlerce öğretmen okul dönüşümleri sürecinde mağdur edilmiş,

Eğitim emekçilerinin gerek çalışma gerekse yaşama koşulları açısından her geçen yıl, bir önceki yılı mumla aradığı açıktır.

Öğretmenler Türkiye’nin en ücra köşelerinde, her türlü olumsuz koşullarla mücadele ederek, görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Çalışma ve yaşam koşulları ve mesleki saygınlıklarının giderek kötüleşmesi dikkat çekicidir.

• Türkiye’de çalışan öğretmenler, OECD ülkeleri içinde en çok çalışan, en düşük maaş alan öğretmenler arasındadır.

• Öğretmenlerin yüzde 80’i geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda bırakılmış, üçte ikisi borçlanarak hayatını sürdürmek zorunda kalmıştır.

• Öğretmenler, sık sık değişen eğitim politikaları nedeniyle siyasi iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın elinde adeta oyuncak haline getirilmiştir.

• Öğretmen açıkları sorununa kalıcı çözümler üretilmeyerek 300 bini aşkın işsiz öğretmenin ataması yapılmamış, bugüne kadar 40 işsiz öğretmen resmen intihara sürüklenmiştir… vb yüzlerce sorun çözüm bekliyor.

Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK” Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.”

 “Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınız için yol açtı. Gerçek zaferi siz, öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz. Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.”

Atatürk’ün çok değer verdiği Öğretmenlerin sorunlarının biran önce çözülmesi, kaybettikleri itibarlarını yeniden kazanmaları dileğiyle, Atatürk’ün yolundan giden Cumhuriyetin yılmaz savunucusu öğretmenlerimizin Öğretmenler gününü kutlarım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.