Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Süleyman Çokay
Köşe Yazarı
Süleyman Çokay
 

Milli Eğitim Bakanımız

Ziya Selçuk hocamızın bakan olması camiada çok büyük bir ses getirdi. Psikolojik Danışmanlık üzerine doktora yapması ve eğitim psikolojisi üzerine projelerini inşa etmesi ayrı bir güzellik.  Sevgili arkadaşım Aydın da iz bırakan Eğitimci Atilla İnce, Ziya Selçuk hocanın bakan olmadan yaptığı bir konuşmayı kâğıda döküyor. Sizlerle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk’un, öğretmen topluluğuna yaptığı, internette rekor kıran konuşmasını yazılı metine dönüştürdüm. “Bir şey kendini koruyamıyorsa, kutsal değildir..! Efendim dinimiz çok kutsal, koruyacağız. Sana Ne? Din kendini koruyor zaten, o kutsal. Seni ne ilgilendiriyor? Üstüne vazife mi senin? Efendim öğretmenlik çok kutsal. Yok, öyle bir şey, öğretmenliğe niye kutsal diyorlar..? Kutsal işlerle uğraşanlar az para isterler, onun için öğretmenlik kutsal diyorlar..! Ben, kutsal değil diyorum, ben muhtacım. Arkadaşlar, öğretmenliği birine bir şey öğretmek zannediyorlar, yok öyle bir şey..! Öğretmenlik, bir insanın kendini öğrenme yolculuğudur. Kendi olgunlaşma serüvenidir. Çocuğa bir şey vermek değildir, zinhar değildir..! Çünkü öğretmen kendi olgunlaşırsa, yan ürün olarak çocuğa da bir faydası olur. Yok, işini şey zannedersen, biz çocuklara bir şey öğretiyoruz zannedersen, üçüncü yıl, her gün aynı şey, sıkıldım der, bıktım der… Tekrar, tekrar, tekrar hayvan zihninin işidir. İnsan zihni yaratıcılıkla ilişkilidir. Tekrarla ilgili değildir. O sebeple bizim, öğretmenliği gözden geçirmemiz lazım. Yani anne babalıkta bir öğretmenliktir. Öğretmenlik kişinin kendi kemale yolculuğudur. İnsanın kâmil olma serüvenidir, öğretmenlik..! O kâmilliktir ki, çocuğu besler. Yanından geçsen çocuk eğitilir. Yani göz göze gelsen, çocuk zaten terbiye olur. O kemalin varsa… Müfredatlaştırılmış bir muhteva çocuğu zehirler. Müfredat dediğimiz şey, kendisi zehir zaten… Niye? Müfredat demek, etimolojik olarak fertten gelir. Fert, müfredat fert. Yani bireysel olana müfredat denir, Biz neye müfredat diyoruz? Paket olana müfredat diyoruz. Herkese aynı şey, müfredat niye? Sebep? Hani her çocuk parmak izi kadar farklıydı? Farklılar, ama biz onların hepsine aynı ödev, aynı sınav, aynı ders… Aynı çalışma, neyse onu yapıyoruz. Niye? Ne yapalım imkânlarımız bu? Şimdi değerli arkadaşlar, bakın şöyle bir şey var. Her bünyeye hazmettiği verilir. Fazlasını verirseniz güzel ölür. Böyle çok yakışıklıca ölür, cesedi yakışıklı olur. Bünyenin hazmettiği şey neyse o verilir, fazlası verilmez. Birisi fazlası oldu mu vermezsin. Adım adım verirsin, parça parça verirsin, sindire sindire verirsin… Eğer şunu yaparsak değerli arkadaşlar; Çocuğun eğitimi, dikkat edilecek şey değildir..! Bakın çok farklı şey söylüyorum. Aptalca bir şey söylüyorum. Çocuğun eğitimi değildir, önemli olan. Önemli olan ana babanın, insanın kendi eğitimidir. Siz çocuğunuzla asla ilgilenmeyin, eğer yapabilirseniz..! Ne ile ilgilenin? Kendinizle ilgilenin..! Kendini tanımayan bir kimse asla başkasını tanıyamaz..! Siz, eğer kendi içinizde olmayan bir değeri, çocuğa vermeye çalışırsanız, bu mümkün değil. İçinizde yok ki. İçinizde olan şeyi çocuğa verirseniz, İçinizde olması için ne lazım? Bilmeniz lazım..! Bilmek yeterli mi? Yetmez..! Yapmanız lazım, uygulamanız lazım… Yapmak yeter mi? Yetmez..! Olmanız lazım, kemale ermeniz lazım… Bilmek, yapmak, olmak hedef bu..! Yoksa ben çocuğuma sadece şu puanı aldırdım, bu puanı aldırdım. Aldırın hiçbir şey değil. Yani gitsin sınavları da başarsın, iyi okullara da girsin. Hayat böyle bir şey değil..! Hayat dediğimiz şey; Toprağı hissedebilmek, iki tane kuşun cilveleşmesinden haz duymaktır..! Hayat dediğimiz şeyin; Gönül gönüle köprü kurabilmektir..! Hayat dediğimiz şey; İnsanla insanlaşmaktır..! Böyle yaparsanız, tam kazanırsınız..! Böyle olursa siz zaten aranırsınız..!” Prof. Dr. Ziya Selçuk, Milli Eğitim Bakanı
Ekleme Tarihi: 15 Temmuz 2018 - Pazar

Milli Eğitim Bakanımız

Ziya Selçuk hocamızın bakan olması camiada çok büyük bir ses getirdi. Psikolojik Danışmanlık üzerine doktora yapması ve eğitim psikolojisi üzerine projelerini inşa etmesi ayrı bir güzellik.  Sevgili arkadaşım Aydın da iz bırakan Eğitimci Atilla İnce, Ziya Selçuk hocanın bakan olmadan yaptığı bir konuşmayı kâğıda döküyor. Sizlerle paylaşmak istiyorum.

Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk’un, öğretmen topluluğuna yaptığı, internette rekor kıran konuşmasını yazılı metine dönüştürdüm.

“Bir şey kendini koruyamıyorsa, kutsal değildir..!

Efendim dinimiz çok kutsal, koruyacağız.

Sana Ne? Din kendini koruyor zaten, o kutsal. Seni ne ilgilendiriyor? Üstüne vazife mi senin?

Efendim öğretmenlik çok kutsal. Yok, öyle bir şey, öğretmenliğe niye kutsal diyorlar..? Kutsal işlerle uğraşanlar az para isterler, onun için öğretmenlik kutsal diyorlar..! Ben, kutsal değil diyorum, ben muhtacım.

Arkadaşlar, öğretmenliği birine bir şey öğretmek zannediyorlar, yok öyle bir şey..!

Öğretmenlik, bir insanın kendini öğrenme yolculuğudur. Kendi olgunlaşma serüvenidir. Çocuğa bir şey vermek değildir, zinhar değildir..!

Çünkü öğretmen kendi olgunlaşırsa, yan ürün olarak çocuğa da bir faydası olur.

Yok, işini şey zannedersen, biz çocuklara bir şey öğretiyoruz zannedersen, üçüncü yıl, her gün aynı şey, sıkıldım der, bıktım der… Tekrar, tekrar, tekrar hayvan zihninin işidir.

İnsan zihni yaratıcılıkla ilişkilidir. Tekrarla ilgili değildir.

O sebeple bizim, öğretmenliği gözden geçirmemiz lazım. Yani anne babalıkta bir öğretmenliktir.

Öğretmenlik kişinin kendi kemale yolculuğudur. İnsanın kâmil olma serüvenidir, öğretmenlik..! O kâmilliktir ki, çocuğu besler. Yanından geçsen çocuk eğitilir. Yani göz göze gelsen, çocuk zaten terbiye olur. O kemalin varsa…

Müfredatlaştırılmış bir muhteva çocuğu zehirler. Müfredat dediğimiz şey, kendisi zehir zaten… Niye? Müfredat demek, etimolojik olarak fertten gelir. Fert, müfredat fert. Yani bireysel olana müfredat denir,

Biz neye müfredat diyoruz? Paket olana müfredat diyoruz. Herkese aynı şey, müfredat niye? Sebep? Hani her çocuk parmak izi kadar farklıydı? Farklılar, ama biz onların hepsine aynı ödev, aynı sınav, aynı ders… Aynı çalışma, neyse onu yapıyoruz.

Niye?

Ne yapalım imkânlarımız bu?

Şimdi değerli arkadaşlar, bakın şöyle bir şey var. Her bünyeye hazmettiği verilir. Fazlasını verirseniz güzel ölür. Böyle çok yakışıklıca ölür, cesedi yakışıklı olur. Bünyenin hazmettiği şey neyse o verilir, fazlası verilmez. Birisi fazlası oldu mu vermezsin. Adım adım verirsin, parça parça verirsin, sindire sindire verirsin…

Eğer şunu yaparsak değerli arkadaşlar; Çocuğun eğitimi, dikkat edilecek şey değildir..!

Bakın çok farklı şey söylüyorum. Aptalca bir şey söylüyorum.

Çocuğun eğitimi değildir, önemli olan. Önemli olan ana babanın, insanın kendi eğitimidir.

Siz çocuğunuzla asla ilgilenmeyin, eğer yapabilirseniz..!

Ne ile ilgilenin? Kendinizle ilgilenin..!

Kendini tanımayan bir kimse asla başkasını tanıyamaz..!

Siz, eğer kendi içinizde olmayan bir değeri, çocuğa vermeye çalışırsanız, bu mümkün değil. İçinizde yok ki. İçinizde olan şeyi çocuğa verirseniz,

İçinizde olması için ne lazım? Bilmeniz lazım..!

Bilmek yeterli mi? Yetmez..! Yapmanız lazım, uygulamanız lazım…

Yapmak yeter mi? Yetmez..! Olmanız lazım, kemale ermeniz lazım…

Bilmek, yapmak, olmak hedef bu..!

Yoksa ben çocuğuma sadece şu puanı aldırdım, bu puanı aldırdım. Aldırın hiçbir şey değil. Yani gitsin sınavları da başarsın, iyi okullara da girsin.

Hayat böyle bir şey değil..!

Hayat dediğimiz şey; Toprağı hissedebilmek, iki tane kuşun cilveleşmesinden haz duymaktır..!

Hayat dediğimiz şeyin; Gönül gönüle köprü kurabilmektir..!

Hayat dediğimiz şey; İnsanla insanlaşmaktır..!

Böyle yaparsanız, tam kazanırsınız..!

Böyle olursa siz zaten aranırsınız..!”

Prof. Dr. Ziya Selçuk, Milli Eğitim Bakanı

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.