Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
İsmail Tezgel
Köşe Yazarı
İsmail Tezgel
 

Gençler yönünü aydınlığa çeviriyor

4+4+4 ile alternatifsiz bırakılan , geleceğimiz olan gençlerimiz, heryıl değiştirilen eğitim sistemi ve müfredat programları ile şaşkına döndüler. Liseleri kapatarak ,sınav kazanıp Anadolu,fen ve sosyal bilimler liselerine giremeyenler ,İmam Hatip Liselerine mecbur bırakıldılar. Bu yetmezmiş gibi Anadolu,fen ve sosyal bilimler liseleri müfredat programları da dini ağırlıklı hale getirildi. Daha da önemlisi Okullara yönetici olarak atanan biatcı, Eğitim bir senci olunca ,yasakçı, dayatmacı, Atatürk ve Cumhuriyet karşılığında birbiriyle yarışır hale geldiler. MEB, yüksek puanlı ve başarı oranı yüksek olan bazı okulları atama sisteminin dışına çıkararak, bakanlığa “kendi seçtiği” okulları “Proje Okulları” ilan etme yetkisi vermiş, bu okullara tamamı iktidar yandaşı olan okul müdürlerini atayarak siyasi anlamda biçimlendirmeye çalışmıştır. Siyasi atamayla gelen okul müdürlerinin giderek artan baskıcı ve laik eğitim karşıtı söylem ve uygulamaları ile öğrencilerin ve velilerin her gecen gün tedirginliğini artırdığı gözlenmekte, Yıllardır AKP ülkenin bütün kurumları gibi, okulları da çağ dışı bir zihniyetle yönetmeye çalışan, bilim ve özgür düşünce düşmanı, laik ve demokratik yaşam tarzını yok ederek “biat eden”, “dindar ve kindar nesil” yetiştirmeyi amaçlamakta olduklarını gizlemediler. Farklı düşüncelere, inanç ve kimliklere yönelik baskıcı uygulamaların arttığı, fiili uygulamalarla zapturapt altına alınmak istenen, kışla gibi yönetilmeye çalışılan liselerde öğrencilerin, anti demokratik, ayrımcı ve baskıcı uygulamalara, Bir lise de okul müdürüne sırtını dönerek tepki gösterdi, Okul yönetimlerinin öğrencileri anlamak yerine sindirmek için tehdit etmesi ve öğrenciler hakkında disiplin soruşturması açması, yaşadıkları korku ve tedirginliğin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Bir lise de yapılan eylem domino etkisi yaparak , Liselerde AKP eğitim politikaları ve AKP'li müdürlerin baskı ve yasakları, özellikle dinci-gerici kültürü dayatarak laiklik ve bilim dışı ortaçağ eğitimi dayatmaları liseleri ayaklandırdı, yüzlerce lise bildiriler yayınladı. Değişik şehirlerden liseli gençler tarafından benzer tavırlar ve açıklamalar yaptığı, velilerin de destek verdiği görüldü. Açıktır ki liseliler karanlığa karşı aydınlığı tercih etmiştir. Dindar-kindar nefret söylemine, cinsiyetçi ve gerici eğitime karşı bilimsel laik ve demokratik eğitimi istediğini ilan ediyorlar. AKP iktidarı Öncesinde en güvenilir kurum olan ÖSYM, AKP iktidarında en güvenilmez kurum olmuş, ÖSS sınavlarında soruların çalınması, cevapların dağıtılması, gibi skandallarla gençlerimizin geleceği çalınmış , Önce KPSS skandalı ve arkasından YGS'deki şifreli sorular liselilerin bu eğitim sistemine karşı olan tepkisini bir kez daha haklı göstermiştir, 365 lisenin gençleri ; “Türkiye'nin geleceği, geleceğini inşa etmek için kollarını sıvıyor, kalemlerini çekiyor! Karanlığı aydınlıkla boğacak mücadele alevleniyor. Atatürk gençliği mücadele bayrağını daha da yükseltiyor! Türkiye'de gericiliğin özlemleri var. Atatürksüz, laik olmayan, çağdışı bir cumhuriyet ve gerici bir eğitim sistemi… Yıllardır kendi gençliğini yaratmak isteyen, mevcut eğitim kurumlarını da bu amaca göre şekillendirmek isteyen bir iktidar var.” Diye devam eden ve, “Biz ne mükemmel dostlarız ki,Kelimesiz ve yazısız Anlaşırız” diyerek biten bir bildiri yayınladılar. Dört yıldır uygulanan ve eğitim sistemini çökme noktasına getiren 4+4+4 dayatmasındaki başarısızlık, MEB’i yeniden sistem değişikliği arayışına itmiştir. MEB’in resmi istatistiklerine de yansıyan bilgiler, kamusal eğitimi tasfiye etmek amacıyla eğitimde yaşanan ticarileşme ve özelleştirme uygulamalarının yoğunlaştığını ortaya koyarken, eğitim sisteminin siyasi iktidar ve MEB işbirliği ile hızla uçuruma doğru sürüklediğini göstermektedir. Özel okullar teşvik edilerek, kamu kaynakları buralara peşkeş çekilmektedir. Öğrencilerimize paran kadar eğitim alırsın denilmektedir. İllerin birçok gözde okulunda 12.sınıflarda öğrenci kalmamış öğrencilerimiz temel lise ya da özel okullara kayıt yaptırmak zorlanmıştır. “Artık yeter diyor gençler,Ve kendi iradeleriyle sırtlarını dönüyorlar yanlışa, ve doğruya dönüp yürüyor gençler… Bu şekilde bastıramazsınız yanlışınızı. Okullar dernek ve vakıfların çiftliği haline geldi. MEB bu yaklaşımla yönetilemez, yönetilemeyecek… Bugün öğrenciler dur dediler yarın başka tepkilerle karşılaşabilirsiniz, Çözüm, laik, Bilimsel eğitimdir. “Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir, Fendir” ,bunun dışında yol gösterici aramak gaflettir ,ihanettir.
Ekleme Tarihi: 27 Haziran 2016 - Pazartesi

Gençler yönünü aydınlığa çeviriyor

4+4+4 ile alternatifsiz bırakılan , geleceğimiz olan gençlerimiz, heryıl değiştirilen eğitim sistemi ve müfredat programları ile şaşkına döndüler.

Liseleri kapatarak ,sınav kazanıp Anadolu,fen ve sosyal bilimler liselerine giremeyenler ,İmam Hatip Liselerine mecbur bırakıldılar. Bu yetmezmiş gibi Anadolu,fen ve sosyal bilimler liseleri müfredat programları da dini ağırlıklı hale getirildi.

Daha da önemlisi Okullara yönetici olarak atanan biatcı, Eğitim bir senci olunca ,yasakçı, dayatmacı, Atatürk ve Cumhuriyet karşılığında birbiriyle yarışır hale geldiler.

MEB, yüksek puanlı ve başarı oranı yüksek olan bazı okulları atama sisteminin dışına çıkararak, bakanlığa “kendi seçtiği” okulları “Proje Okulları” ilan etme yetkisi vermiş, bu okullara tamamı iktidar yandaşı olan okul müdürlerini atayarak siyasi anlamda biçimlendirmeye çalışmıştır. Siyasi atamayla gelen okul müdürlerinin giderek artan baskıcı ve laik eğitim karşıtı söylem ve uygulamaları ile öğrencilerin ve velilerin her gecen gün tedirginliğini artırdığı gözlenmekte,

Yıllardır AKP ülkenin bütün kurumları gibi, okulları da çağ dışı bir zihniyetle yönetmeye çalışan, bilim ve özgür düşünce düşmanı, laik ve demokratik yaşam tarzını yok ederek “biat eden”, “dindar ve kindar nesil” yetiştirmeyi amaçlamakta olduklarını gizlemediler.

Farklı düşüncelere, inanç ve kimliklere yönelik baskıcı uygulamaların arttığı, fiili uygulamalarla zapturapt altına alınmak istenen, kışla gibi yönetilmeye çalışılan liselerde öğrencilerin, anti demokratik, ayrımcı ve baskıcı uygulamalara, Bir lise de okul müdürüne sırtını dönerek tepki gösterdi,

Okul yönetimlerinin öğrencileri anlamak yerine sindirmek için tehdit etmesi ve öğrenciler hakkında disiplin soruşturması açması, yaşadıkları korku ve tedirginliğin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.

Bir lise de yapılan eylem domino etkisi yaparak , Liselerde AKP eğitim politikaları ve AKP'li müdürlerin baskı ve yasakları, özellikle dinci-gerici kültürü dayatarak laiklik ve bilim dışı ortaçağ eğitimi dayatmaları liseleri ayaklandırdı, yüzlerce lise bildiriler yayınladı.

Değişik şehirlerden liseli gençler tarafından benzer tavırlar ve açıklamalar yaptığı, velilerin de destek verdiği görüldü.

Açıktır ki liseliler karanlığa karşı aydınlığı tercih etmiştir. Dindar-kindar nefret söylemine, cinsiyetçi ve gerici eğitime karşı bilimsel laik ve demokratik eğitimi istediğini ilan ediyorlar.

AKP iktidarı Öncesinde en güvenilir kurum olan ÖSYM, AKP iktidarında en güvenilmez kurum olmuş, ÖSS sınavlarında soruların çalınması, cevapların dağıtılması, gibi skandallarla gençlerimizin geleceği çalınmış ,

Önce KPSS skandalı ve arkasından YGS'deki şifreli sorular liselilerin bu eğitim sistemine karşı olan tepkisini bir kez daha haklı göstermiştir, 365 lisenin gençleri ;

“Türkiye'nin geleceği, geleceğini inşa etmek için kollarını sıvıyor, kalemlerini çekiyor! Karanlığı aydınlıkla boğacak mücadele alevleniyor. Atatürk gençliği mücadele bayrağını daha da yükseltiyor!

Türkiye'de gericiliğin özlemleri var. Atatürksüz, laik olmayan, çağdışı bir cumhuriyet ve gerici bir eğitim sistemi… Yıllardır kendi gençliğini yaratmak isteyen, mevcut eğitim kurumlarını da bu amaca göre şekillendirmek isteyen bir iktidar var.” Diye devam eden ve, “Biz ne mükemmel dostlarız ki,Kelimesiz ve yazısız Anlaşırız” diyerek biten bir bildiri yayınladılar.

Dört yıldır uygulanan ve eğitim sistemini çökme noktasına getiren 4+4+4 dayatmasındaki başarısızlık, MEB’i yeniden sistem değişikliği arayışına itmiştir.

MEB’in resmi istatistiklerine de yansıyan bilgiler, kamusal eğitimi tasfiye etmek amacıyla eğitimde yaşanan ticarileşme ve özelleştirme uygulamalarının yoğunlaştığını ortaya koyarken, eğitim sisteminin siyasi iktidar ve MEB işbirliği ile hızla uçuruma doğru sürüklediğini göstermektedir.

Özel okullar teşvik edilerek, kamu kaynakları buralara peşkeş çekilmektedir. Öğrencilerimize paran kadar eğitim alırsın denilmektedir. İllerin birçok gözde okulunda 12.sınıflarda öğrenci kalmamış öğrencilerimiz temel lise ya da özel okullara kayıt yaptırmak zorlanmıştır.

“Artık yeter diyor gençler,Ve kendi iradeleriyle sırtlarını dönüyorlar yanlışa, ve doğruya dönüp yürüyor gençler… Bu şekilde bastıramazsınız yanlışınızı. Okullar dernek ve vakıfların çiftliği haline geldi.

MEB bu yaklaşımla yönetilemez, yönetilemeyecek… Bugün öğrenciler dur dediler yarın başka tepkilerle karşılaşabilirsiniz,

Çözüm, laik, Bilimsel eğitimdir. “Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir, Fendir” ,bunun dışında yol gösterici aramak gaflettir ,ihanettir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.