Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Salih Demir
Köşe Yazarı
Salih Demir
 

Didim CHP demirin tuncuna kalınca

Yaşar Kemal’den aklıma geldi... Hani demiş ya, “O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler…” Devamını bilirsiniz: “Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık” diye gidiyor... Şaban’ın CHP İlçe Başkanlığına neden getirildiğini ve şimdiye kadar oradan neden indirilmediğini anladık. Tam bir Osmanlı oyunu!… Böylesine zayıf, yönetmekten , örgütlemekten, öneri sunmaktan ve söz geçirmekten aciz, kendini bulamamış, sadece kullanılmaya uygun, bu konuda birinci sınıf, her hangi bir konuda ise düşünce belirtme gibi özellikleri olmayan birini orada tutmak, birçoğunun kafasındaki hesaptan ötürü meğer... Sahiden de tam bir Osmanlı oyunu... Adamcağızı, ( iltifaten böyle söylüyorum) Belediye Başkanı parmağında oynattı, bin dedi bindi, in dedi indi… Adamcağıza Şaban değil de “Binali” desek bile olacakmış. Kullanan kullanana… Birisi, belediyede uygulanana her türlü ilkelliği, anti demokratikliği, halk düşmanlığına varan uygulamaları ve daha akla hayale gelmez işleri bu adamcağız sayesinde Didim halkına hizmet diye yutturmaya kalkıyor. Kasaba şerifi gibi davranmasını bu zavallı marifetiyle halka hoş göstermeye çalışıyor… Tehditlerini bu zavallının ağzıyla yapıyor. Şaban saf olduğu için, (beyaz desek daha doğru) , o birisi, kendini bu beyazlık üstünden temize çekiyor. Dışarıdan gelen eski MHP’li tosuncukların belediyede işe alınmasını Didim halkına “elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz” şeklinde yutturmaya kalkıyor ve bu adamcağız sayesinde olayı şirin göstermeye çalışıyor. Bu nedenle Şaban da kaleci gibi her golü yakalıyor…. Ben kurtardım diye garip garip sesler çıkartıyor.… Başka birisi ne yapıyor? Onlara da Karadeniz’in Kartalları diyelim isterseniz. Karadeniz’in kartalları da hem Belediye Başkanı'nı hem de Şaban’ı (isterseniz Didim’in Binali’si deyin) çifte kavrulmuşçasına değerlendiriyorlar… Belediyedeki kirli işlere, çarçura ses çıkarmıyorlar, Şaban’ın zayıflığına bıyık altından gülüyorlar. Onlar da böyle zayıf birinin o koltukta tutulmasından gelecek umuyor açıkçası. Biri diyor ki ben belediye başkanlığına adayım… Öbürü o halde ben de ilçe başkanlığına adayım diyor. Böyle de yapacaklar göreceksiniz.… Vaktiyle 12 Eylül Cuntasıyla işbirliğine gitmiş, onlar adına devrimci avına çıkmış, elbette onlar tarafından mükafatlandırılmış biri de bu organizasyonda etkili. Reis ile Karadeniz gurubu arasında hem ilişkileri hem dengeleri bu kişi sağlıyor. Bir yandan da mali işler konusunda “ambarı korumak için görevlendirilen farenin” ambarı tam takır kuru bakır hale getirmesinin adamlarının geleceği için işe yarayacağını hesap ediyor. Saman altından su yürütüyor ve kesimlerin her biriyle ilişkilerini iyi tutmayı başarıyor. Karısının da cila işlerinde üstüne olmayınca şimdilik hesaplar planlandığı gibi gidiyor.… Bu söylediklerim olanların bir kısmı. Anlayacağınız Didim’de bir yanlış yapıldı. Ve o güzel insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler…. Didim’de, hayatımı verdiğim, ilkelerini rehber bildiğim CHP de, Belediye yönetimi de, Didim’deki CHP siyaseti de bunlara kaldı... Elbet biri çıkar... Birileri çıkar... Bir bahtı kara, bulur bunun çaresini...
Ekleme Tarihi: 17 Haziran 2016 - Cuma

Didim CHP demirin tuncuna kalınca

Yaşar Kemal’den aklıma geldi...

Hani demiş ya, “O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler…”

Devamını bilirsiniz: “Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık” diye gidiyor...

Şaban’ın CHP İlçe Başkanlığına neden getirildiğini ve şimdiye kadar oradan neden indirilmediğini anladık.

Tam bir Osmanlı oyunu!…

Böylesine zayıf, yönetmekten , örgütlemekten, öneri sunmaktan ve söz geçirmekten aciz, kendini bulamamış, sadece kullanılmaya uygun, bu konuda birinci sınıf, her hangi bir konuda ise düşünce belirtme gibi özellikleri olmayan birini orada tutmak, birçoğunun kafasındaki hesaptan ötürü meğer...

Sahiden de tam bir Osmanlı oyunu...

Adamcağızı, ( iltifaten böyle söylüyorum) Belediye Başkanı parmağında oynattı, bin dedi bindi, in dedi indi…

Adamcağıza Şaban değil de “Binali” desek bile olacakmış.

Kullanan kullanana…

Birisi, belediyede uygulanana her türlü ilkelliği, anti demokratikliği, halk düşmanlığına varan uygulamaları ve daha akla hayale gelmez işleri bu adamcağız sayesinde Didim halkına hizmet diye yutturmaya kalkıyor.

Kasaba şerifi gibi davranmasını bu zavallı marifetiyle halka hoş göstermeye çalışıyor…

Tehditlerini bu zavallının ağzıyla yapıyor.

Şaban saf olduğu için, (beyaz desek daha doğru) , o birisi, kendini bu beyazlık üstünden temize çekiyor. Dışarıdan gelen eski MHP’li tosuncukların belediyede işe alınmasını Didim halkına “elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz” şeklinde yutturmaya kalkıyor ve bu adamcağız sayesinde olayı şirin göstermeye çalışıyor. Bu nedenle Şaban da kaleci gibi her golü yakalıyor….

Ben kurtardım diye garip garip sesler çıkartıyor.…

Başka birisi ne yapıyor?

Onlara da Karadeniz’in Kartalları diyelim isterseniz. Karadeniz’in kartalları da hem Belediye Başkanı'nı hem de Şaban’ı (isterseniz Didim’in Binali’si deyin) çifte kavrulmuşçasına değerlendiriyorlar…

Belediyedeki kirli işlere, çarçura ses çıkarmıyorlar, Şaban’ın zayıflığına bıyık altından gülüyorlar.

Onlar da böyle zayıf birinin o koltukta tutulmasından gelecek umuyor açıkçası.

Biri diyor ki ben belediye başkanlığına adayım…

Öbürü o halde ben de ilçe başkanlığına adayım diyor. Böyle de yapacaklar göreceksiniz.…

Vaktiyle 12 Eylül Cuntasıyla işbirliğine gitmiş, onlar adına devrimci avına çıkmış, elbette onlar tarafından mükafatlandırılmış biri de bu organizasyonda etkili.

Reis ile Karadeniz gurubu arasında hem ilişkileri hem dengeleri bu kişi sağlıyor. Bir yandan da mali işler konusunda “ambarı korumak için görevlendirilen farenin” ambarı tam takır kuru bakır hale getirmesinin adamlarının geleceği için işe yarayacağını hesap ediyor. Saman altından su yürütüyor ve kesimlerin her biriyle ilişkilerini iyi tutmayı başarıyor. Karısının da cila işlerinde üstüne olmayınca şimdilik hesaplar planlandığı gibi gidiyor.… Bu söylediklerim olanların bir kısmı. Anlayacağınız Didim’de bir yanlış yapıldı. Ve o güzel insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler….

Didim’de, hayatımı verdiğim, ilkelerini rehber bildiğim CHP de, Belediye yönetimi de, Didim’deki CHP siyaseti de bunlara kaldı...

Elbet biri çıkar...

Birileri çıkar...

Bir bahtı kara, bulur bunun çaresini...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.