Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Mustafa Savaş
Rıdvan Eşin
Salih Demir
Köşe Yazarı
Salih Demir
 

CHP, Seçimler ve Aydın

CHP, İnönü döneminde “Ortanın Solu” olarak belirlenen siyasal doğrultusundan 24 Haziran Seçimlerine girerken tamamen vazgeçti. CHP bundan böyle “Hıra Dağı kadar Müslüman” olmasa da “Tanrı Dağı kadar Türk” olmaya karar verdi. Sağcı siyasal partilerimize bir rakip daha çıkmış oldu böylece. Zaten 15 Temmuz Darbesi ile OHAL yönetimine geçilmesinde ve dokunulmazlıkların kaldırılmasında CHP’nin etkin rol oynaması bunların habercisiydi. Bana kalırsa CHP’nin bu kesin dönüşünün, sağa teslim oluşunun ilk şokunu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile arkasında müthiş rüzgar yakalayan Muharrem İnce yaşadı. “Üreteceğiz, büyüyeceğiz, bölüşeceğiz” şiarı müthiş darbe yedi ya da CHP eliyle Muharrem İnce’ye “hop dur bakalım” dendi. AKP’nin 16 yıldır iktidarda kalmasına da uyguladığı politikalarla destek olmuş CHP’yi pek çok önemli siyaset yorumcusu “kitleleri sağa transfer eden bir siyasal yapı” olarak değerlendirip duruyordu. Öyle de oldu. Yani diyeceğimiz CHP gizli görevinden soyundu. Devletin derinlerine, ülkemiz hakkında deniz aşırı karar vericilere, “Yıpranan, hırsızlığa, yolsuzluğa batan AKP yerine biz sizin işinizi daha iyi görürüz, ABD’nin, uluslar arası tekellerin, sermaye çevrelerinin en iyi temsilcisi biz oluruz mesajı da vermiş oldu. Listelerdeki isimlerin MHP’li, İyi Partili adayları aratmayacak kimselerden oluştuğunu görmezden gelmezsek CHP aynı zamanda bu ülkenin baş belası haline gelmiş Kürt sorununda AKP’den daha acımasız olacağının da mesajını vermiş oldu. Millet İttifakı ile birlikte iktidar ortaklığı yakalar mı yakalayamaz mı bir süre sonra göreceğiz. Kendi adayının Meral Akşener karşısında azaltıp azaltmadığını da göreceğiz elbette. Anlaşılan o ki sözünü ettiğim çevrelere hapisteki Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmaması yönünde telkinde bulunma işini de en fazla CHP üstlenmiş gözüküyor. Hal böyle, OHAL böyle. OHAL gözetiminde demokrasicilik oyununda CHP de en az AKP kadar mahir. Bunu bu ülkenin demokrasi güçleri bir yere yazmalı. CHP’de sağcı hareketin önderi, saman altından su yürütücüsü, solcu adayların listeye alınmaması ve üstünün çizilmesinin mimarlarından Bülent Tezcan Aydın’dan 1. sıra adayı. Kuşku yok ki delege değil tüm parti üyeleriyle ön seçim olsaydı Aydın’dan aday olmayacaktı. Bu olay onun güdümündeki il ve Didim gibi ilçe yönetimlerinin zaferi. Şimdilik yazık oldu yarınlara demekten başka söylenecek bir şey yok. Yapılacak bazı şeyler var mı? Var! Yaşayacağız ve göreceğiz.
Ekleme Tarihi: 26 Mayıs 2018 - Cumartesi

CHP, Seçimler ve Aydın

CHP, İnönü döneminde “Ortanın Solu” olarak belirlenen siyasal doğrultusundan 24 Haziran Seçimlerine girerken tamamen vazgeçti.

CHP bundan böyle “Hıra Dağı kadar Müslüman” olmasa da “Tanrı Dağı kadar Türk” olmaya karar verdi.

Sağcı siyasal partilerimize bir rakip daha çıkmış oldu böylece.

Zaten 15 Temmuz Darbesi ile OHAL yönetimine geçilmesinde ve dokunulmazlıkların kaldırılmasında CHP’nin etkin rol oynaması bunların habercisiydi.

Bana kalırsa CHP’nin bu kesin dönüşünün, sağa teslim oluşunun ilk şokunu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile arkasında müthiş rüzgar yakalayan Muharrem İnce yaşadı.

“Üreteceğiz, büyüyeceğiz, bölüşeceğiz” şiarı müthiş darbe yedi ya da CHP eliyle Muharrem İnce’ye “hop dur bakalım” dendi.

AKP’nin 16 yıldır iktidarda kalmasına da uyguladığı politikalarla destek olmuş CHP’yi pek çok önemli siyaset yorumcusu “kitleleri sağa transfer eden bir siyasal yapı” olarak değerlendirip duruyordu.

Öyle de oldu.

Yani diyeceğimiz CHP gizli görevinden soyundu.

Devletin derinlerine, ülkemiz hakkında deniz aşırı karar vericilere, “Yıpranan, hırsızlığa, yolsuzluğa batan AKP yerine biz sizin işinizi daha iyi görürüz, ABD’nin, uluslar arası tekellerin, sermaye çevrelerinin en iyi temsilcisi biz oluruz mesajı da vermiş oldu.

Listelerdeki isimlerin MHP’li, İyi Partili adayları aratmayacak kimselerden oluştuğunu görmezden gelmezsek CHP aynı zamanda bu ülkenin baş belası haline gelmiş Kürt sorununda AKP’den daha acımasız olacağının da mesajını vermiş oldu.

Millet İttifakı ile birlikte iktidar ortaklığı yakalar mı yakalayamaz mı bir süre sonra göreceğiz.

Kendi adayının Meral Akşener karşısında azaltıp azaltmadığını da göreceğiz elbette.

Anlaşılan o ki sözünü ettiğim çevrelere hapisteki Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmaması yönünde telkinde bulunma işini de en fazla CHP üstlenmiş gözüküyor.

Hal böyle, OHAL böyle.

OHAL gözetiminde demokrasicilik oyununda CHP de en az AKP kadar mahir.

Bunu bu ülkenin demokrasi güçleri bir yere yazmalı.

CHP’de sağcı hareketin önderi, saman altından su yürütücüsü, solcu adayların listeye alınmaması ve üstünün çizilmesinin mimarlarından Bülent Tezcan Aydın’dan 1. sıra adayı. Kuşku yok ki delege değil tüm parti üyeleriyle ön seçim olsaydı Aydın’dan aday olmayacaktı.

Bu olay onun güdümündeki il ve Didim gibi ilçe yönetimlerinin zaferi.

Şimdilik yazık oldu yarınlara demekten başka söylenecek bir şey yok.

Yapılacak bazı şeyler var mı? Var!

Yaşayacağız ve göreceğiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.