Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin
Sadettin Çetin
Köşe Yazarı
Sadettin Çetin
 

AYDIN’DA ÇÖKÜŞ

Her zaman sık sık dile getirdiğim ve vatandaşlarında serzenişlerde bulunduğu Aydın’ın gelişmişliği ile ilgili olarak; Ah keşke birkaç saatliğine bütün önyargılarımızdan arınabilsek. Kimliklerimizi bir kenara bıraksak. Ve gerçeğin yüzüne cesur bir şekilde bakıp Aydın’ın fotoğrafını çekebilsek. O fotoğrafı tahrif etmemek için bütün bencillik duygularını kısa bir süreliğine unutuversek… Nedir Aydın’ın fotoğrafı? Tam bir çöküş! 5-10 sene öncesindeki Aydın manzarası ile bugünkünü kıyasladığınızda karşınıza tam bir tükenme ve gerileme sendromu çıkıyor. Sizi umutsuzluğa sevk etmek için söylenmiyor bunlar; tam aksine, çıkış yolları inşa edilsin diye yüzleşmeye davet ediliyorsunuz. Aydın’da çöküş, diğer birçok ilimizde çöküş, yurtta çöküş! Ankara'nın göbeğinde 102 insanı katletti IŞİD. Tepeden tırnağa güvenlik zaafı. Türkiye'nin istihbaratı, ya tamamen çökmüş; ya da bu vahşi saldırıya ruhsat vermiş. Hadisenin ayrıntıları gün yüzüne çıktıkça sorumluların robot resimleri daha da belirginleşiyor. Ne var ki Başbakan Türkiye tarihinin en korkunç katliamından sonra anket yaptırdıklarını ve oylarının yükseldiğini söylüyor. Özgürlükçü politikalardan uzaklaştıkça hukuk askıya alındı, adalet darağacına gerildi, toplum huzurunu kaybetti. Reel politikaların yerini uçuk hayaller aldıkça dış politika iflas etti, “çok sevdiğimiz yalnızlık” deli gömleği gibi üstümüze yapıştı. Türkiye'nin kendine gelmesi, hatalardan ders çıkarması, yeni bir yol haritası edinmesi gerekiyor. O yüzden AK Parti'ye gönül verenler “AKP” haline gelmiş partilerinin son durumundan şikâyetçi. İstiyorlar ki 2002'deki reformcu, kucaklayıcı, hak ve özgürlükleri öne çıkarıcı partinin ruhu tekrar geri gelsin. Ne var ki ruh bedenden çıkınca artık geriye dönmüyor, dönemiyor. Her seçim döneminde parti başkanlarımızı, belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi ve en önemlisi merkezi hükümetin bulunduğu Ankara’dan Aydın ilinin 7 milletvekili Aydın iline getirilmesi gereken yatırım ve hizmetleri getirmedikleri için… Köhneleşmiş, viraneye dönmüş bir şehir… Sanayisi olmayan bir ticaret anlayışı ile… Hala gelişmiş ülkelere ayak uyduramayan köy kültürüyle yaşam mücadelesi veren insanlarıyla yaradan Allaha dua eden, hükümete karşı avuç açan bir insanlar topluluğu Aydın… Ünlü tarihçi Heredot asırlar önce söylemiş… Gökyüzünün altının, yeryüzünün üstünün en güzel olduğu yerin Aydın olduğunu keşfedebilmiş… Böyle bir kente yazık oluyor… Ey Aydın halkı… Bu kütü gidişe müsaade etmeyin… Bu memleketin kötü yönetimine evet demeyin… Hizmet edenlerle etmeyenleri ayırt edin… Yiğit’i öldürün ama hakkını da yemeyin…
Ekleme Tarihi: 23 Ekim 2015 - Cuma

AYDIN’DA ÇÖKÜŞ

Her zaman sık sık dile getirdiğim ve vatandaşlarında serzenişlerde bulunduğu Aydın’ın gelişmişliği ile ilgili olarak; Ah keşke birkaç saatliğine bütün önyargılarımızdan arınabilsek. Kimliklerimizi bir kenara bıraksak.

Ve gerçeğin yüzüne cesur bir şekilde bakıp Aydın’ın fotoğrafını çekebilsek. O fotoğrafı tahrif etmemek için bütün bencillik duygularını kısa bir süreliğine unutuversek…

Nedir Aydın’ın fotoğrafı?

Tam bir çöküş!

5-10 sene öncesindeki Aydın manzarası ile bugünkünü kıyasladığınızda karşınıza tam bir tükenme ve gerileme sendromu çıkıyor. Sizi umutsuzluğa sevk etmek için söylenmiyor bunlar; tam aksine, çıkış yolları inşa edilsin diye yüzleşmeye davet ediliyorsunuz.

Aydın’da çöküş, diğer birçok ilimizde çöküş, yurtta çöküş!

Ankara'nın göbeğinde 102 insanı katletti IŞİD. Tepeden tırnağa güvenlik zaafı. Türkiye'nin istihbaratı, ya tamamen çökmüş; ya da bu vahşi saldırıya ruhsat vermiş. Hadisenin ayrıntıları gün yüzüne çıktıkça sorumluların robot resimleri daha da belirginleşiyor. Ne var ki Başbakan Türkiye tarihinin en korkunç katliamından sonra anket yaptırdıklarını ve oylarının yükseldiğini söylüyor.

Özgürlükçü politikalardan uzaklaştıkça hukuk askıya alındı, adalet darağacına gerildi, toplum huzurunu kaybetti. Reel politikaların yerini uçuk hayaller aldıkça dış politika iflas etti, “çok sevdiğimiz yalnızlık” deli gömleği gibi üstümüze yapıştı.

Türkiye'nin kendine gelmesi, hatalardan ders çıkarması, yeni bir yol haritası edinmesi gerekiyor. O yüzden AK Parti'ye gönül verenler “AKP” haline gelmiş partilerinin son durumundan şikâyetçi. İstiyorlar ki 2002'deki reformcu, kucaklayıcı, hak ve özgürlükleri öne çıkarıcı partinin ruhu tekrar geri gelsin. Ne var ki ruh bedenden çıkınca artık geriye dönmüyor, dönemiyor.

Her seçim döneminde parti başkanlarımızı, belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi ve en önemlisi merkezi hükümetin bulunduğu Ankara’dan Aydın ilinin 7 milletvekili Aydın iline getirilmesi gereken yatırım ve hizmetleri getirmedikleri için…

Köhneleşmiş, viraneye dönmüş bir şehir… Sanayisi olmayan bir ticaret anlayışı ile… Hala gelişmiş ülkelere ayak uyduramayan köy kültürüyle yaşam mücadelesi veren insanlarıyla yaradan Allaha dua eden, hükümete karşı avuç açan bir insanlar topluluğu Aydın…

Ünlü tarihçi Heredot asırlar önce söylemiş…

Gökyüzünün altının, yeryüzünün üstünün en güzel olduğu yerin Aydın olduğunu keşfedebilmiş…

Böyle bir kente yazık oluyor…

Ey Aydın halkı… Bu kütü gidişe müsaade etmeyin…

Bu memleketin kötü yönetimine evet demeyin…

Hizmet edenlerle etmeyenleri ayırt edin…

Yiğit’i öldürün ama hakkını da yemeyin…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.