Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Köy Enstitüleri 80 Yaşında

GÜNCEL 17.04.2020 - 12:37, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 3069+ kez okundu.
 

Köy Enstitüleri 80 Yaşında

Eğitim-İş Aydın Şube Başkanı Remzi Çomakçı, Anadolu Aydınlanmasının Sönmeyen Işığı: Köy Enstitüleri 80 Yaşında olduğunu belirtti.

AYDIN - Başkan Çomakçı yaptığı yazılı basın açıklamasında Köy Enstitüleri ile ilgili şu sözlere yer verdi: “Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün desteği ile Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından, İsmail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla açılan Köy Enstitüleri, tamamen Türkiye'ye özgü eğitim projesiydi. Türkiye'de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılan Köy Enstitüleri kısa sürede bütün Anadolu’ya yayıldı. 28 Aralık 1938 tarihinde Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Âli Yücel Köy Enstitülerinin kuruluş çalışmalarını bizzat kendisi yönetmiştir. Neredeyse tüm Anadolu'nun okulsuz ve öğretmensiz olduğu gerçeği göz önüne alınarak, köylerden ilkokul mezunu zeki çocukların bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden köylere giderek öğretmen olarak çalışmaları düşüncesiyle kuruldular. 1940’lı yıllarda ülke nüfusun büyük bir bölümü (80’ni) köylerde, kırsalda yaşam mücadelesi veriyorlardı. Amaç da kırsalın, köylerin kalkınmasını, aydınlanmasını sağlamak, Cumhuriyet öncesi dönemde ayrık otu gibi kırsal üzerinde egemenlik kurmuş bir takım yerel güçlerin otoritesini ortadan kaldırarak, Anadolu’nun bağrında özgür yurttaşlar yetiştirmeyi hedeflemişlerdi. Köy Enstitüsü Öğretmenleri köylülere hem örgün eğitim verecek, okuma yazma ve temel bilgileri kazandıracak, hem de modern ve bilimsel tarım tekniklerini öğretecekti. Öğretmenler gittiği yörelerde bilinmeyen tarım türlerini de köylülere öğretecekti. Kitaba deftere dayalı öğretim yerine iş için, iş içinde eğitim ilkesi tatbik ediliyordu. Her köy enstitüsünün kendisine ait tarlaları, bağları, arı kovanları, besi hayvanları, atölyeleri vardı. Derslerin 50'lik bölümü temel örgün eğitim konularını içeriyordu. Geri kalanı ise uygulamalı eğitimdi. Bütün eğitim uygulamalarının temeli “yaparak ve yaşayarak öğrenme” felsefesi üzerine kurulmuş idi. Köy Enstitüsü uygulaması Hasan Ali Yücel'in 1946'da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına kadar devam etmiştir. Hasan Ali Yücel'den sonra Milli Eğitim Bakanı olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Enstitüler Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür. Bu okullar da Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954'te kapatılmıştır. Kapatılmasının üzerinden onca yıl geçmiş olmasına rağmen, aydınlanma ışığının tohumlarını 21 Köy Enstitüsü ile Anadolu topraklarına eken Köy Enstitüler, bugünde felsefi anlamda, öğretmen ve öğrenci yetiştirme modeliyle halkımız arasında yaşamını sürdürmeye devam ediyor. Ülkelerin gelişmesinde, çağdaşlaşmasında ve kalkınmasında eğitim başattır. Eğitim alanında başarıyı yakalayamayan ülkelerin, yaşamın diğer alanlarında başarılı olmaları mümkün değildir. Bu nedenle ülke yönetiminde söz sahibi olan siyasal erklere Eğitim-İş olarak diyoruz ki; eğitimde şablon arama uğraşlarından vazgeçerek, yüzünüzü Anadolu’ya dönünüz. Bu kadim topraklar bu işi başaracak aydınlık yüzlere sahiptir. Kuruluşunun 80. yılında aydınlanmanın ışığı Köy Enstitülerin yakmış olduğu aydınlanma ateşi yanmaya devam ediyor.”
Eğitim-İş Aydın Şube Başkanı Remzi Çomakçı, Anadolu Aydınlanmasının Sönmeyen Işığı: Köy Enstitüleri 80 Yaşında olduğunu belirtti.

AYDIN - Başkan Çomakçı yaptığı yazılı basın açıklamasında Köy Enstitüleri ile ilgili şu sözlere yer verdi:

“Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün desteği ile Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından, İsmail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla açılan Köy Enstitüleri, tamamen Türkiye'ye özgü eğitim projesiydi. Türkiye'de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılan Köy Enstitüleri kısa sürede bütün Anadolu’ya yayıldı. 28 Aralık 1938 tarihinde Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Âli Yücel Köy Enstitülerinin kuruluş çalışmalarını bizzat kendisi yönetmiştir.

Neredeyse tüm Anadolu'nun okulsuz ve öğretmensiz olduğu gerçeği göz önüne alınarak, köylerden ilkokul mezunu zeki çocukların bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden köylere giderek öğretmen olarak çalışmaları düşüncesiyle kuruldular. 1940’lı yıllarda ülke nüfusun büyük bir bölümü (80’ni) köylerde, kırsalda yaşam mücadelesi veriyorlardı. Amaç da kırsalın, köylerin kalkınmasını, aydınlanmasını sağlamak, Cumhuriyet öncesi dönemde ayrık otu gibi kırsal üzerinde egemenlik kurmuş bir takım yerel güçlerin otoritesini ortadan kaldırarak, Anadolu’nun bağrında özgür yurttaşlar yetiştirmeyi hedeflemişlerdi.

Köy Enstitüsü Öğretmenleri köylülere hem örgün eğitim verecek, okuma yazma ve temel bilgileri kazandıracak, hem de modern ve bilimsel tarım tekniklerini öğretecekti. Öğretmenler gittiği yörelerde bilinmeyen tarım türlerini de köylülere öğretecekti. Kitaba deftere dayalı öğretim yerine iş için, iş içinde eğitim ilkesi tatbik ediliyordu. Her köy enstitüsünün kendisine ait tarlaları, bağları, arı kovanları, besi hayvanları, atölyeleri vardı. Derslerin 50'lik bölümü temel örgün eğitim konularını içeriyordu. Geri kalanı ise uygulamalı eğitimdi. Bütün eğitim uygulamalarının temeli “yaparak ve yaşayarak öğrenme” felsefesi üzerine kurulmuş idi.

Köy Enstitüsü uygulaması Hasan Ali Yücel'in 1946'da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına kadar devam etmiştir. Hasan Ali Yücel'den sonra Milli Eğitim Bakanı olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Enstitüler Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür. Bu okullar da Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954'te kapatılmıştır.

Kapatılmasının üzerinden onca yıl geçmiş olmasına rağmen, aydınlanma ışığının tohumlarını 21 Köy Enstitüsü ile Anadolu topraklarına eken Köy Enstitüler, bugünde felsefi anlamda, öğretmen ve öğrenci yetiştirme modeliyle halkımız arasında yaşamını sürdürmeye devam ediyor.

Ülkelerin gelişmesinde, çağdaşlaşmasında ve kalkınmasında eğitim başattır. Eğitim alanında başarıyı yakalayamayan ülkelerin, yaşamın diğer alanlarında başarılı olmaları mümkün değildir. Bu nedenle ülke yönetiminde söz sahibi olan siyasal erklere Eğitim-İş olarak diyoruz ki; eğitimde şablon arama uğraşlarından vazgeçerek, yüzünüzü Anadolu’ya dönünüz. Bu kadim topraklar bu işi başaracak aydınlık yüzlere sahiptir.

Kuruluşunun 80. yılında aydınlanmanın ışığı Köy Enstitülerin yakmış olduğu aydınlanma ateşi yanmaya devam ediyor.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.