Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

‘Bir hayalimiz var’ dedi, yola çıktı

GÜNCEL 27.03.2018 - 10:55, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 4094+ kez okundu.
 

‘Bir hayalimiz var’ dedi, yola çıktı

Didim Ticaret Odası kongresi yaklaşırken, mevcut yönetime karşı yarışa hazırlanan Değişim Grubu’nun başkan adayı Hilmi Erbaş, “Bir hayalimiz var. Bu hayali gerçekleştirmek için yönetime talibiz” dedi.

AYDIN- Didim Ticaret Odası Başkan adaylığıyla ilgili vizyonlarını açıklamak üzere basın toplantısı düzenleyen Hilmi Erbaş, “Bir hayalimiz var” dediği değişim için projelerini de anlattı. Konuşmasına Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket İsterim” şiiri ile başladı, Didim Ticaret Odası’nın kuruluş hikayesini anlattı. 8 Nisan 2018 Pazar günü yapılacak olan Ticaret Odası organ seçimlerinde, meclis üyesi ve meslek komitesi seçimlerinde Değişim Grubu olarak, Ticaret Odası’nda yeni bir sürecin başlamasının, değişimin başlamasının talibi ve bu süreçte arkadaşlarıyla birlikte düşüncelerini, fikirlerini, projelerini kısa olarak anlatmak için bu toplantıyı düzenlediklerini belirten Erbaş, şöyle konuşu: “Ticaret Odaları arkadaşlar, ilçemiz için, kentimiz için, ülkemiz için önemli kuruluşlar. Ticaret hadisatında, adı üstünde kentimizin, gelişmemizin, kalkınmamızın önemli öğelerinden bir tanesi. Hem ticaret odası kanunla kurulmuş bir sivil toplum örgütü, hem bir meslek olması sıfatıyla ilçemiz için çok değerli bir kurum, bir gözbebeği. Şimdi bizler değişim grubu olarak ticaret odasının bugün içinde bulunduğu durumdan hoşnut olmadığımız, memnun olmadığımız, etkin bulmadığımız yönetim anlayışını değiştirmek ve yeni bir sayfa açmak, yeni bir ticaret odası inşa etmek, olması gerektiği gibi aktif, dinamik, güçlü, etken bir ticaret odası inşa etmek için hep beraber yola çıktık. Öncelikle bu süreçte çok değerli arkadaşlar tanıdım. Beraber olduğum arkadaşlarımla, daha önce çalıştığım arkadaşlarım vardı, çalışmadığım arkadaşlarım vardı. Bu süreçte tanıştığım ve birlikte yol yürüdüğüm arkadaşlarım oldu. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum çok memnun oldum. Çok değerli ilişkiler geliştirdik. İnanıyorum ki değişim grubundaki arkadaşlar ticaret odasını taşıyacak, mahalleliye taşıyacak güçlü bir kadro, güçlü mevki. Değişim hızı Değerli arkadaşlar, 21. YY’da değişim herhalde hiçbir zamanki kadar bu kadar hızlı olmamıştı. Bu kadar hızlı bir değişim yaşıyoruz ki dünyada, özellikle internet süreciyle beraber, artık geçmiş bin yıllarda biriken bilgi birikimlerini bir yılda, geçmiş bin yılda biriken bilgi birikimleri bu önümüzdeki dönemlerde belki bir günde belki iki günde biriktirmiş olacağız. Hızla bilginin depolandığı, çoğaltıldığı, dünyanın bir ucundan bir ucuna, Avustralya’dan Kanada’ya, Türkiye’den Amerika’ya, Norveç’ten Yeni Zelanda’ya kadar bir tuşla ulaşabildiğimiz bir değişimin ve dönüşümün eşiğindeyiz. Esasen değişim derken toptan bir değişimi ifade etmek için bu sloganı, bu sembolü kullandık. Değişim, evet, yanlış olanların değişimi, eskimiş olanların değişimi, geleceğe matuf yanlış olan ne varsa onun değişimi. Evet, Ticaret Odası arkadaşlar, gerek üyelerimizin sorunlarıyla, gerek Didim’in sorunlarıyla, gerek kanunun verdiği yükümlülüklerden dolayı görevleri arzu ettiğimiz seviyede maalesef yapamıyorum. Bir çok yeri ziyaret ettik. Üyelerimizi ziyaret ettik, etmeye devam ediyoruz. Hiç kimseye şahsi bir şey söyleyecek değiliz ama bir cümlenin altını özellikle çizmek istiyorum. Arkadaşlar o kurumu düzeltecek, yüceltecek, taşıyacak kadrolara ihtiyaç var. O kurumu yönetecek, o kurumu ileriye taşıyacak, kenti ileriye taşıyacak kadrolara ihtiyaç var. Ve şu anki haliyle ticaret odası bunu yapmaktan uzak. Evet her şey yerli yerinde olsaydı, ticaret odası görevlerini doğru yapsaydı, üyelerimizin sorunlarıyla doğru uğraşsaydı, sorunlarını çözmede gayretler gösterseydi, Didim’in geleceğine ilişkin projeler geliştirseydi, o zaman arkadaşlar bizlerin yola çıkmasına gerek kalmazdı.” Kentin menfaatleri önde Günümüzün dünyasında büyük devletlerin başkanlarının, devletlerin yöneticilerinin, gittikleri zaman uluslararası alanlarda, kendi şirketlerinin ticareti için, kendi ülkesinin firmalarını yükseltmek için, onlara iş almak için lobi yaptıklarını ifade eden Başkan Adayı Hilmi Erbaş, “Yani kendi ülkesinin menfaatleri için gelişimi için gayret gösterirler. Arkadaşlar ticaret odaları da kendi kentinin menfaatleri için, gelişmesi için, zenginleşmesi için, ticaret odası mensuplarının şirketlerinin daha büyümesi için, onların bir marka olması için, kalite anlayışının yükselmesi için mücadele eder. Esas ana amaç da budur zaten. Kanunda yazılan amaçların en temelinde bu vardır. Mesleği geliştirmek, ticareti geliştirmek ve ticaretin önündeki sorunları aşmak” dedi. Günümüz dünyasında ülkeler ne kadar önemliyse, ülkelerin şirketlerinin de önemli ve yeni bir değer olarak son yıllarda, belki yirmi yıldır da, kentlerin önemli olduğunu vurgulayan Erbaş, “Evet kentler, kentler kendi başına bulundukları coğrafyada, ülkede ekip oluyorlar. Ben size Türkiye’nin değişik kentlerini saysam, hemen aklınıza birtakım şeyler gelebilir. İstanbul desem, Eskişehir desem, Bodrum desem, Alaçatı desem, Kuşadası desem, Fethiye desem, Antalya desem, İzmir desem, Didim desem hepimizin aklında bir çağrışım yapar. Şimdi biz Didim dendiğinde çok güzel şeylerin çağrışacağı bir kent hayaliyle yola çıkmış bulunuyoruz. Evet, bir hayalimiz var. Didim dendiği zaman gıptayla bakılan, Didim dendiği zaman övgüyle bahsedilen, Didim dendiği zaman başların yukarıya kalktığı yurtiçinde, yurtdışında her tarafta övgüyle bahsedilen bir kent, bir yaşam alanı, bir ticaret alanı, bir hayat alanı… Evet, bir hayalimiz var ve bu hayal için yola çıkmış bulunuyoruz. Didim’in, başta Ticaret Odası’nın üyelerinin sorunları olmak üzere, meslek sektörünün sorunları olmak üzere, onlarla çok sıkı bir ilişki içerisinde olacağız. Onların sorunlarının çözümüne ilişkin tüm meslek grupları ve alt meslek grupları, -çünkü meslek gruplarımız içinde küçük küçük alt meslek gruplarımız var. Bu meslek gruplarının sorunlarına ilişkin somut, uygulanabilir sorunlar ve çözüm önerileri geliştireceğiz. Bunları lafta bırakmayacağız arkadaşlar. Hem üyelerimizle hem akademisyenlerle bu çalışmaları yapacağız, raporlayacağız, sorunları ve çözüm önerilerini ilgili mercilere iletip bunların aktif takipçisi olacağız. Belediyeyse belediye, büyükşehir belediyesiyse büyükşehir belediyemiz bakanlıksa bakanlığımız, hükümetse hükümetimiz. Yani yönetimimizin sorunları bizim birinci önceliğimiz olacak. Üyelerimizi sadece aidat almaktan çıkartıp ticaret odasını etken ve herkesin övgüyle bahsettiği sahiplendiği ve odağım dediği bir yapıya dönüştürmek ve kavuşturmak istiyoruz” diye konuştu. Sektör sorunları Didim ve Didim ticaretiyle, Didim ekonomisiyle ilgili ana başlıklar altında düşüncelerini açıklayan Hilmi Erbaş, “Didim çok süratle büyüyen, hızla kentleşen bir şehrimiz. Ülkemizin her yerinden göç alan, adeta tüm Türkiye’nin bir rengi. Evet, bazen İstanbul’un küçük yapısı diyorum. Yani İstanbul nasıl Türkiye’nin her tarafından göç almışsa, emin olunuz Didim de Türkiye’nin her tarafından göç almış bir yapı. Aslında bu yönüyle çok da güzel. Tüm fertler bir arada, herkes bir arada. Bu çerçeveden ülkemizin ekonomisini ilgilendiren, ticaretini ilgilendiren temel konuları kısaca anlatayım” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “İlçemizin en temel ekonomik girdisi, turizm başta olmak üzere birinci ana sektörümüz, gayrimenkul değişen sektörümüz ikinci ana sektörümüz, tarım ve tarımsal endüstri sektörümüz üçüncü ana sektörümüz ve tüm bunların iç içe geçtiği ve bunların hepsiyle eklemlenen hizmetler sektörümüz olmak üzere aslında dört tane temel sektörümüz var. Turizm sektörü tabii ki çok önemli, çünkü ilçemiz turizm değerleri yönünden çok zengin. Çevresinde bulunan Apollo Tapınağı, Milet, Priene ve arkadaşlar tüm doğal güzellikleriyle beraber, milli parklarımızla beraber Bafa Gölü Milli Parkı, Dilek Yarımadası Milli Parkı, tüm tarihi ve doğal evleriyle, denizimizle, kumumuzla aslında çok büyük avantajlara sahip. Bugün içinde bulunduğumuz noktada turizmi buradan alıp başka bir noktaya doğru taşımamız gerektiğine inanıyoruz. Değerli arkadaşlar, Tarkan’ın çok güzel bir şarkısı var, ara sıra ben de söylüyorum, bir nakaratı var, “Başkası olma kendin ol. Böyle çok daha güzelsin.” Diyor. Bazen dinliyorum onu da arabada giderken. Değerli arkadaşlar, Didim’i kendisi olan, kendi değerleri olan, kendi stratejisi olan, yeni bir turizm stratejisiyle tekrar dizayn etmek durumundayız. Yeni bir turizm stratejisi. Bu yeni turizm stratejisi, başkasına benzemek değil arkadaşlar. Dünyanın başarılı olmuş yerlerini de incelemek kaydıyla, ARGE çalışması yapmak kaydıyla, ülkemizin başarılı olmuş restorasyonlarını incelemek kaydıyla, kendi avantajlarımızı ve dezavantajlarımızı incelemek kaydıyla yeni bir turizm stratejisi, üyelerimizle beraber, akademisyenlerimizle beraber arkadaşlar, bir ARGE yönetimi oluşturmak suretiyle bir milli turizm stratejisi çalışması başlatma niyetindeyiz.” Kentleşme ve gayrimenkul inşaat sektörü Bu işin birinci derece muhatabının belediye, büyükşehir belediyesi ve planlama noktasında yetkili olan bakanlık olduğunu belirten Erbaş, “Ama biz ticaret odası olarak, ticarete yön veren insanlar olarak, bu konuda projelerimizin olması, bunları onlarla beraber hayata geçirme noktasında birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var” dedi. AR-GE çalışmalarının önemine vurgu yapan Hilmi Erbaş, tarım ve tarımsal endüstri sektörüne bakışlarını, “Zeytin ve tarımda yol alabileceğimiz çok mesafe var. Tarımsal endüstri noktasında olmayanı entegre edip onu geliştirmek, ihracat konusunda yapılabilecek belki firmaları birleştirerek yapılacak çalışmalarla ihracat noktasında yapılacak çalışmalar var. Ticaret odası olarak bunları yapan, koşturan, bunları bir araya getiren mücadele eden bir yapı inşa etmek istiyoruz” şeklinde açıkladı. Kaliteyi yükseltmek Hizmet anlayışlarını da anlatan Erbaş, konuşmasını şöyle tamamladı: “Kalitemizi yukarı çekmek, onlara bir takım standartlar getirmek ve o standartları belirleyerek bir takım yönetmelikler düzenlemek, odamızın yasal çerçevesi içerisinde, kanunun bize cevaz verdiği çerçevede birtakım düzenlemeler yapmak, yeni iş yeri açılışlarına ilişkin bir takım düzenlemeler yapmak, yeni gelenlerin diğerlerinin ekonomik düzenini bozmayacak ölçüde birtakım kriterlerin mücadelesini vermek, mevcut yasalar izin vermiyorsa da bunların parlamentoda yasalara girmesi için ayrıca mücadele etmek. Didim ticaret odası olarak bu dönemde en önemli görevlerimizden, bu yola çıkarken ki en güçlü hissiyatlarımızdan bir tanesi, bir Didim platformu inşa etmek için mücadele etmek. Nedir arkadaşlar Didim platformu, Didem’de seçilmiş bütün sivil toplum kurumlarının temsil edildiği Didim’in orta katlarını harekete geçiren, ,Didim’in sorunlarını masaya ortak yatıran, birlikte proje geliştiren – ama bu projenin yürürlükteki muhatabı belediyeyse belediye yürütecek, hükümetimizse hükümetimizden talep edeceğiz, ticaret odasıysa ticaret odası yürütecek- aslında bütün kurumlarımız kendi asli görevlerini yapacaklar. Ama bir Didim platformuyla orta katlı kurumları, kişisel çekişmeleri bir tarafa bırakarak, görevde bulunan kişilerin isminden, düşüncesinden, kimliğinden, nereden geldiğinden bağımsız olarak hep beraber bir olup bir platform inşa ettiğimiz zaman geleceğe matuf önemli bir adım atmış, bizden sonrakilere de önemli bir mirası bırakmış olacağız.”
Didim Ticaret Odası kongresi yaklaşırken, mevcut yönetime karşı yarışa hazırlanan Değişim Grubu’nun başkan adayı Hilmi Erbaş, “Bir hayalimiz var. Bu hayali gerçekleştirmek için yönetime talibiz” dedi.

AYDIN- Didim Ticaret Odası Başkan adaylığıyla ilgili vizyonlarını açıklamak üzere basın toplantısı düzenleyen Hilmi Erbaş, “Bir hayalimiz var” dediği değişim için projelerini de anlattı. Konuşmasına Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket İsterim” şiiri ile başladı, Didim Ticaret Odası’nın kuruluş hikayesini anlattı.

8 Nisan 2018 Pazar günü yapılacak olan Ticaret Odası organ seçimlerinde, meclis üyesi ve meslek komitesi seçimlerinde Değişim Grubu olarak, Ticaret Odası’nda yeni bir sürecin başlamasının, değişimin başlamasının talibi ve bu süreçte arkadaşlarıyla birlikte düşüncelerini, fikirlerini, projelerini kısa olarak anlatmak için bu toplantıyı düzenlediklerini belirten Erbaş, şöyle konuşu:

“Ticaret Odaları arkadaşlar, ilçemiz için, kentimiz için, ülkemiz için önemli kuruluşlar. Ticaret hadisatında, adı üstünde kentimizin, gelişmemizin, kalkınmamızın önemli öğelerinden bir tanesi. Hem ticaret odası kanunla kurulmuş bir sivil toplum örgütü, hem bir meslek olması sıfatıyla ilçemiz için çok değerli bir kurum, bir gözbebeği. Şimdi bizler değişim grubu olarak ticaret odasının bugün içinde bulunduğu durumdan hoşnut olmadığımız, memnun olmadığımız, etkin bulmadığımız yönetim anlayışını değiştirmek ve yeni bir sayfa açmak, yeni bir ticaret odası inşa etmek, olması gerektiği gibi aktif, dinamik, güçlü, etken bir ticaret odası inşa etmek için hep beraber yola çıktık. Öncelikle bu süreçte çok değerli arkadaşlar tanıdım. Beraber olduğum arkadaşlarımla, daha önce çalıştığım arkadaşlarım vardı, çalışmadığım arkadaşlarım vardı. Bu süreçte tanıştığım ve birlikte yol yürüdüğüm arkadaşlarım oldu. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum çok memnun oldum. Çok değerli ilişkiler geliştirdik. İnanıyorum ki değişim grubundaki arkadaşlar ticaret odasını taşıyacak, mahalleliye taşıyacak güçlü bir kadro, güçlü mevki.

Değişim hızı

Değerli arkadaşlar, 21. YY’da değişim herhalde hiçbir zamanki kadar bu kadar hızlı olmamıştı. Bu kadar hızlı bir değişim yaşıyoruz ki dünyada, özellikle internet süreciyle beraber, artık geçmiş bin yıllarda biriken bilgi birikimlerini bir yılda, geçmiş bin yılda biriken bilgi birikimleri bu önümüzdeki dönemlerde belki bir günde belki iki günde biriktirmiş olacağız. Hızla bilginin depolandığı, çoğaltıldığı, dünyanın bir ucundan bir ucuna, Avustralya’dan Kanada’ya, Türkiye’den Amerika’ya, Norveç’ten Yeni Zelanda’ya kadar bir tuşla ulaşabildiğimiz bir değişimin ve dönüşümün eşiğindeyiz. Esasen değişim derken toptan bir değişimi ifade etmek için bu sloganı, bu sembolü kullandık. Değişim, evet, yanlış olanların değişimi, eskimiş olanların değişimi, geleceğe matuf yanlış olan ne varsa onun değişimi.

Evet, Ticaret Odası arkadaşlar, gerek üyelerimizin sorunlarıyla, gerek Didim’in sorunlarıyla, gerek kanunun verdiği yükümlülüklerden dolayı görevleri arzu ettiğimiz seviyede maalesef yapamıyorum. Bir çok yeri ziyaret ettik. Üyelerimizi ziyaret ettik, etmeye devam ediyoruz. Hiç kimseye şahsi bir şey söyleyecek değiliz ama bir cümlenin altını özellikle çizmek istiyorum. Arkadaşlar o kurumu düzeltecek, yüceltecek, taşıyacak kadrolara ihtiyaç var. O kurumu yönetecek, o kurumu ileriye taşıyacak, kenti ileriye taşıyacak kadrolara ihtiyaç var. Ve şu anki haliyle ticaret odası bunu yapmaktan uzak. Evet her şey yerli yerinde olsaydı, ticaret odası görevlerini doğru yapsaydı, üyelerimizin sorunlarıyla doğru uğraşsaydı, sorunlarını çözmede gayretler gösterseydi, Didim’in geleceğine ilişkin projeler geliştirseydi, o zaman arkadaşlar bizlerin yola çıkmasına gerek kalmazdı.”

Kentin menfaatleri önde

Günümüzün dünyasında büyük devletlerin başkanlarının, devletlerin yöneticilerinin, gittikleri zaman uluslararası alanlarda, kendi şirketlerinin ticareti için, kendi ülkesinin firmalarını yükseltmek için, onlara iş almak için lobi yaptıklarını ifade eden Başkan Adayı Hilmi Erbaş, “Yani kendi ülkesinin menfaatleri için gelişimi için gayret gösterirler. Arkadaşlar ticaret odaları da kendi kentinin menfaatleri için, gelişmesi için, zenginleşmesi için, ticaret odası mensuplarının şirketlerinin daha büyümesi için, onların bir marka olması için, kalite anlayışının yükselmesi için mücadele eder. Esas ana amaç da budur zaten. Kanunda yazılan amaçların en temelinde bu vardır. Mesleği geliştirmek, ticareti geliştirmek ve ticaretin önündeki sorunları aşmak” dedi.

Günümüz dünyasında ülkeler ne kadar önemliyse, ülkelerin şirketlerinin de önemli ve yeni bir değer olarak son yıllarda, belki yirmi yıldır da, kentlerin önemli olduğunu vurgulayan Erbaş, “Evet kentler, kentler kendi başına bulundukları coğrafyada, ülkede ekip oluyorlar. Ben size Türkiye’nin değişik kentlerini saysam, hemen aklınıza birtakım şeyler gelebilir. İstanbul desem, Eskişehir desem, Bodrum desem, Alaçatı desem, Kuşadası desem, Fethiye desem, Antalya desem, İzmir desem, Didim desem hepimizin aklında bir çağrışım yapar. Şimdi biz Didim dendiğinde çok güzel şeylerin çağrışacağı bir kent hayaliyle yola çıkmış bulunuyoruz. Evet, bir hayalimiz var. Didim dendiği zaman gıptayla bakılan, Didim dendiği zaman övgüyle bahsedilen, Didim dendiği zaman başların yukarıya kalktığı yurtiçinde, yurtdışında her tarafta övgüyle bahsedilen bir kent, bir yaşam alanı, bir ticaret alanı, bir hayat alanı… Evet, bir hayalimiz var ve bu hayal için yola çıkmış bulunuyoruz. Didim’in, başta Ticaret Odası’nın üyelerinin sorunları olmak üzere, meslek sektörünün sorunları olmak üzere, onlarla çok sıkı bir ilişki içerisinde olacağız. Onların sorunlarının çözümüne ilişkin tüm meslek grupları ve alt meslek grupları, -çünkü meslek gruplarımız içinde küçük küçük alt meslek gruplarımız var. Bu meslek gruplarının sorunlarına ilişkin somut, uygulanabilir sorunlar ve çözüm önerileri geliştireceğiz. Bunları lafta bırakmayacağız arkadaşlar. Hem üyelerimizle hem akademisyenlerle bu çalışmaları yapacağız, raporlayacağız, sorunları ve çözüm önerilerini ilgili mercilere iletip bunların aktif takipçisi olacağız. Belediyeyse belediye, büyükşehir belediyesiyse büyükşehir belediyemiz bakanlıksa bakanlığımız, hükümetse hükümetimiz. Yani yönetimimizin sorunları bizim birinci önceliğimiz olacak. Üyelerimizi sadece aidat almaktan çıkartıp ticaret odasını etken ve herkesin övgüyle bahsettiği sahiplendiği ve odağım dediği bir yapıya dönüştürmek ve kavuşturmak istiyoruz” diye konuştu.

Sektör sorunları

Didim ve Didim ticaretiyle, Didim ekonomisiyle ilgili ana başlıklar altında düşüncelerini açıklayan Hilmi Erbaş, “Didim çok süratle büyüyen, hızla kentleşen bir şehrimiz. Ülkemizin her yerinden göç alan, adeta tüm Türkiye’nin bir rengi. Evet, bazen İstanbul’un küçük yapısı diyorum. Yani İstanbul nasıl Türkiye’nin her tarafından göç almışsa, emin olunuz Didim de Türkiye’nin her tarafından göç almış bir yapı. Aslında bu yönüyle çok da güzel. Tüm fertler bir arada, herkes bir arada. Bu çerçeveden ülkemizin ekonomisini ilgilendiren, ticaretini ilgilendiren temel konuları kısaca anlatayım” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

“İlçemizin en temel ekonomik girdisi, turizm başta olmak üzere birinci ana sektörümüz, gayrimenkul değişen sektörümüz ikinci ana sektörümüz, tarım ve tarımsal endüstri sektörümüz üçüncü ana sektörümüz ve tüm bunların iç içe geçtiği ve bunların hepsiyle eklemlenen hizmetler sektörümüz olmak üzere aslında dört tane temel sektörümüz var.

Turizm sektörü tabii ki çok önemli, çünkü ilçemiz turizm değerleri yönünden çok zengin. Çevresinde bulunan Apollo Tapınağı, Milet, Priene ve arkadaşlar tüm doğal güzellikleriyle beraber, milli parklarımızla beraber Bafa Gölü Milli Parkı, Dilek Yarımadası Milli Parkı, tüm tarihi ve doğal evleriyle, denizimizle, kumumuzla aslında çok büyük avantajlara sahip. Bugün içinde bulunduğumuz noktada turizmi buradan alıp başka bir noktaya doğru taşımamız gerektiğine inanıyoruz. Değerli arkadaşlar, Tarkan’ın çok güzel bir şarkısı var, ara sıra ben de söylüyorum, bir nakaratı var, “Başkası olma kendin ol. Böyle çok daha güzelsin.” Diyor. Bazen dinliyorum onu da arabada giderken. Değerli arkadaşlar, Didim’i kendisi olan, kendi değerleri olan, kendi stratejisi olan, yeni bir turizm stratejisiyle tekrar dizayn etmek durumundayız. Yeni bir turizm stratejisi. Bu yeni turizm stratejisi, başkasına benzemek değil arkadaşlar. Dünyanın başarılı olmuş yerlerini de incelemek kaydıyla, ARGE çalışması yapmak kaydıyla, ülkemizin başarılı olmuş restorasyonlarını incelemek kaydıyla, kendi avantajlarımızı ve dezavantajlarımızı incelemek kaydıyla yeni bir turizm stratejisi, üyelerimizle beraber, akademisyenlerimizle beraber arkadaşlar, bir ARGE yönetimi oluşturmak suretiyle bir milli turizm stratejisi çalışması başlatma niyetindeyiz.”

Kentleşme ve gayrimenkul inşaat sektörü

Bu işin birinci derece muhatabının belediye, büyükşehir belediyesi ve planlama noktasında yetkili olan bakanlık olduğunu belirten Erbaş, “Ama biz ticaret odası olarak, ticarete yön veren insanlar olarak, bu konuda projelerimizin olması, bunları onlarla beraber hayata geçirme noktasında birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var” dedi.

AR-GE çalışmalarının önemine vurgu yapan Hilmi Erbaş, tarım ve tarımsal endüstri sektörüne bakışlarını, “Zeytin ve tarımda yol alabileceğimiz çok mesafe var. Tarımsal endüstri noktasında olmayanı entegre edip onu geliştirmek, ihracat konusunda yapılabilecek belki firmaları birleştirerek yapılacak çalışmalarla ihracat noktasında yapılacak çalışmalar var. Ticaret odası olarak bunları yapan, koşturan, bunları bir araya getiren mücadele eden bir yapı inşa etmek istiyoruz” şeklinde açıkladı.

Kaliteyi yükseltmek

Hizmet anlayışlarını da anlatan Erbaş, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Kalitemizi yukarı çekmek, onlara bir takım standartlar getirmek ve o standartları belirleyerek bir takım yönetmelikler düzenlemek, odamızın yasal çerçevesi içerisinde, kanunun bize cevaz verdiği çerçevede birtakım düzenlemeler yapmak, yeni iş yeri açılışlarına ilişkin bir takım düzenlemeler yapmak, yeni gelenlerin diğerlerinin ekonomik düzenini bozmayacak ölçüde birtakım kriterlerin mücadelesini vermek, mevcut yasalar izin vermiyorsa da bunların parlamentoda yasalara girmesi için ayrıca mücadele etmek.

Didim ticaret odası olarak bu dönemde en önemli görevlerimizden, bu yola çıkarken ki en güçlü hissiyatlarımızdan bir tanesi, bir Didim platformu inşa etmek için mücadele etmek. Nedir arkadaşlar Didim platformu, Didem’de seçilmiş bütün sivil toplum kurumlarının temsil edildiği Didim’in orta katlarını harekete geçiren, ,Didim’in sorunlarını masaya ortak yatıran, birlikte proje geliştiren – ama bu projenin yürürlükteki muhatabı belediyeyse belediye yürütecek, hükümetimizse hükümetimizden talep edeceğiz, ticaret odasıysa ticaret odası yürütecek- aslında bütün kurumlarımız kendi asli görevlerini yapacaklar. Ama bir Didim platformuyla orta katlı kurumları, kişisel çekişmeleri bir tarafa bırakarak, görevde bulunan kişilerin isminden, düşüncesinden, kimliğinden, nereden geldiğinden bağımsız olarak hep beraber bir olup bir platform inşa ettiğimiz zaman geleceğe matuf önemli bir adım atmış, bizden sonrakilere de önemli bir mirası bırakmış olacağız.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.