Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

TOÇ BİR-SEN Divan Toplantısı yapıldı

GÜNCEL 07.03.2018 - 14:22, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 4294+ kez okundu.
 

TOÇ BİR-SEN Divan Toplantısı yapıldı

MEMUR-SEN Konfederasyonuna bağlı TOÇ BİR-SEN Aydın İl Başkanlığının İl Divan Toplantısı Köfteci Dede Toplantı Salonu’nda yapıldı.

AYDIN- Toplantıya TOÇ BİR-SEN Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, Genel Başkan Yardımcıları İbrahim Ethem Gürsoy ve Zekeriya Yazıcı, MEMUR SEN Aydın İl Başkanı Ali Aygül, Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden İl Müdür Yardımcıları Selçuk Bora Yılmaz ve Ali Rüstem Şanlı, Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Adem Kaplan,MEMUR SEN Konfederasyonuna bağlı SAĞLIK-SEN Aydın Şube Başkanı Ali Baki Karaer, BÜRO MEMUR-SEN Şube Başkanı Kaan Çetinbaş, EĞİTİM BİR-SEN 1. NOLU Şube Başkanı Tevfik Aksoy, EĞİTİM BİR-SEN 2. NOLU Şube Başkanı Vedat Aydın, BAYINDIR MEMUR-SEN İl Başkanı Seyfi Başer katıldılar. Toplantının açılışında konuşan TOÇ BİR-SEN Aydın İl Başkanı Durmuş Cengiz, “Üye sayımızın arttırılması çalışmalarının yanında 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı tüm MEMUR-SEN Teşkilatımızın, vatanımızın her köşesinde derhal meydanlara çıktığı gibi Aydın’da da derhal meydanlara çıktık ve daima devletimizin ve Aziz Milletimizin Milli menfaatlerinin doğrultusunda bir duruş sergiledik” dedi. “ÜCRET DEĞİL, DURUŞ SENDİKACILIĞI YAPIYORUZ” Memur-Sen İl Başkanı Ali Aygül ise, sadece ücret sendikacılığı yapan sendika değil, hizmet sendikacılığını yeniden tanımlayan bir sendikacılık yaptıklarını belirterek, “Aydın’da kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde nitelikli sendikacılık anlayışı ile sendikacılık yapıyoruz". Söylem değil, eylem sendikacılığı yapıyoruz ve bir duruş sendikacılığı yapıyoruz. Bu duruş her daim Devletimizin ve Milletimizin yanında olan bir duruştur” dedi. 15 Temmuz ve öncesindeki 28 Şubat sürecinde Memur-Sen olarak duruşlarının hep net olduğunu açıklayan TOÇ BİR-SEN Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, “Hep ülkesinin yanında, milletinin yanında ve devletinin yanında bir duruş sergiledik. Bu noktada Memur-Sen’in ilk tohumunu atan ve bugün dev bir çınara dönüşmesine vesile olan kurucu genel başkanımız Mehmet Akif İnan hocamızı da rahmetle anıyorum. Bugün TOÇ BİR-SEN ailesi 43 bin oldu, Memur-Sen ailesi de 1 milyonu aştı. 2010 yılında yapılmış olan referandum sonrasında toplu sözleşme hakkı elde ettikten sonra memurların özlük haklarında çok ciddi iyileşmeler yaşandı. Burada Memur-Sen’in farkını hep birlikte çok net bir şekilde gözlemliyoruz. 2010 öncesi ile 2010 sonrasını incelediğinizde bütün özlük haklarının yüzde 200’lere, yüzde 300’lere ulaşır bir şekilde kazanımlarımızı arttırdığımızı net bir şekilde görürsünüz. Biz sadece ücret sendikacılığı yapmıyoruz. Biz bir duruş sergiliyoruz ve duruş sendikacılığı yapıyoruz. Bu dava için kurulan sendikanın ilk kurucuları bize adam gibi durmayı öğrettiler” şeklinde konuştu. “TÜRKİYE’NİN AYAĞINA PRANGA VURMAYA ÇALIŞIYORLAR” Birilerinin Türkiye’nin ilerlemesinden endişe ettiğini belirten TOÇ BİR-SEN Genel Başkanı Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Birilerinin yerli işbirlikçileri Türkiye’nin ayağına pranga vurmaya çalışıyorlar. Küresel emperyalistleri anlıyoruz. Türkiye artık eski ruhuna bürünmüş, bölgenin ağabeyi, hamisi konumunda ilerliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bu ülkenin çıkarları için ülke ülke dolaşıyor. Ülkemizin sınırlarını tehdit eden terör örgütü ile mücadele ederken, biz burada bunu hmiyoruz bile. İşte bunu hazmedemeyenler var. Küresel işbirlikçileri anlıyoruz, ama yerli işbirlikçileri buradan kınamadan geçemeyeceğim. Suriyeli mültecilerin evine gitmesini ön plana çıkaran, bu söylemi ileri süren bu yerli işbirlikçiler var ya, onlar şu rakamları çok net biliyorlar. Suriyeli mültecilerin bu devlete 4 yıllık maliyeti 8 milyar dolar. STK’ların yaptığı katkılar ile 4 yıllık maliyeti 30 milyar dolar. Peki, bu ülkede yapmaya çalıştıkları darbecilerin maliyeti ne? 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin maliyeti 17 milyar dolar. Gezi Parkı’nın bir aylık maliyeti 151 milyar dolar. 28 Şubat postmodern darbenin maliyeti 390 milyar dolar. Kim gitsin, Suriyeliler mi gitsin, zaten gidecekler. O bölgeler temizlendikçe bu insanlar kendi ülkesine, kendi evine gidecek. Bu ülkedeki bazı işbirlikçiler ise çoktan ait oldukları ülkelere gittiler.”
MEMUR-SEN Konfederasyonuna bağlı TOÇ BİR-SEN Aydın İl Başkanlığının İl Divan Toplantısı Köfteci Dede Toplantı Salonu’nda yapıldı.

AYDIN- Toplantıya TOÇ BİR-SEN Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, Genel Başkan Yardımcıları İbrahim Ethem Gürsoy ve Zekeriya Yazıcı, MEMUR SEN Aydın İl Başkanı Ali Aygül, Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden İl Müdür Yardımcıları Selçuk Bora Yılmaz ve Ali Rüstem Şanlı, Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Adem Kaplan,MEMUR SEN Konfederasyonuna bağlı SAĞLIK-SEN Aydın Şube Başkanı Ali Baki Karaer, BÜRO MEMUR-SEN Şube Başkanı Kaan Çetinbaş, EĞİTİM BİR-SEN 1. NOLU Şube Başkanı Tevfik Aksoy, EĞİTİM BİR-SEN 2. NOLU Şube Başkanı Vedat Aydın, BAYINDIR MEMUR-SEN İl Başkanı Seyfi Başer katıldılar.

Toplantının açılışında konuşan TOÇ BİR-SEN Aydın İl Başkanı Durmuş Cengiz, “Üye sayımızın arttırılması çalışmalarının yanında 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı tüm MEMUR-SEN Teşkilatımızın, vatanımızın her köşesinde derhal meydanlara çıktığı gibi Aydın’da da derhal meydanlara çıktık ve daima devletimizin ve Aziz Milletimizin Milli menfaatlerinin doğrultusunda bir duruş sergiledik” dedi.

“ÜCRET DEĞİL, DURUŞ SENDİKACILIĞI YAPIYORUZ”

Memur-Sen İl Başkanı Ali Aygül ise, sadece ücret sendikacılığı yapan sendika değil, hizmet sendikacılığını yeniden tanımlayan bir sendikacılık yaptıklarını belirterek, “Aydın’da kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde nitelikli sendikacılık anlayışı ile sendikacılık yapıyoruz". Söylem değil, eylem sendikacılığı yapıyoruz ve bir duruş sendikacılığı yapıyoruz. Bu duruş her daim Devletimizin ve Milletimizin yanında olan bir duruştur” dedi.

15 Temmuz ve öncesindeki 28 Şubat sürecinde Memur-Sen olarak duruşlarının hep net olduğunu açıklayan TOÇ BİR-SEN Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, “Hep ülkesinin yanında, milletinin yanında ve devletinin yanında bir duruş sergiledik. Bu noktada Memur-Sen’in ilk tohumunu atan ve bugün dev bir çınara dönüşmesine vesile olan kurucu genel başkanımız Mehmet Akif İnan hocamızı da rahmetle anıyorum. Bugün TOÇ BİR-SEN ailesi 43 bin oldu, Memur-Sen ailesi de 1 milyonu aştı. 2010 yılında yapılmış olan referandum sonrasında toplu sözleşme hakkı elde ettikten sonra memurların özlük haklarında çok ciddi iyileşmeler yaşandı. Burada Memur-Sen’in farkını hep birlikte çok net bir şekilde gözlemliyoruz. 2010 öncesi ile 2010 sonrasını incelediğinizde bütün özlük haklarının yüzde 200’lere, yüzde 300’lere ulaşır bir şekilde kazanımlarımızı arttırdığımızı net bir şekilde görürsünüz. Biz sadece ücret sendikacılığı yapmıyoruz. Biz bir duruş sergiliyoruz ve duruş sendikacılığı yapıyoruz. Bu dava için kurulan sendikanın ilk kurucuları bize adam gibi durmayı öğrettiler” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN AYAĞINA PRANGA VURMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Birilerinin Türkiye’nin ilerlemesinden endişe ettiğini belirten TOÇ BİR-SEN Genel Başkanı Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 “Birilerinin yerli işbirlikçileri Türkiye’nin ayağına pranga vurmaya çalışıyorlar. Küresel emperyalistleri anlıyoruz. Türkiye artık eski ruhuna bürünmüş, bölgenin ağabeyi, hamisi konumunda ilerliyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu ülkenin çıkarları için ülke ülke dolaşıyor. Ülkemizin sınırlarını tehdit eden terör örgütü ile mücadele ederken, biz burada bunu hmiyoruz bile.

İşte bunu hazmedemeyenler var. Küresel işbirlikçileri anlıyoruz, ama yerli işbirlikçileri buradan kınamadan geçemeyeceğim. Suriyeli mültecilerin evine gitmesini ön plana çıkaran, bu söylemi ileri süren bu yerli işbirlikçiler var ya, onlar şu rakamları çok net biliyorlar.

Suriyeli mültecilerin bu devlete 4 yıllık maliyeti 8 milyar dolar. STK’ların yaptığı katkılar ile 4 yıllık maliyeti 30 milyar dolar. Peki, bu ülkede yapmaya çalıştıkları darbecilerin maliyeti ne? 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin maliyeti 17 milyar dolar. Gezi Parkı’nın bir aylık maliyeti 151 milyar dolar. 28 Şubat postmodern darbenin maliyeti 390 milyar dolar.

Kim gitsin, Suriyeliler mi gitsin, zaten gidecekler. O bölgeler temizlendikçe bu insanlar kendi ülkesine, kendi evine gidecek. Bu ülkedeki bazı işbirlikçiler ise çoktan ait oldukları ülkelere gittiler.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.