'696 Sayılı OHAL KHK'sı derhal ortadan kaldırılmalıdır'

AYDIN- Aydın Barosu Yönetim Kurulu adına yazılı bir açıklama yapan Başkan Gökhan Bozkurt, 696 Sayılı KHK ile ilgili, görüşlerini belirtirken, “Akla hayale gelmeyecek hükümler ve yasa değişiklikleri getiren 696 Sayılı KHK ile millet iradesi linç edilmiş, meclis fiilen lağvedilmiş, ağır hasta görünümünde olan hukuk devleti toprağa gömülmüştür. Kararnamenin, OHAL ilanının sebebi olarak kabul edilen FETÖ/PDY mücadelesi ile uzak yakın ilgisi olmayan sayısız düzenlemeler içerdiği zaten ortadadır. KHK'lar rejiminde kötü bir alışkanlık haline gelen bu uygulamanın zirvesi 696 sayılı son KHK olmuştur. 130'dan fazla yasa maddesinin KHK ile değiştirilebildiği bir ülkede yasama meclisi kendisini yok etmiş demektir. Bu, vekillerin kendilerini yok hükmünde görmelerinin çok ötesinde bir durumdur. Çünkü 696 Sayılı KHK'yı sadece izleyen vekiller kendilerini Gazi Meclis'e gönderen iradeyi yani Türk milletini yok saymışlardır. Bunun kabul edilebilir bir tek yanı bulunmamaktadır” dedi. 657 Sayılı KHK'nın 37. Maddesi ile devlet görevlileri hakkında getirilen cezasızlık halinin, bu kararname ile vatandaş hakkında da geçerli hale geldiğini ifade eden Başkan Bozkurt, “Bu madde doğrudan ve kanuna rağmen bir cezasızlık hali getirmektedir. Bu düzenleme açıkça suç işlemeye teşviktir. Milleti birbirine kırdıracak böyle bir düzenleme; yargının görevini gasp etmek, geçmişe dönük kısmıyla af anlamına geldiği için TBMM'nin yetkisini elinden almak ve geleceğe dönük kısmıyla da paramiliter güçlerin ortaya çıkmasına, sonuç olarak; devletin tekelinde bulunan silah ve güç kullanma yetkisini bir kısım vatandaşlara devretmek anlamına gelmektedir” şeklinde konuştu. Tek tip kıyafet düzenlemesi ile masumiyet karinesi, lekelenmeme ilkesi ve adil yargılanma hakkı başta olmak üzere hukukun evrensel ilkelerinin alt üst edildiğini dile getiren Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu düzenleme; ülkemizin de imza attığı AİHS hükümleri, anayasamız ve mevzuatımız ortada iken, FETÖ yargılamalarını ve devletimizin terör örgütleriyle mücadelesini sulandırmaktan ve mahkemelerimizce verilecek hükümlerin ileride hak ihlali kararlarıyla bozulmasının önünü açmaktan başka hiç bir işe yaramayacaktır. Guantanamo Amerika'nın dahi yüz karası kabul edilmişken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne örnek gösterilmesi asla kabul edilemez. Torba kanunlarla içinden çıkılmaz hale getirilmiş bulunan mevzuatımız, torba KHK olan 696 Sayılı son KHK ile hukuk düzenimizi allak bullak etmiştir. Hukukçuların dahi mevzuat değişikliklerini sağlıklı bir şekilde takip etmesine olanak kalmamış, evrensel hukuk ilkeleri ayaklar altına alınmıştır. Toplumsal barışa aleni bir şekilde tehdit oluşturan bu KHK'nın derhal ortadan kaldırılmasını ve OHÜL ilanına gerekçe olan sebebe aykırı kararnamelerle ülke yönetilmesine son verilmesini, normalleşmenin sağlanarak hukuk devletinin gereklerinin yerine getirilmesini cumhurbaşkanı, başbakan ve hükümetten bekliyoruz. Yine, KHK'ları denetlemeyeceğini ilan eden Anayasa Mahkemesi'ne, vahim hukuksal sonuçlara yol açtığı ayan beyan ortada olan anayasaya aykırı kararından dönmesi çağrısında bulunuyoruz. Son olarak; tüm yurttaşlarımıza, işlenen hiç bir suçun kanun ve mahkemeler önünde cezasız kalmayacağını, suçlar ve cezalar konusunda son sözü yüce Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerin vereceğini hatırlatıyor, herkesi yasalara uymaya, birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde yaşamaya davet ediyoruz.”