Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

‘Yargı eğilip bükülürse adalet ölür’

GÜNCEL 06.09.2017 - 21:44, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 3381+ kez okundu.
 

‘Yargı eğilip bükülürse adalet ölür’

Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt, “İtaati değil, liyakati esas alan bağımsız ve tarafsız bir yargı oluşturalım” çağrısı yaptı.

AYDIN- Adli yıl açılışında konuşan Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, yargının bağımsız ve tarafsız olması yanında, şeklen de tarafsız ve bağımsız görünmesinin evrensel bir kural olduğunu vurgulayarak, “Yüksek Yargı mensuplarının cübbede düğme arayıp ilikleme çabası, yürütmenin önünde dik duramayıp eğilip bükülmesi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşüren görüntüler olarak yurttaşlarımız arasında adalete güveni daha da azaltmıştır” dedi. Kuvvetler ayrılığının fiilen yok edildiği bu manzaraların hukuk tarihimize ne yazık ki siyah bir fonun önüne yazılmış eğik cümlelerle geçeceğini dile getiren Başkan Bozkurt’un, “Devlet geleneğimizde yargı organlarının yürütme organına göstereceği saygının şekli eğilip bükülmek şeklinde değildir ve asla olmamalıdır. Saygı ile en küçük bir ilgisi olmayan bu akıl almaz görüntülerin yeni adli yılda tekrarlanmamasını diliyoruz. Zira, yargı eğilip bükülürse adalet ölür” ifadesini de kullandığı konuşması şöyle: “Öncelikle, Zaferler ayı Ağustos’u geride bırakarak ulaştığımız Adli Yıl açılışımızda, Anadolu’yu Türk Yurdu kılan ve bugün de ayyıldızlı al bayrağımız altında bu töreni gerçekleştirme imkanını bize veren tüm şehitlerimizin, gazilerimizin, adalet uğrunda can vermiş yargı mensuplarının, 15 Temmuz hain kalkışmasında şehit düşmüş tüm yurttaşlarımızın ve elbette en başta Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Uzun bir tatilin ardından, yeniden başlayan adli yılın açılış töreni için bir aradayız. Yıllardır üstüne basa basa söylemek zorunda kaldığımız “hukukun üstünlüğü”,“adalet” ve “bağımsız yargı” kavramlarının, bir devlet ve millet için ne anlama geldiğinin, hiç olmazsa en son yaşadığımız hain, aşağılık ve sefil kalkışmadan sonra anlaşılıp gereğinin yapılmasına dair umutlarımız, ne yazık ki dilek fenerleri gibi sönüp yere düşmüş, adli yıl yine adalete dair derin kaygılarla başlamıştır. YİNE UYARIYORUZ: DEVLET İÇİNDE DEVLET OLMAZ Yargıyı göz göre göre ele geçiren ve nihayet sonunda terör örgütü olarak kabul edilen cemaat kovulurken; bağımsız ve tarafsız olarak inşa edilmekte olduğu iddia edilen yargının bu kez başka tarikat ve cemaatlere teslim edilmesi asla kabul edilemez. Fetö terör örgütü, başta yargı olmak üzere devlet içerisinde, bugün paralel olarak adlandırılan yapılanmaya giderken yaptığımız uyarıyı, ne yazık ki şimdi yeniden yapmak zorunda kalmış bulunuyoruz. Aynı cümleyle uyarıyoruz: Devlet içinde devlet olmaz. Devletimizi kuran büyük önderin de vurguladığı üzere; Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. Devletimiz ve Milletimiz için hayati önem taşıyan uyarımıza bu kez artık kulak verilmesini bekliyoruz. İTAATİ DEĞİL LİYAKATİ ESAS ALAN BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ BİR YARGI OLUŞTURALIM Mahkemelerimizin kürsülerinde hüküm verecek, iddia makamında görev yapacak, savunma makamını temsil edecek son derece liyakatli, gönlünü ve aklını bir tek kişiye, dini ya da herhangi bir başka gruba değil, sadece Yüce Türk Milletine bağlamış, vicdanlı, ahlaklı ve donanımlı sayısız hukukçumuz vardır. Gelin, hep birlikte, itaati değil liyakati esas alan bağımsız ve tarafsız yargıyı oluşturalım. Böylece, cennet vatanda kök salmaya devam edip, her şeyin en güzelini hak eden milletimize ekmek gibi, su gibi hayati bir ihtiyaç olan adaleti verelim. Verelim ki devlet yaşasın. Devlet yaşasın ki Türk Milleti var olsun. AVUKATA AİT YASAL BİR HAK OLAN AVUKATLIK ÜCRETİNE YASA DIŞI YÖNTEMLERLE GÖZ DİKİLMESİNİ KINIYORUZ. Her yeni adli yıla, savunmaya ve savunma makamını temsil eden avukatların haklarına yapılan yeni saldırılardan bahsederek girmekten bıktık. Belli ki yürütme makamında olanlar bıkmamış. Amacı dışında neredeyse her konuda yeni düzenlemeler getiren Olağanüstü Hal KHK’larının son hedefi yine avukatlar olmuştur. Karşı yan vekalet ücretine OHAL KHK’sı ile konulan kanunsuz sınırın Olağanüstü Halle nasıl bir ilgisi vardır? Ülkenin sorunları bitmiş de biz mi bundan bihaberiz? Dünya üzerinde, Avukatın ekmeğine göz dikip, yasal hakkı olan vekalet ücretine yasadışı bir yöntemle sınır koymaktaki amacı anlatabilecek ya da anlayabilecek tek bir hukukçu yoktur. KHK ile getirilen sınırla da yetinip mutlu olamayan bir mahkemenin, üstelik Söke’de görev yapan bir hakimin, karşı yan vekalet ücretinin topyekun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmasına ise bir hukukçu olarak diyecek söz bulamıyoruz. Daha önce iki kez iptal başvurusu reddedildiği halde, bu konudaki ısrar, ülkemizdeki yargıçlar arasında hala savunmanın değerini öğrenememiş kişilerin varlığını göstermesi bakımından kahredici bir örnek olmuştur. İki gün sonra Anayasa Mahkemesi tarafından görüşülecek olan bu konunun, verilecek red kararıyla sonsuza kadar kapanmasını ve savunmaya artık hak ettiği saygının öncelikle yargı mensupları tarafından gösterilmesini bekliyoruz. YARGI EĞİLİP BÜKÜLÜRSE ADALET ÖLÜR Yargının bağımsız ve tarafsız olması yanında, şeklen de tarafsız ve bağımsız görünmesi evrensel bir kuraldır. Yüksek Yargı mensuplarının cübbede düğme arayıp ilikleme çabası, Yürütmenin önünde dik duramayıp eğilip bükülmesi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşüren görüntüler olarak yurttaşlarımız arasında adalete güveni daha da azaltmıştır. Kuvvetler ayrılığının fiilen yok edildiği bu manzaralar hukuk tarihimize ne yazık ki siyah bir fonun önüne yazılmış eğik cümlelerle geçecektir. Devlet geleneğimizde yargı organlarının yürütme organına göstereceği saygının şekli eğilip bükülmek şeklinde değildir ve asla olmamalıdır. Saygı ile en küçük bir ilgisi olmayan bu akıl almaz görüntülerin yeni adli yılda tekrarlanmamasını diliyoruz. Zira, yargı eğilip bükülürse adalet ölür. Adalet uğrunda, yeni adli yılda da ara vermeden yapacakları çalışmalarda, tüm yargı mensuplarımıza kolaylıklar ve başarılar diliyorum. Yurttaşlarımızın adliyeden, yargıdan, dolayısı ile en temel hakları olan adaletten emin olmaları için savunma makamı olarak çalışmaya, yorulsak da halkın ve Hakkın sesi olmaya devam edeceğiz. Bir tek yurttaşımızın bile adaletten kuşku duymadığı, yargının her üçayağının da en sağlıklı koşullarda, bağımsız ve tarafsız bir şekilde, Anayasada yazılı olan güvence ile çalışabildiği, yalnızca daha hızlı ve kaliteli yargı hizmetini nasıl verebileceğimizi konuştuğumuz adli yılları görmek dileğiyle; tüm yargı mensuplarımızın adli yılını kutluyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”
Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt, “İtaati değil, liyakati esas alan bağımsız ve tarafsız bir yargı oluşturalım” çağrısı yaptı.

AYDIN- Adli yıl açılışında konuşan Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, yargının bağımsız ve tarafsız olması yanında, şeklen de tarafsız ve bağımsız görünmesinin evrensel bir kural olduğunu vurgulayarak, “Yüksek Yargı mensuplarının cübbede düğme arayıp ilikleme çabası, yürütmenin önünde dik duramayıp eğilip bükülmesi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşüren görüntüler olarak yurttaşlarımız arasında adalete güveni daha da azaltmıştır” dedi.

Kuvvetler ayrılığının fiilen yok edildiği bu manzaraların hukuk tarihimize ne yazık ki siyah bir fonun önüne yazılmış eğik cümlelerle geçeceğini dile getiren Başkan Bozkurt’un, “Devlet geleneğimizde yargı organlarının yürütme organına göstereceği saygının şekli eğilip bükülmek şeklinde değildir ve asla olmamalıdır. Saygı ile en küçük bir ilgisi olmayan bu akıl almaz görüntülerin yeni adli yılda tekrarlanmamasını diliyoruz. Zira, yargı eğilip bükülürse adalet ölür” ifadesini de kullandığı konuşması şöyle:

“Öncelikle, Zaferler ayı Ağustos’u geride bırakarak ulaştığımız Adli Yıl açılışımızda, Anadolu’yu Türk Yurdu kılan ve bugün de ayyıldızlı al bayrağımız altında bu töreni gerçekleştirme imkanını bize veren tüm şehitlerimizin, gazilerimizin, adalet uğrunda can vermiş yargı mensuplarının, 15 Temmuz hain kalkışmasında şehit düşmüş tüm yurttaşlarımızın ve elbette en başta Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

Uzun bir tatilin ardından, yeniden başlayan adli yılın açılış töreni için bir aradayız. Yıllardır üstüne basa basa söylemek zorunda kaldığımız “hukukun üstünlüğü”,“adalet” ve “bağımsız yargı” kavramlarının, bir devlet ve millet için ne anlama geldiğinin, hiç olmazsa en son yaşadığımız hain, aşağılık ve sefil kalkışmadan sonra anlaşılıp gereğinin yapılmasına dair umutlarımız, ne yazık ki dilek fenerleri gibi sönüp yere düşmüş, adli yıl yine adalete dair derin kaygılarla başlamıştır.

YİNE UYARIYORUZ: DEVLET İÇİNDE DEVLET OLMAZ

Yargıyı göz göre göre ele geçiren ve nihayet sonunda terör örgütü olarak kabul edilen cemaat kovulurken; bağımsız ve tarafsız olarak inşa edilmekte olduğu iddia edilen yargının bu kez başka tarikat ve cemaatlere teslim edilmesi asla kabul edilemez. Fetö terör örgütü, başta yargı olmak üzere devlet içerisinde, bugün paralel olarak adlandırılan yapılanmaya giderken yaptığımız uyarıyı, ne yazık ki şimdi yeniden yapmak zorunda kalmış bulunuyoruz. Aynı cümleyle uyarıyoruz: Devlet içinde devlet olmaz. Devletimizi kuran büyük önderin de vurguladığı üzere; Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. Devletimiz ve Milletimiz için hayati önem taşıyan uyarımıza bu kez artık kulak verilmesini bekliyoruz.

İTAATİ DEĞİL LİYAKATİ ESAS ALAN BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ BİR YARGI OLUŞTURALIM

Mahkemelerimizin kürsülerinde hüküm verecek, iddia makamında görev yapacak, savunma makamını temsil edecek son derece liyakatli, gönlünü ve aklını bir tek kişiye, dini ya da herhangi bir başka gruba değil, sadece Yüce Türk Milletine bağlamış, vicdanlı, ahlaklı ve donanımlı sayısız hukukçumuz vardır. Gelin, hep birlikte, itaati değil liyakati esas alan bağımsız ve tarafsız yargıyı oluşturalım. Böylece, cennet vatanda kök salmaya devam edip, her şeyin en güzelini hak eden milletimize ekmek gibi, su gibi hayati bir ihtiyaç olan adaleti verelim. Verelim ki devlet yaşasın. Devlet yaşasın ki Türk Milleti var olsun.

AVUKATA AİT YASAL BİR HAK OLAN AVUKATLIK ÜCRETİNE YASA DIŞI YÖNTEMLERLE GÖZ DİKİLMESİNİ KINIYORUZ.

Her yeni adli yıla, savunmaya ve savunma makamını temsil eden avukatların haklarına yapılan yeni saldırılardan bahsederek girmekten bıktık. Belli ki yürütme makamında olanlar bıkmamış. Amacı dışında neredeyse her konuda yeni düzenlemeler getiren Olağanüstü Hal KHK’larının son hedefi yine avukatlar olmuştur. Karşı yan vekalet ücretine OHAL KHK’sı ile konulan kanunsuz sınırın Olağanüstü Halle nasıl bir ilgisi vardır? Ülkenin sorunları bitmiş de biz mi bundan bihaberiz? Dünya üzerinde, Avukatın ekmeğine göz dikip, yasal hakkı olan vekalet ücretine yasadışı bir yöntemle sınır koymaktaki amacı anlatabilecek ya da anlayabilecek tek bir hukukçu yoktur. KHK ile getirilen sınırla da yetinip mutlu olamayan bir mahkemenin, üstelik Söke’de görev yapan bir hakimin, karşı yan vekalet ücretinin topyekun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmasına ise bir hukukçu olarak diyecek söz bulamıyoruz. Daha önce iki kez iptal başvurusu reddedildiği halde, bu konudaki ısrar, ülkemizdeki yargıçlar arasında hala savunmanın değerini öğrenememiş kişilerin varlığını göstermesi bakımından kahredici bir örnek olmuştur. İki gün sonra Anayasa Mahkemesi tarafından görüşülecek olan bu konunun, verilecek red kararıyla sonsuza kadar kapanmasını ve savunmaya artık hak ettiği saygının öncelikle yargı mensupları tarafından gösterilmesini bekliyoruz.

YARGI EĞİLİP BÜKÜLÜRSE ADALET ÖLÜR

Yargının bağımsız ve tarafsız olması yanında, şeklen de tarafsız ve bağımsız görünmesi evrensel bir kuraldır. Yüksek Yargı mensuplarının cübbede düğme arayıp ilikleme çabası, Yürütmenin önünde dik duramayıp eğilip bükülmesi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşüren görüntüler olarak yurttaşlarımız arasında adalete güveni daha da azaltmıştır. Kuvvetler ayrılığının fiilen yok edildiği bu manzaralar hukuk tarihimize ne yazık ki siyah bir fonun önüne yazılmış eğik cümlelerle geçecektir. Devlet geleneğimizde yargı organlarının yürütme organına göstereceği saygının şekli eğilip bükülmek şeklinde değildir ve asla olmamalıdır. Saygı ile en küçük bir ilgisi olmayan bu akıl almaz görüntülerin yeni adli yılda tekrarlanmamasını diliyoruz. Zira, yargı eğilip bükülürse adalet ölür.

Adalet uğrunda, yeni adli yılda da ara vermeden yapacakları çalışmalarda, tüm yargı mensuplarımıza kolaylıklar ve başarılar diliyorum. Yurttaşlarımızın adliyeden, yargıdan, dolayısı ile en temel hakları olan adaletten emin olmaları için savunma makamı olarak çalışmaya, yorulsak da halkın ve Hakkın sesi olmaya devam edeceğiz.

Bir tek yurttaşımızın bile adaletten kuşku duymadığı, yargının her üçayağının da en sağlıklı koşullarda, bağımsız ve tarafsız bir şekilde, Anayasada yazılı olan güvence ile çalışabildiği, yalnızca daha hızlı ve kaliteli yargı hizmetini nasıl verebileceğimizi konuştuğumuz adli yılları görmek dileğiyle; tüm yargı mensuplarımızın adli yılını kutluyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.