Liderler barıştı, onlar perişan

AYDIN- İki ülke arasında ilişkiler normale dönerken onların hayatı bir türlü düzene girmedi. Rusya’da yemek ve inşaat sektöründe faaliyet gösterirken, iki ülke arasında yaşanan gerilim nedeniyle önce Rusya’da toplama kampında olumsuz şartlar altında 8 gün geçiren, ardından yalnızca üzerindeki kıyafetler ve pasaportunu almasına izin verilerek sınır dışı edilen ve memleketinde işsiz kalan Ali Rıza Dere’nin yakasını bir türlü şansızlıklar bırakmadı. Uzun süren işsizliğin ardından küçük bir çay ocağını işletmeye başlayan Dere, burada da geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kaldı. Bir de üstüne Rusya’ya gitmeden önceki devrettiği iş yerinde ödenmeyen 636 liralık prim borcunun cezalı bir şekilde 17 bin liraya kendisine fatura edilmesi sonucu ne yapacağını şaşıran Dere, “Ev ve dükkan kirasını ödeyemiyorum. 6 aylık dükkan kiram birikti. 4 aydır sigortamı ve vergilerimi ödeyemiyorum. Büyüklerimden yardım bekliyorum” dedi. "Geçinemiyorum" Kaymakamlığa yardım talebinde bulunmak üzere gittiğini ifade eden Dere sigortalı göründüğü için geri gönderildiğini söyledi. Dere, sigortalı gözükse de 3 aydır prim borçlarını ödeyemediğini, hastalandığında hastaneye gidip ilaç dahi alamadığını paylaştı. Dere, “Burada geldim, iş kurdum. Ev kirasını, dükkan kirasını ödeyemiyorum. 6 ay dükkan kiram birikti. 4 aydır sigortamı ödeyemiyorum, vergilerimi ödeyemiyorum. Büyüklerimden yardım bekliyorum. Bunalıma girdim iyice. Ne büyüklerimizden hiç kimseden yardım yok. Elektriğimi kestiler zar zor bulup buluşturup yatırdım” dedi. Dere, 1998 yılında Rusya’ya gitmeden işlettiği lokantayı bir başkasına devrettiğini, devrettiği kişinin bir personelin prim borcunu ödemediği için bu borcun da 18 yıl sonra kendisine çıkarıldığını söyledi. Dere, “636 liralık prim borcu 17 bin lira olarak geldi. Onu da taksitlendirdim. İki yıl içinde onu ödeyeceğim. Bankalar kredi notum olmadığı için kredi vermiyor. Gerçekten bunaldım” ifadelerini kullandı. Karacasu’da eşi Ali Rıza Dere’nin işlettiği çay ocağında garsonluk yapan Marina Dere, “Önce iki ülke arasında yaşananlar nedeniyle mağdur olduk, eşim ve ben çok zor günler geçirdik. Bir umutla eşimin memleketine geldik. Ülkeler barıştı ama bizler yine mağdur olduk. Türkiye’de yaşamak çok zor. İş yok. Kimsenin işi yok. Bu yüzden hiç kimse çay dahi içmek istemiyor. Gider çok, gelir yok. Herkese teşekkür ederim, işimiz var ama yetiremiyoruz. Her şeyimizi var ama işimiz yok. Oturuyoruz. Çay var ama içen yok. Türkiye’de sebze meyve ucuz ama elektrik, su, et çok pahalı” şeklinde konuştu.